Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/583 E. 2021/533 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/583 Esas
KARAR NO : 2021/533

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; triko sektöründe faaliyet gösteren müvekkilinin faturalarda belirtilen ürünlerin satışını davalıya yaptığını, ancak davalı şirketin müvekkil şirketten satın almış olduğu ürünlere ilişkin… tarihli … nolu 32.158,00.TL bedelli, 21.01.2020 tarihli … nolu 147.089,15.TL bedelli, 03.01.2020 tarihli … nolu 35.714,31.TL bedelli üç adet faturayı ödenmediğini, bunun üzerine davalı şirket hakkında … 32. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından ise ilamsız borcun tamamına 30.07.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile gerçekdışı ve süreci uzatmak maksatlı olarak haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, ürünlerin faturalandırılması ve davalıya teslimi sonrasında davalı tarafça ürünlerin yurtdışına satıldığını ve ihraç edildiğini, davalı şirketin itiraz dilekçesindeki maddi ayıp iddiasının ödememe ve süreci uzatma hususunda mazeret olmaktan öteye herhangi bir anlam taşımadığını belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, ayrıca davalının başkaca borçlarının da bulunduğunu, mallarını kaçırma hazırlığı içerisinde olduğunu, ileride alacaklarının tahsilinin imkansız olabileceğini, ileride telafisi imkansız zarara sebebiyet verebileceğinden mevcut durum, itiraz dilekçesi ve icra dosyası, teslim ve faturalar konusunda herhangi bir itiraz bulunmaması hususları da nazara alınarak, takip konusu fatura asıl alacakları toplamı 214.961,46 TL için davalının taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız veya mahkemenin takdir edeceği teminat mukabili ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usule uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına dayalı başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
… 32.İM … E takip dosyası celbedilip incelendiğinde, 3 faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Dava dilekçesindeki ihtiyati haciz talebi, 26/10/2020 tarihli ara kararla reddedilmiştir.
Takip dosyası, sunulan dayanak faturalar, sevk irsaliyeleri, celbedilen davacının vergi dairesine verdiği BS formları, davalının BA formları, hesap mutabakatına ilişkin e-posta yazışmaları, davacının davalı adına davalının yurtdıyına ihracat işlemlerini gerçekleştiren firmalara teslim ettiği mallara ilişkin ihracata aracılık eden dava dışı … AŞ ile …Ltd.Şti’den celbedilen mal teslim ve ihracat belge ve kayıtları incelenmiş, taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Ön inceleme celsesinde bilirkişi inceleme gün ve saati belirlenerek, davalı şirkete inceleme günü ile HMK md 220-222 kapsamında yasal ihtar usule uygun tebliğ edilmiş, inceleme günü ticari defterlerinin ibraz edilmemesi halinde ibrazdan kaçınılmış sayılacağı ve davacının sahibi lehine delil teşkil eden ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek mevcut delil durumuna göre karar verileceği ihtar edilmiş, davalı tarafça ticari defterler bilirkişi incelemesine ibraz edilmemiştir.
Davacı ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan mali bilirkişi raporunda özetle; davacının incelenen ilgili yıllar ticari defterlerinin noter açılış-kapanış tasdiklerinin, e- defter olanların beratlarının yasal sürelerde alınmış olduğu, kayıtların muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulmuş yani sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette bulunduğu, dava konusu olan ve davacı tarafından davalı adına düzenlemiş olan KDV dahil 214.961,46 TL tutarındaki 3 adet faturanın teslim alan imzaları bulunan sevk irsaliyelerinin düzenlendiği, iş bu faturaların davacı tarafından yevmiye kayıtları yapılarak defterlerine işlediği, düzenlenen bu faturaların her iki tarafça 2019/12 ve 2020/1 dönemine ait Form BA-BS bildirimlerinde mal satışı ve mal alışı olarak vergi dairelerine süresinde bildirilmiş olduğu, davacının 14/07/2020 takip tarihi itibariyle davalıdan 216.371,75 TL açık hesap alacağının bulunduğu, bu alacak tutarından 198.162,31 TL.’sini 14/07/2020 takip tarihinde 128 nolu Şüpheli Alacaklar hesabına aktararak burada takip ettiği, kalan 18.209,44 TL’nin ise (takip tarihi sonrası) davalının davacı adına düzenlediği (Mümessillik Hizmet Bedeli açıklamalı) 16/09/2020 tarihli …32 no.lu faturanın kendi alacağından mahsubunun yapıldığı, sonuç itibariyle davacının dava tarihi itibariyle alacağının 198.162,31 TL olarak defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilip bildirilmiştir.
Alınan mali bilirkişi raporu tespitleriyle birlikte, davacının raporda ve eklerinde yer alan açık hesap ile muavin defter kayıtlarının mahkememizce bizzat incelenmesi sonucunda, takip tarihi olan 14/07/2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan takip konusu üç fatura toplamı olan 214.961,46 TL alacağı yanında, önceki faturalarından kısmi ödemeler sonucu kalan bakiye 1.410,29 TL daha alacağı olduğu, takip tarihi itibariyle toplam fatura alacağı 216.371,75 TL ise de takip konusu üç faturanın dışında kalan 1.410,29 TL bakiye alacağın takip konusu edilmemiş olduğu, takip tarihi ile dava tarihi arasında da davalının davacıya düzenlediği 1 adet 18.209,44 TL bedelli faturayı davacının kendi ticari defterine kayıt edip kendi alacağından mahsup etmiş olduğu, bu kaydın davacının kabulünde olan fatura ve defter kaydı nedeniyle kendi aleyhine delil-kayıt niteliği taşıdığı, takip tarihinden sonra yapılan bu mahsubun (TBK md 100 gereği öncelikle tarihi-vadesi önce olan fatura alacağına mahsubu gerektiğinden) 1.410,29 TL’lik eski-takip konusu yapılmamış fatura alacağına mahsup edilmesi, bakiyesi olan (18.209,44-1.410,29=) 16.799,15 TL’nin ise takip konusu üç adet fatura alacağından mahsup edilerek, davada itirazın iptali talep edilebilecek ve hüküm kurulabilecek davacı alacağının belirlenmesi gerektiği, bu hesap sonucu davacının davada takibin devamını talep edebileceği alacağının (takip konusu üç fatura toplamı 214.961,46-16.799,15 davalı faturasından mahsup=) 198.162,31 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dava dışı uluslararası lojistik firmalarından celbedilen kayıt ve belgelerden ise, davacının davalı şirkete takip konusu faturalarla sattığı tekstil ürünlerini imzalı sevk irsaliyeleri ile bu taşıma/ihracata aracılık firmalarına teslim ettiği, onlar tarafından davalı şirketin talimatıyla düzenlenen ihracat ve taşıma belgeleriyle ürünlerin yurtdışında farklı ülkelere davalının ihracatı olarak taşınmış ve teslim edilmiş olduğu açıkça görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan ve celbedilen deliller, alınan bilirkişi raporu tespitleri, incelenen davacı defter ve kayıtları hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında akdi mal satım ilişkisi bulunduğu, davacının takip konusu faturalarından iki adedinin sistem üzerinden otomatik tebliğ edilen e-fatura olduğu ve bu e-faturalarla diğer normal faturayı davalının BA formuyla vergi dairesine mal alışı olarak süresinde beyan etmiş olduğu, sunulan imzalı sevk irsaliyeleri de gözetildiğinde davalının bu faturalara 8 günlük yasal sürede itiraz etmemesi nedeniyle fatura içeriklerinin kesinleşmiş olduğu, davalının önceki alış faturalarına karşılık davacıya kısmi ödemeleri olsa da takip konusu faturalara karşılık ödeme yapmadığı, mahkememizce yapılan yasal ihtara rağmen bildirilen-tebliğ edilen inceleme gününde ticari defterlerini incelemeye ibraz etmeyen davalının ibrazdan kaçınmış sayıldığı, borçlu olmadığını ticari defteriyle ispat imkanı verilmişse de ispat edemediği, davacının ise davalı adına lojistik firmalarına mal teslim ettiğini hem sunulan delillerle hem de sahibi lehine delil teşkil eder mahiyetteki ticari defter kayıtlarıyla ispatlamış olduğu, davalı şirketin takibe itiraz dilekçesinde “ürünlerin ayıplı çıktığından” bahsedilmişse de bu hususta davada bir savunma ve iddiada bulunulmadığı gibi, ayıp varsa bile ayıbın açık-gizli ayıp olup olmadığı, TTK md 23 kapsamında yasal sürelerde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı vb hususlarda itirazı ispatlayacak hiçbir delilin davalı tarafça dosyamıza yasal sürelerde de sonrasında da sunulmadığı, davacının takip tarihi itibariyle takipte talep ettiği kadar (hatta daha fazla) fatura alacağı bulunsa da, takip tarihi ile dava tarihi arasında bu alacağından davalının faturasını ticari defterine kaydederek mahsup etmek suretiyle alacağının azalmış durumda olduğu, bu nedenle takip tarihi ile dava tarihi arasında mahsupla azalan alacağı yönünden itirazın iptalini talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, davanın yukarıda açıklandığı üzere dava tarihi itibariyle tespit edilen alacağı üzerinden davanın kısmen kabulüne, kabul edilen kısım yönünden fatura alacağı likit ve itiraz haksız olduğundan %20 oranında davacı lehine icra inkar tazminatı hükmolunmasına, fazla istemin hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle HMK md 114/1-h, 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı şirket adına dosyaya avukatı tarafından vekaletname sunulmuşsa da, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilince duruşmaya katılma-dilekçe verme, bilirkişiye defter ibraz etme vb davalıya herhangi bir hukuki yardım yapılmadığı, Avukatlık K. Ve HMK hükümlerine göre karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti müvekkile yapılan hukuki yardımın karşılığı olduğundan, ayrıca incelenen dava şartı arabuluculuk son tutanağına göre davalı taraf yapılan ilk toplantıya mazeretsiz katılmadığından 6325 sayılı K.md 18/A 11. fıkra gereği arabuluculuk görüşmesine katılmayan taraf lehine davada haklı çıksa bile yargılama gideri-vekalet ücreti hükmedilemeyeceğinden, davada kısmen haklı bile çıksa tüm yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğinden, usulden reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücreti hükmedilmemiş, davacının yaptığı tüm yargılama giderleri de davalı tarafa yüklenmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 32.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 198.162,31-TL asıl alacak yönünden takip tarihi sonrası değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazla istemin hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si oranında 39.632,46-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 13.536,46-TL olup, peşin alınan 2.596,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.940,26-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 137,80-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL olmak üzere toplam 1.137,80-TL yargılama gideri ile (54,40-TL başvuru harcı, 2.596,20 TL peşin harç) 2.650,60-TL harç toplamı 3.788,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen tutar üzerinden AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 22.321,36-TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı yararına reddedilen tutar üzerinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/07/2021

Katip …

Hakim …