Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/577 E. 2021/458 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/577 Esas
KARAR NO : 2021/458

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının maliki bulunduğu …, …, …, …, …, …, …, … plakalı araçların ücret ödemeksizin, işletme hakkı sahibi olan müvekkilinin işlettiği …’nu kullanarak köprü ve otoyoldan ihlalli geçiş yaptığını, söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan 39.823,00 TL (Geçiş Ücreti–4 kat Para Cezası), 588,23 TL Faiz – (Ticari-Yıllık) ve 105,88 TL KDV olmak üzere toplam 40.517,11 TL müvekkil şirket alacağının tahsili için … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, yasal süresi içinde borçlu tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, arabuluculuk başvurusunda davalı taraf ile yapılan görüşmeler neticesinde anlaşmaya varılamadığını belirterek, itirazın iptaline, takibin işlemiş faiz ve KDV’si ile birlikte devamına, ayrıca alacağın likit olduğu gözetilerek müvekkili lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, müvekkilinin alacağı rehinle temin edilmemiş olup, İİK md. 257 ile belirlenmiş olan ihtiyati haciz şartları oluşmuş durumda olması nedeniyle, davalı/borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının müvekkili şirketin alacağını karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahisiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, müvekkili şirketin merkezi … İli … İlçesi sınırları içerisinde bulunduğundan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, lojistik alanında faaliyet gösteren müvekkili şirketin sahip olduğu araçlarla ülkenin bir çok yerine yük taşıdığını, bu kapsamda yapılan yolculuklarda ücretli yol ve köprülerden geçişin sağlanması için her bir aracına sistemce tanımlı OGS-HGS cihazları takılı olup, cihaz bakiyeleri ise düzenli olarak kontrol edilip, geçişi sağlamaya yeter düzeyde bakiye bulundurulduğunu, müvekkiline tebliğ edilmeyen listedeki geçişlerin “ihlalli geçiş” olarak değerlendirildiği iddia edilmişse de, öncelikle müvekkili şirkete ait araçların belirtilen tarih ve saatlerde bu yol/köprüleri kullandığının davacı tarafça ispatlanması gerektiğini, zira yazılı ve görsel basında da sıklıkla çıkan haberlerde tanık olunduğu üzere, ihlalli geçiş yaptığı iddia olunan araçların gerçekte bu güzergahları hiç kullanmadığı, hatta bu güzergahların bulunduğu illerde dahi bulunmadığını, ancak sistemsel bir takım hatalar sebebiyle ilgisiz kişilere ihlalli geçişlere ilişkin işlem yapıldığını, müvekkili şirkete ait araçların belirtilen tarihlerde bu güzergahları kullanmadıklarını, dava dilekçesinin 3 numaralı bendinde belirtilen; … Plakalı Çekici üzerinde … numaralı, … Plakalı Çekici üzerinde … numaralı, … Plakalı Çekici üzerinde … numaralı,… Plakalı Çekici üzerinde ise … numaralı HGS/OGS cihazlarının bulunduğunu,…, …, …, … Plakalı araçların ise, yukarıda plaka ve cihaz numaralı verilen çekicilere tanımlı dorseler olup, bu dorselere ait geçiş ücretlerinin de tanımlı oldukları bu cihazlar üzerinden tahsil edildiğini, ilgili birime yazılacak müzekkere ile, yukarıda numaraları yazılı OGS/HGS cihazlarının hesap özeti kayıtlarının istenerek, öncelikle iddia olunan tarihlerde dava konusu geçişleri yapıp yapmadıklarının tespiti ile, şayet bu geçişleri yapmışlarsa, hesap bakiyelerinin geçiş ücretini karşılamaya yeterli olup olmadıklarının bilirkişi marifetiyle tespiti gerektiğini, bu talep yerine getirildiğinde, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve icra takip dosyasına yapılan itirazın da yerinde olduğunun anlaşılacağını, ayrıca davacının müvekkili hakkında benzer iddialarla … 26. İM … E dosyasıyla da takip başlattığını, mükerrer talep olup olmadığının tespiti gerektiğini belirterek davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş; aynı dilekçede mahkememizin 26/10/2020 tarihli kararı ile davacının ihtiyati haciz talebinin mevcut kanıtlar dairesinde kabulüne karar verildiğini, ancak iş bu dosyada davacının iddiasını ispata yarar tek bir kanıt bile bulunmadığını, dosyaya yalnızca davacı tarafça tek taraflı hazırlanan ve gerçekliği tartışmalı olan liste sunulduğunu, bu listenin ise HMK’nın amir hükümleri dairesinde kendilerine tebliğ edilmediğini, durum böyle iken salt davacı tarafça tek taraflı olarak tanzim olunan liste esas alınarak talebin kabulü ile müvekkili şirket aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilmesinin isabetli bir karar olmadığını, müvekkilinin malvarlığına alacağı aşan hacizler uygulandığını belirterek, ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulüyle kararın kaldırılmasına, yargılama sonucunda haksız ve kötü niyetli davanın reddine, davacının asıl alacağının %20sinden az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 6001 sayılı Kanun uyarınca işletilen köprü ve otoyollardan davalıya ait araçların ihlalli geçiş ücretleri ile cezaları ve fer’ilerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazı nedeniyle, itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık, davacının işletme hakkına sahip olduğu köprü ve otoyollardan davalının araçlarının ihlalli geçişi olup olmadığı, takip tarihi itibariyle davacının alacak talep hakkı olup olmadığı ve tutarı hususlarındadır.
… 4. İcra Dairesinin … E takip dosyası getirtilerek incelenmiş, davalının takibe süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, takip dosyası, davalı vekilince bildirilen OGS/HGS hesap dökümleri celbedilmiş, davacı vekilince ihlalli geçişlere ilişkin detayları, plaka ve araç geçiş görüntülerini, tarih ve saatlerini, davalının sisteme tanımlı HGS/OGS hesaplarına ilişkin geçiş sonrası 15 gün içindeki provizyon sorgulama sonuçlarını içeren CD dosyaya sunulmuş, CD içeriğinde yer alan ihlalli geçiş tarih ve plaka bilgisine ilişkin listelerin kağıt ortamında da sunulması sağlanarak davalı tarafa tebliğ edilmiş, incelenmiş, ayrıca mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
Dava dilekçesindeki ihtiyati haciz talebi 08/09/2020 tarihli gerekçeli ara kararla teminat karşılığı kabul edilmiş, davalı vekilince itiraz üzerine mürafaa duruşması da yapılarak yazılan gerekçeli ara kararla itiraz reddedilmiştir.
Cevap dilekçesinde ileri sürülen yetki ilk itirazı, davacının kanundan aldığı yetkiyle işlettiği köprü ve otoyolu kullanmakla taraflar arasında hizmet sözleşmesi benzeri akdi ilişki kurulmuş olduğundan, HMK md 10 ve TBK md 89 gereği davacı alacaklının yerleşim yeri mahkemesi (mahkememiz) uyuşmazlıkta yetkili olduğundan, ön inceleme celsesi ara kararıyla reddedilmiştir.
Davacı vekilince sunulan 07/06/2021 tarihli dilekçe ile, dava sonrası ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığı ve davadan vazgeçtikleri beyan edilmiş, davalı vekilince sunulan 16/06/2021 tarihli dilekçede ise dava konusunun ödendiği ve davacının vazgeçme dilekçesi doğrultusunda işlem yapılması, davacıdan vekalet ücreti talepleri olmadığı beyan edilmiştir.
Davacı vekilinin beyan dilekçesinde davanın konusuz kaldığı beyanı yanında davadan vazgeçildiğinin beyan edilmesi, ayrıca ihtiyati haciz kararı nedeniyle yatırılan teminatın iadesinin talep edilmesi nedeniyle, oluşturulan ara kararla taraf vekillerine kesin süre verilerek, davacı vekilinin talebinin “HMK md 123-geri alma mı, yoksa konusuz kalma nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi talebi mi olduğunu açıklaması, davalıdan yargılama gideri-vekalet ücreti talebi olup olmadığını açıklanması istenmiş, ayrıca davalı vekiline de davacının beyanı hakkında beyanda bulunarak davacıdan yargılama gideri-vekalet ücreti talebi olup olmadığının, teminat iadesine muvafakat edip etmediğinin açıklanması istenmiş, kesin sürede açıklanmazsa teminat iadesine muvafakat ettiğinin kabul edileceği ihtar edilmiştir. Ara karar üzerine davacı vekilince sunulan dilekçede davalıdan yargılama gideri-vekalet ücreti talepleri bulunmadığı, talebinin “dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı” kararı verilmesine yönelik olduğu açıklanmış, davalı vekilince de davacıdan vekalet ücreti talebi olmadığı, yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği açıklanmıştır.
Tüm bu nedenlerle, dava sonrası ödeme nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aynı nedenle tarafların icra inkar tazminatı-kötüniyet tazminatı talepleri hakkında da karar verilmesine yer olmadığına, HMK md 331 kapsamında, talep gibi tarafların lehine/aleyhine yargılama gideri-vekalet ücreti yüklenmemesine, Adalet Bakanlığınca ödenen dava şartı arabuluculuk ücretinin ise HMK md 331 kapsamında yapılan hukuki değerlendirme sonucu, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumu ve dava sonrası davalının ödemesi nedeniyle davanın konusuz kalması sebebiyle, davalıdan tahsiline, ayrıca yapılan yasal ihtar doğrultusunda, teminatın davacıya iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Bu nedenle davacının icra inkar tazminatı ve davalının kötüniyet tazminatı talepleri hakkında da karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL olup peşin alınan 489,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 430,05 TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep gibi, tarafların yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, leh ve aleyhlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-İhtiyati haciz kararı için davacı tarafından yatırılan teminatın davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/06/2021

Katip

Hakim