Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/570 E. 2020/630 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/570 Esas
KARAR NO : 2020/630

DAVA : İtirazın İptali (Şirketler Hukukundan Kaynaklanan Alacak)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Şirketler Hukukundan Kaynaklanan Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alanında uzman ve deneyimli bir firma olduğunu, 2016 yılında şirketin %20 hisseli ortağı olan davalının müvekkili firma hesabından kendi şahsi banka hesabına 19.12.2016 tarihinde 168.408,00 TL borç gönderdiğini, davalının 19.12.2016 yılında almış olduğu bu borcu hiç bir şekilde ödemediğini, TTK uyarınca da şirketlere olan şahsi borçların ivedilikle ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin ortaya çıkan ticari zararının bu tutar ile sınırlı kalmayıp bu para ile yapacağı ticari faaliyetlere de zararlar verildiğini, müvekkili şirket tarafından … 2. İcra Müdürlüğünde … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine zamanaşımı ve pay devri sebebi ile itirazda bulunduğunu, ancak davaya konu uyuşmazlığın davalının TTK’ya da aykırı biçimde kendi hesabına para almasından kaynaklandığını, dolayısıyla davalının borcunun şahsi borç niteliğinde olmayıp devrinin de söz konusu olmadığını, bu sebepten dolayı pay devri ile sorumluluktan kurtulması gibi bir durumunun söz konusu olmayıp genel zamanaşımına tabi olacağını belirterek, davalının icra dairesine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, ayrıca açıkça iyiniyete aykırı davranışları ve mal kaçırma şüphesi sebebiyle davalının mal varlıkları üzerine ihtiyati haciz koyulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ikametgah adresi Bakırköy olduğundan … asliye ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın dayanağı olan icra dosyasının da … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası olduğunu, ayrıca davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı şirketteki hisselerini …’dan devir aldığını, müvekkilinin devir aldığı şirketin hisselerini yine aynı şartlar ile … 40. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no.lu pay devir sözleşmesi ile bila bedelle yine …’a devir ettiğini, müvekkili şirketin kurucu ortak olmadığını, sermaye artırma kararına katılmadığı ve sermaye taahhüdü altına girmediğini, dava sonunda müvekkilinin hak kaybına uğraması halinde …’a rücu edeceğinden davanın …’a ihbarı gerektiğini, davacı yanca … 2. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip nedeni olarak sermaye artırım borcu gösterildiğini, mahkememizdeki davada ise alacak nedeni olarak 2016 yılında davacı şirketin %20 hisseli ortağı sıfatıyla şirket hesabından kendi şahsi hesabına 19.12.2016 tarihinde gönderilen 168.408,00 TL borcun belirtildiğini, bu durumun takip ile bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, müvekkilinin hiçbir zaman şirkette imza yetkilisi olmadığını, hiçbir zaman davacı şirketin banka hesaplarını kullanmadığını, davalı müvekkilinin şirket hesabından kendi hesabına para göndermesinin bile söz konusu olmadığını, davacı şirketin davalıdan elden borç para aldığını, aldığı borcu iade ettiğini, müvekkilinin de sermaye taahhüt borcunu yerine getirdiğini belirterek, tüm bu nedenlerle davada yetkisizlik kararı verilmesine, zamanaşımı nedeni ile usulden davanın reddine, davanın itirazın iptali olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın reddine, müvekkilinin davacıya borcunun olmaması, davacının müvekkilden aldığı borcunu 19.12.2016 tarihinde ödemiş olması gerçeğine göre davanın reddine, müvekkilinin davacı şirketteki hissesini tüm aktif ve pasifi ile devir ederek ortaklıktan ayrılmış olması sebebi ile davanın reddine, davanın …’a ihbarına, ihtilafın yargılamayı gerektirmesi ve likit alacak olmaması sebebi ile davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine ve davacının haksız ve kötüniyetle icra takibi başlatmış olması sebebi ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı şirketin ortağından olan alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Dava dilekçesinde bildirilen … 2.İM … E takip dosyası celbedilmiş, taraflarla ve dava konusu alacakla ilgisinin bulunmadığı görülmüş, dava dilekçesinde maddi hata bulunduğu, doğru takip dosyasının … 2.İM … Esas takip dosyası olduğu anlaşılmıştır.
Dava ve cevap dilekçesinde belirtildiği üzere, dava konusu alacak davacı şirketin bir dönem ortağı olan davalının hesabına şirket hesabından gönderilen paranın davalı eski ortaktan geri istenmesine ilişkindir. Davacı taraf bu paranın şirketin ortağına verdiği ve şirkete ödenmemiş borç olduğunu iddia etmekte, davalı taraf ise ortağın şirkete elden verdiği borcun ödenmesine ilişkin olduğunu iddia etmektedir.
6100 sayılı HMK’ nın 14/2. maddesinde “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir” şeklinde kesin yetki kuralı düzenlenmiştir.
Her ne kadar davalının hissesini devrederek ortaklıktan ayrıldığı belirtilmişse de, davadaki uyuşmazlık ortaklık dönemine ilişkin ortaktan alacak talebinden kaynaklandığından, bu uyuşmazlığın yargılamasında HMK md 14/2’de yer alan kesin yetki kuralı uyarınca, davacı şirketin merkezinin bulunduğu yerin bağlı olduğu Bakırköy asliye ticaret mahkemeleri kesin yetkilidir.
Kesin yetki, HMK md 114/1-ç’ye göre dava şartı olup, mahkemece her aşamada re’sen dikkate alınmak zorundadır. Bu nedenle, usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek dosya üzerinden inceleme yapılmak suretiyle, HMK md 115/2 gereği aşağıdaki şekilde davanın kesin yetki yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm :Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Kesin yetki yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde yetkili mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, tarafların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 14/12/2020

Katip …

Hakim …