Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/568 E. 2021/629 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/568
KARAR NO : 2021/629

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 01/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibi 13.000.000 TL üzerinden ilamsız icra takibi şeklinde başlatıldığını, takibe dayanak belge sunulmadığını, müvekkil şirket ile davalı arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkili şirketin belirtilen icra takibine ilişkin davalıya borcu bulunmadığını, müvekkil şirkete karşı icra takibi 13.02.2020 tarihinde başlatılmış olup tebliğ edilen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilemediğinden dolayı takibin kesinleştiğini, davalı şirketin alacak iddiası belgelendirilmemiş olup soyut ve gerçek dışı olduğunu, takip dosyasında iddia edilen 13.000.000 TL alacağa ilişkin hiçbir dayanak belge sunulmamış olmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mevcut icra takibinde müvekkil şirketin … İli … İlçesi … Mahallesi 226 Ada 7-8-9-10 Parseldeki 4 adet taşınmazına haciz konulmuş olup satışı yapılmak üzere kıymet takdirine gidildiğini, … 2. İcra Dairesi … Talimat dosyasında alınan kıymet takdiri raporu müvekkil şirkete tebliğ edildiğini, … 2. İcra Hukuk Mahkemesi … sayılı dosyasında ikame etmiş oldukları dava ile kıymet takdirine itiraz edildiğini, müvekkili şirketin icra takibinin devam ettiğini tebliğ edilen kıymet takdiri raporu ile öğrendiğini, devamında vakit kaybetmeksizin işbu davanın ikame edildiğini, ikame edilen işbu dava ile haksız icra takibinin durdurulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usul yönünden dava dilekçesinde eksikliklerin olması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davacı tarafın sahibi ve tek yetkilisi …’ın müvekkilinin elindeki aynı grubun başka bir şirketine ait (adese hisseleri) hisseleri ödünç almasına karşın hisseleri ya da satış bedellerini müvekkiline vermeyen … ile işbirliği içinde hareket ettiğini, müvekkiline ait hisselerin sözleşmeye aykırı şekilde satılması suretiyle elde edilen parayla haksız bir şekilde menfaat sağladığını ve sebepsiz olarak zenginleştiğini, müvekkili ile …’ın sahibi ve yetkilisi olduğu …firmasıyla yapılan 14/03/2013 başlangıç ve 16/09/2013 bitiş tarihli hisse alım opsiyon ve hisse ödünç verme sözleşmesi gereğince müvekkilinin aktifinde bulunan borsaya kote edilmiş “adese” hisselerini nitelikli yatırımcılara satmak üzere ödünç olarak teslim alan şirket ve …’ın hem hisseleri iade etmediğini hemde satış bedellerini müvekkiline göndermediğini, davacının iş ortağı olan … aleyhine sözleşmeye dayalı olarak alacak davası açtığını ve mahkemece ihtiyati tedbir karar verildiğini, borçlu …’a ait bir mal varlığının tespit edilemediği gibi kendisinin yurtdışında ve hangi ülkede olduğu da tespit edilemediğinden dava dilekçesinin dahi tebliğ edilemediğini, müvekkili alacağının tahsili amacıyla araştırmaları sonucunda …’ın müvekkilinin hisselerini satarak elde ettiği paralar ile kurduğu şirket aracılığı ile ortaklık yaptığı …nin sahibi olan …’a gönderdiğini, …’ın bu parayı işbu davaya konu icra takibi ile haciz konulan taşınmazları satın aldığını, davaya konu olan para hareketlerinin incelenmesi sonucunda para kaynağının müvekkili şirkete ait hisseler olunduğunun ve … ile iş birliği içerisinde olunduğunun anlaşılacağını belirterek müvekkilinin alacağının sürüncemede kalmaması amacıyla işbu davanın haksız ve mesnetsiz davanın reddini ve takip tutarın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
Dava, İİK m.72 hükmüne dayalı, menfi tespit davasıdır.
Uyuşmazlık davacının icra takibinden dolayı borçlu olup olmadığıdır.
Davacı vekili Av…. 30/09/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş olup vekilin vekaletnameye göre feragat yetkisi mevcuttur.
Davalı vekili Av. … 01/10/2021 tarihli, davalı vekili … 09/07/2021 tarihli dilekçelerinde herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmişlerdir.
Yine taraf vekilleri 01/10/2021 tarihli duruşmada birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini, birbirlerinden icra tazminatı talep etmediklerini, arabuluculuk ücretini 1/2 oranında karşılayacaklarını açıklamışlardır.
Davadan feragat HMK m.307. ve 311.maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK m.307 hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Esasen davacı vekilinin feragat yetkisi olup davanın niteliği gereği ise feragat hukuken sonuç doğurabilecek niteliktedir.
Yapılan açıklamalar karşısında; davacının, … 4.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasına yönelik olarak açmış olduğu menfi tespit davasının feragat nedeniyle reddine, davacının feragat beyanı karşısında davacının tazminat talebinin reddine, davalı vekilinin beyanı karşısında davalının İİK m.72 hükmünde belirtilen kötü niyet tazminat talebinin dahi davalının feragat beyanı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının, … 4.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasına yönelik olarak açmış olduğu menfi tespit davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının feragat beyanı karşısında davacının tazminat talebinin reddine,
3-Davalı vekilinin beyanı karşısında davalının İİK m.72 hükmünde belirtilen kötü niyet tazminat talebinin dahi davalının feragat beyanı nedeniyle reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 19,80 TL (ön inceleme duruşması yapılmadığından Harçlar Kanunu gereği alınması gereken harcın 1/3’ü alınmıştır.) harcın peşin alınan 222.007,50TL harçtan mahsubu ile bakiye 221.987,70‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Tarafların beyanı nedeniyle tarafla lehine vekalet ücreti gideri ve yargılama giderine hükmedilmemesine,
6-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
7-1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ileride Bakanlıkça ödenmesi durumunda 6183 sayılı AATUHK hükümleri gereği 1/2 oranında taraflardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraf vekillerinin beyanları karşısında mahkememizce verilen tedbirin 01/10/2021 tarihi itibariyle derhal kaldırılmasına,
9-Taraf vekillerinin beyanları karşısında bu davada verilen tedbir nedeniyle davacı tarafından sunulmuş teminatın derhal davacıya iade olunmasına,
10-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzüne karşı ve oy birliği ile karar verildi. 01/10/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …