Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/563 E. 2021/26 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/563 Esas
KARAR NO : 2021/26

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı … A.Ş.’ nin ortaklığın bitirilmesi hususunda Av. … ve …’ in de şahit bulunduğu bir ortamda 31/10/2016 tarihli protokol kapsamında mutabakata vardıklarını, protokolün 15.maddesi uyarınca şirketin halihazırda kullandığı … adresindeki binanın eşit şekilde taraflara ait olduğunu, müvekkilinin … 22.Noterliğinin … yevmiye numaralı ve … tarihli ihtarnamesi ile davalılara bildirimde bulunduğunu ve 18 aylık sürenin 30 Nisan 2018 tarihinde dolacağını ve 7 gün içerisinde seçim haklarını kullanmalarını talep ettiğini ancak ilgili binanın müvekkilinin kullanımına tahsis edilmediğini ve davalılar tarafından kullanılmaya devam ettiğini, bu nedenlerle muaccel hale gelmiş alacaklarının tahsili amacıyla … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız takip yapıldığını ve davalıların takibe haksız şekilde itiraz ettiklerini, bu nedenle davalıların haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın tarafları arasında bir kira akdinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında kira akdinin kurucu unsurlarının mevcut olmadığını ve aralarında bir kira sözleşmesinin olmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin temelinin ticari işlere dayandığını, bu nedenle görevsizlik itirazında bulunduklarını ayrıca ticari dava şartı olarak davacı tarafça arabuluculuk başvurusunun yapılmadığını ve davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin gerektiğini, davanın müvekkili … ile bir ilgisinin bulunmadığını, davacının yapıyı kullanamayacağı hususu yönünde kendisine bir bildirim yapılmadığı gibi aksi yönde yapıyı kullanabileceği yönünde çağrıda bulunulduğunu ancak taraflar arasındaki husumet sebebiyle davacının yapıyı kullanmaktan imtina ettiğini, bu nedenle davacının müvekkiline karşı bir talebinin olamayacağını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının talep ettiği alacağın likit bir alacak olmadığı için müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın görev, arabuluculuk, husumet, derdestlik yönünden eksiklik olması sebebiyle davanın reddine, davanın nitelik itibariyle kira alacağı olmaması ve esas itibariyle iddia edilen bir alacağın da olmaması nedeniyle esastan reddine, iddia edilen alacağın likit bir alacak olmadığından her ihtimalde davanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava dosyası, … 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas ve… Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olunmuştur.
Dava, … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2020/1943 Esas 2020/4052 Karar sayılı, Bölge Adliye Mahkemeleri Arasındaki Uyuşmazlıkların Giderilmesine ilişkin ilamı ile, ticari nitelikteki itirazın iptali davalarında dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurunun zorunlu olduğu belirtilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin …. Esas … Karar ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi’nin 2020/1473 Esas 2020/1326 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, görevsiz mahkemede açılan dava sonrası verilen görevsizlik kararından sonra dosyanın görevli mahkemeye ulaşmasına kadar dosya kapsamında bir arabuluculuk başvurusu bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2020/753 Esas 2020/701 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, davacının davanın açılışından ve hatta görevsizlik kararından sonra arabuluculuğa başvurması da dava şartının yerine getirdiğini göstermemektedir.
Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü düzenlemiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 2. fıkrasında “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Anılan düzenlemeler karşısında somut olayda ; TTK 5/A maddesi 1. fıkrasında arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak düzenlendiği, davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı ve arabulucuya başvuru şartının mahiyeti gereği sonradan tamamlanamayan özel dava şartlarından olduğu anlaşılmakla (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1038 esas 2019/869 karar sayılı kararı) davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası ve HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar harcının peşin alınan 1.198,98 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.139,68 TL’ nin kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT gereğince taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/01/2021

Katip …

Hakim …