Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2022/727 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/562
KARAR NO : 2022/727

DAVA : MENFİ TESPİT (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …bank … Şubesine ait, 24/08/2019 keşide tarihli, 83.337,00-TL bedelli, … seri numaralı çekin, …bank … Şubesine 26/08/2019 tarihinde ibraz edildiğini, çekin ibraz edilmiş olduğu muhatap banka şubesince “işbu çek üzerindeki keşideci imzası uyuşmadığından herhangi bir işlem yapılmamıştır.” şeklinde şerh düşülerek çekin karşılığı ödenmediğini ya da karşılıksızdır işlemi yapılmadığını, bunun üzerinde davalı tarafın, … 34.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosya kapsamında müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, işbu icra takibi kapsamında ödeme emri ekindeki çek fotokopisinin incelendiğinde, çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ve fakat taklit edilmeye çalışıldığının anlaşıldığını, müvekkili şirketin de karşı tarafa keşide etmeyi doğuracak bir borcu bulunmadığını, icra takibine konu çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının, dolayısıyla müvekkili şirketin dava konusu çeki keşide etmediğinin tespitine, dava konusu çek nedeni ile ve … 34.İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafından başlatılan icra takibinin iptaline, İİK m.72/3 hükmü doğrultusunda alacak tutarının %15’inden fazla olmamak üzere depo edilecek teminat mukabilinde, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; dava konusu çekin sahte olmadığı, gerçek olduğu davacı ve banka tarafından da kabul edilmekte olduğunu, sahte olmayan bir çek üzerinde bulunan imzanın sahte olması ancak ve ancak bahse konu çekin kaybolması suretiyle olabileceğini, kaybolan veya çalınan ve kayıp olduğu ilgili taraflara bildirilen bir çekin başkası tarafından imzalanmak suretiyle ibraz edilmesinin mümkün olduğunu, kaybolduğuna veya çalındığına dair hiç bir işlem yapılmamış ve gerçek olduğu kabul edilen çekteki imzanın sahte olabilmesinin imkanı olmadığını, bankanın çek üzerine düştüğü şerhin müşterisini haksız şekilde korumaya yönelik bir tavır olduğunu, iddia edilen sahte imzaya ilişkin her türlü şüpheden uzak somut delil bulunmamakta olduğunu, kendisine bahse konu çekin çalındığı veya kaybolduğu şeklinde ihbar iletilmemiş olan bankanın bu tavrının, müşteriyi korumaktan öte geçen bir tutum olduğunu ve hukuki bir dayanağa sahip olmadığını, çekteki imzanın sahte olup olmadığı yapılacak olan teknik inceleme ve adli tıp raporu ile netlik kazanacağını, belirterek, davanın reddi ile dava giderlerinin ve ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, kambiyo evrakına dayalı takip sonrası menfi tespit davasıdır.
Basit yargılama usulüne tabi olan davada dosya 11/01/2021 tarihli celsede taraflarca takip edilmediğinden HMK m.150 uyarınca işlemden kaldırılmış, davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile yasal sürede yenilenerek işleme konması talep edilmiş, yenileme sonrası üç celse duruşma icra edildikten sonra dosyanın 18/11/2022 tarihinde yapılan duruşmasında yine davacı tarafça davayı takip eden bulunmadığı, davacının duruşma gününden haberdar olsa da duruşmaya katılmadığı ve herhangi bir mazeret bildirimi de bulunmadığı, ayrıca duruşmaya katılan davalı vekili de “Davacı davasını takip etmediği için biz de takip etmiyoruz, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ederiz” yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK m.320/f.4 hükmü uyarınca, “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır”.
Basit yargılama usulüne tabi davanın yenileme sonrası tekrar takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla, ikinci kez takipsiz bırakılan HMK m.320/4 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, bu nedenle HMK m.331/3 gereği yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
İkinci kez takipsiz bırakılan davanın basit yargılama usulü nedeniyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
1-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.959,63-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.878,93-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı şirketin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/11/2022

KATİP …

HAKİM …