Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/56 E. 2021/107 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/56 Esas
KARAR NO : 2021/107

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2013
KARAR TARİHİ : 17/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … İli, … İlçesi, … mevkinde kain ve mülkiyeti … Büyükşehir Belediyesine ait imar planında akaryakıt istasyonu olarak ayrılmış bulunan taşınmazın 1993 tarihli belediye encümeni kararı ile ihaleye çıkartıldığını, ihale neticesinde Akaryakıt Satış ve Servis Yerleri İhale Şartnamesi ve İşletme Sözleşmesi akdedildiğini, daha sonra taşınmazın müvekkili şirkete ait bir taşınmazın belediye tarafından kamulaştırılması karşılığında 05/06/2003 tarihli kararla takas-trampa yoluyla müvekkiline temlik edildiğini, dava konusu istasyonun bulunduğu taşınmazın intifa hakkı sahibi davalının tüm bu işlemlerin gerçekleşmesi için 04/08/1993 tarihli işletme sözleşmesinin hükümleri aynen geçerli olmak üzere müvekkiline tüm hak ve vecibeleri ile temlik edilmesine tapuda ferağının verilmesine 31/01/2003 tarihli muvafakatname ile muvafakat ettiğini, ardından Belediyenin davalı ile sözleşmesini 28/12/2003 tarihinde feshettiğini, bu tarih itibariyle sözleşmenin müvekkili ile davalı arasında ayrı şart ve koşullarda devam ettiğini ancak, davalının 1994 yılından beri işletme sözleşmesinin 5. maddesindeki yükümlülüğünün bir kısmını yerine getirip bir kısmını yerine getirmediğini, davalının 5. maddeye göre her yıl %5 artış ile USD karşılığı TL ödemesini yaptığını ancak aylık olarak hesaplanması gereken brüt ciro üzerinden %2 payı ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taşınmazın devir ve temlikine ilişkin 05/06/2003 tarihli encümen kararında müvekkili şirketin muvafakati ile devredildiğinin belirtildiğini, davacının da bu muvafakate dayanarak talepte bulunduğunu oysa, encümen kararında Belediyenin mülkiyetinde olan taşınmazın devredildiğini müvekkilinin muvafakatinin alınmasının nedeninin de taraflar arasındaki ilişkinin ihale yoluyla kurulmuş olması olduğunu, çünkü ihale ile yapılan işlerin süresi ve koşullarının ihale şartname ile en başından belirlendiğini ve buna göre bedel ödendiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 16/02/2021 tarihli dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı arasında sulh ile anlaşma sağlandığını, taraflarca yapılmış olan masrafların kendileri üzerinde bırakılmasını, davalı taraftan vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, sulh sözleşmesi kapsamında davaya ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 16/02/2021 tarihli dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı arasında sulh ile anlaşma sağlandığını, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, sulh sözleşmesi kapsamında davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, devreden ile devralan arasında imzalanan Yap-İşlet-Devret Sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davada tarafların mahkeme dışı sulh oldukları taraf vekillerinin mahkememize sunmuş oldukları 16/02/2021 tarihli dilekçeleri ve dilekçe ekinde sunulan sulh protokolü ile anlaşılmış, tarafların sulh olduklarına dair mahkemece kanaat getirilmiş olup; taraf vekillerinin davaya ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmeleri nedeniyle 6100 Sayılı HMK 315/1 maddesi uyarınca dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, taraf vekillerinin talebi uyarınca kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 170,80 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 111,50 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraf vekillerinin talebi doğrultusunda kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerinin talebi doğrultusunda taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/02/2021

Katip …

Hakim …