Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/558 E. 2020/453 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/558 Esas
KARAR NO : 2020/453

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2020

Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1228 Esas 2018/1375 Karar sayılı 26/12/2018 tarihli GÖREVSİZLİK kararının kesinleşmesi üzerine Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, Müflis … AŞ’ye bankacılık hizmetleri ve kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı borcu olduğunu, Müflis … AŞ’nin faaliyet izninin kaldırılmasından sonra iflas idaresince borcun tahsili amacıyla takibe girişildiğini, davalı aleyhine 16.05.2018 tarihinde İstanbul … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyadan takip başlatıldığını, borçlunun yetki itirazında bulunması üzerine dosyanın Küçükçekmece… İcra Dairesi …Esas sayılı dosyaya kayıtlanmak üzere gönderildiğini, bu kez davalı borçlunun icra takibine haksız ve gerekçesiz olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, alacağın davalıya kullandırılan tüketici kredisinden kaynaklandığını, ancak Bankacılık Kanunu m.142 hükmü gereğince davanın İstanbul 1 veya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi olması gerektiğini, bu hususta Ankara BAM emsal kararının bulunduğunu belirterek, davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, bankacılık hizmetleri ve kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı tüketici kredisi alacağı nedeniyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesindeki talebe rağmen davanın Bakırköy …ATM’de açılması üzerine Bakırköy 3 ATM tarafından Bankacılık Kanunu md 142 uyarınca dosya üzerinden “İstanbul 1 ve 2 ATM görevli olduğu gerekçesiyle görev yönünden usulden red kararı verilerek, dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Bakırköy … ATM … E dosyadan verilen görevsizlik kararı gerekçesi, davacı bankanın iflasına karar verilerek TMSF’ye devredildiği, bu nedenle 5411 sayılı Kanunun 142. maddesinde yer alan “Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır.O yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması hâlinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görülür.
Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından muamele merkezi veya ikametgâhı İstanbul ili sınırları içinde olan kişiler aleyhine açılacak hukuk davaları ile borçlular hakkında açılacak iflas davalarına İstanbul (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret mahkemesi tarafından bakılır” şeklindeki düzenlemedir. Dava dosyası bu nedenle mahkememize tevzi edilmiştir.
Ancak, dava konusu uyuşmazlık genel kredi sözleşmesinden-ticari krediden kaynaklanan bir uyuşmazlık olmayıp, dava dilekçesinde açıkça yazılı olduğu üzere, Bankacılık Hizmetleri ve Kredi Kartı Sözleşmesinden doğan tüketici kredisi alacağına ilişkindir.Bu nedenle dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonraki tarihte açılmış olduğundan, 5411 sayılı Kanunun 142. maddesinde yer alan “asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu, İstanbul ilinde olan kişiler aleyhine açılacak davalarda da İstanbul 1 ve 2 asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna” dair özel hükmün uygulama imkanı bulunmamakta olup, yargılamada tüketici mahkemesi görevlidir.
Nitekim bu konuda pek çok emsal yüksek yargı içtihadı bulunmakta olup, bunlardan biri olan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/7238 E 2016/9435 K sayılı kararında, “28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun Geçici-1/1. maddesinde ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan” davaların “açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam” edeceği belirtildiğinden, 28.05.2014 tarihinden önce açılmış davalar yönünden 5464 sayılı Kanunun 44. maddesindeki görev hükümleri geçerli olmaya devam edecektir. 6502 sayılı Kanun, kart hamili ya da kartı veren kuruluş gibi bir ayrıma gitmeksizin bütün bankacılık işlemlerini (m. 3/1-k kapsamına girmeyen tacirler hariç olmak üzere) kanun kapsamına aldığı ve 83/2. maddesi hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları bu kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. ” denmektedir.
Somut olayda uyuşmazlık, bankacılık hizmetleri ve kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; davanın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı, davalının tacir olmadığı, davalının 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketici sıfatına sahip olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca Tüketici Mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerektiği, 6502 sayılı Kanunun 83/2. maddesi karşısında Bankacılık Kanunu 142. maddede yer alan görev ve yetki hükmünün uygulanma imkanı bulunmadığı, görev hususunun yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınabileceği sonuç ve kanaatiyle , davaya ilişkin düzenlenen tensip tutanağı ile, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:

1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.26/10/2020

Katip …

Hakim …