Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/551 E. 2020/413 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/551 Esas
KARAR NO : 2020/413

DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ticaret Sicili Müdürlüğünün … sicil numarasında tescilli… Şirketi’nin hissedarlarından olan davalı …’in şirketteki 112 adet sermaye payını 11.200,00-TL bedelle bütün hak ve borçları ile, diğer davalı …’in 113 adet sermaye payını 11.300,00-TL bedelle bütün hak ve borçları ile, dava dışı …’un ise 25 adet sermaye payını 2.500,00-TL bedelle bütün hak ve borçları ile, … 3. Noterliğinin … tarihli “Senede Bağlanmamış Anonim Şirket Pay Devri Sözleşmesi” ile müvekkiline devrettiğini, devirler sonucunda söz konusu şirketin sermaye değeri 50.000,00 TL olduğundan, müvekkili …’ın beheri 250 adet sermaye payına karşılık toplamda 25.000,00 TL ödeyerek şirketin %50 hissedarı haline geldiğini, noterde yapılan resmi devir sözleşmelerinin içeriğinde devredenlerin açıkça ” …işbu devir sözleşmesini Şirket Yönetim Kuruluna ibraz ederek ortaklar pay defterine kayıt ettireceğimi beyan ederim…” şeklinde tahhütte bulunmalarına rağmen pay defterine herhangi bir kayıt yaptırılmadığını, hissesini devredenlerden … ve …’un diğer davalı … ile birlikte anılan anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, hisse devirlerinin akabinde 03.09.2019 tarihinde 1 no.lu karar ile konusu “hisse devri” olan yönetim kurulu kararını imzaladıklarını ve “hisse devrinin kabulüne ve keyfiyetin pay defterine işletilmesine oy birliği ile karar verilmesine” rağmen, yönetim yetkilerini kötüye kullanacak şekilde ve taahhütlerini ihlal ederek pay devrini pay defterine işlemediğini ve yine kötüniyetli olarak ticaret siciline kayıt ettirmediklerini, genel kurul toplantısı için çağrı da yapılmadığını, bu nedenle davalılara … 3. Noterliğinin .. tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, noterde yapılan pay devirlerinin kabulüne ilişkin yönetim kurulu kararı alınması, pay devrinin pay defterine işlenmesi, pay devrinin ticaret sicilinde tescili, yeni yönetim kurulunun oluşturulması amacıyla genel kurul toplantısı için çağrı yapılmasının ihtar edildiğini, ancak taleplerinin yerine getirilmediğini belirterek, davalılar tarafından yapılması gereken ancak yapılmayan pay devrinin anonim şirketin pay defterine işlenmesine ve davacı adına ticaret siciline tesciline karar verilmesini, ayrıca davalılar … ve …’in … Şirketi’nde mevcut ve müvekkiline devredilmiş durumda bulunan hisselerinin üçüncü bir şahsa devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, devralınan anonim şirket hisselerinin şirket pay defterine kayıt ve tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekilince pay devirlerine ilişkin üç adet noter hisse devir sözleşmesi, dava dışı anonim şirketin ticaret sicil gazetesi ilanı, devirle ilgili şirket yönetim kurulu kararı sureti sunulmuş ve incelenmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/6567 E. 2014/16638 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, anonim şirketler için önemli bir kavram olan “pay”, üç anlamda kullanılır. Bunlardan ilki esas sermayenin bir parçasını ifade etmesidir. Esas sermayenin pay sayısına bölünmesi sonucu oluşan ve nominal (itibari) değeri olan her bir birim birer payı oluşturur. Pay sayısının ve nominal değerinin esas sözleşmede gösterilmesi zorunludur. Bir diğer anlamıyla pay; pay sahipliği konumunu yani ortaklık sıfatını ifade eder. Ortaklık sıfatından kaynaklanan hak ve borçlar paya bağlıdır. Pay elde edilirken ortaklık sıfatı da kazanılmış olur. Payın devredilmesi halinde ortaklık sıfatı ve buna bağlı hak ve borçlar da devredilmiş olur. Üçüncü anlamıyla pay; bir kıymetli evrak niteliğindeki pay senetlerini (hisse senetlerini) ifade eder. Hamiline düzenlenmiş paylar hariç olmak üzere, payın bir senede bağlanması zorunluluğu yoktur. Senede bağlanmamış paylar “çıplak pay” olarak adlandırılmıştır (Fatih Bilgili, Şirketler Hukuku, 2.bası, 2012, s.240,241).
Anonim şirket tarafından henüz pay senedi ihraç edilmemiş olması ve ilmühaber dahi çıkarılmaması, anonim şirkette pay devrine engel teşkil etmeyecektir. Anonim ortaklığın çıplak paylarının devri konusunda 6102 sayılı TTK’da açık bir düzenleyici hüküm bulunmamakla birlikte, md. 490’da “nama yazılı payın” devredilebileceği şeklinde hüküm bulunmakta olup, çıplak payın da senede bağlanmış paylar gibi serbestçe devredilebileceği, bu devrin 6098 sayılı TBK 183 vd. maddelerine göre alacağın temliki hükümleri çerçevesinde olacağı Yargıtay içtihatları ve doktrinde kabul edilmektedir. (Hayri Domaniç, Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması, İstanbul 1988, s,1325; Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Şerhi, Ankara 2011, C.II, s.1261).
TTK’nun (415) vd. maddelerinde anonim şirketlerde hisse devri yapıldıktan sonra, bu devrin pay defterine kaydı öngörülmekte, şirketin pay defterine kayıttan imtina edebileceği haller sayılmaktadır.
Davadaki talep, davadışı anonim şirkette aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan davalılardan Uğur ve … ve dava dışı diğer ortak Hakan Topuz tarafından davacıya noterde düzenlenen sözleşmeyle devredilen senede bağlanmamış (çıplak) payların, dava dışı anonim şirket pay defterine kayıt ve tescili istemi olup, 6102 sayılı TTK md 484 ve devamı hükümleri gereğince bu davanın pay defterine tescil istenen anonim şirkete husumet yöneltilmek suretiyle açılması zorunlu olup, şirket yerine yönetim kurulu üyelerine husumet yöneltilmesi nedeniyle, davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin de pasif husumet bulunmayan davada değerlendirilemeyeceği kanaatiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava basit yargılama usulüne tabi olduğu gibi, hakkın özüne ilişkin bir kavram olan husumet konusu mahkemece re’sen ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken hususlardan olduğundan, dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın tüm davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğinden, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin de, davadaki talep yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
5-Alınan 54,40-TL peşin karar harcı yeterli olmakla, yeni harç alınmasına yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.12/10/2020

Katip …

Hakim …