Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/547 E. 2023/373 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/547 Esas
KARAR NO : 2023/373

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/01/2019 günü saat 16.30 sıralarında davalı … sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile teminat altında olan … plakalı aracın … Caddesi … Sokak da geri geri seyir halinde iken yaya konumunda bulunan davacı …’e çarpması ve yayanın yere düşerek yaralanması ile sonuçlanan dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldığını ve tedavi gördüğünü, tedavi süresince temizlik görevlisi olarak çalışan davacının işe gidemediğini, ailesi ve kendisinin maddi ve manevi olarak zor günler geçirdiğini belirterek, 23.01.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile yaralanan davacı için şimdilik işgücü kaybı- efor kaybı tazminatı olarak fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen, ayrıca 23.05.2022 tarihli manevi tazminata ilişkin beyan dilekçesi ile 5.000,00 TL manevi tazminatın …’den, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu, kaza tarihinde
diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç için; müvekkil şirketçe, 15.04.2018 – 15.04.2019 tarihleri arasında, … no’lu poliçe numarası ile karayolları zorunlu mali sorumluluk poliçesi düzenlendiğini, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami teminat limiti ile sınIrılı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün idaresinde olan aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespiti için bilirkişi atanmasını, tazminat hesabının sigortalımızın kusur oranınca yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirketin temerrüdü bulunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğine karar verilmesini talep ederek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı …’ye dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 46.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı ceza dava dosyası, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma yazıları, rücuya tabi ödemeye ilişkin SGK yazı cevabı, davacının trafik kazası nedeniyle görmüş olduğu tıbbi tedaviye yönelik tüm hastane kayıtları, … nolu ZMMS Poliçesi, hasar dosyası, Adli Tıp Kurumu raporları celp edilmiş incelenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 07/10/2022 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Mevcut belgelere göre; … ve … kızı, 20/01/1969 doğumlu, …’in 23/01/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; 1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1.5(birbuçuk) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur …” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, kusur durumunun tespit edilmesi ve maddi tazminatın hesaplanması amacıyla İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yüksek Makine Mühendisi … ile Aktüerya Uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 10/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…1- KUSUR DURUMU; 1-) … plaka numaralı otomobilin sürücüsü davalı …’nin %75 (yüzde yetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, 2-) Davacı yaya …’in %25 (yüzde yirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu,
3-) Hadisenin meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında ve artmasında kusurlu başkaca kişi, kurum, kuruluş ve etkili faktör bulunmadığı, görüş ve kanaatine varılmıştır. 2- MALULİYET ORANI/ RAPORU; Adli Tıp Kurumu- İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 30.09.2022 tarih 14231 karar sayılı raporunda; … ve … kızı, 20/01/1969 doğumlu, …’in 23/01/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; 1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1.5(birbuçuk) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu,
3- MADDİ ZARAR; Davacının 23/01/2019 tarihinde geçirmiş olduğun trafik kazası sonrası; – 1,5 ay süre ile geçici iş göremezlik zararının 3.031,35 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 75 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, talep edilebileceği geçici iş göremezlik zararının 2.273,51 TL olduğu, SGK tarafından davacıya ödenen 611,17 TL geçici iş göremezlik ödemesinin tenzili ile davalılardan 1.662,34 TL talep edilebileceği,- Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu görülmekle, sürekli maluliyet zararından söz edilemeyeceği, Dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edilebileceğinin hukuki değerlendirmesinin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu, Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir.
Davacı vekili 03/04/2023 tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle; 500,00 TL olan geçici iş göremezlik tazminat talebini arttırarak toplamda 1.662,34 TL’ye yükselttiklerini, haklı davalarının kabulü ile; toplam 1.662,34 TL iş göremezlik tazminatının ve 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi (geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik) ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
… ili … ilçesinde 23/01/2019 tarihinde saat 16:30 sıralarında, davalı … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın davalı sürücü …’nin sevk ve idaresinde bulunduğu sırada, sigortalı aracın geri geri manevra yaparken yol üzerinde yaya olarak yürüyen davacı …’e çarpması sonucunda trafik kazasının meydana geldiği, bahse konu trafik kazası nedeniyle davacının yaralandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının yaralanma ile sonuçlanmasından ötürü soruşturma ve kovuşturma da yürütülmüş, sigortalı araç sürücüsü davalı / şüpheli … hakkında … CBS’nin … Sr. sayılı dosyasında uzlaşma sağlanamaması üzerine TCK 89/1. maddesi düzenlenen taksirle bir kişinin yaralamasına neden olmak suçundan iddianame tanzim edilerek kamu davası açılmıştır. … 46.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı ceza dava dosyası ile; davalı /sanık … hakkında yapılan yargılama sonucunda, Ceza Mahkemesince trafik kazasına yönelik tüm delillerin toplandığı, kusur raporu alındığı, sanık …’nin olay tarihinde geri geri hareket ettiği sırada katılan / davacı …’e çarpmasında katılanın tali, sanığın asli kusurlu olarak trafik kazasına sebebiyet verdiğinden …’nin TCK 89/1. 62. maddesi uyarınca neticeten 150 gün karşılığı 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına / mahkumiyetine, ancak yasal şartların oluştuğu belirtilerek CMK 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirlenmiştir. İşbu karara karşı taraflarca herhangi bir itirazda bulunulmadığından, ceza mahkemesi kararı 01/07/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Bilindiği üzere, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hâkimi için bağlayıcı değildir (TBK 74). Ancak, Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararı bağlayıcı nitelikte olduğu gibi, Hukuk Mahkemesi hakimi her halde Ceza Mahkemesince belirlenen maddi olgu / vakıalarla bağlıdır. Dolayısıyla, Hukuk Mahkemesi Hakimi, ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ve maddi olgularla bağlı olduğundan belirtilen bu hususları nazara almak zorundadır. Nitekim, Mahkememizce, ceza yargılamasındaki maddi olgularla trafik kazası ve kazanın oluş şekline yönelik bağlı kalınarak kusur tayini yapılmıştır.
Trafik kazasının meydana gelmesinde, … plaka sayılı davalı sürücünün hızını aracın teknik özelliğine ve görüş durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak ve geri manevra ile doğrultu değiştirme kurallarına riayet etmemesi sebebiyle asli kusurlu, davacı …’in ise yaya kaldırımımda yürümek yerine yolun ortasından yürüyerek tehlikeleri ön görmediği, bu suretle kendi can güvenliğini tehlikeye attığından tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazaları kusur uzman Makina Mühendisi ve İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi …’e tevdi edilmiştir. Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki tespiti destekleyen ve benimseyen uzman bilirkişinin 10/02/2023 tarihli raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, davalı sürücünün ve davacı yayanın ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna gerekçeli ve denetime açık olduğundan itibar edilmiştir.
Bahse konu raporda belirtildiği üzere, davalı sürücü …’nin aracının hızını teknik özelliğine ve görüş durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak ve geri manevra ile doğrultu değiştirme kurallarına riayet etmemesi sebebiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/d, 52/b, 67/a,b, 84/j maddelerinin ihlal ettiğinden %75 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in ise yaya kaldırımımda yürümek yerine yolun ortasından ilerlemek suretiyle tehlikeleri ön görmediği, bu suretle kendi can güvenliğini tehlikeye attığından 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/d, 68/a,c, maddelerinin ihlal ettiğinden %25 oranında kusurlu olduğu doğru bir şekilde ve somut olaya uygun olarak takdir ve tayin edilmiştir.
Mahkememizce alınan kusur raporuna karşı tarafların herhangi bir itirazı da bulunmamaktadır.
I. MADDİ TAZMİNAT
Davacı … 08/04/2021 tarihli talep açıklama dilekçesinde trafik kazasında yaralanması sebebiyle maddi tazminat olarak geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik isteminde bulunmuştur.
Yargıtay uygulamasında kabul olunduğu üzere, haksız fiil sonucu sürekli iş göremezlik kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Davacının yaralanmasına ilişkin olarak görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları getirtilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından eksik olduğu belirtilen tıbbi kayıtlar davacının muayenesi yaptırılarak ve Üniversite Hastanesine sevki sağlanarak ikmal ettirilmiştir. Bu çerçevede, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 07/10/2022 tarihli raporunda davacının trafik kazasında yaralanması nedeniyle %0 oranında maluliyetinin olduğunu, diğer bir deyişle fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiğinden kalıcı maluliyetinin bulunmadığını, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren bir buçuk (1,5) aya kadar uzayabileceğini tespit etmiştir. Bahse konu Adli Tıp Kurumu raporu, kaza tarihi (23/01/2019) itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkındaki Yönetmeliğine göre tanzim edildiğinden denetime açık olup, rapordaki maluliyet oranı (kalıcı maluliyet bulunmadığı) ve iyileşme süresine ilişkin bilimsel tespitler hükümde esas alınmıştır.
Maluliyet raporuna karşı esasen tarafların herhangi bir itirazı da bulunmamaktadır.
Kusur durumunun tespit edilmesi ve maluliyetin tayininden sonra dosya, maddi tazminat hesabı yapılması için aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından sunulan 10/02/2023 tarihli raporda, davacı …’in kalıcı maluliyeti bulunmadığından sürekli iş göremezlik zararının olmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının 1.662,34 TL olduğu hesaplanmıştır. Aktüer raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olması, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerinin ve maluliyet oranının esas alınması, güncel asgari ücret verilerinin de hesaplamada isabetli ve doğru olarak yer verilmesi, özellikle 23/01/2019 kaza tarihi itibariyle hesaplamada Yargıtay ve İstanbul BAM Daire uygulamasının takip edilerek TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülüne göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir, bu nedenle hükme esas da alınmıştır. (YARGITAY 4. H.D. 2021/3033 E., 2021/1560 K; İSTANBUL BAM 9. H.D. 2022/591 E., 2022/1026 K.).
Aktüer raporuna karşı tarafların herhangi bir itirazı bulunmamaktadır.
Davacı vekili, aktüerya bilirkişisinin raporu doğrultusunda bedel artırım dilekçesi sunmuş, artırılan dava değeri üzerinden eksik harcı ikmal etmiştir. Bedel artırım dilekçesinde; geçici iş görmezlik tazminatı 1.662,34 TL olarak açıklanmış kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması talep edilmiştir. Ayrıca, bu dilekçede 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir. Bedel artırım dilekçesinin bir sureti davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili bedel artırım dilekçesine karşı özellikle manevi tazminat yönünden herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı, kendileri yönünden manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesini ifade etmiş, ayrıca vekalet ücreti hükmedilmesini talep etmiştir.
Yapılan tüm açıklamalar ve varılan kanaat çerçevesinde; davalı sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu, ZMMS sigortacısının sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde zarardan sorumlu olduğu, mahkememizce yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporları çerçevesinde davacının 1.662,34 TL geçici iş göremezlik tazminatına hak kazandığı, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında geçici iş göremezlik zararından sorumlu olduğu, diğer taraftan davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmesi sebebiyle kalıcı maluliyeti bulunmadığından sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, davacının aktüer raporu doğrultusunda bedel artırım dilekçesi sunarak; geçici iş görmezlik tazminatı için 1.662,34 TL maddi tazminat istediği ve kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması talep ettiği, davalı sürücü açısından temerrütün haksız fiil / kaza tarihi itibariyle gerçekleştiği, ancak davalı sigorta şirketi için 2918 s. KTK 99.maddesi uyarınca kaza tarihi itibariyle temerrütün oluşmadığı, somut olayda davalı sigorta şirketi açısından anılan yasa hükmü uyarınca temerrütün davanın açılmasıyla dava tarihi itibariyle gerçekleştiği anlaşılmakla, maddi tazminata ilişkin davanın bedel artırım dilekçesi doğrultusunda kısmen kabul kısmen reddi ile; davacı … için 1.662,34 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi olan 23/01/2019 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 06/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi (bedel artırım dilekçesinde yasal faiz talep edilmiştir, taleple bağlılık ilkesi esastır) ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin ise tümden reddine karar verilmiştir.
II.MANEVİ TAZMİNAT
6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Manevi tazminat yönünden, davacının trafik kazası sonucunda yaralanması sebebiyle manevi olarak elem duyacağı, bu zararın manevi olarak olumsuz izler bırakacağı / zarar uğrayacağı muhakkaktır.
Davacı … trafik kazasında yaralanması sebebiyle 03/04/2023 tarihli dilekçesinde davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talepli 5.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki; davalı … Sigorta A.Ş. zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğundan ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısının ZMMS poliçesi kapsamında manevi zararlardan herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından bu davalı yönünden manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmiştir. Davalı sürücü … yönünden yapılan değerlendirmede; mahkememizce yukarıda açıklanan ilkeler nazara alındığında, kazanın oluş şekli, davalı sürücünün ve davacı yayanın kusur durumları, özellikle davacının kalıcı maluliyetinin bulunmaması, hafif düzeyde yaralanması ve kısa iyileşme süresi, olay tarihinde paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı lehine 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebi reddedilmiş, bu suretle Mahkememizdeki vicdani kanıya göre hükmedilen tutarın adalet duygusunu pekiştirecek, davaya konu trafik kazası sebebiyle duyulan elem ve üzüntüyü dindirecek ve tatmin edecek düzeyde olduğu, değerlendirilmiş, açıklanan nedenlerle davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek, nihayetinde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın bedel artırım dilekçesi doğrultusunda KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacı … için 1.662,34 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi olan 23/01/2019 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 06/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin tümden REDDİNE,
3-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Davacının davalı … Sigorta A.Ş.yönünden manevi tazminat talebinin tümden REDDİNE,
5-HARÇ Davacının Adli Yardım talebi kabul edildiğinden, maddi tazminat istemi olan (geçici iş göremezlik bedeli) 1.662,34 TL’ye isabet eden ve alınması gereken karar ve ilam harcının 113,55 TL ; manevi tazminat istemi olan 3.000,00 TL’ ye isabet eden ve alınması gereken karar ve ilam harcının 204,93, TL olduğu anlaşılmakla; ( 113,55 TL + 204,93 TL = 318,48 TL ) ayrı ayrı hesaplama yapılması gerekmiştir.
5.1.Maddi tazminat yönünden kabul edilen dava değeri (1.662,34 TL) üzerinden alınması alınması gereken 113,55 TL karar ve ilam harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5.2.Manevi tazminat yönünden kabul edilen dava değeri (3.000,00 TL) üzerinden alınması gereken 204,93 TL karar ve ilam harcının davalı …’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-YARGILAMA GİDERİ Maddi ve manevi tazminat istemlerinin hepsi yönünden tahkikat bir arada yürütülmüş, birlikte yargılama gideri yapılmıştır. Bu nedenle, ortak yargılama gideri yapıldığından tarafların haklılık durumlarına göre oranlama yapılmak suretiyle yargılama giderleri paylaştırılmıştır.
Adli Yardım sebebiyle Suç Üstü Ödeneğinden karşılanan 327,00 TL posta ve tebligat masrafı, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 1.810,00 TL Adli Tıp Raporu Faturası olmak üzere toplam 5.637,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.752,10 TL’sinin davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş. yönünden manevi tazminat isteminin tümden reddedildiğinden davalı … Sigorta Sigorta A.Ş.’nin bu yargılama giderinin 624,70 TL’sinden sınırlı ve birlikte sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ye GELİR KAYDINA, bakiye kalan ve suç üstü ödeneğinden karşılanan 3.884,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak HAZİNE’ye GELİR KAYDINA,
7)VEKALET ÜCRETİ
7.1.Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (1.662,34 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 1.662,34 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7.2.Davalı … Sigorta A.Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (9.500,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3. maddesi uyarınca maddi tazminat davasının kısmen reddine karar verildiğinden davalı yararına takdir edilecek ücretin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek koşulu ile belirlenen 1.662,34 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
7.3.Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (3.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7.4.Davalı … Sigorta A.Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (5.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2. maddesi uyarınca manevi tazminat davasının kısmen reddine karar verildiğinden davalı yararına takdir edilecek ücretin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek koşulu ile belirlenen 3.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
8-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a) 410,28 TL’sinin davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat isteminin tümden reddedildiğinden davalı Axa Sigorta Sigorta A.Ş.’nin ücretin 146,28 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 909,72 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin ve diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/04/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır