Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/54 E. 2020/261 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/54
KARAR NO : 2020/261

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflis borçlu lehine müvekkili banka tarafından kredi kullandırıldığını, sözleşme imzalandığını, ancak kredi borcunun ödenmediğini, bu alacak ile ilgili kayıt için İflas Müdürlüğüne başvuru yapıldığını, alacağın tamamının masa tarafından red olunduğunu, bu nedenle 674.427,85-TL faiz, vergi ve tüm masraflar ile 1.500,00-TL tazmin edilen çek riski alacak bedeli olmak üzere toplam 675.927,85-TL alacağın tamamının kayıt ve kabulünü talep etmiştir.
Bu defa usulüne uygun olarak tebligat yapılan iflas dairesinin ise herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı,davayı inkar eden konumunda olduğu açıktır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu,taraflar arasındaki mevcut ilişki çerçevesinde kayıt ve kabulü gerektiren miktar olup olmadığı, var ise miktarın ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Davanın kayıt kabul davası olduğu, iflas sırasında düzenlenen sıra cetvelinin 12/12/2019 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği, esasen alacaklı vekilinin tebligat avansı yatırdığı, alacağa ilişkin sıra cetvelinin 12/12/2019 tarihinde ve 18/12/2019 tarihinde ilan olunduğu, davanın ise mevcut harç makbuzuna göre 22/01/2020 tarihinde açıldığı tartışmasızdır.
Duruşmalı ön incelemenin tamamlanması karşısında 6100 sayılı HMK m.142 hükmü uyarınca ve tahkikata başlanmadan önce hak düşürücü süreye tabi davanın süresi içinde açılıp açılmadığı irdelenmelidir.
Nitekim Yargıtay uygulamasında da görev,yetki ve sıfat noktasında usuli eksiklik yok ise süre hususunun ele alınması,ondan sonra davaya ilişkin diğer değerlendirmenin yapılması icap eder.
Dava, kayıt kabul istemine ilişkin olup İİK m.234/f.1 hükmü gereği “İflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.”Yine İİK m.235/f.1 hükmünün ilk iki cümlesi, “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. Yargıtay 23.HD uygulamasında da belirtildiği gibi “Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup bu husus üzerinde mahkemece re’sen durulmalıdır. Bu süre, kural olarak sıra cetvelinin İcra İflas Kanunu’nun m.166 hükmünde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar.Eğer davacı, aynı Kanun’un 223. maddesine göre, tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır.Bu itibarla sıra cetvelinin hangi tarihte hangi gazetede yayınlandığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklıkla belirtilmesi ve davacının tebliğe elverişli adres bildirip gerekli avansı yatırıp yatırmadığının net olarak bilinmesi şarttır.”
İflas müdürlüğüne yazılan yazı ile 2019/9 İflas sayılı dosyasında davalı şirketin iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği, ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tarihi, davacı şirketin alacak talabiyle birlikte masraf yatırıp yatırmadığı, kabul-red kararının alacaklıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise tarihi araştırılarak bilgi verilmesi için yazı yazılmış,konu ile ilgili dayanak belgeleri gösterir şekilde cevap verilmiştir.
Gelen cevabi yazılardan anlaşılacağı üzere davacı vekilinin alacak kayıt talebinde bulunduğu,masraf avansını depo ettiği ,sıra cetveli ilanının 12/12/2019 tarihi itibariyle davacı vekiline tebliğ olunduğu,ayrıca sıra cetvelinin 12/12/2019 tarihinde … Gazetesinde,… tarihinde ise Türkiye ticaret sicil gazetesinde ilan olunduğu,bu bilgilere göre kayıt başvurusu sırasında tebliğ masrafı veren davacı taraf yönünden en son bildirimin yapıldığı 18/12/2019 tarihinin esas alınması gerektiği,akabinde başlayacak onbeş günlük dava açma süresinin,mahkememizde davanın açıldığı 22/01/2020 tarihinden çok daha önce dolduğu,bu suretle davanın hak düşürücü geçtikten sonra açıldığı tespit edilmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında, davacının davasının süre aşımı nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının süre aşımı nedeniyle reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde gider avansının ise talep halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK.341.maddesi uyarınca İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen kısa karar açıkça okunup anlatıldı.09/07/2020

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır