Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/530 E. 2023/444 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/530
KARAR NO : 2023/444

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/05/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından dava dışı …Tic.Ltd.Şti. lehine ve davalılar …, … ve …’in de müşterek ve müteselsil kefaleti ile … Bankası … Şubesi nezdinde … Kartı, Esnek Ticari Hesap ve Spot Kredi ve çek karneleri hesapları açılan ve kullandırılan kredi hesapları kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması nedeniyle 06.08.2019 tarihinde kat edildiğini, toplam alacakları olan 337.433,74.-TL nakit tutardan davalı borçluların sorumlu olduğunu, … 6. Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin 09/08/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … 36.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine geçildiğini, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını belirterek, davalı borçluların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile kefil … yönünden fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.-TL üzerinden diğer kefiller … ve … yönünden takibe konu tutarın tamamı üzerinden takibin devamına ve asıl alacağa işleyecek faizi ile tahsiline, davalı borçlular aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan ticari kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı … 36. İcra Dairesi’nin …sayılı dosyası ile 26/09/2019 tarihinde, davalılar ile dava dışı … Şirketi aleyhine, Kredi taahhütnamesi, kredi şözleşmesi, ihtarname, hesap özetine dayanarak, 60.464,06.-TL asıl alacak, 2.431,66.-TL işlemiş faiz, 121,56.-BSMV, 1.550,63.-TL noter masrafı olmak üzere toplam 64.567,91.-TL üzerinden tüm borçlular aleyhine, 276.969,68.-TL asıl alacak, 10.150,00.-TL (Gayri Nakit, depo talep edilen), 18.252,24.-TL işlemiş faiz, 912,55.-BSMV olmak üzere toplam 306.284,47.-TL üzerinden (davalı … hariç) ilamsız icra takibi başlattıktan sonra (…) ödeme emrinin borçlu/davalılar … ve …’a 01/10/2019, diğer borçlulara 01/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu..’ın 03.10.2019, … vekilinin 08/10/2019, … vekilinin 05/11/2019 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurdukları, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 28/09/2020 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 370.0852,38.-TL toplam alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı davaya cevap vermemiştir. Bu nedenle davacının ileri sürdüğü bütün vakıaları inkâr etmiş sayılsa da icra takibine yapılan itirazda sadece borcun inkarı ile yetinildiği, ticari ilişkinin, sözleşmenin ve sözleşmedeki imzaların açıkça reddedilmediği göz önüne alındığında taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının tartışma konusu olmadığı kabul edilmiştir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacı bankanın alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK.nun “Delil Sözleşmesi” başlıklı 193.maddesi gereğince, taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi; belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatını kabul edebilirler. Taraflardan birinin ispat hakkının kullanımını imkânsız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmeleri geçersizdir. Taraflar arasında imzalanan “Genel Nakdi ve Teminat Sözleşmesi”nin 13.2 maddesi gereğince çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkta bankanın defter ve bilgisayar kayıtlarının geçerli delil olarak kabul edileceği konusunda anlaşmışlardır.
Taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalıların tarafın dava dışı asıl borçlu şirketin borçlarına müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları anlaşılmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacı ile dava dışı … firması arasında 16.06.2015 tarihinde 100.000.-TL, 18.09.2015 tarihinde 400.000 TL arttırılarak toplam 500.000 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalılar … ve …’ın şahsi kefaletlerinin alındığı, 07.06.2017 tarihli 300.000 TL ve 17.05.2018 tarihli 1.000.000 TL tutarlı iki ayrı sözleşmede ise sadece … ve …’ın şahsi kefaletlerini olduğu tespit edilmiştir.
Davacı banka, davalılara 06.08.2019 tarihinde gönderilen ihtarla hesapların kat edildiği, 2 adet ticari taksitli kredi, 3 ayrı business kart, spot kredi, esnek hesap ve 3 adet çek karnesi kredisinden toplam 333.373,72 TL’nin nakit, 7 adet çek yaprağının sorumluluk depo bedelini 24 saat içinde ödenmesi talep edilmiştir.
ihtarnamenin dava dışı asıl borçlu firmaya 09.08.2019 tarihinde tebliğ edilemeden iade edildiği, …, … ve …’a 09.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 24 saatlik süre göz önüne alındığında davalıların 11.08.2019 tarihinde temerrüt halende oldukları kabul edilmiştir.
13.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı bankanın davalı kefillerden 26.09.2019 takip tarihi itibarıyla; Ticari taksitli krediler ve spot krediden 249.829,33 TL, business kartlar ve esnek hesap kredisinden 54.751,28 TL olmak üzere toplam 304.580,61 TL asıl alacak, 20.683,90 TL işlermiş faiz alacağı, 1.034,11 TL gider vergisi, 1.550,63 TL masraf olmak üzere toplam 327.849,25 TL takip alacağı olduğu, ihtarnamede kayıtlı 3 adet (…, … ve … seri nolu çek yapraklarının çek sorumluluk bedeli ödendiğine dair bir dekont olmadığından takip hesabına ilave dilmesinin mümkün olmadığı, takip talebinde kayıtlı 10.150 TL çek karnesi iade ve depo talebine ilişkin çek karnesi teslim bordrolarına göre depo talebinin mümkün olduğu, davalı kefil …’in takip talebindeki yalnızca asıl alacak tutarı 60.464,06 TL olarak kayıtlı olan busines kart ve esnek hesap kredilerinden sorumlu olduğu belirtilmesine karşın, tarafımızca yapılan tespite göre ilgilinin sorumlu olması gereken tutarın 54.751,28 TL olduğu, kartlar ve esnek hesaba yıllık % 28,80 diğer kredilere ise yıllık % 46,80 temerrüt faizi isteminin yerinde olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
İtirazlar üzerine ek rapor istenmiş, 28.03.2022 tarihli ek-raporda; Ticari taksitli krediler, spot kredi ve ödenen …’lerden 271.252,19 TL asıl alacak, esnek ve … kartlardan 60.356,91 TL asıl alacak olmak üzere toplam 331.609,10 TL asıl alacak, 18.441,95 TL işlemiş faiz alacağı, 922,10 TL gider vergisi ve 1.550,63 TL masraf alacağı olmak üzere toplam 352.523,78 TL takip alacağı olduğu, Genel Kredi Sözleşmesinin 10.13 maddesinde”… müteselsil kefilin mevzuattan kaynaklanan çek garanti tutarlarından sorumlu olduğu” hükmü kapsamında takip talebinde kayıtlı 10.150,-TL depo talebinin ilişkin … – … seri nolu ve …- … seri nolu karnesi teslim bordrosu ile teslim edildiği anlaşılan çek yapraklarından iade edilmemiş durumda olan 5 adedi için 10.150,-TL depo talebinin mümkün olduğu, davalı kefil …’in söz konusu kredilerden takip talebinde yalnızca 60.464,06 TL’den (Esnek hesap ve busines kartlardan) sorumlu olduğu belirtilmesine karşın, tarafımızca yapılan hesaplamaya göre talep edilebilir asıl alacak tutarının 60.356,91 TL olduğu, kartlar ve esnek hesap asıl alacağına yıllık % 28,80, diğer kredilerden ise yıllık % 46,80 temerrüt faizi isteminin yerinde olduğu, davacı bankaca TCMB’nin 2013/10 tebliği ile kurumsal kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarının TCMB tarafından yürütüleceği, 2013/8 sayılı tebliğ ile de kredili mevduat hesaplarına uygulanacak azami akdi ve gecikme faizinin kredi kartı oranlarını geçemeyeceği düzenlemesine uygun talepte bulunulduğu, bildirilmiştir.
Davalı …’in icra takibinde asıl alacaktan sorumluluğu yönüne gidildiği, takibe konan miktar üzerinden işlemiş faiz ve BSMV taleplerinin olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili kök ve ek rapora itiraz ederek, hesaplamaların yanlış yapıldığını söylemekte ise de bu iddia soyut olup, nerede nasıl hata yapıldığı açıklanmamıştır. Yine çek sorumluluk bedellerine yönelik (üç adet çek) beyan dilekçesinin son sayfasında ileri sürülen hususlar ise bilirkişi raporunun3.sayfasının (8) nolu bölümünde irdelendiği anlaşıldığından itirazları yerinde görülmemiştir.
Buna göre; İcra takibindeki talepler de dikkate alınarak,
Davalıların borcunun, Ticari krediler, spot kredi ve … nedeniyle 271.252,19.-TL, Esnek ve Businees kard borcunun da ilavesi ile toplamda 331.609,10.-TL , işlemiş faizin 18.441,95.-TL, BSMV 922,10.-TL, masrafların ise 1.550,63.-TL, depo bedelinin de 10.150,00.-TL olduğu, davalı …’in sorumluluğunun da sadece 60.464,06.-TL asıl alacakla sınırlı tutulmasına, davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan, sözleşmeden doğan kredi borcuna dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalıların haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının … 36. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 331.609,10-TL asıl alacak, 18.441,95-TL işlemiş faiz, 922,10-TL BSMV, 1.550,63-TL noter masrafı olmak üzere toplam 352.523,78-TL nakit, 10.150,00-TL gayri nakit (çek depo bedeli) üzerinden DEVAMINA,
Davalı …’in sorumluluğunun 60.356,91-TL asıl alacak miktarı yönüyle SINIRLI VE SORUMLU TUTULMASINA,
Asıl alacağın 60.356,91-TL’lik kısmına (davalı …’in de sorumlu olduğu) yıllık %28,80, kalan 271.252,19-TL’lik kısmına yıllık %48,60 oranında takip tarihinden itibaren temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 BSMV UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (352.523,78-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 70.504,75-TL (davalı …’in sorumluluğu 12.071,38-TL olmak üzere) İcra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 24.774,25-TL olup, peşin alınan 4.478,98‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 20.295,27‬-TL karar ve ilâm harcının DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 607,6‬0-TL, bilirkişi ücreti 2.500,00-TL toplamı 3.107,60-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 3.039,07-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru harcı, peşin harç toplamı) 4.533,38‬-TL’nin toplamı 7.572,45‬-TL yargılama giderinin (davalılardan …’in 1.260,22-TL’sinden sorumlu tutulmak şartıyla) DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (kabul olan dava değeri üzerinden) 53.774,33-TL vekâlet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/red oranına göre 1.330,01-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 29,99-TL’sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.22/05/2023

KATİP

HAKİM