Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/527 E. 2021/31 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/527 Esas
KARAR NO : 2021/31

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … isimli şahsın müvekkili şirketin sağlık sigortası güvencesi kapsamında bulunduğunu, sözü edilen sigortalının 19/07/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucu yaralandığını, bu kaza sebebiyle tedavi görmüş olup söz konusu tedavi giderleri müvekkili şirket tarafından karşılandığını, müvekkili şirketin sigortalısının yaralanmasına sebep olan …plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, sigortalının halefi olduğu hususunun 06/04/2020 tarihli yazı ile davalı şirkete bildirildiğini, tedavi masraflarının … (…) kapsamında kalan kısmının SGK tarafından ödendiği bildirilerek …’ u aşan kısmı 6.656,57 TL olup, bu tutarın davalı şirket tarafından ödenmesinin talep edildiğini ancak davalı şirket tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, 6102 sayılı TTK’ nın 1472.maddesi ve 2918 sayılı KTK’ nın 98.maddesi uyarınca davalı şirketin sorumlu olduğu tutar kapsamında ve sigorta edilen bedel oranında tazmin edilmesinin gerektiğini, davalıların ödeme yapmamasının tamamen kötü niyetli olduğunu, ödenmesi gereken tazminatın geciktirilmesine yönelik olduğunu ve açıkça hukuka aykırı olduğunu, davalı sigorta şirketinden mezkur poliçenin limit ve teminatının ve trafik kazasındaki kusur oranının bilinmemesi nedeniyle, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarını da saklı tutarak yargılamayı gerektiren alacağının davalı için tespit edilecek sorumluluk oranları kapsamında, şimdilik 5.000,00 TL tazminatın müvekkilinin ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Dava, davacı şirket nezdinde sağlık sigortası bulunan dava dışı …’ın geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle davacı tarafından ödenen hastane masraflarının, zarar sorumlusu olduğu belirtilen aracın sigorta düzenleyicisi olan davalı şirketten halefiyet ilkesi çerçevesinde tahsili istemine ilişkindir.
Davacı şirket nezdinde düzenlenmiş olan sağlık sigorta poliçesinin incelenmesinde, poliçe tarife adının … Sigortası olduğu, sigortalı adının ise … olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı sigorta şirketi dava dışı …’ın tedavisi için gerekli ödemeleri … adına yapmış, haklarına halef olmuş, bu kapsamda zarar sorumlusunun sigorta poliçesi düzenleyeni olan davalı sigorta şirketinden dava dışı gerçek kişi için yaptığı ödemelerin tahsili isteminde bulunmuştur.
Somut olaya yakın nitelikte uyuşmazlıkta İstanbul Bölge Adliyesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2080 Esas 2020/811 Karar sayılı kararı ile;
“Davacı vekili 15.05.2018 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirkete, Özel Sağlık Sigortası kapsamında bulunan sigortalılarından …’nın tedavisine ilişkin … tutarlı …. tarihli faturanın hastaneye provizyon onayı verilerek ödendiğini…., davalı şirketin poliçe limiti dahilinde ödenmiş tazminatın %50 lik kısmının davalı tarafından sulhen yazışma ile talep edildiğini, müracaatın sonuçsuz kaldığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, ….. alacağın ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, … …’nın grup sağlık sigorta poliçesi ile sigortalandığını, masrafların teminat kapsamı dışında olduğunu, tedavi giderlerine dair rücu hakkının yalnızca zarar sorumlularına ait olduğunu, yerleşik içtihatların sigorta şirketine rücu imkanı tanımadığını, sigortalılara yapmış oldukları ödemelere dair taleplerini saklı tuttuklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dava dışı sigortalılar ile davalı şirket arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek…. dosyanın İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
…yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve içtihat hükümleri uyarınca, dava dışı sigortalı gerçek kişi ile davalı sigorta şirketi arasındaki ilişki bir tüketici işlemi olduğundan, görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.” şeklinde hüküm vermiştir.
6502 sayılı yasanın 73. maddesinde ise, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin, 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Davanın TTK 1472. Maddeden kaynaklanmış olması,halefiyet ilkesi dikkate alındığında, davanın sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre, davada Ticaret Mahkemesinin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerek doktrinde gerekse de uygulamada kabul edilmektedir.
Dosya kapsamında davacı ile dava dışı sigortalı arasındaki ilişkide … tüketici konumundadır . Davacı sigorta şirketi dava dışı gerçek kişi için yapmış olduğu hastane masraflarını talep etmektedir. İş ve duruşma yoğunluğu, aynı gün benzer nitelikteki dosyaların çokluğu sebebi ile sehven, davacının davasını dava dışı sigortalısının diğer sigorta poliçesi düzenleyenine yöneltmediği anlaşılmıştır.Mahkememizce aşağıdaki karar verilmiş ise de bu durum, karar verildikten sonra fark edildiğinden duruşma zabıtlarında da değişiklik yapılamayacağından gerekçeli kararda işaret edilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 114/1-c, 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan mahkememizin görevsizliği ile davanın USULDEN REDDİNE, Görevli mahkemenin TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
2-HMK.nın 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin , bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten , süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 20 maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği,
4-Yargılama gideri konusunda HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli Mahkemece karar verilmesine, davaya bir başka Mahkemede devam edilmediği takdirde talep halinde Mahkememizce yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
5- Harç ve masrafların yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli karar tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/01/2021

Katip

Hakim