Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/510 E. 2021/528 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/510 Esas
KARAR NO : 2021/528

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin önceki hakim ortağı … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı … nolu soruşturma dosyası ile FETÖ/PDY silahlı örgüte üye olmak, terör örgütüne para aktarmak suçlamasıyla dava açıldığını, bu kapsamda … 6. Sulh Ceza Mahkemesinin … D.iş sayılı kararı ile müvekkili şirkete 04/03/2016 tarihinden itibaren kayyım atandığını, bu tarihden itibaren kayyımlık görevinin … tarafından yürütülmesine karar verildiğini, davalı bankanın daha önce …’ye devredilmiş olması nedeniyle şu an için tespit edilmiş olan alacak için icra takibi ya da dava ile paranın tahsili yoluna gidilemediğini, müvekkili şirketin …’ye devrinden sonra yapılan vergi incelemeleri sırasında şu an için hesaplarda tespit edilmiş olan 50.442,51-USD müflis … Bankası A.Ş hesabında göründüğünü, müflis bankada bulunan paranın ticari defter kayıtları, banka kayıtları ve müfettiş vergi raporları ile de sabit olduğunu, müvekkili tarafından bu alacak miktarının TL karşılığı 195.898,53-TL için iflas masasına başvuruda bulunulduğunu, ancak iflas masasınca düzenlenen sıra cetvelinde ise müvekkilinin 156.053,36-TL’lik alacağı için sıra cetvelinin 3. sırasına kaydına karar verilmişse de 39.845,17-TL’lik bölümünün reddine karar verildiğini, müvekkilinin alacak miktarının kısmen reddedilmesinin haksız olduğunu belirterek, bu nedenlerle iflas masası tarafından red edilen 39.845,17-TL’lik alacağın sıra cetveline kaydının yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra ve İflas Kanununun 235.maddesine göre, sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açma mecburiyeti olduğunu, bu kapsamda, şayet davacı taraf işbu davayı hak düşürücü süre içerisinde açmamış ise davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 22.07.2016 tarih ve 6947 sayılı Kararı ile …’nun 21.07.2016 tarih ve 9029 sayılı yazısında yer alan talebi üzerine, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. Maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’nin faaliyet izninin kaldırılmasına karar verildiğini, bunun üzerine, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyasından … tarafından açılan iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 106.maddesi uyarınca müvekkil Bankanın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin Fon tarafından yerine getirilmesine karar veridiğini,Müflis Bankanın iflas tasfiyesi, .. 1. İflas Müdürlüğünün… iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, davacı şirketin müflis bankadan 195.898,53-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle … 1.İflas Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasına … kayıt numarasıyla alacak kayıt talebinde bulunduğunu, davacının alacak kayıt talebine konu mevduat alacağından kaynaklanan 1.835,47-TL ile 50.442,51-USD (müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22/07/2016 tarihi TCMB USD alış kuru 3.0573 üzerinden hesaplandığında 154.217,88-TL) olmak üzere toplam 156.053,36-TL’si sıra cetveline 3/3.sıradan kabul edildiğini, yapılan işlemde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, dolayısıyla davanın reddi gerektiğini belirterek, davanın İİK 235.maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise öncelikle usulden reddine karar verilmesini, dava süresi içerisinde açılmış ise davacı kurumun bir alacağı mevcut olmadığından davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, sıra cetveli, tebligat belgesi ve sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretleri celbedilip incelenmiştir.
Dava ilk olarak … 15 ATM … E dosyasıyla açılmış, HSK kararıyla kayıt kabul davalarında İstanbul 1-2-3 ATM mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesi nedeniyle, mahkemenin 02/07/2018 tarihli 2018/683 K sayılı kararıyla “görev yönünden usulden red” kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizin 2018/836 E sayısına kaydedilen dosyada mahkememizin 28/12/2018 tarihli 2018/1437 K sayılı kararıyla, müflis bankanın iflas tasfiyesi … tarafından önerilen kişiler arasından icra mahkemesince atanan iflas idare memurları eliyle ve iflas dairesi yetkilendirilmek suretiyle yürütüldüğünden, iflas idaresinin red kararının idari işlem mahiyetinde olduğu gerekçesiyle idari yargı görevli olduğundan yargı yolu caiz olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararın istinaf incelemesi sonucu İstanbul BAM 17.HD 2019/1478 E 2019/1591 K sayılı kararıyla istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, temyiz talepleri de Yargıtay 23.HD’nin 2019/3294 E 2019/5498 K sayılı ilamıyla reddedilerek İstanbul BAM kararının onanması ve mahkememiz kararının bu suretle kesinleşmesi üzerine, davacı tarafından … 11.İdare Mahkemesinin … E dosyasıyla açılan davada olumsuz görev uyuşmazlığı çıkarılarak dosya 2247 sayılı Kanuna göre Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiş, Uyuşmazlık Mahkemesinin 2020/396 E 2020/443 K sayılı içtihadı ile uyuşmazlıkta adli yargının görevli olduğuna ve mahkememiz görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiş, karar ve dosyamız mahkememize gönderilmiş, Uyuşmazlık Mahkemesi kararı 2247 sayılı Kanun hükümleri uyarınca bağlayıcı olmakla, dosya mahkememizde yeni esasa kaydedilerek yargılamaya kaldığı yerden (ön inceleme celsesinden başlanarak) devam edilmiştir.
Hakkındaki ceza soruşturması nedeniyle kayyım atanarak …’ye devrolunan davacı şirketin vekilinin vekaletnamesinin atanan kayyımlar tarafından verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin vekaletnamesinin usule uygun olduğu görülmüştür.
Dosyanın ön inceleme celsesinde, kayıt başvurusu sırasında masraf avansı yatırıp yatırmadığını açıklamak ve belgesini sunmak üzere davacı vekiline süre ve imkan tanınmışsa da herhangi bir makbuz ve beyan sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamından; … Bankası A.Ş.’nin BDDK’nın ve … Fon Kurulu’nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda …’ye devredildiği, 22/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı Yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli 2017/41 E. 2017/942 K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca … Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, iflas kararının kesinleşmiş olduğu, İflas Müdürlüğünden alınan cevabi yazıya göre, düzenlenen sıra cetvelinin 01.06.2018 tarihli Yeni Şafak ve 04.06.2018 tarihli TSG gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu, davacının dava konusu alacak kayıt başvurusunun 1537 sıraya alındığı, kayıt başvurusunun kısmen reddine dair kararın davacıya 12/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kayıt başvurusu sırasında, verilecek cevabın kendisine tebliği için masraf avansı yatırmamış olduğu anlaşılmıştır.
İİK md 235’e göre iflas sıra cetveline itiraz-kayıt kabul davasının 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması ve kamu düzeninden olan hak düşürücü sürenin yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur. Yerleşik hale gelmiş Yargıtay 23. HD (örn.2016/5445 E 2017/718 K) ve İstanbul BAM 17 ve 45 HD içtihatlarında da vurgulandığı üzere bu süre, İİK md 223 hükmü gereği başvurusu hakkında verilecek kararın kendisine tebliği için masraf avansı yatırılması durumunda kararın alacaklıya tebliği tarihinden, kayıt başvurusu sırasında masraf avansı yatırılmamış olursa sıra cetvelinin ilan tarihinden başlar. Masraf avansı yatırmamış olan alacaklıya yapılan tebligat ancak bilgi verme mahiyetinde kabul edilebilir.
İncelenen dosya kapsamına göre, davacı tarafın dava konusu (1537 kayıt sırasına alınan) alacak kayıt başvurusu sırasında, verilecek kararın kendisine tebliği için avans yatırmamış olduğu, bu hususun … 1.İflas Müdürlüğünün 30/10/2018 tarihli yazısıyla bildirilmiş olduğu, bu nedenle somut uyuşmazlıkta hak düşürücü sürenin, kısmen red kararını içeren sıra cetvelinin son ilan tarihinden (04/06/2018 TSG ilanı) itibaren başlatılması gerektiği, TSG’de ilan tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonra davanın 26/06/2018 tarihinde açılmış olduğu, hak düşürücü sürenin kayıt kabul davaları yönünden özel dava şartı niteliği taşıdığı görülmekle, davanın hak düşürücü süre sona erdikten sonra açılması nedeniyle emsal Yargıtay ve BAM içtihatları doğrultusunda HMK md 114/2 ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Hak düşürücü süreden sonra açılan davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan avansın karar tebliğ giderlerinden sonra kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/07/2021

Katip …

Hakim …