Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/505 E. 2022/358 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/505 Esas
KARAR NO : 2022/358

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 29/04/2022

Mahkememizin 2018/523 E dosyasıyla açılan davada verilen 2019/285 K sayılı yargı yolu yönünden görevsizlik kararı, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 22/06/2020 tarih ve 2020/305 Esas 2020/413 karar sayılı ilamıyla kaldırıldığından, mahkememizin yukarıdaki belirtilen esas sırasına tevzi edilen Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı müflis banka nezdinde bulunan kredi kartı POS cihazından kaynaklı 57.571,61 TL alacağının, bankanın iflasına karar verilmesi nedeniyle sıra cetveline kaydı için yapılan başvuru sonucunda, iflas masasının 963 no. ile kayda aldığı alacağın tamamının reddine karar verildiğini, bu kararın 11/06/2018 tarihinde tebliğ alındığını, ancak iflas idaresinin ret kararının tamamen gerekçesiz, haksız ve dayanaksız olduğunu, kayıt talep dilekçesi ekinde müvekkilinin müflis bankaya ait cari hesap ekstresi de sunulmasına rağmen talebin reddedilmesinin kabulünün mümkün olmadığını ve müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu, ticari defter ve banka kayıtları bilirkişi marifetiyle incelendiğinde alacağın varlığı ve davanın haklılığının teyit edileceğini belirterek, davanın kabulü ile müvekkilinin müflis bankadan iflas tarihi itibariyle alacaklı olduğu 57.571,61 TL’nin tamamının sıra cetveline kaydının kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra ve İflas Kanununun 235.maddesine göre, sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açma mecburiyeti olduğunu, bu kapsamda şayet davacı taraf işbu davayı hak düşürücü süre içerisinde açmamış ise davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini; 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan BDDK’nun 22/07/2016 tarih ve 6947 sayılı Kararı ile, …’nin 21/07/2016 tarih ve 9029 sayılı yazısında yer alan talebi üzerine 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’nin faaliyet izninin kaldırılmasına karar verildiğini, bunun üzerine … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. sayılı dosyasında … tarafından açılan iflas davasında 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 106. maddesi uyarınca müvekkil Bankanın iflasına, iflasın 16/11/2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin Fon tarafından yerine getirilmesine karar verildiğini, müflis Bankanın iflas tasfiyesinin … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, davacının müflis bankada bulunan hesabında toplam 34.542,64 TL alacağı bulunduğu, bu alacağın iflas sıra cetveline kabul edilmesi gerekirken sistemsel hata nedeniyle reddedilmiş olduğu, bakiye kısmın red kararının ise mevzuata ve TMSF kararına uygun olduğunu belirterek, dava İİK 235.maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinden açılmamış ise öncelikle usulden reddine, dava süre içerisinde açılmış ise izah edilen nedenlerle davacının 34.542,64 TL alacağının sıra cetveline kaydedilmesine, fazlaya ilişkin talebinin ise reddine, müvekkil müflis bankanın harçtan muaf olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce müflis banka hakkındaki iflas kararı dosyası, davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, tebligat belgesi, düzenlenen ilk sıra cetveli ve ilk sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretleri, davacı şirketin ve davacıyla birleşen dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları ve ticaret sicil gazetesi ilanları celbedilip incelenmiş, davacı vekilince sunulan açık hesap ekstreleri incelenmiş, müflis banka kayıtları üzerinde bankacılık ve finans uzmanı bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış, bilirkişi raporuna eklenen davacıyla müflis banka arasında akdedilen Üye İşyeri Sözleşmesi ve ekleri, POS hesabı ekstreleri incelenmiş, davacı şirketin ticari defterleri de incelenmek istenmişse de, dava konusu alacakların davacı şirketin hangi yıl ticari defterinde kayıtlarının bulunduğu bildirilmediğinden ve davacı tarafça icari defter kayıtları ibraz edilmediğinden, mali bilirkişi vasıtasıyla inceletilememiştir.
Dava ilk olarak Mahkememizin …E dosyasıyla açılmış, mahkememizin 25/03/2019 tarihli 2019/285 K sayılı kararıyla, müflis bankanın iflas tasfiyesi TMSF tarafından önerilen kişiler arasından icra mahkemesince atanan iflas idare memurları eliyle ve iflas dairesi yetkilendirilmek suretiyle yürütüldüğünden, iflas idaresinin red kararının idari işlem mahiyetinde olduğu gerekçesiyle idari yargı görevli olduğundan yargı yolu caiz olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararın istinaf incelemesi sonucu İstanbul BAM 17.HD 2019/2259 E 2020/79 K sayılı kararıyla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine kesin olarak karar verilmiş olup, davacı tarafından … 5.İdare Mahkemesinin … E dosyasıyla açılan davada olumsuz görev uyuşmazlığı çıkarılarak dosya 2247 sayılı Kanuna göre Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiş, Uyuşmazlık Mahkemesinin 2020/305 E 2020/413 K sayılı içtihadı ile uyuşmazlıkta adli yargının görevli olduğuna ve mahkememiz görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiş, karar ve dosyamız mahkememize gönderilmiş, Uyuşmazlık Mahkemesi kararı 2247 sayılı Kanun hükümleri uyarınca bağlayıcı olmakla, dosya mahkememizde yeni esasa kaydedilerek yargılamaya kaldığı yerden devam edilmiştir.
İflas Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevaplarda, müflis … Bankası A.Ş.’nin BDDK’nın ve … Fon Kurulu’nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda …’ye devredildiği, 22/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı Yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli 2017/41 E. 2017/942 K. sayılı karar ile iflasına karar verildiği, iflas kararının 28/01/2020 tarihinde kesinleşmiş olduğu; davacı tarafından müflis bankada POS cihazına ait mevduat hesabında yer alan 57.571,61-TL alacağının iflas masasına kaydı talebiyle yapılan başvurunun iflas masasında düzenlenen ilk sıra cetvelinde 963 kayıt sırasına alındığı, talebin iflas idaresinin üzerinde tarih yazmayan kararıyla reddedildiği, davanın da reddedilen bu tutar için alacak kaydına karar verilmesi talebiyle açılmış olduğu, dosyadan düzenlenen ve davacının alacak kaydı talebinin tamamen reddi kararını da içeren ilk sıra cetvelinin 01/06/2018 tarihli Yeni Şafak ve 04/06/2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ile ilan edilmiş olduğu, red kararının başvuru sırasında masraf yatırmamış olan davacıya 11/06/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu bildirilmiş ve tespit edilmiştir.
Dosyanın 2018/537 E yargılaması sırasında icra edilmiş ön inceleme celsesinde, İİK md 235’e göre hakdüşürücü süre yönünden yapılan değerlendirmede, davacının kayıt başvurusu sırasında gider avansı yatırmamış olması nedeniyle son ilan tarihine göre (04/06/2018) başlatılması gereken 15 günlük hak düşürücü süre içinde 12/06/2018’de açılmış olduğu görülmekle, davalı vekilinin buna ilişkin itirazları reddedilmiştir.
Davacı şirketin ve dava dışı …Tic.AŞ’nin incelenen ticaret sicil kayıtları ve ilanlarına göre, dava dışı şirketin 31/07/2015 tarihli TSG’de ilan edilen kararla davacı şirkete külliyen devir suretiyle birleşmiş olduğu ve tüzel kişiliğinin bu suretle terkin edilmiş olduğu, dolayısıyla davacının dava dışı devraldığı şirketin müflis bankadan olan alacakları yönünden de aktif dava ehliyeti bulunduğu tespit edilmiştir.
Bankacılık ve finans uzmanı bilirkişiden alınan raporda özetle; müflis banka kayıtları üzerinde mahkemece verilen yerinde inceleme yetkisinin de kullanıldığı, davacı şirket ve külliyen devraldığı dava dışı şirket ile müflis banka arasında akdedilen Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında davacı (ve birleşen) şirkete verilen kredi kartı POS cihazıyla yapılan alışverişlerin bedelinin müflis banka nezdinde davacı şirket adına açılmış … no.lu mevduat hesabına, davacıyla birleşen şirket adına açılmış … no.lu mevduat hesabına kaydedilmiş olduğu, bankanın iflas tarihi itibariyle bu hesapların bakiyesinin sırasıyla 34.542,64 TL ve 17.699,86 TL; toplamının ise 52.242,50 TL olduğu (raporda birleşen şirket bakiyesi ilk kısımda 17.696,86 TL yazılmışsa da ekli banka hesap ekstresine göre 17.699,86 TL olduğu, toplama kısmında yazılan bakiyenin doğru olduğu görülmektedir), davacı şirketin hesap bakiyesinden oluşan alacağı davalı iflas idaresinin kabulünde olmakla birlikte dava dışı şirketle ilgili davacı şirketin alacak talebinin, davacı şirketten farklı başka bir şirketin alacağına ilişkin talep niteliğinde olduğundan iflas idaresince kabul edilmemekte olduğu tespit edilip bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, incelenen deliller, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi raporu tespitleri hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin dava dışı …Tic. AŞ’yi 31/07/2015 tarihinde yani müflis şirketin faaliyet izninin kaldırılması-iflasına karar verilmesi tarihinden önce TTK hükümleri doğrultusunda külliyen ve tüm mal, hak, alacak ve borçlarını devralmak suretiyle devralması suretiyle şirketlerin birleştiği, devrolan şirketin böylelikle tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı ve ticaret sicil kaydının da terkin edilmiş olduğu, külliyen devralan davacı şirketin, devraldığı şirketin müflis bankadan olan alacaklarını da talep hakkı bulunduğu, bu nedenle her iki şirketin mevduat hesabında müflis bankanın iflas tarihi itibariyle mevcut bakiye mevduatın iflas masasında sıra cetveline kaydını talep hakkı bulunduğu, aktif talep ve dava husumetinin bulunduğu anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde bu mevduat hesabı alacağına ilişkin davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunularak, bankacı bilirkişi raporunda tespit edilen 52.242,50 Tl alacak dışında, müvekkilinin müflis bankadan cari hesap alacağından doğan 5.329,11 TL daha alacağı bulunduğu belirtilip bu hususta müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi talep edilmişse de, bu alacağın hangi yıla-yıllara ait alacak olduğu, hangi dönem ticari defterlerin incelenmesinin talep edildiğini açıklamak ve alacak dayanağı fatura vb delillerini dosyaya sunmak üzere davacı vekiline HMK md 31-33 kapsamında kesin süre ve imkan verilmişse de, davacı vekilince sunulan dilekçe ile müvekkilinin farklı bir muhasebe programına geçmesi nedeniyle bahsedilen bakiye cari hesap alacağının hangi yıla ilişkin olduğunun tespit edilemediği beyan edildiğinden, kesin süreye bağlanan ihtarat doğrultusunda mali bilirkişi vasıtasıyla ticari defterlerinin incelenmesi talebinden vazgeçmiş sayılmış, bu kısım alacak yönünden alacağın sebebi-kaynağı-tutarı ispatlanamadığından kısmen red kararı verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacının 52.242,50-TL alacağının müflis banka iflas masasında düzenlenen sıra cetveline (963 no.dan reddedilen) kayıt ve kabulüne, fazla istemin reddine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 80,70 TL olup, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile eksik alınan 44,80 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 301,95 TL posta-tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücretinden ibaret 1.101,95 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre (%90,74-%9,26) hesaplanan 999,94 TL’si ile 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç toplamı 1.071,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 17,60 TL posta-tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre (%90,74-%9,26) hesaplanan 1,62 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kısmen kabul edilmiş olması nedeniyle yürürlükteki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kısmen reddedilmiş olması nedeniyle yürürlükteki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/04/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır