Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/495 E. 2022/10 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/495 Esas
KARAR NO : 2022/10

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki ve yönetimindeki … plakalı aracın 07.07.2018 tarihinde davalıya ait … plakalı aracın çarpışmaları sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde … Sigorta A.Ş.tarafından ZMMS.poliçesi ile sigortalı davalı araç sürücüsünün kusurlu bulunduğunu, sigorta şirketince müvekkiline ait aracın tamir edildiğini, ZMMS poliçesi olmayan ve teminatın yetersiz kaldığı durumlarda zorunlu olarak araç sürücüsü/malikten talep etmekle birlikte davalı tarafın daha az yargılama gideri ödemesi ve mahkemeninde iş yükünü azaltmak için yargılama sırasında hukuk bürosunu arayan davalıyla anlaşarak sonuçlandırdıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL.araç mahrumiyet zararının temerrütten işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, kazanın olduğu yerin … girişi olduğunu, davacının ikametgahının …, müvekkilinin ikametgahının ise … bulunduğunu, davaya bakma görevinin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın öncelikle yetki nedeniyle usulden reddine karar verilmesini usuli itiraz olarak ileri sürmüş, esasla ilgili olarak ise, hasar turarının 1.852,34-TL.olduğunu, bu bedelin sigorta şirketince karşılandığını, bu miktardaki bir hasarın en fazla iki gün içerisinde giderilebileceğini, aracın kullanılmayan süresinin davacının iddia ettiği gibi 15 gün olmasının gerçekle bağdaşmadığını belirterek davanın esastan reddini istemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarihli … Esas … Karar sayılı kararında; dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 3. maddesi “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünün düzenlendiği, aynı Kanunun 4/1 maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hukuk davalarının” ticari dava sayıldığı, devamı 5. maddesinde de “aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemelerinin tüm ticari davalara bakmakla görevli bulunduğu” düzenlemeleri ile kazaya karışan araçların tarafların ticari işletmelerine kayıtlı olduğu ve ruhsatlarında ticari araç kaydı bulunduğu bu nedenle davanın ticari dava olduğu, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu değelendirilerek görevsizlik kararı verilerek dosya … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih … Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmekle; mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Talebin trafik kazası nedeniyle davacıya ait aracın tamir süresince kullanılamamasından kaynaklanan araç mahrumiyetine ilişkin belirsiz alacak isteminden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
… Sigortaya ait … nolu hasar dosyasının celp edilerek incelenmiş, … Sigorta A.Ş.’ne ZMS poliçesi ile sigortalı … plakalı ticari kamyonet olduğu, davacı tarafa ait … plakalı ticari minibüste meydana gelen hasar ile ilgili olarak yapılan ihbar üzerine … Sigorta A.Ş. tarafından açılan … numaralı hasar dosyası olduğu anlaşılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişiye tevdi ile davaya konu kazada tarafların kusur durumunun tespiti, davacıya ait aracın mevcut hasarına göre makul tamir süresinin ne olduğu, belirlenen makul tamir süresi içinde emsal nitelikteki davacının davalıdan talep edebileceği bir miktar var ise belirlenmesi konularından ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli rapor alınması istenmiş; Yüksek Mühendis Bilirkişisi …’e tevdi edilerek, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 04.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda kusur yönünden; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda; karayolu-trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar, trafik-yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri, şerit taşıtların bir dizi halinde güvenle seyredebilmeleri için taşıt yolunun ayrılmış bir bölümü olarak tarif edildiği (K.T.K. Mad. 3), sürücülerin, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen kural, yasak ve zorunluluk veya yükümlülüklere uymak (K.T.K. Mad. 47/d), hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak (K.T.K. Mad. 52/b,c), önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek (K.T.K. Mad. 56/c) zorunda olduğu, bu mesafenin kendi araçlarının kilometre cinsinden saatteki hızının en az yarısı kadar metre, takip mesafesinin takip eden aracın 2 saniyede kat edeceği yol uzunluğu kadar da olabileceği (K.T.V. Mad. 107), karayollarında, kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde, özel amaçlarla keyfi veya kasıtlı davranışlarda bulunmak suretiyle yaya veya araç trafiğinin seyir emniyetini ihlal etmek veya tehlikeye düşürmek suretiyle tedbirsiz ve saygısız davranışlarda bulunmalarının ve araç sürmelerinin yasak olduğu (K.T.Y. Mad. 145/e ), araç sürücülerinin trafik kazalarında arkadan çarpma hallerinde asli kusurlu sayıldığı (K.T.K. Mad. 84/d), olayda aksine davranarak sevk ve idaresindeki … plaka numaralı ticari kamyonet ile trafiğin icap ve şartlarına uygun olmayan bir hızla dalgın ve dağınık dikkatle seyir halinde olan, önündeki minibüs ile arasında olan emniyetli takip mesafesini korumayan, yolun ilerisini ve çevresini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, önünde ilerleyen veya trafik gereği yavaşlayan minibüsü ve konumunu dikkate almayan, tedbirsiz yaklaşmaya devam eden, tedbir alabileceği yeterli süre ve mesafesi mevcut olmasına rağmen zamanında fren tedbiri uygulayamayarak ön kesimleri ile arka kesimlerine çarpan, dalgın, dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz ve özensiz davrandığı mütalaa edilen sürücü Sadık SİNİN”in %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, olayda sevk ve idaresindeki … plaka numaralı ticari minibüs ile karayolunun sağ şeridini takiben nizami şekilde düz seyir halinde iken arkasından gelen dalgın ve dikkatsiz sürücünün sadmesine maruz kaldığı anlaşılan, trafikte keyfen aniden durduğuna ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne dair veri bulunmayan, kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir, kazada etkili herhangi bir rolü ve kural dışı ihmalkar davranışı olmadığı mütalaa edilen sürücü …’e atfı kabil kusur bulunmadığı, şeklindeki teknik verilere dayanan ve kazanın oluş şekli nazara alındığında denetime elverişli tespitler içeren kusur raporuna itibar edilmiştir.
Davacının araç mahrumiyet bedeline yönelik ikame ettiği belirsiz alacak davası yönünden, “Gerçek zarar” ilkesine göre, bu nitelikteki isteklerde, öncelikle hasara uğrayan ve bu nedenle kullanılamayan aracın onarılması, kullanıma hazır hale getirilmesi için lazım gelen makul sürenin belirlenmesi gerekir. Bu belirleme, işin uzmanlarınca yapılmalıdır. HMK’nın 266 ve izleyen maddelerine göre makine mühendisi bilirkişiden davacının aracının uğradığı hasarın nitelik ve boyutlarına göre ne kadar sürede onarılabileceği konusunda görüş alınmalıdır. Aracın onarım süresi belirlendikten sonra ise, davacının bu süre zarfında, hasar gören aracı yerine dışarıdan temin edeceği bir aracı kullanması halinde bunun kendisine getireceği mali yükün belirlenmesi gerekir. Bu mali yük, davacının uğradığı araç mahrumiyeti zararıdır. Bilirkişi tarafından emsal-muadil bir minibüsün günümüzde günlük asgari 150,00 TL-azami 600,00 TL aralığında, en düşük ve en yüksek değerler elendiğinde asgari 230,00 TL-azami 300,00 TL aralığında, ortalama 265,00 TL bedel ile, olay tarihi döneminde de günlük ortalama KDV hariç 225,00 TL bedel ile kiralanabilmesinin mümkün göründüğü, 8 gün mahrumiyet boyunca uğranacak net zararın (8 günx225,00 TL) KDV hariç 1.800,00 TL olacağı tespit ve hesap edilmesi üzerine, HMK 107/2 maddesi uyarınca davacının talebinin tam ve kesin olarak belirlenmesi amacıyla davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı taraça belirsiz alacak davası usulünde açılmış davamızda 100,00-TL olan talebimizi bilirkişi tespitine göre 1.800,00 TL olarak ıslah edilmiş olup, mevcut hesaplamanın da denetime elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamın itibariyle, araç mahrumiyeti zararı, araç sahibi olan kişilerin, trafik kazası nedeniyle araçtan mahrum kalmaları şeklinde ortaya çıkan zarardır. Araç maliki, kusurlu olan karşı taraf araç sürücüsü ve işleteninden zararının tazmini isteyebilir. Davalı … Ltd. Şti.’ne ait … plaka numaralı ticari kamyonetin sürücüsü …’in %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, davacı …’e ait … plaka numaralı ticari minibüsün …’e atfı kabil kusur bulunmadığı, davacı …’e ait … plakalı ticari minibüsün sigorta ve ekspertiz prosedürleri dahil onarımı için yeterli olan 8 gün boyunca mahrumiyeti nedeniyle uğranacak zararın günlük 225,00 TL’den toplam KDV hariç 1.800,00 TL olduğu görülmekle; dava ve ıslah dilekçesinin kabulü ile; 1.800,00-TL’nin haksız eylemin işlendiği tarih olan 07.07.2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Dava ve ıslah dilekçesinin KABULÜ ile;
1.800,00-TL’nin haksız eylemin işlendiği tarih olan 07.07.2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Kabul edilen dava değeri (1.800,00 TL) üzerinden alınması gereken 122,95 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 35,90 TL ve sonradan yatırılan ıslah harcı 30,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 57,05 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 35,90 TL peşin harç, 30,00 TL ıslah harcı, posta ve tebligat masrafı 256,50 TL, bilirkişi ücreti 750,00- TL olmak üzere toplam 1.072,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1,2 maddesi uyarınca kabul edilen miktarı geçmemek üzere 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığın bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır