Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/494 E. 2021/40 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/494 Esas
KARAR NO : 2021/40

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kurum ile yaptığı abonelik sözleşmesi neticesinde adına kayıtlı olan … no’lu tesisatla uzun süre enerji kullanımı yaptığını, müvekkilinin 20.11.2013 tarihine kadar faturalarını düzenli olarak ödediğini ve davalı kurum ile herhangi bir sorun yaşamadığını, müvekkili plastik ürünleri alanında hizmet vermekte iken 20.11.2013 tarihinde müvekkilinin iş yerine gelen davalı kurum çalışanları müvekkilin tesisatında kurulu olan sayaç üzerinde kaçak kullanım olduğundan bahisle kaçak kullanım işlemi yaptıklarını, bu sebeple 9.218,60 TL Kaçak Elektrik Kullanım Faturası ve 87.517,10 TL Kaçak Ek Faturası Tahakkuk ettiklerini, söz konusu işlemlerin eksik, hatalı ve hukuka aykırı şekilde yapıldığını, bu sebeple çok fahiş miktarlarda fatura çıkarıldığını, müvekkilinin bu işlemlere karşı daha önce … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas sayılı dosya ile dava açtığını, yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporunda; söz konusu fatura edilen bedellerden 87.510,10 TL’nin haksız tahakkuk ettirildiğinin tespit edildiğini, ancak davalı kurum olarak … A.Ş. gösterildiğinden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, işbu davayı açmak adına davalı kurumdan müvekkilince dava konusu işlemlere karşı yapmış olduğu ödemeler ve kalan sözde borcu içerir belgelerin 25.06.2020 tarihinde yazılı olarak talep edildiğini, davalı kurumunun kendilerine bildirdiği ve müvekkilinin ödemelerini içerir belgeler incelendiğinde müvekkilinin toplamda ödemiş olduğu miktarın 91.140,98 TL olduğunun anlaşılacağını, davalı kurumun yapmış olduğu işlemlerde gerek 14/03/2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa gerekse Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine aykırı davrandığını, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun sonuçlar başlığı altında yer alan 2 no.lu açıklamaların 3. paragrafında ilgili yönetmelik gereği tutanağın düzgün bir şekilde tam olarak doldurulması gerektiği, ancak işlemi yapan kurum görevlilerinin sayaç endeks sayısını tutanağa yazmadıklarını, bu sebeple 31.10.2013- 20.11.2013 tarihleri arasında sayacın tüketim kaydedip kaydetmediğinin, kaydetti ise ne kadar enerji kaydettiğinin tespitinin mümkün olmadığının yer aldığını, dolayısı ile doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımının olmaması sebebiyle, hesaplamalarda bu tespitin varlığı kabul edilerek yüksek miktarda faturaların tahakkuk ettirilmesinin gerek dürüstlük kuralına gerekse ilgili mevzuatlara aykırılık teşkil ettiğini, davalı kurumun hesaplama yaparken sayaç üzerindeki kullanım değerlerini dikkate alması gerekirken kurulu güç üzerinden hesaplama yaptığını, bu hesaplamalardan da müvekkilinin ödemiş olduğu 1 yıllık bedele karşılık gelen dönem tenzillerinin de düşürülmediğini belirterek, tüm bu nedenlerle müvekkili adına … numaralı abonelik üzerinden hatalı ve haksız olarak tahakkuk ettirilen toplam 97.024,87 TL borç nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin istirdadına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı kurum üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olup davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde, … nolu tesisatta 20.11.2013 tarihinde yapılan kontrolde sayaç girişinden maşalama yöntemi ile kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek … nolu tutanak tanzim edildiğini, ilgili tutanağa istinaden 9.218,60-TL kaçak tahakkuku ve 87.517,10-TL ek tahakkuk tanzim edildiğini, 28.04.2014 tarihinde sökülen (… no.lu tesisata bağlı olan) … nolu sayacın laboratuvar incelemesi sonucunda, sayacın gövde kapağının vida bağlantı yerlerinden kasten kırılmış olduğunun, sayaç gövdesi üzerinde müdahale izleri görülerek kaçak kullanım olduğunun, 23.01.2014 tarihli gövde kapak açılma ikazının olduğunun tespit edildiğini, laboratuvar sonucuna istinaden … nolu kaçak tespit tutanağı tanzim edilerek 2.527,70-TL kaçak faturası ve 1.965,20-TL kaçak ek tahakkuk faturası tanzim edildiğini, yapılan incelemeler sonucunda her iki tutanakta ve fatura bilgilerinde hata olmadığının tespit edildiğini, davacı adına tanzim edilen kaçak kullanım faturasının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. ve devamı maddelerine göre kaçak elektrik tüketimi yapıldığı tespit edilerek ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun tahakkuk ettirildiğini, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirket görevlilerince yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan tutanakların yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup kaçak elektrik kullanmadığını iddia eden davacının bu hususu ispatlaması gerektiğini, ayrıca davacı istirdat davası ile ödediği bedellerin iadesini talep etmiş ise de bu taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı ödemelerini yaparken ihtirazi kayıt öne sürmeden ödeme yaptığını, serbest irade ile ve ihtirazi kayıt konulmadan ödenen bedelin geri istenemeyeceğini, işbu davada davacı tarafından delil olarak gösterilen belgelerin davanın esasını ispatlar niteliğe sahip olmadığını, her ne kadar davacı tarafın … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyasındaki kararı ve bilirkişi raporunu delil olarak göstermiş olsa da müvekkili şirketin taraf olmadığı ve savunma hakkını kullanmadığı bir davanın delil olarak sayılmasının mümkün olmadığını belirterek tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacının ödediği kaçak elektrik tahakkuk bedellerinin davalıdan istirdadı talebine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, abonelik sözleşmesi, kaçak elektrik tutanağı, tahakkuk faturaları, tahsilat makbuzları, sayaç inceleme tutanağı, … 3 ATM … E Uyap kaydı, davacının ticaret sicil ve vergi dairesi mükellefiyet kaydı incelenmiştir.
… 3 ATM’nin …. E dosyasında aynı kaçak tahakkukları nedeniyle … husumetiyle açılan menfi tespit davasında bilirkişi raporu alınmışsa da, … tarihli … K sayılı kararla davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olduğu, kararın bu şekilde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacının incelenen vergi dairesi kaydına göre, dava konusu kaçak elektrik tespiti ve tahakkuk tarihlerine isabet eden 2013 yılında işletme hesabı esasına göre defter tutan ikinci sınıf tacir olduğu, gelir vergisi beyannamesine göre anılan yılda herhangi bir mal alımı-hasılatı bulunmadığı, zarar beyan ettiği, 2007/12362 sayılı BKK çerçevesinde yıllık gayrisafi satış hasılatı ve alışlarının VUK.177’de belirlenen limitleri ilgili yıllar itibariyle aşmadığı, bu nedenle tacir değil esnaf sayılması gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle davanın TTK madde 4 kapsamında mutlak ticari dava olmadığı gibi, her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren nisbi ticari dava sayılması da mümkün değildir. Bu durumda HMK madde 2’ye göre malvarlığına ilişkin davalarda genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri yargılamada görevli olduğundan, görev hususu kamu düzeninden ve dava şartı olmakla yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK md.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği, aşağıdaki şekilde davanın dava şartı yokluğundan görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan, usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/01/2021

Katip …

Hakim …