Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/492 E. 2020/362 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/492
KARAR NO:2020/362

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:24/08/2020
KARAR TARİHİ:28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan ticari şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı banka vekili verdiği dava dilekçesinde özetle; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ nun 142/1 maddesi gereğince davada (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduklarını, müvekkil müflis bankanın 03.02.2015 tarihinden itibaren Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (…) yönetiminde olduğunu, müvekkili müflis bankanın harçtan muaf olduğunu, … Hukuk İşleri Daire Başkanlığı’ nın 16.10.2019 ve 18.12.2019 tarihli kararları gereğince müflis banka teftiş kurulu başkanlığı tarafından …’na ait alacak ve teminatların … şirketine temlik işlemleri incelendiğini ve teftiş raporu hazırlandığını, raporda davalıların yönetim kurulu sıfatıyla aldıkları kararlar ile müvekkili müflis bankayı 68.296.000,00 TL zarara uğrattıkları tespit edilmiş olduğunu, zararın tazmini amacıyla sorumlular hakkında …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyasında rücuen tazminat davası ikame edildiğini, davalılar müflis bankaya zarar vermelerine rağmen 24.03.2014 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağı’ nın 5. maddesinin oy çokluğu ile kabul edilmesi neticesinde ibra edildiğini, davalıların eski yönetim kurulu sıfatıyla aldıkları kararlar ile müvekkili müflis bankayı 68.296.000,00 TL zarara uğratmaları nedeniyle 24.03.2014 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağı’ nın (5). maddesinde alınan ibra kararının iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Akabinde dava dosyasının tevzi olunduğu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. sayılı ilamında:
Dava, davalıların eski yönetim kurulu sıfatıyla aldıkları kararlar ile müflis bankayı 68.296.000,00 TL zarara uğratmaları nedeniyle 24.03.2014 tarihli genel kurul toplantı tutanağı’ nın (5). maddesinde alınan ibra kararının iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142. Maddesi ilk bendinde, Fon, Fon Bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına Asliye Ticaret Mahkemelerinde bakılacağı, o yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde bu davaların (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmıştır.
Mahkemelerin görevi HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olup bu husus yargılamanın her aşamasında doğrudan dikkate alınması gerekmektedir. Davacı banka 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1. Maddesinde belirtilen bankalardan olup, onun tarafından açılan davaya bakmakta Mahkememiz görevli değildir. Saptanan ve hukuksal duruma göre bu dava nedeniyle mahkememizin görevli bulunmadığı, belirtilen yasal nedenlerle görevli mahkeme … (…) ve (…) numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerine görevli olduğundan dava dosyasının … (…) ve (…) no’lu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmek üzere tevzi bürosuna iadesine karar vermek gerekmiştir.”
Gerekçesi ile davanın reddine dair karar vermiştir.
….Asliye Ticaret Mahkemesinin karar tarihi 04/09/2020 tarihi olup dava dosyasının 11/09/2020 tarihi itibariyle tevzi müdürlüğü tarafından mahkememize dağıtımı yapılmıştır. Bu itibarla ve halihazırda adı geçen hükmün açık içeriği gözetildiğinde görevsizlik nedeniyle davanın ret olunmasına dair karar verildiği, bu kararın niteliği itibariyle kanun yolu açık kararlardan olduğu tartışmasızdır.
Kaldı ki mahkeme kararlarının hüküm fıkrasının yorumlanması, değiştirilmesi genel usul kurallarınca mümkün olmadığından aynen infaz edilmesi yasal zorunluluktur. Bu çerçevede adı geçen ilamda mahkemenin davayı reddettiği, bu reddin gerekçesinde de açıkça belirtildiği üzere HMK m.114/f.1.c hükmü uyarınca ve görev nedeniyle davanın ret olunduğu tartışmasızdır.
Öte yandan 5411 sayılı Bankacılık Kanunun m.142 hükmü mahkememizin görevine ilişkin açık bir düzenleme içermekte olduğundan bu maddeye dayalı olarak verilen kararların görevsizliğe ilişkin bulunduğu dahi açık olduğu gibi gerek ilk derece mahkeme uygulamaları ve gerek bölge adliye mahkemesi uygulamaları dahi dikkate alındığında mahkememize açılmaması gereken davanın herhangi bir nedenle başka bir mahkemeye tevzi olunması durumunda dava dosyasının yanlışlıkla tevzi olunduğu mahkemenin görevsizlik kararı vermesi, bu çerçevede HMK m.20 çerçevesinde gerekli usul işlemleri takip etmesi dahi gerekmektedir. (İst. BAM 17. HD 2018/3454 E. 2018/3159 K. …. ATM … E. … K. … ATM … E. … K. …. ATM … E sayılı ilamları)
6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin,(….) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten;kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir” hükmünü içermektedir.
Somut olayda ise, kanun yolu açık olması gerektiği açık olan kararın henüz şeklen kesinleşmediği tartışmasız olduğu gibi kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş olması halinde ise açıklandığı üzere kararın kesinleştiği tarihten itibaren taraflardan en az birinin, dava dosyasının görevli olarak kabul edilen mahkememize gönderilmesi yönünde verilmiş bir talep dilekçesi dahi mevcut değildir.
6100 sayılı HMK m.20 hükmü uyarınca görevsizlik kararı üzerine dava dosyasının gönderildiği mahkemenin görevli mahkeme olarak dava dosyası ile ilgili yargılama görevi ancak, görevsizlik kararının şeklen kesinleşmesi ve aynı zamanda dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan birinin talepte bulunmasıyla başlayacaktır. Hal böyle olunca adı geçen işlemler tamamlanmaksızın, ….Asliye Ticaret Mahkemesince dosyanın tevzi müdürlüğüne teslimi usul ve yasaya aykırı şekilde gerçekleşmiştir.
Mahkemeler yargı faaliyetini kuşkusuz Anayasadan almış oldukları hak ve yetki ile bağımsız ve tarafsız şekilde yürütürler. Nitekim 6100 sayılı HMK.m.46/f.1 bent (c) uyarınca farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması hakim aleyhine tazminat sorumluluğuna dahi yol açabilecek bir durum olduğu gibi yine m.46/f.1 bent (e) uyarınca hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması dahi aynı sonuca yol açabilecek bir durumdur. Bu nedenle mahkemelerin yargılama faaliyeti sırasındaki usul işlemlerini keyfi şekilde yapabilecekleri anlamında yorumlanması da yine Anayasaya ve temel hukuk ilkelerine aykırılık teşkil edecektir. Hakimin tazminat ile mahkum olması sonucunu doğurabilecek bir faaliyetin ise hakim yönünden disiplinel sorumluluğa da yol açabileceği gözden uzak tutulamaz (Yargıtay’ın bu tip durumlarda hakime disiplin cezası verilmesi hakkındaki açıklamalar için Prof. Dr. Baki KURU’ya ait adı geçen eserin 458. inci sayfasına bakınız ) Bu şartlarda mevcut davadaki uyuşmazlık hakkında kararın mahkememizce verilmesi usulen mümkün değildir.
Uyap tevzi müdürlüğü tarafından açık maddi hataya dayalı olarak ve yukarıda yapılan açıklamalara dahi aykırı düşecek şekilde dava dosyasının mahkememize tevzi edilmiş olması, mahkememizin davaya bakmasını bu şartlarda gerektirmeyeceği gibi yukarıda anılan Kanun hükümlerine aykırı şekilde dava dosyasına bakılması da usulen mümkün olamayacaktır.
Bu şartlarda kanuna açıkça aykırı şekilde ve maddi hataya dayalı olarak mahkememize gönderilen dosya içeriği karşısında, dava dosyasının görevsizlik kararı veren ….Asliye Ticaret Mahkemesine iadesi gerekir. Bu iade kararı, kanuna açıkça aykırı şekilde mahkememize gönderilmiş olan dosyada hukuka aykırılığın sürdürülmesine engel olan ve dosyanın doğal mahkemeye gönderilmesine ilişkin bir karardır.(…, Hiç Veya Süresinde İlk İtiraz Olmadığı Halde TTK Uyarınca Verilen Gönderme Kararlarının Bağlayıcılığı, Terazi Hukuk Dergisi, Temmuz 2009,Ankara Sayfa 66)
Yapılan açıklamalar karşısında dosyanın ….Asliye Ticaret Mahkemesine aynen iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dosyasının …. Asliye Ticaret Mahkemesine aynen iadesine,
2-İade kararı nedeniyle diğer hususlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Kararın niteliği gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/10/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır