Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/474 E. 2020/653 K. 18.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/474 Esas
KARAR NO : 2020/653

DAVA : Alacak-Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak-Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’da bulunan …, kardeş olan davacı ve davalının babası merhum …’den miras kaldığını, …’nin 07/10/2015 tarihinde vefat etmesi üzerine geriye eşi … ve kızları davacı … (…) ile davalı … (…)’in kaldığını, merhum …’nin ileri yaşta mental sıkıntı geçirmesi üzerine eczanenin idaresinin zorlaştığını, davacının öğretim görevlisi olarak çalıştığı üniversiteden emekli olarak babasına yardıma geldiğini, işin içine girince eczanede işlerin hiç de parlak olmadığını, aksine çok kötü olduğunu, çalışanın eylemleri nedeniyle eczanenin problemler yaşadığını, bu süreç içinde eczanenin SGK sözleşmesinin askıya alındığını, eczanenin sürekli zarar ettirildiğini gördüğünü, davacının kız kardeşi davalıdan yardım etmesi üzerine davalının yardım talebini geri çevirdiği ve annesi ile birlikte … 7. Noterliğinden eczane işletmesiyle ilgili miras hakkından ve herşeyden vazgeçtiğini beyan eden bir feragatname gönderdiğini, ancak tüm miras hakkından feragat etmesine rağmen daha sonra feragatnamedeki beyanının sadece resmi işlemlerin yapılmasıyla uğraşmamak amaçlı olduğunu ve devir hakkını içermediğini beyan ederek, … 17.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından “eczane işletme hakkının ve ruhsatının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi” şeklinde ihtiyati tedbir kararı aldırdığını, sonrasında da … 13.Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas dosyasında dava açtığını, dava öncesi alınan ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine tedbir kararı … 17.Sulh Hukuk Mahkemesince (D.iş dosyasından) verilen kararla kaldırılmışsa da, istinaf üzerine İstanbul BAM 6.HD kararıyla yeniden tedbir kararı verildiğini, bu kararın 7 Ekim 2020 günü mirasçıların 5 yıllık işletme sürelerinin dolacağı için eczaneye potansiyel müşteri bulunmasını engellediğini, bunun üzerine davalıya … 33.Noterliğinin … gün ve … sayılı ihtarnamesi ile durumun vehametinin anlatıldığını, bu tedbirin zararlarının gösterilmeye çalışıldığını, davalının bu ihtarnameye cevap vermediğini, bu arada esas davaya bakan … 13.Sulh Hukuk Mahkemesinin …’in açtığı davanın reddine karar verdiğini ve kararın istinaf incelemesinde olduğunu açıklamış; eczanenin davacı tarafından mirasçı sıfatıyla işletme hakkının (ilgili mevzuatı gereği) 07/10/2020’de sona ereceğini, davacının eczane borçlarını kapatmak ve durumu iyileştirebilmek için çok fazla masraf yaptığını, davalının ise hiçbir zaman elini taşın altına sokmayıp zor günlerde feragatname vererek sorumluluktan kaçtığını belirterek, eczanenin (işletme süresi dolmadan) borçsuz devredilebilmesi için, devre engel olan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle İstanbul BAM 6.HD’nin kararı gereği … İlçe Sağlık Müdürlüğüne ve … Eczacılar Odası Başkanlığına yazılacak müzekkerelerin iptaline ve satış ve devrin yapılabilmesi için anılan kurumlara tedbir yazısı yazılmasına, eczanenin satış ve devrinin mümkün olmaması halinde ise buna sebebiyet veren davalının verdiği zararın bilirkişilerce tespiti ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL zararın dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası ve miras bırakanı …’nin eczacı olup uzun süre …’ni işlettiğini ve 2015 yılında vefat ettiğini, Eczaneler Hakkında Kanunun 9. maddesine göre vefat edenin karısı ve çocuklarının mesul müdür vasıtası ile en fazla 5 sene eczaneyi işletebildiklerini, müvekkilinin ortak miras bırakanı …’nin vefatından sonra sahibi olduğu … işletilmesinin tek elden yürütülmesi, eczanenin ticari durumunun ve itibarının sekteye uğramaması ve oldukça kapsamlı prosedürlerin uygulanması gibi sebeplere dayanarak ve kazançtan aylık olarak pay verilmesi şartıyla, diğer mirasçı …’e eczanenin işletilmesi konusunda yetki verildiğini, feragatname namıyla verilen yetkinin aile içi güvene dayalı olduğunu ve sadece “Eczanenin işletilmesiyle sınırlı olduğunu”, özellikle devir/satış yetkisini kapsamadığını, yasada geçen sürenin dolmasına az kaldığını, aldıkları duyumlara göre diğer mirasçı …’in tek başına hareketle ve muvazaalı işlemler yaparak eczanenin değerini düşürecek işlemlerde bulunduğunu, bu hali ile müvekkilinin haklarını gasp ederek eczanenin 3.kişilere devri için işlemler yapma çabasında olduğunun öğrenilmesi üzerine …Sulh Hukuk Mahkemesinden eczanenin 3.kişilere devredilmesini engelleyici tedbir kararı verilmesini ve kararın İstanbul Sağlık Müdürlüğü ile … Eczacılar Odasına bildirilmesini, bu talepleri kabul edilmediği takdirde … Eczanesi ile ilgili hakların korunması ve iyi niyetli 3.kişilerin uyarılmasını temin amacı ile ”davalıdır ” şerhi konularak ilgili idarelere bildirilmesinin talep edildiği, talepleri önce kabul edilerek tedbir kararı verilmişse de itiraz üzerine tedbirin kaldırıldığını, bu kararın taraflarınca istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM tarafından karar kaldırılarak tedbirin yeniden konduğunu, ayrıca davalı müvekkilinin kardeşine verdiği feragat/vekaletnamenin eczanenin devir hakkını kapsayıp kapsamadığı yani hakkın özüne ilişkin ihtilafın miras hukuku kurallarına göre çözümleneceğini, dolayısıyla asliye ticaret mahkemelerinin değil asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkilince verilen yetki ile davacı tarafın eczaneyi tasfiye imkanı bulunmakta iken 5 sene boyunca işlettiğini, eczane geliri ile çocuklarını okutup kendi geçimini sağladığı ve lüks içinde bir hayat sürdüğünü, 5 sene boyunca annesine ve müvekkiline dershane masrafı dışında her hangi bir destekte bulunmadığını, davacı tarafın sunduğu feragatnameden açıkça anlaşılacağı üzere, diğer mirasçıların devir hakkı hariç olmak üzere işletmeye ilişkin tüm haklardan davacı lehine vazgeçtiğini, dava dilekçesinde alacağa ilişkin hiç bir belge ve kayıt bulunmadığını, davanın tamamen Bölge Adliye Mahkemesi tedbir kararını hülle yoluyla engellemek amacıyla açıldığını, BAM kararını kaldırmanın mahkemenin yetkisinde olup olmadığını mahkeme takdirine bıraktıklarını, dava dilekçesinde eczanenin ticari defter ve kayıtlarının delil olarak gösterilmemesinin bile davalının savını desteklediğini belirterek, tüm bu nedenlerle eczaneyi tasfiye ve devir imkanı varken 5 sene boyunca tüm gelirinden yararlanmış olan davacı yetkili kişinin sonradan soyut dayanaklarla ispatsız belgesiz açtığı alacak davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı ile davalıya miras kalan eczane işletmesinin devrinin davalı tarafından alınan haksız ihtiyati tedbir kararı ile engellendiği ve davacı mirasçının zararına neden olunduğu iddiasıyla açılan alacak-tazminat davasıdır.
Davacı vekilince sunulan mirasçılık belgesi, noterde düzenlenmiş feragatname başlıklı belge, noter ihtarları, Beyoğlu Belediye Başkanlığının eczane binası hakkında yazıları, … 17. Sulh Hukuk Mah…. D.iş dosyası, İstanbul BAM 6.HD 03/07/2020 tarihli kesin kararı, … 13.Sulh Hukuk Mahkemesinin… E dosyası, tarafların vergi dairesi mükellefiyet kayıtları ve ticaret sicil kayıtları incelenmiştir.
Dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talebi, talep edilen tedbir türü ve tarihi ile eczanenin devri hususundaki yasal sürenin bitmesine çok az kaldığının beyan edildiği hususları gözetilerek, mahkememizin 04/09/2020 tarihli ara kararıyla değerlendirilerek talep reddedilmiş, istinaf üzerine İstanbul BAM 6. HD tarafından 03/12/2020 tarihli kararla davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Uyap kayıtları dosyaya celbedilerek incelenen … 17. Sulh Hukuk Mah. … D.iş dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararı, itiraz üzerine verilen tedbir kaldırma kararı, istinaf üzerine verilen İstanbul BAM 6.HD’nin “ihtiyati tedbir kararına süresinde itiraz edilmediğinden itirazın reddine” dair kararı ve … 13.Sulh Hukuk Mahkemesinin … E dosyasından verilen davanın reddine dair kararının incelenmesi sonucu, mahkememizden tedbir kararı talep edilen eczane işletme ruhsatı hakkında, dosyamızın davalısı olan … tarafından asıl davadan önce değişik iş dosyası üzerinden devrin önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı alındığı, daha sonra süresinde … 13.Sulh Hukuk Mahkemesinde asıl davanın açıldığı, tedbir kararına itirazın yasal sürede yapılmaması nedeniyle (istinaf aşamasında) İstanbul BAM 6.HD 03/07/2020 tarihli kesin kararıyla, … 17.Sulh Hukuk Mahkemesinin D.iş dosyasından itiraz aşamasında verdiği “tedbir kararının kaldırılması” kararını kaldırarak, tedbir kararına itirazın süre yönünden reddine ve ihtiyati tedbirin eski hale getirilmesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına karar verdiği, bu arada asıl davanın açıldığı … 13.Sulh Hukuk Mahkemesinin … E dosyasından ise 03/03/2020 tarihinde “davanın reddine ve mahkememizce verilen tedbirler var ise kaldırılmasına” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmış, dava dilekçesinde bu kararın istinaf aşamasında bulunduğu belirtilmiştir.
Tarafların dosyaya celbedilen vergi dairesi mükellefiyet kayıtlarına göre davacının eczacılık ve kozmetik ürünleri perakende ticareti faaliyetinden bilanço usulünde birinci sınıf tacir kaydının bulunduğu, ticaret sicil kaydının da bulunduğu, ancak davalının herhangi bir faal ticari mükellef kaydının olmadığı, sadece potansiyel vergi no.sunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık esasen taraflara babalarından miras kalan eczane üzerindeki miras haklarının mirasçılara geçişi ve davalının eczanedeki miras hakkından feragat edip etmediğinin tespitine göre, davacının mirasçı sıfatıyla işlettiği eczane işletmesini davalının aldığı tedbir kararı nedeniyle yasal işletme süresi içinde devredememesi nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı hususlarına ilişkin olup, uyuşmazlığın çözümü taraflar arasındaki ticari nitelik taşıyan bir sözleşme vb hukuki ilişkinin veya tacirler arası haksız fiil hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olmayıp, tereke ve miras hukuku hükümlerinin değerlendirilmesine bağlı olduğundan, dava türü itibariyle TTK md 4’te sayılan mutlak ticari dava türlerinden olmadığı gibi her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan doğan nispi ticari dava da olmadığından, görev konusu kamu düzenine ilişkin ve mahkemece her aşamada re’sen dikkate alınması gereken dava şartı olmakla, HMK md 2 uyarınca genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri uyuşmazlığın çözümünde görevli olduğundan, HMK md 114/1-c ve 115/2 uyarınca görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davanın ticari dava olmadığının tespit edilmesi nedeniyle, dava şartı arabuluculuğa başvurulmaması nedeniyle usulden red kararı verilmemiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan, usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, davacı vekili ve davacı asilin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/12/2020

Katip …

Hakim …