Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/469 E. 2020/667 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/469 Esas
KARAR NO : 2020/667

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında oluşan ilişki ile, davalı firmanın araç kiralama şirketi olan müvekkili şirketten araç kiraladığını fakat kiralamadan kaynaklanan faturalandırılmış borçlarını ödemediğini, taraflar arasındaki araç kiralama ilişkisi neticesinde müvekkilinin davalıdan alacaklı bulunduğunu, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takibinin dava konusu edilen miktar yönünden takip talebinde yazılı olan koşullarla aynen devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20′ den az olmayacak şekilde tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının takibe konu yaptığı faturalara müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini, fatura konusunun ihtilaflı olduğu ve ispat külfetinin davacıda olduğunu, taraflar arasında yapılan mutabakat ile müvekkili şirketin davacı firmadan 2016-2019 yılları arasında birçok araç kiralama hizmeti aldığını, tüm cari dönemlere bakıldığında davacı firma tarafından ”km aşım cezası” olarak hiçbir faturalandırma yapılmadığını ki davacı firma ile kilometre sınırı olmaksızın sözlü bir mutabakat yapıldığını, müvekkili şirketin davacı firmadan hizmet alımını bıraktığından davacı firmanın kötü niyetli bir tutum sergileyerek anlaşma haricinde haksız faturalar keserek müvekkili firmaya gönderdiğini ve bu faturalara itiraz ettiklerini ayrıca davacı firmanın müvekkili şirkete verdiği ayıplı aracından kaynaklanan lastik yarılması sebebiyle lastiğin değiştirilmesini haksız şekilde müvekkili şirkete fatura etmeye çalıştığını, bu nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddi ile İİK. 67/2 md. kapsamında takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
HMK’ nun 4/1-a maddesinde “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.” açık bir şekilde kiralama sözleşmesinden doğacak her türlü hukuki uyuşmazlıkta Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu belirtilmiştir.
Her ne kadar somut olayda hukuki ihtilaf her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğsa da, TTK’nın ilgili hükmü gereği bu davaların Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülebilmesi için “aksine hüküm bulunmaması” gerekmektedir.
Uyuşmazlığın taraflar arasındaki temel ilişki olan kira ilişkisinden kaynaklı olduğu dava ve cevap dilekçelerinden anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK 4/1-a hükmü çerçevesinde kira ilişkisinden kaynaklı olarak açılacak tüm davalara ve bu davalara karşı açılan davalara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait olup, göreve ilişkin amir hükümler ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’ nin 2016/3083 Esas 2017/535 Karar sayılı ilamı da gözetilerek mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK.’nın 114/1-c, 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan mahkememizin görevsizliği ile davanın USULDEN REDDİNE, Görevli mahkemenin SULH HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
2-HMK.nın 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin , bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten , süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 20 maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği,
4-Yargılama gideri konusunda HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli Mahkemece karar verilmesine, davaya bir başka Mahkemede devam edilmediği takdirde talep halinde Mahkememizce yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
5- Harç ve masrafların yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli karar tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/12/2020

Katip …

Hakim …