Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/451 E. 2022/624 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/451
KARAR NO : 2022/624

DAVA : İSTİRDAT (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İSTİRDAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin bankanın mudisi olarak 31.05.2018 tarihli Bankacılık Sözleşmesi imzaladığını, 02.07.2018 başlangıç, 01.06.2021 bitiş tarihli ve 11.04.2019 başlangıç, 11.02.2022 bitiş tarihli ticari krediler kullandığını, bu kredi ve bankacılık ilişkisi gereği, sözleşmeye sadık kalarak tüm ödemelerini süresinde yaptığını, kullanmış olduğu kredi ve faizlerini ödemekte olduğunu, ancak müvekkilinin bu yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen, davalı bankanın sözleşme ve bankacılık teamüllerine aykırı olarak ve daha önce yapılmadığı halde, üçer aylık periyotlarla 5.250,00- TL periyodik hizmet komisyonu adı altında borç tahakkuku ile uhdesindeki hesaplarından, rızaları dışında tahsil ettiğini, bu uygulamanın BDDK tavsiyeleri ve diğer tüm bankacılık faaliyetinde bulunan kuruluşların teamüllerine aykırı ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, kredi sözleşmesinin bu şekilde ihlal edilmesine muvafakat etmedikleri ve rızaları hilafına çekilen paraların iadesi için … 10.Noterliğinden … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini ancak davalı bankanın aldığı bedelleri iade etmediği gibi, kesintiye de devam ettiğini, kesintilerin; 28.6.2019 tarihinde 5.250,00.-TL, 01.11.2019 tarihinde 5250,00.-TL ve 07.01.2020 tarihinde 2.100,00.-TL olmak üzere toplam 12.600,00.-TL olduğunu, müvekkili şirketin davalı bankadan kullandığı başka krediler de olduğu için, farklı tarihlerde hesaplarından almış olduğu başkaca paralar da olabileceğini, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere belirsiz alacak davası açıldığını iddia ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 12.600,00.-TL’nin paraların çekildiği tarihten itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; davalı bankanın, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine dayanarak tahsil ettiği bir takım kesintilerin (Periyodik Hizmet Komisyonu) haksız ve hukuka aykırı olduğu iddiasına dayanan istirdat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında bankacılık işlemleri nedeniyle bir ticari ilişkinin ve sözleşmelerin varlığı, yapılan kesintilerin miktarları tartışma konusu değildir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davalının bankacılık işlemleri nedeniyle verdiği hizmetten dolayı yaptığı kesintilerin, uygulamaya, yasaya ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, haksız ise davacının alacağının miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Her ne kadar dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle ve şimdilik kaydıyla belirsiz alacak davası açılmış ise de bu talebi yerinde görülmediğinden 22/04/2022 tarihli duruşmanın (2) nolu ara kararıyla bu husus kabul edilmemiş, davanın değerinin 12.600,00.-TL olduğu, tam (kısmi olmayan) istirdat davası olarak vasıflandırılarak yargılama buna göre yapılmıştır.
Davacı taraf; Periyodik Hizmet Komisyonu adı altında 28.6.2019 tarihinde 5.250,00.-TL, 01.11.2019 tarihinde 5250,00.-TL ve 07.01.2020 tarihinde 2.100,00.-TL olmak üzere toplamda 12.600,00.-TL kesintinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu söylemektedir. Talep bundan ibarettir.
Davacı şirket ile davalı barıka arasında 31.05.2018 tarihli 500.000,00.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. Mahkememizin 27/08/2020 tarihli müzekkeresi ile kredi sözleşmesinin tamamının istenmesine rağmen 2 ve 50.sayfaları gönderilmiştir.
Yine mahkememizce emsal araştırması yapılmış, … Bankası, … Bankası, …bank TAŞ, … bankası A.Ş…. Bankası TAO ve … bankasına “Periyodik Hizmet Bedeli” alıp almadıkları, alıyorlar ise ne oranda veya tutarda alındıkları sorulmuş, verilen cevabi yazılarda bu ad altında masraf kalemlerinin olmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporuna göre; Davacının kullandığı kredi nedeniyle Kredi limit tahsis komisyonu, kredi açılış komisyonu, kredi tahsis/kullanım komisyonu, kredi komisyonu adı altında çeşitli tarihlerde toplamda 27.720,00.-TL masraf alınmıştır. Yani kullandırılan kredi hizmetine karşılık masraf tahsilatı yapılmıştır.
Davalı banka sözleşmenin “Faiz, Masraf, Vergi, Fon ve Masraflar” başlıklı 8.1.maddesinde; “Banka bu sözleşmeye dayanarak açtığı veya açacağı döviz kredisi, teminat mektubu ve aval kabul kredisi, dövize endeksli TL kredi dahil her türlü krediye, yetkili merciler tarafından bildirilen veya ileride bildirilecek en yüksek oranları geçmemek üzere belirleyeceği oranlarda faiz ve her nevi komisyonları ve KKDF gibi yasal ve banka düzenlemelerine veya teamüllerine göre talep edilebilecek her türlü ücret, masraf ve sair giderleri uygulayacak ve bunları gider vergileri ve sair harçları ile birlikte müşterinin cari hesabına yazacaktır.” hükmü bulunduğunu ve TTK.nun 20 ve TBK.nun 26.maddelerine dayanmakta ise de söz konusu “Periyodik Hizmet”in ne olduğu belli değildir. Kredi hizmeti nedeniyle zaten masraf alınmıştır. Bu tür bir uygulamanın bankalarda olmadığı da gözetildiğinde bilirkişi görüşüne iştirak edilmiş ve davacıdan “Periyodik Hizmet Bedeli” adı altında tahsil edilen ücretlerin makul olmadığı ve iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı … 10.Noterliğinden … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile alacağını talep etmiş, ihtarname 21/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, buna göre verilen 3 günlük süre de dikkate alındığında davalı bankanın 25/11/2019 tarihinde temerrüt halinde olduğu kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-12.600,00.-TL’nin 25/11/2019 tarihinden geçerli en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 860,71-TL olup, peşin alınan 215,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 645,53‬ TL harcın davalıdan tahsiliyle HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 122,10-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL’den oluşan 922,1‬0-TL yargılama gideri ile 54,40-TL başvuru harcı, 215,18-TL peşin harç toplamı 1.191,68-TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/10/2022

KATİP –

HAKİM –