Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/445 E. 2021/461 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/445 Esas
KARAR NO : 2021/461

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya ait emtianın Belçika’dan Ankara’ya taşınmasının müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini ve davalıdan nakliye hizmeti alacaklarının oluştuğunu, davalı adına tanzim edilen fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine … 22. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan bu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek, davanın kabulüne, itirazın iptaline, devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiziyle birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, haksız ve kötü niyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümleri gereğince usulüne uygun olmadığını, yasaların emredici hükmü gereği davacının dava dilekçesinde iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olduğunu, delillerini sunması gerektiği halde dava dilekçesinde davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belgelerin sunulmadığını, müvekkili şirketin davaya konu taşıma işinin tarafı olmamakla birlikte iddia edildiğinin aksine davacı yana herhangi bir borcunun olmadığını, takibin, haksız dayanaksız olduğunu, müvekkili ile davacı arasında hukuki bir ilişkinin mevcut olmadığını, davacı tarafın kendisine ait taşıma belgelerini ibraz edemediğini, davacının sunmuş olduğu faturanın, taraflar arasında davaya konu hukuki ilişkiyi ispata medar nitelikte olmadığını belirterek, davacı tarafça ispat edilemeyen haksız ve dayanaksız davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraflarıile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 22.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası, takibe ve cari hesaba konu fatura, taşıma hizmetine yönelik düzenlenen taşıma belgeleri, taraflar arasındaki mail yazışmaları, taraflara ait BA-BS formları, arabuluculuk anlaşma tutanağı, celp edilmiş, incelenmiştir.
Mahkememizce resen seçilen SMMM … ile Taşıma ve Lojistik uzmanı Dr. Öğretim Görevlisi …’den oluşan bilirkişi heyeti aracılığı ile hazırlanan 19/05/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Davacının, davalıdan, 04.02.2020 takip tarihi itibariyle 3.275 Euro asıl alacağının bulunduğu, davalının ödeme veya sair şekilde borcun sona erdiğini ortaya koymadığı gibi ticari ilişkiiy inkar etmesine karşın, kendi ticari defterlerinde de borcunun kayıtlı olduğu, bu alacağa, takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %0,65 başlayarakve tabloda yer alan değişen oranlara göre faiz hesaplanabileceği ” tespit edilmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesinden fatura alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğu, davacı taşıyıcı tarafından üstlenilen taşıma hizmeti edimi yerine getirildiği halde bu hizmet için kesilen fatura bedellerinin / navlun ücretinin ödenmediği, bu amaçla davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının davacı tarafa borcu olmadığını bildirerek itirazda bulunduğu, ödeme emrine itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve duran takibe devam edilmesi amacıyla davacı tarafından işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından düzenlenen takibe konu fatura, hem davacının BS formlarında hem de davalının BA formlarında kayıtlı olup Vergi Dairesi Başkanlığına bildirilmiştir. Başka bir anlatımla, faturanın tarafların ticari kayıtlarında yer aldığı tartışmasızdır. Öte yandan, dosyaya delil olarak sunulan mail yazışmalarında, davacının üstlendiği edimi eksiksiz yerine getirdiği, tarafların karşılıklı olarak bu durumu teyit eden mesajları uyarınca hizmetin yerine getirildiği ancak ödeme yapılmadığı konusunda duraksama yoktur.
Yargılama sürecinde faturaya dayalı alacağın varlığı ve miktarının tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu amaçla hem davacının hem de davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı olarak yapılan inceleme sonucunda, faturanın ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 3.275,00 Euro alacaklı olduğu, bu hususta tarafların ticari kayıtlarının birbirleri ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun devamında, davalının takibe konu faturayı kendi ticari defter ve kayıtlarına işlediği, faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğunun incelemede tespit edildiği, bu halde yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince davacı tarafından kesilen faturaları kendi ticari defterlerine işleyen davalının, faturaya konu hizmeti teslim aldığının / hizmetin yerine getirildiğinin kabulünün zorunlu olduğu, öte yandan davacı tarafından kesilen faturaya karşı davalının yasal süresi içinde itirazda bulunmadığı gibi yine iade de edilmediği, bu halde faturayı kabul eden, kendi ticari defterlerine işleyen bu suretle faturaya konu hizmeti alan davalının fatura / navlun bedelini ödemesinin gerektiği, ne var ki kendi cari hesabında davacıya takip tarihi itibariyle 3.275,00 Euro borçlu olduğu ve herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda yapılan tespitler neticesinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip tutarı olan 3.275,00 Euro alacaklı olduğu, tarafların ticari defterlerin bu konuda birbirini teyit ettiği ve uyuştuğu, esasen bilirkişi raporuna karşı zaten taraflarca itirazda da bulunulmadığı anlaşılmakla, denetime elverişli rapor doğrultusunda davanın kabulüne, davalının … 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen devamına, icra inkar tazminatı talebi bakımından, alacağın likit ve muayyen olduğu, İİK 67.maddesindeki icra inkar tazminatına yönelik yasal koşulların oluştuğu görülmekle davacı lehine alacak tutarı gözetilerek icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Ancak, eldeki itirazın iptali davasına temel teşkil eden takip dosyasında alacağın yabancı para cinsinden talep edilmesi karşısında, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince icra inkar tazminatına takip tarihindeki TL kur karşılığı hesap edilerek bu tutar üzerinden (%20 oranında) icra inkar tazminatı takdir edilmiştir. Söz gelimi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1997 Esas, 2020/852 Karar sayılı ilamında “…, kabul edilen miktara göre Euro’nun takip tarihindeki TL karşılığı (1 Euro=2.804 TL) üzerinden hesaplanan miktarın % 20’si olan 12.477,80 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,..” şeklinde benzer olarak bu husus vurgulanmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 22.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacak 3.275,00 Euro’ nun 04/02/2020 takip tarihindeki (1 Euro= 6,6017 TL) karşılığı olan 21.620,56 TL’ nin %20′ si oranındaki 4.324,11 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 1.939,05 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 376,67 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.562,38 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 376,67-TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 75,50 TL, bilirkişi ücreti 1.600,00 TL olmak üzere toplam 2.052,17 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kullanılmayan ve artan bakiye gider avansının resen ilgili taraflara veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/06/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)