Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/429 E. 2023/232 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/429
KARAR NO : 2023/232

DAVA : ALACAK (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 20/03/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen ALACAK davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … numaralı Taksitli Ticari Kredi sözleşmesine kefil olduğunu, kredi sözleşmesi hükümlerine aykırı davranarak kredi taksitleri vadelerinde ödemediğini, borçlu ve davalı kefile, … Bankası Genel Müdürlüğü tarafından keşideci sıfatıyla … 4. Noterliği’nce … yevmiye numaralı … tarihli ihtarname ile muaccel hale gelen borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi takdirde sözleşme hükümleri ve yasal mevzuat gereğince yasal takibe geçileceğinin bildirildiğini, borçlunun kendisine verilen 7 günlük süre içerisinde ödeme yapmadığını, gönderilen bu ihtarname ile kredi borcunun tamamı fer’ileriyle birlikte muaccel hale geldiğini, davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen, davalı sözleşme hükümlerini yerine getirmeyerek kefil olduğu müvekkili bankadan kullanmış olduğu krediye ilişkin borcunu ödemediğini, davalı ile banka arasında imzalanan Kredi Sözleşmesi’nin ilgili hükümleri gereğince, davalı aleyhine … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takibe geçilerek davalı tarafa ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafın 03.03.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile tüm dosya borcuna, işlemiş olan faiz miktarına, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine haksız olarak itiraz ettiği ve icra takibi durduğunu, davalının itirazlarının haksız, mesnetsiz ve sırf alacağın tahsilini geciktirmek amaçlı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafın itirazının iptali ile … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından açılan icra takibinin devamına, % 20’den az olmamak icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; İcra takibine itiraz ettiğini, ödeme emrinde borcun sebebi olarak ” Bankamız ile imzalanan sözleşme/sözleşmeler, ihtarname/ihtarnameler, hesap özeti/hesap özetleri ” olarak gösterildiğini, ancak bu belgeler ya da tasdikli örneği icra ve dava dosyasında olmadığı gibi, davalıya da gönderilmediğini, davacının alacağı, dava dışı … ile davacı banka arasında akdedilmiş olan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığını, muayyen bir borç ikrarını içeren belgeye dayanmaksızın banka defter ve kayıtlarına dayalı yapılan ilamsız takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında alacaklı banka alacağının varlığını, miktarını ve koşullarını ispatlamakla yükümlü olduğu, kefil olarak borçlu gösterilen davalı müvekkili açısından kredilerle ilgili olarak konusunda uzman bir bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan banka kayıtları üzerinde yaptırılacak inceleme sonucunda borcun varlığının, hangi sözleşmeden kaynaklandığının, miktarının ve koşullarının açıkça belirlenmesi ve sonucuna göre davalıların kefalet sorumluluğunun bulunup bulunmadığının saptanmasına olanak sağlayacak bir rapor alınması gerektiği, asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamayacağı, davacı banka tarafından talep edilen faiz, bsmv, haksız, fahiş, hukuka ve kanuna aykırı olduğu, bu nedenle, faize, faiz oranına ve işlemiş ve işletilecek faize ve alacağın diğer tüm ferilerine itiraz ettiği, Kaynak Kullanım Destekleme Fonu (…) hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararına göre kanuni ve idari takibe alınan kredilere … kesintisi yapılamayacağından banka hesabın kat’ı tarihinden sonrası için … alacağı talebinde bulunamayacağı, Yargıtay’ın birçok kararında belirtildiği üzere müteselsil kefilin de, BSMV’nden sorumluluğu olmadığı, BK. m. 104.1ll’e göre temerrüt faizine faiz yürütülemeyeceği, sonuç olarak davacı bankanın alacağının ve ferilerinin varlığı ve miktarı ve koşullarının kesin olarak saptanması gerektiğinden, davacı banka tarafından müvekkiline hesap kat ihtarnamesi gönderilmediğinden ve kefil olduğu ve muaccel hale gelmiş bir borcunun olduğu kendisine ihtaren bildirilmediğinden söz konusu ilamsız takibe haklı olarak itiraz etme zorunluluğu doğduğu, müvekkilin kötü niyetli olduğu iddiaları kesinlikle doğru olmadığı, davacının bu konudaki haksız ve mesnetsiz iddialarını kabul etmediği, davalı icra takibine itirazında haklı olduğundan davacı banka aleyhine ?420’den az olmamak üzere haksız takip tazminatına, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan ticari kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı … 6. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile 12/02/2019 tarihinde, davalı ve dava dışı … aleyhine, genel kredi sözleşmesine dayanarak, 97.796,15.-TL asıl alacak, 6.222,95.-TL işlemiş temerrüt faizi, 311,15.-TL BSMV, 394,98.-TL masraf olmak üzere toplam 104.725,23.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattıktan sonra (…) ödeme emrinin borçlu/davalıya 26/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 06/01/2020 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 17/08/2020 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 104.725,23.-TL asıl alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında davaya konu kredi sözleşmesinin varlığı ve dolayısıyla ticari ilişki konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacı bankanın alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK.nun “Delil Sözleşmesi” başlıklı 193.maddesi gereğince, taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi; belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatını kabul edebilirler. Taraflardan birinin ispat hakkının kullanımını imkânsız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmeleri geçersizdir. Taraflar arasında imzalanan “Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi”nin 13.5 maddesi gereğince çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkta bankanın defter ve bilgisayar kayıtlarının geçerli delil olarak kabul edileceği konusunda anlaşmışlardır.
Taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalı tarafın dava dışı asıl borçlu …’a müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
… Bankası A.Ş. … Şubesi ile … arasında 04.05.2017 tarihinde, 160.000,00-TL kredi limiti dahilinde Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır.
Yine, … Bankası A.Ş. … Şubesi ile … arasında 04.05.2017 tarihindeBankacılık Hizmet Sözleşmesi imzalanmıştır.
Yine, …’ın … Bankası A.Ş. … Şubesinden 150.000,00-TL tutarında, 10.06.2017-10.09.2018 tarihleri arasında itfa edilecek, aylık eşit taksit tutarlı ödemeli, 36 ay vadeli kredi kullanmış olduğu Taksitli Ticari Kredi Ödeme Planından anlaşılmaktadır. Kredinin yıllık maliyet oranı %17,8251’dir. Hesap kat tarihine kadar olan süre için taksitli ticari kredinin itfa planı belirtilmiş olup, altında … ve kefil …’nın imzaları bulunmaktadır. Dava dışı … 10.09.2018 tarihinden itibaren kredi taksitlerini ödeyemeyince, 3 taksit tutarının ödenmemesini müteakip bankanın bilgi işlem sistemi tarafından kredinin otomatikman takip hesaplarına aktarıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Borcun ödenmemesi üzerine banka tarafından, davalının kefalet imzası altında belirttiği adrese … 4. Noterliği’nce … Yevmiye Numaralı … Tarihli Hesap Kat İhtarnamesi ile 08.01.2019 tarihi itibarıyla hesapların kat edilerek muaccel hale geldiği ve muaccel hale gelen ve ayrıntısı belirtilen anapara, faiz kur farkı. …, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemlerden oluşan toplam 103.541,52-TL’nin ve masrafların 7 gün içinde ödemesi ihtar edilmiştir. Ancak kefile gönderilen tebligat mazbatası davalının adreste bulunmadığı, tanınmadığı gerekçesi ile iade edilmiştir. Kefile tebligat yapılamadığından davalının takip tarihi olan 12/02/2019 tarihi itibariyle temerrüt halinde olduğu kabul edilmiştir.
… Bankası A.Ş. … Şubesinin cevabi yazıları ile dava konusu kredilerin hesap kat tarihinde Ticari Kredilere fiilen uygulan akdi ve temerrüt faiz oranları bildirilmiştir.
Davalının, sözleşmenin kefalete ilişkin bölümünde matbu “9.11. ve 12.5. maddelerini okuduğunu, banka yetkililerince bu yükümlülükler hakkında bilgilendirildiğini, anladığını ve müzakere etmek suretiyle kabul ettiğini” belirtir müteselsil kefil yazısının altını el yazısı ile isim soyad, kefalet tutarı 160.000,00-TL, tarih yazarak imzalamıştır. Ayrıca sözleşmenin 1. Kefil olarak belirtilen bölümünde el yazısı ile …’a 160.000,00-TL (yüzaltmışbin) limit dahilinde müteselsil kefil olduğunu ad soyad, adres, tarih yazarak imzalamıştır. Bu bölümün alt tarafındaki Eş Rızası Beyanı bölümünde eşi …’nın Serdar Acıyan’ın müteselsil kefili olan …”ya 160.000,00-TL (Yüzaltmış bin) rıza verdiğine dair el yazısı ile ad soyad, tarih yazısının altında eşi …’nın imzası bulunmaktadır. Bu nedenle kefaletin geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Alınan bilirkişi rapor ve ek raporu ile yapılan hesaplamada davacı bankanın davalıdan 12.02.2019 takip tarihi itibariyle 97.796,15-TL ana para, 3.042.54-TL işlemiş faiz, 152,13-TL BSMV, 394,98-TL noter ihtarname masrafı olmak üzere toplam 101.385,80-TL alacaklı olduğu hesaplanmıştır. Takip tarihinden sonra uygulanacak temerrüt faizi oranının ise % 64 olduğu bildirilmiştir. Rapora itibar etmemek için bir neden görülmediğinden hükme esas alınmıştır.
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak üzerinden % 20 hesabıyla davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının … İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 97.796,15-TL asıl alacak, 3.042,54-TL işlemiş faiz, 152,13-TL BSMV, 394,98-TL Noter ihtarname masrafı olmak üzere toplam 101.385,80-TL üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %64 temerrüt faizi UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (101.385,80-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 20.277,16-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 6.925,66-TL olup, peşin alınan 1.264,82-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.660,84‬-TL karar ve ilâm harcının DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 181,85-TL, bilirkişi ücreti 1.400,00-TL toplamı 1.581,85-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 1.531,41-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru harcı, peşin harç toplamı) 1.319,22‬-TL’nin toplamı 2.850,63‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (kabul olan dava değeri üzerinden) 16.207,87-TL vekâlet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (reddolan dava değeri üzerinden) 3.339,43‬-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
7-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/red oranına göre 1.277,91-TL’sinin davada haksız çıkan davalıdan, 42,09-TL’sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/03/2023

KATİP

HAKİM