Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/424 E. 2022/195 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/424 Esas
KARAR NO : 2022/195

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı tarafa ticari ilişkiden kaynaklı olarak ürün ve hizmet sattığını, davalı tarafın bir kısım ödemelerini gerçekleştirmesine karşın belirli bir süre sonra ödemelerini gerçekleştirmediğini, tarafların söz konusu faturalarını ticari defterlerine işlendiğini, müvekkilinin 37.173,48 TL. alacaklı olduğunu 04.02.2020 tarihinde Bursa … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, borçlunun takibe itiraz ettiklerini, arabuluculuğa gidilmesine rağmen anlaşma sağlanamadığını, davalının Bursa … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasına ilişkin yapılan itirazlarının iptalini ve icra takibinin devamına, davalının % 20 den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve nisbi vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı aralarında yapmış olduğu anlaşma gereği bir kısım ürünlerin temininde davacı ile çalıştıklarını, bahse konulu malların fatura kesildikten sonra eksik gönderilmesi veya hiç gönderilmemesi sonucu sekteye uğradığını, davacının elinde malları teslim ettiğine dair herhangi bir belge olmadığını, davalının davacıya yapmış olduğu ödemeler olduğunu, davalıya teslim edilen malların karşılığı olarak davacı alacaklıya toplam 2.700,00 TL borcu olduğunu, müvekkilinin bu rakamı malların teslim edilmemesinden dolayı cezai şart olarak tuttuklarını, davanın reddini, %20′ den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlendiği iddia edilen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı iddiasına dayalı olarak Bursa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Bursa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı şirket tarafından 37.173,48-TL cari hesap alacağı için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Huzurdaki davanın Bursa … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali niteliğinde olduğu, ilgili takip dosyasının incelenmesinde takip çıkışının 37.173,48-TL üzerinden olduğu, davacının davasını 20.000-TL üzerinden ikame ettiği, ancak dava dilekçesinin netice-i talep kısmında itirazın tümden iptalini talep ettiği, borçlunun itirazının ise takibin tamamına yönelik olduğu görülmekle, Davacı vekiline dava dilekçesinde ki netice-i talep kısmı ile harca konu ettiği esas değeri uyumlu hale getirmesi ya da itirazın kısmen iptalinin talep edilmesi durumunda ise ne kadarlık miktarın itirazının iptalini istendiğinin açıklaması için süre verilmiş; davacı vekilince 18/01/2022 tarihli dilekçe ile dava açılırken harca esas değer olarak gösterilen 20.000,00-TL üzerinden hüküm verilmesi talepli olarak dava dilekçesinin HMK 31.maddesi gereğince açıklandığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlendiği iddia edilen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı iddiasına dayalı olduğundan ticari defterlerin delil niteliği ve tacirler arası fatura tanzim delil niteliği hakkında mevzuat düzenlemeleri uyarınca uyuşmazlığın tahlili gereklidir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222.maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m.222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m.222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m.222/4).
Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur”.(Yargıtay 15. 2017/23 2018/2735K.sayılı ilamı)
Bursa Nöbetçi ATM’ye talimat yazılarak re’sen seçilecek bir mali bilirkişi vasıtasıyla davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde ve tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, incelenen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürede yapılıp yapılmadığı, sahibi lehine delil teşkil edip etmediği, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen faturanın tarafların ticari kayıtlarında bulunup bulunmadığı, bu fatura konusu tutarın sözleşme ile kararlaştırılan şekilde hesaplanarak fatura edilip edilmediği ve diğer uyuşmazlık noktaları dikkate alınarak diğer hususlarda bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek; dosya Mali Müşavir Bilirkişisi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 05.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “Davacı taraf …Ltd.Şti ‘nin 2018-2019-2020 yıllarına ait yasal defter bilgilerine göre davacı taraf …Ltd.Şti ‘nin icra takip tarihinde icra takip tutarı ile uyumlu olarak davalı taraf … Organizasyon Reklam Müzik Ajans Hizmetleri İnş.Tic.Ltd.Şti’ den 37.173,48 TL alacaklı olduğu görülmektedir.” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Davalı defterleri de değerlendirilmek suretiyle SMMM bilirkişi …’den talimat mahkemesince sunulan rapor da dikkate alınarak birleştirici mahiyette rapor tanzimi istenmiş; dosya Mali Müşavir Bilirkişisi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 06.12.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “Davacı ve Davalı şirketin incelenen 2018-2019 yılı ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, 31.12.2019 tarihi itibariyle, 37.173.47 TL. davacının alacağı olduğu tespit edilmiştir. ” şeklinde tespit edilmiştir.”
Yargıtay uygulamasında da kabul olunduğu üzere “davalının ticari defterlerinde kayıtlı borç bakımından defterleri kendi aleyhinde delil olacaktır. 6100 sayılı HMK m.220, m.222 hükümleri dikkate alındığında hiçbir tacir kendi defterine aleyhe kayıt düşemeyeceğinden faturaların davalı defterinde kayıtlı olması, faturalar içeriğindeki hizmetin davalıya teslim edildiğine karine oluşturur. Bu karinenin aksini,bir başka deyişle faturalar içeriği hizmetin teslim edilmediğini, faturaların usulsüz olduğunu davalı ispatlamalıdır.”(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/19-823E.2019/553K.sayılı ilamı)
Huzurdaki davanın Bursa … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali niteliğinde olduğu, ilgili takip dosyasının incelenmesinde takip çıkışının 37.173,48-TL üzerinden olduğu, davacının davasını 20.000-TL üzerinden ikame ettiği anlaşıldığından, dosya kapsamında birbiri ile uyumlu taraf defterleri içeriğine göre; takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, 31.12.2019 tarihi itibariyle, 37.173.47 TL. davacının alacağı olduğu gözetilerek ve taleple bağlılık ilkesi uyarınca -Davalının Bursa …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin dava konusu edilen 20.000,00-TL yönünden kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen devamına, dair hüküm vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Dosya kapsamında birbiri ile uyumlu taraf defterleri içeriğine göre; takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, alacağın davalı tarafça gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte olduğundan -Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla dava konusu edilen ve hükmedilen 20.000,00 TL’ nin %20′ si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalının Bursa …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin dava konusu edilen 20.000,00-TL yönünden kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla dava konusu edilen ve hükmedilen 20.000,00 TL’ nin %20′ si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (20.000,00 TL) üzerinden alınması gereken 1.366,20 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 155,68 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.210,52 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 155,68 TL peşin harç, 54.40 TL başvurma harcı, posta ve tebligat masrafı 97,50 TL, bilirkişi ücreti 1.450,00- TL olmak üzere toplam 1.757,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerine bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır