Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/407 E. 2021/690 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/407 Esas
KARAR NO : 2021/690

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında kimyevi ürünlerin toptan satışı işleri nedeniyle ticari ilişki bulunduğunu, işbu ticari ilişki çerçevesinde davalı şirket, müvekkili şirketten fatura mukabili çeşitli tarihlerde ve muhtelif miktarlarda kimyevi madde satın aldığını, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında toplam 21.818,79 TL tutarında ticaret gerçekleştiğini, müvekkili şirket davalıdan bu alacağın ancak 15.331,71 TL’yi tahsil edebildiğini, cari hesap ilişkisinden doğan bakiye 6.487,71 TL’nin davalı tarafından müvekkili şirkete süresi içinde ödenmemesi üzerine borçluya iyi niyetle bir ödeme süresi tanındığını, davalı şirket müvekkilinin alacağını ödemeyerek temerrüde düştüğünü, müvekkili borçlu şirketten alacağını tahsil edememesi üzerine … 2. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip yoluyla davalı şirket aleyhinde icra takibi başlattığını, davalı şirket ilamsız icra takibine itiraz ettiğini, davalının, davaya konu icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, icra konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalıya icra inkar tazminatı ödetilmesini, yargılama harç giderleri vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara iştirak etmemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe;
… 2. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası, dava şartı arabuluculuk son tutanağı, fatura suretleri, cari hesap ekstresi, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar, taraf şirketlerin BA- BS formları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, Mali Müşavir bilirkişi …’a tevdi edilmiş bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 22/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “Taraflar arasında TTK. 89. madde anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesine
rastlanmamıştır. Taraflar arasında cari hesap benzeri ticari bir münasebet bulunmakta olup bu ticari münasebet açık hesap ilişkisidir. Açık hesap ilişkisi önceki borçlar tahsil
edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Davacının ibraz edilen ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu ve ticari defterlerinin kendi
lehine delil vasfı taşıdığı ve davalıdan takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde 6.487,71TL alacağının işli olduğu,
davacının, davalıdan; … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile; 6.487,71 TL asıl alacak, 1.746,44 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.234,15 TL talep ettiği, yapılan incelemede sayın mahkemece davacının ticari defterlerinde bulunan bakiye alacak yönünde karar ittihazı halinde davacının, davalıdan 6.487,71 TL talep edebileceği ve davacının asıl alacağı olan 6.487,71 TL alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %13,75 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz işletilmesi gerekeceğini, davacının 1.746,44 TL takip öncesi işlemiş faiz talebinin davalının takip öncesinde temerrüte düşürülmediği için fazla ve yersiz talep olduğu değerlendirilmiştir.” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında kimyevi ürünlerin ticari satımına dayalı cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davacının faturaya konu malları davalı tarafa teslim ettiği halde, davalının fatura bedellerinden kaynaklanan bakiye cari hesap borcunu ödemediği, bu amaçla davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının davacı tarafa borcu olmadığını bildirerek itirazda bulunduğu, ödeme emrine itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve duran takibe devam edilmesi amacıyla davacı tarafından işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından düzenlenen cari hesaba konu faturalar, davalının 2018 yılına ait BA formlarında kayıtlı olup Vergi Dairesi Başkanlığına bildirilmiştir. Başka bir anlatımla, faturaların davalının ticari kayıtlarında yer aldığı tartışmasızdır. Bu bağlamda, davacı tarafından düzenlenen faturaları kabul eden ve Vergi Dairesi Başkanlığına BA formu şeklinde bildiren davalının, faturaya konu malları teslim aldığının kabulü zorunludur.
Yargılama sürecinde cari hesaba dayalı alacağın varlığı ve miktarının tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, HMK 222. maddesi hükmü uyarınca tayin edilen inceleme günü için ticari defterler ibraz edilmediği ya da bu konuda açıklamada bulunulmadığı takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacakları ve karşı tarafın ticari defterlerine göre karar verileceğinin taraflara ihtaratla bildirildiği, bu amaçla davalı tarafa meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği, yeterli süre ve imkanın tanındığı, ancak davalıya işbu meşruhatları içeren usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalının defterlerini ibraz etmediği gibi herhangi bir beyan dilekçesi dahi sunmadığı, açıklanan nedenlerle HMK’ nın 222.maddesi gözetilerek davacı defterlerine itibar edilmesi gerektiği, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.487,71 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafından rapora karşı herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Esasen davacının da bilirkişi raporunda tespit edilen asıl alacak tutarına karşı herhangi bir itirazı yoktur. Ancak, davacı, takip öncesinde davalının temerrüte düştüğünü söyleyerek işlemiş faiz tutarının da hesap edilmesi gerektiği yönünde itirazda bulunmuştur. Ne var ki, takibe konu alacağın cari hesap ilişkisinden kaynaklandığı, cari hesaptan kaynaklanan bu alacağın ödenmesine ilişkin davacının takip öncesinde davalıyı temerrüte düşürdüğüne yönelik dosyada kayıt, ihtar, protesto mahiyetinde hiç bir delil bulunmaması karşısında takip öncesi temerrüt durumu ispatlanamadığından bilirkişi raporunda detaylı olarak vurgulandığı üzere takipteki işlemiş faiz talebinin ve davacının bu yöndeki itirazlarının açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Böylelikle, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince davacı tarafından kesilen faturalara karşı davalının yasal süresi içinde itirazda bulunmadığı gibi yine faturaların davacı tarafa iade de edilmediği, aksine davalının faturaları kabul ederek BA formu düzenleyip Vergi Dairesi Başkanlığına bildirdiği, takibe konu faturaları kendi ticari kayıtlarına işleyen davalının, faturaya konu malları teslim aldığının kabulünün zorunlu olduğu, ayrıca bu malların bedelinin davacıya ödemesi gerektiği, ne var ki cari hesap kayıtları uyarınca davalının davacıya takip tarihi itibariyle 6.487,71 TL borçlu olduğu belirlenmiş, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.487,71 TL alacaklı olduğuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne, davalının … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 6.487,71 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, davacının fazlaya ilişkin takipteki işlemiş faiz talebinin takip öncesinde davalının temerrüte düşürüldüğüne ilişkin dosyada hiçbir delilin bulunmadığı, bu bağlamda icra takibinin açılması yani takip tarihi itibariyle davalı tarafın temerrüte düşürüldüğünden takipteki işlemiş faiz talebinin reddine, ayrıca alacağın likit ve muayyen olması nedeniyle yasal koşulları oluştuğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ nedeniyle; takibin 6.487,71 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin takipteki işlemiş faiz talebinin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın (6.487,71 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (6.487,71 TL) üzerinden alınması gereken 443,17 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 99,45 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 343,72 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 99,45 TL peşin harç, 75,50 TL posta, tebligat, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 924,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 728,77 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 1.746,44 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a)1.040,03 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b)279,97 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/10/2021

Katip …
( e-imza*)

Hakim …
(e-imza* )