Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/392 E. 2020/349 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/392 Esas
KARAR NO : 2020/349

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava ve birleşen davada davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalılardan …nin yayın sahibi olduğu “…” logusu ile yayın yapan tv kanalında nişasta bazlı şeker üretimi ve gıda maddelerinde kullanımı ile ilgili olarak, pancardan üretilen şekere göre nişasta bazlı şekerin kullanıldığı gıda ürünlerinin tüketilmesinin obezite, diyabet ve kanser gibi çok ciddi sağlık sorunlarına yol açtığının bilimsel olarak tüm dünyada kabul edildiği, bu nedenle avrupanın pek çok ülkesinde ve ABD’de yasaklanmış ya da kısıtlanmış iken, üretimi ve kullanımının sadece Türkiye’de lobi faaliyetlerinin etkisi ile arttırılmakta olduğu, nişasta bazlı şekerin GDO’lu mısırdan üretildiği yönünde 31/01/2011 ve 02/02/2011 tarihlerinde ve sonraki günlerde devam edip tekrarı verilen programlarda ve tartışmalar sırasında arka planda tüketicilerce iyi bilinen meşur bir marka olan … ürünlerinin(kavonazlarının) görüntüleri ile bu ve sair Ülker ürünlerinin üretildiği çikolata fabrikasındaki üretim görüntülerinin kullanıldığını, yapılan haber ve yayınların içeriği ile genel olarak Ülker markası ve bu markayı taşıyan ürünler gösterilerek nişasta bazlı şeker ile ilgili yorum ve açıklamalar ile bebek mamaları arasında dikkat çekici biçim ve içerikte bağlantı kurulduğu, söz konusu arka plan görüntülerinin süreklilik arz edecek şekilde verilmeye devam edildiğini, söz konusu programlarda nişasta bazlı şekerin insan sağlığına yönelik etkileri tartışılır iken “dehşet verici tespit”, “tatlıdaki tatsız gerçek”, “çocuklarınız için bir dakika”, “çocuklarımızı koruyalım” manşetleri ile kamuyu bilgilendirmenin tamamen dışına çıkılarak … ünvanı, markası ve … markası ürün ve üretim görüntüleri sürekli gösterilmek ve sözlü olarak da … marka ve ünvanı defalarca anılmak ve vurgu yapılmak suretiyle ön plana çıkartılarak açıkça … grubunun hedef alındığını, anılan programların yanı sıra habertürk.com internet sitesinde ve aynı gruba ait … gazetesinde aynı yönde haber ve yayın yapılarak Ülker markasına karşı geniş bir karalama kampanyası başlatıldığını belirtmiştir.
Birleşen dava dosyasında davacı vekili, davalıların hukuka aykırı yayın ve haberlerle müvekkilinin kişilik haklarına ağır zararlar verdiklerini, salt … markası ve ünvanına yönelik saldırıların bu ünvanla birleşik olarak kullanılan ve lisans hakları Türkiye’de müvekkili şirkete ait olan … markası için de yansıma zarar doğurduğunu belirterek müvekkili şirketin lisans sahibi olduğu … markası ürünlerine ve ticari itibarına (kişilik haklarına) yayın yoluyla saldırı niteliğindeki yayınların … Tv ve … internet sitesinde, davacı yayın sahibinin başkaca ulusal ve yerel basın yayın organlarında yayınlanmasını tedbiren durdurulmasına, yayınların … sitesinden kaldırılmasına, saldırıların önlenmesine, yayınların üçüncü kişilere dağıtımı ve yayınlanmasının önlenmesine, 50.000,00 TL manevi tazminat ile 10.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava dosyasında davacı vekili, bahsi geçen hukuka aykırı haber ve saldırıların … Gazetesinde benzeri ve farklı boyutlarda yayınlanmış “…” , “…”, “…”, “…” , “…” şeklinde başlıklarla verildiğini, saldırıların aynı gruba ait basın ve yayın kuruluşlarınca ortak ve paralel yürütülmüş olup, esasında bir bütün oluşturduğunu, bilimsel olarak tartışılan ve tartışılması gereken bir konunun kanıtlanmış bir gerçekmiş gibi tamamen yasal çerçevede üretim ve kullanım yapan şirketlerden … grubunun hedef alındığını ve hukuka aykırı olarak kişilik haklarına yoğun bir saldırı başlatılarak sürdürüldüğünü belirterek müvekkili şirketin lisans sahibi olduğu … markasına, ürünlerine ve ticari itibarına (kişilik haklarına) yayın yoluyla saldırı niteliğindeki yayınların … Tv, … Gazetesi ve … internet sitesinde, davacı yayın sahibinin başkaca ulusal ve yerel basın yayın organlarında yayınlanmasını tedbiren durdurulmasına, yayınların … sitesinden kaldırılmasına, saldırıların önlenmesine, gazete yayınları bakımından da aynı kararın verilmesini, söz konusu yayınların üçüncü kişilere dağıtımı ve yayınlanmasının önlenmesine, tv yayınları ve internet sitesinde de aktarılması sebebi ile 75.000,00 TL manevi tazminatın tv yayın sebebi ile davalılar … A.Ş, … ve …’tan, 25.000,00 TL maddi tazminatın da gazete ve internet yayınları sebebi ile davalılar … ile …’den haksız fiil tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava ve birleşen davada davalılar vekilleri vermiş oldukları cevap dilekçelerinde özetle; Davalılardan … ile …’nın pasif husumetinin bulunmadığını, zira davalı …’un … Tv’de yayınlanan programların hiçbirinde yayımcı sıfatının bulunmadığını, yine davalı …’nın … Tv ve … internet sitesinin sahibi olan …nin yönetim kurulu başkanı olduğunu, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri hakkında kanunda yönetim kurulu başkanının yapılan yayınlarda sorumlu tutan herhangi bir düzenleme bulunmadığını, bu nedenle davalılar … ve … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, davaya konu yayınlarda yer alan ürünlerin hiçbirisinin üzerinde … ibaresi ve ambalajı bulunmadığını, yine davaya konu yayınlarda … mamasında nişasta bazlı şeker kullanıldığına dair hiçbir ifade yer almadığı gibi yayınlarda Hero Baby adının dahi geçmediğini, kavonoz görüntülerinin üzerinde … etiketi veya başka herhangi bir ibare bulunmadığını, … markası için yansıma zarar doğduğu iddiasında bulunulduğunu, yansıma yoluyla manevi tazminat talebinde bulunulamayacığını, … markasının sahibi olan …’in Türkiye’de ki 5 nişasta bazlı şeker üreticisinden biri olduğunu ve diğer üreticilerin yanında isminin zikredilmiş olmasının doğal olduğunu, nişasta bazlı şekerin sağlığa zararlarının bilim insanları tarafından ifade edildiğini, sigaranın, içkinin hatta cep telefonun sağlığa zararlarına ilişkin görüşler nasıl televizyonlarda açıklanabiliyorsa nişasta bazlı şekerin zararlarının da tartışılabilmesi gerektiğini, yapılan yayınların basın özgürlüğü içinde kaldığını, yapılan yayınlarda kamu yararı bulunduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek her iki davanın da reddini talep etmişlerdir.
Her ne kadar davalılar vekilince davalılar … ile …’a husumet yöneltilemeyeceğini iddia etmiş ise de, haksız rekabet aynı zamanda bir haksız fiil olduğundan davacılarca da davalı …’un haksız fiilde bulunduğu iddia edildiğinden davalı …’a husumet yöneltilebileceği, yine davaya konu edilen televizyon yayınlarının 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmeteleri Hakkında Kanununun yürürlüğe girdiği 03/03/2011 tarihinden önceki yayınlara ilişkin olduğu, yayın tarihlerinde yürürlükte bulunan 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkına Kanunun 28. maddesinde yayın kuruluşu ile birlikte yönetim kurulu başkanının da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun düzenlendiği, bu halde …’ya davacılarca husumet yöneltilebileceği değerlendirimiştir.
Mahkememizce aldırılan 05/05/2014 tarihli bilirkişiler Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ile bilirkişi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 24/03/2015 tarihli bilirkişi raporu, davacılar vekilleri tarafından sunulan yapılan yayınlara ilişkin CD’ler, gazete çıktıları, internet haber çıktıları ve müzekkere cevapları dosya arasında mevcuttur.
Tüm dosya kapsamına ve aldırılan bilirkişi raporlarına göre;
İş bu dava dosyasında ve birleşen dava dosyasındaki davalar, haksız rekabet iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat davalarıdır. 31/01/2011 tarihinden başlayarak 17/02/2011 tarihine kadar … Tv’de yayınlanan, bir kısmında davalı …’un sunuculuk yaptığı programlarda, nişasta bazlı şeker kullanımını sağlığa etkileri konusu, konunun uzmanı olduğu belirtilen konukların katılımı ile tartışılmıştır. Dosya içerisinde mevcut Prof. Dr. … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda belirtildiği gibi yapılan programlarda karşıt görüşlere eşite yakın şekilde yer verildiği, haksız rekabete neden olacak görüntü yayını yapılmadığı, yine haksız rekabete neden olacak söylemlerde bulunulmadığı anlaşılmış, her ne kadar birleşen dosya davacısı yapılan programlarda … ürünlerinin satıldığı kavanozların görüntü olarak kullanıldığı iddiasında ise de, görüntülerdeki cam kavanozlar ve kapaklarının başka marka ve içerikte ürünler tarafından da kullanılan standart tarzdaki mamüller olduğu gözetildiğinde bu görüntülerin kullanılmasının haksız rekabet teşkil etmediği değerlendirilmiştir. Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamındaki nişasta bazlı şeker kullanımını sağlığa etkileri konusunda yapılan yayınlara ilişkin … Gazetesi gazete çıktıları, … sitesi internet haber çıktıları dikkate alındığında … Tv’de yapılan söz konusu programlarda, … Gazetesi’nde ve … internet sitesinde yapılan yayınlarda … markasının adının nişasta bazlı şeker üreten ve pazarlayan firmalar arasında olması sebebi ile haber amacıyla verildiği anlaşılmıştır. Zira nişasta bazlı şeker üreticisi olma durumu davacının da kabulündedir. Nişasta bazlı şekerin insan sağlığına etkileri, … Tv’de yapılan programlarda, … Gazetesinde ve … internet sitesinde yapılan yayınlarda tartışılırken ve bu konuda haber yapılırken genel olarak nişasta bazlı şeker hakkında ifadelerde ve beyanlarda bulunulmuş olup, bilgilendirme amacı dışına çıkacak şekilde yalnızca belirli bir üretici veya pazarlayıcı ya da belirli bir ürün hedef alınmamış, görüntüsel olarak da davacı …’in sahip olduğu Ülker markasına veya davacı …Ticaret A.Ş’nin lisans hakkı sahibi olduğu … markasına ait ürünleri ima edecek herhangi bir görüntüye, görsele rastlanmamıştır. Kamuoyunu ilgilendiren kamu sağlığı ve çıkarı açısından önemi olan bir konunun TV’de işlenmesi bu konudaki farklı görüşlere yer verilerek halkın bilgilendirilmesi medyanın görevlerindendir. Buna göre, nişasta bazlı şeker kullanımının insan sağlığına etkileri gibi kamuoyunu ilgilendiren bir konuda … Tv’de yapılan programların içeriği itibari ile halkı bilgilendirici programlar oldukları, konunun çok boyutlu bir şeklide tartışıldığı yine … Tv’de ve … internet sitesinde yapılan yayınların halkı bilgilendirmeye yönelik ve haber niteliği taşıyan yayınlar olduğu, konunun bilimsel çevrelerde hala tartışmalı olduğu gözetildiğinde gerçek dışı haberlerle haksız rekabete sebebiyet verildiğinden söz edilemeyeceği, televizyon programlarında ve gazete ile internet sitesinde yapılan yayınlardaki ilgili başlıkların haberi ilginç hale getirmek ve halkın ilgisini çekmek için kullanıldığı, aynı konu ile ilgili olarak yazılı ve görsel medyada çok sayıda başkaca haber ve programların yapıldığı, … Tv’de yapılan programlarda … gazetesinde ve … internet sitesinde yapılan yayınlarda davacıların markalarına bir saldırının bulunmadığı, söz konusu program ve yayınların içeriklerinde davacılara yönelik olarak Türk Ticaret Kanunu’nun 55. maddesinde belirtilen haksız rekabet hallerini ihlal edici, davacıların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini ve ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalar ile kötülemek şekilde bir eylemlerinin bulunmadığı, davalıların davacılara yönelik haksız rekabet içeren haksız fiillerinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak iş bu dava dosyasında ve birleşen dava dosyasında her iki davacının da maddi ve manevi tazminata yönelik davalarının ayrı ayrı reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce kurulan hüküm Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 26/06/2018 tarih, 2016/9728 Esas 2018/4797 Karar sayılı ilamı ile onanmış, davacı vekili tarafından 17/08/2018 tarihli karar düzeltme dilekçesi sunulmuş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 23/06/2020 tarih, 2018/5731 Esas 2020/3090 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup, dosya mahkememizin yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 23/06/2020 tarih, 2018/5731 Esas 2020/3090 Karar sayılı ilamında;
“..Asıl dava, haksız rekabetin önlenmesi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekili dava dilekçesinde haksız rekabete ilişkin iddialarına yer verdikten sonra maddi tazminat taleplerini saklı tuttuğunu belirtmiş ve dilekçenin “sonuç ve istem” başlıklı bölümünde manevi tazminat talep ettiklerini ifade etmiştir. Sonrasında davacı vekili, 11.04.2011 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesindeki “maddi tazminat” ifadesinin yazım hatasından kaynaklandığını, taleplerinin yalnızca manevi tazminata ilişkin olduğunu belirtmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinin ilk sayfasında “konu” başlıklı paragrafta “25.000,00TL maddi tazminat” ifadesi yer alsa da, davacının 11.04.2011 tarihli dilekçesi ve dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu ifadenin yazım hatasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. O halde, davacının talebinin yalnızca manevi tazminata ilişkin olduğunun kabulü ile karar verilmesi gerekirken, mahkemece davacı vekilinin maddi tazminat talebi de varmış gibi kabul edilerek maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi ve bu doğrultuda davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru olmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.06.2018 tarih 2016/9728 Esas, 2018/4797 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde değerlendirme yapılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 23/06/2020 tarih, 2018/5731 Esas 2020/3090 Karar sayılı ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/06/2020 tarih 2018/5731 Esas 2020/3090 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda,
31/01/2011 tarihinden başlayarak 17/02/2011 tarihine kadar Habertürk Tv’de yayınlanan, bir kısmında davalı …’un sunuculuk yaptığı programlarda, nişasta bazlı şeker kullanımını sağlığa etkileri konusu, konunun uzmanı olduğu belirtilen konukların katılımı ile tartışıldığı, yapılan programlarda karşıt görüşlere eşite yakın şekilde yer verildiği, haksız rekabete neden olacak görüntü yayını yapılmadığı, yine haksız rekabete neden olacak söylemlerde bulunulmadığı, yayınların halkı bilgilendirmeye yönelik ve haber niteliği taşıyan yayınlar olduğu, konunun bilimsel çevrelerde hala tartışmalı olduğu ve davacının kişilik haklarının zedelendiğinden söz edilemeyeceği, söz konusu eylemlerin TTK 55/1-a-1 maddesi uyarınca haksız rekabet teşkil etmediği, davacının ticari itibarını ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olmadığı, dolayısıyla TBK 58. maddesi uyarınca manevi tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşılarak manevi tazminat taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-İş bu mahkememizin 2020/392 Esas sayılı dava dosyası yönünden davacının manevi tazminat taleplerinin reddine,
2-Birleşen dava bozma konusu olmadığından birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 54,40 TL karar harcının peşin alınan 1.485,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.430,60 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …Ş. tarafından yapılan 103,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ye verilmesine,
6-Davalılar …, … ve …., kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT gereğince taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, … ve ….’ ye verilmesine,
7-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, Davacı vekili ile davalılardan … A.Ş, … ve … vekillerinin yüzüne karşı, davalı …’un kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’ ın ilgili hukuk dairesinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2020

Katip …

Hakim …