Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/388 E. 2022/545 K. 02.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/388 Esas
KARAR NO : 2022/545
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 02/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 04/03/2019 günü … …’ in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken … …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde çift taraflı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Kazada … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkil davacı yaralandığını, Dava konusu trafik kazası neticesinde düzenlenen kaza tespit tutanağında … plakalı aracın kusurlu olduğu tespit edildiğini, Müvekkili … … dava konusu kaza nedeniyle kalıcı olarak sakatlık yaşamaktadır. Yargılama esnasında ATK’ dan aldırılacak rapor ile kalıcı sakatlığı tespit edilebileceğini, Müvekkili … … 01/11/1995 doğumludur. Kaza esnasında ev hanımı olduğunu, Davamız, 6100 sayılı yeni Hukuk Yargılama Yasası’nın 107.maddesine göre “belirsiz alacak davası”olarak açılmış bulunmakla, yargılama sırasında toplanacak delillere, mahkemece yapılacak incelemelere ve tazminat hukuku alanında uzman bilirkişiden alınacak rapora göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarının, peşin harcı yatırıldıktan sonra, hüküm altına alınmasını talep ettiklerini açıklanan nedenlerle Buna göre fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin mağduriyetinin giderilmesi için geçici ve kalıcı iş göremezlik maddi tazminatının kaza tarihi itibari ile işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek müvekkile ödenmesi gerektiğini, Kazaya karışan … plakalı aracın trafik sigortası … Poliçe numarası ile … Sigorta tarafından yapılmıştır. Davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluk oranında zorunlu sigorta limitine kadar sorumluluğu bulunmadığını arz ve izah olunan nedenlerle, haklı davamızın kabulü ile -tüm talepler de ayrı ayrı fazlaya ait hakkımız saklı kalmak kaydı ile –şimdilik 500,00 TL Geçici İş Göremezlik ve 500,00 TL Kalıcı İş Göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda 1.000,00 TL (BELİRSİZ ALACAK) tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek müvekkile tahsiline karar verilmesini, Yargılama sonucunda müvekkiller için GEÇİCİ İŞGÖREMEZLİK TAZMİNATININ maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek AVANS faiz oranlarınında davalıdan tahsiline, Yargılama sonucunda müvekkil için KALICI İŞGÖREMEZLİK TAZMİNATININ maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari 500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek AVANS faiz oranlarının da davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ve ücreti vekâletin, davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davadan önce müvekkil sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmamış olup, dava şartı noksanlığı nedeniyle dava usulden reddi gerektiğini, davacı … … 04.03.2019 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında yaralanarak malul kaldığından bahisle uğradığı maluliyet zararının … Plakalı aracın müvekkil şirket nezdindeki Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesinden tazminini talep ettiklerini,… plaka sayılı araç , müvekkil şirket nezdinde … nolu 02.01.2019-02.01.2020 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Müvekkil şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlıdır.Yaralanma ve ölümlerde poliçe kişi başına azami teminatı : 360.000-TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince belirlenmesi gerektiğini, davacının “sürekli işgöremezlik tazminatı talebi” ile ilgili iddia edildiği gibi malul kaldığı sabit değildir ve ayrıca tespite muhtaç olduğunu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun adli tıp kurumu … ihtisas dairesi tarafından  yerine getirilmesi gerektiğini, davacının malul olup olmadığı adli tıp kurumu tarafından tespit edildikten sonra, sürekli maluliyet tazminat miktarı aktüerler siciline kayıtlı aktüer sıfatını haiz bilirkişi tarafından trafik sigortası genel şartlarına göre hesaplanması gerektiğini, davacı tarafın var olduğunu iddia ettiği maluliyet sebebiyle sgk’dan herhangi bir ödeme alıp almadığı / kendisine maaş bağlanıp bağlanmadığı belirlenmesi gerektiğini, davacının, müvekkil şirket nezdinde usulüne uygun müracaatı olmayıp temerrüde düşürülme olgusu gerçekleşmemiştir. bu nedenle, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talep etmesi ve avans faizi talep etmesi yasal mesnetten yoksun olduğunu, KTK 97. maddesi gereğince “dava şartı noksanlığı” sebebiyle davanın usulden reddini, davanın esastan reddini, Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava 04/03/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığı belirtilen davacının uğramış olduğu maddi zararlarına karşılık, şimdilik 500,00-TL kalıcı iş göremezlik, 50,00- geçici iş göremezlik olmak üzere şimdilik toplam 1.000,00-TL tazmini isteminden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 13/06/2022 tarihli dilekçesi ile ”sulh nedeniyle feragat edilmiş olması nedeniyle” şeklinde ifade bulunduğu, dosyanın incelenmesinde davacı vekilinin herhangi bir feragat beyanın başlangıçta bulunmadığı, davalı vekilince ise 13/06/2022 tarihli dilekçe ile davanın feragat ile reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinde davacı yanın açıkça herhangi bir feragat beyanın bulunmaması, davalı yanın ise davacının sulh olgusunun kabul etmeksizin davanın feragat nedeniyle bitirilmesi talebinin karşısında taraf beyanları arasında açık bir çelişkinin olduğu sulh kurumunun müşterekliği ve feragat kurumunun tek yanlılığı da nazara alınarak tarafların davanın neticelendirilmesine yönelik taleplerinin farklılık arz ettiği de gözetilerek sulh olup olmadıkları noktasında beyanda bulunmaları için bir sonraki celseye kadar süre ve imkan tanınmış; taraf beyanları doğrultusunda yargılamaya devam edilip edilmeyeceği yada yargılamaya son veren hangi taraf işleminin söz konusu olduğu hususunun taraf beyanları doğrultusunda ayrıca bir sonraki celse değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Celse arasında 05/07/2022 tarihli dilekçe ile davacı vekilinin bu kez yazılı dosyada davadan feragat ettiğini bildirdiği karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz olmaksızın karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 23/05/2021 tarihli dilekçesinde, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda gereğinin yapılmasını talep ettiği, ayrıca başkaca bir beyanda bulunmadığı, mahkememizce yapılan incelemede vekaletnamede davacı vekiltinin davadan feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 307. Maddesinde düzenlenmiş olan feragat iki taraftan birinin netice-i talebinden vazgeçmesidir. Feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerinden biri olup, davadan feragat edilmesi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 80,70-TL olup, peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Tarafların talepleri dikkate alınarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk sarf ücretinin 6100 sayılı HMK m. 312/1 gereğince davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/09/2022

Katip …

Hakim …