Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/379 E. 2021/929 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/379 Esas
KARAR NO : 2021/929

DAVA : İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ürün tedarikinde bulunduğunu, ancak ücretini alamadığını, defalarca ödenmesi için telefonlarla görüşüldüğünü, uyarılarda bulunulduğunu ancak davalı ödeyeceğini bildirmesine rağmen herhangi bir ödeme de bulunmadığını, davalının borcuna ilişkin olarak, … 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığını, icra takibine davalının 15.11.2020 tarihinde itiraz ettiğini, zorunlu arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını belirterek, davanın kabulü ve borçlunun itirazının iptali ile alacağın faizi ile birlikte borçludan tahsili ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usule uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, mal satışına ilişkin fatura alacağına dayalı başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 35.İM …Esas takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, 9.432,55 TL asıl alacak, 2.301,03 TL işlemiş faiz talebiyle başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davacı ve davalı gerçek kişilerin celbedilen vergi dairesi mükellefiyet kayıtlarına göre, davacının bilanço usulünde defter tutan birinci sınıf tacir olduğu, davalının işletme hesabı usulüne göre defter tuttuğu, takip dayanağı fatura tarihi olan 2018 yılına ilişkin verdiği gelir vergisi beyannamesinde beyan ettiği gayrisafi hasılatı VUK md 177/1’de belirlenen limitin yarısını aştığı için 2007/12362 sayılı BKK çerçevesinde faaliyetinin esnaf sınırını aştığı ve tacir olduğu anlaşılmıştır.
Takip dosyası, gerçek kişi tarafların vergi dairesi ve … kayıtları, takip dayanağı irsaliyeli fatura, davacı vekilince sunulan e-posta yazışmaları incelenmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yapılarak raporlar alınmıştır.Davalı işletme hesabı defteri tuttuğundan BA formu verme zorunluluğu bulunmamaktadır.
Davalı gerçek kişi tacirin ticari defterleri … Asliye HM (ATM)’ye talimat yazılarak mali bilirkişiye inceletilmiş olup, alınan mali bilirkişi raporunda özetle; incelenen 2018 ticari defterlerinin açılış noter tasdikinin süresinde yaptırılmış olduğu, işletme hesabı usulüne göre defter tutulduğundan kapanış tasdikinin yasal zorunluluk olmadığı, davalının işletme defterine göre taraflar arasında ticari ilişkiye ilişkin davacının düzenlediği 28/11/2018 tarihli … no.lu KDV dahil 19.712,55 TL bedelli bir adet fauranın davalının işletme defterinde aynen kayıtlı olduğu, davalı işletme defteri tuttuğundan ödemelerine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, bilirkişi incelemesi sırasında da herhangi bir ödeme belgesinin ibraz edilmediği tespit edilerek bildirilmiştir.
Davacı gerçek kişi tacirin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu mahkememizce alınan mali bilirkişi raporunda özetle; davacının incelenen 2018 ticari defterlerinin usule uygun tutulmuş, açılış-kapanış noter tasdikleri süresinde yapılmış yani sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette olduğu, taraflar arasında davacının davalıya mal satışından doğan ticari ilişkinin 2018’de davacının düzenlediği bir adet (28/11/2018 tarihli … no.lu KDV dahil 19.712,55 TL bedelli) irsaliyeli faturadan ibaret olduğu, davalının takip öncesi 10.280,00 TL ödeme yaptığının kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 9.432,55 TL asıl alacağı bulunduğu, taraflar arasındaki e-posta yazışmalarında fatura bilgilerinin ve bakiye borç tutarının yer aldığı, bu alacak için (faizin hangi tarihten başlatıldığı ve hangi türden faiz hesaplandığı belirtilmeden) takip öncesi 1.521,87 TL işlemiş faiz talep edilebileceği hesaplandığı tespit edilerek bildirilmiştir.
Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporlarına itiraz eden olmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, incelenen deliller ve alınan bilirkişi raporları tespitleri hep birlikte gözetildiğinde, davalının takip konusu irsaliyeli mal satış faturasını ticari işletme defterine kaydetmekle taraf ticari defterlerinin bu yönden birebir mutabık durumda olduğu, fatura bedelini kısmen ödemiş olduğu, bu hususun davacı ticari defterinde kayıtlı olduğu, bu nedenle davacıdan bu fatura ile mal alımında bulunduğunun kabulü gerektiği, davalının faturaya karşı 8 günlük yasal itiraz süresi içinde itiraz etmemekle faturanın içerik itibariyle kesinleşmiş olduğu, davacının taraflar arasında akdi ilişki olduğunu ve takip tarihi itibariyle itirazın iptali istenen tutar kadar davalıdan alacaklı olduğu hususunu sahibi lehine delil teşkil eder mahiyetteki ve karşı taraf defteriyle de mutabık olan bu nedenle lehine kesin delil haline gelen ticari defter kayıtları ve irsaliyeli fatura deliliyle ispatlamış olduğu, davalının bakiye fatura borcunu ödemiş olduğuna dair bir delili ise yargılama boyunca dosyaya ibraz etmediği, borçlu olmadığı iddiasına dayanak bir delilin davalı tarafça dosyaya sunulmamış olduğu, bu nedenle takipte istenen asıl alacağın doğru ve istenebilir olduğu, ancak takip öncesi davalının TTK md18/3’e uygun şekilde temerrüde düşürüldüğünü ispatlar bir delil davacı vekilince sunulamadığından takip öncesi temerrüt faizi talebinin yerinde olmadığı, taraflar arasındaki akdi ilişki kredi sözleşmesi-kredi alacağı ilişkisi olmamakla takipte takip sonrası istenen TCMB’ye kamu bankalarınca bildirilen en yüksek mevduat faizi isteminin de yasal veya sözleşmesel dayanağı bulunmadığı, bu nedenle tacirler arası akdi ilişki nedeniyle takip sonrası (TCMB’ye bildirilen kamu bankalarının en yüksek mevduat faizi oranından daha düşük-takip tarihinde yıllık %18,25 olan) ancak değişen oranda avans faizi istenebileceği hususları hep birlikte gözetildiğinde, aşağıdaki şekilde asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüyle itirazın kısmen iptaline, asıl alacağa takip sonrası değişen oranda avans faizi işletilmesine, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın kısmen kabulüyle, davalının … 35 İM. … E takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin yalnız 9.432,55 TL asıl alacak yönünden ve takip tarihi sonrası asıl alacağa değişen oranda avans faizi işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si oranında 1.886,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken karar ve ilam harcı 644,33 TL olup, peşin alınan 141,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 502,61 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 212,75 TL posta tebligat gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.412,75 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına (%80-%20) göre hesaplanan 1.130,20 TL’si ile (54,40 TL başvuru harcı, 141,72 TL peşin harçtan oluşan) 196,12 TL harç toplamı 1.326,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL dava şartı arabuluculuk ücretinin dava kabul/red oranına göre hesaplanan 1.056,00 TL’sinin davalıdan, 264,00 TL’sinin ise davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından artan bakiyenin karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/12/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır