Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/374 E. 2021/462 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/374 Esas
KARAR NO : 2021/462

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ve davalı şirketlerin oluşturduğa … Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi arasında mevcut taşeronluk sözleşmesi gereği müvekkilinin, … yapımı projesinde kendi edimi için üstlenmiş olduğu işi eksiksiz olarak yerine getirerek ticari kayıtlara göre 31.12.2018 tarihi itibariyle … Ticari İşletmesi’nden 250.000,00-TL alacaklı hale geldiğini, müvekkili, davalı ortaklığın hesap bakiyesinin 250.000,00-TL’yi gösterdiğini ve davalıların oluşturduğu ortaklığın bu bakiyede mutabık olup olmadığının bildirilmesi için dava dilekçesi ekinde sunulan mutabakat mektubunun davalıların bilgisine sunulduğunu, ve işbu mutabakat mektubunun, … Ticari İşletmesi tarafından “mutabıkız” yazılıp itiraz edilmeyerek imzalandığını, mutabakat onayının alınmasına ilişkin davacı taraf ile yapılan e-posta yazışmaları da ekte sunulduğunu, böylelikle davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık tarafından, 250.000,00-TL tutarındaki borç kabul edilmişse de bu borca ilişkin müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, oysa mutabakat metni itiraz edilmeksizin imzalanmakla, mutabakata konu borcun davalıların kabulünde olduğu sabit olup ödemeleri gerektiği hususun açık olduğunu, davalılar aleyhine işbu borcun tahsili için … 6. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak davalıların takibe yaptıkları yetki itirazı üzerine dosya, yetkili olan … İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, takibin … Esas sayılı dosyası üzerinden işleme konulmuşsa da yine davalıların işbu icra takibine haksız olarak itirazları neticesinde takibin durdurulduğunu, davalıların, başlatılan icra takibine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, yapılan itiraz haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup sadece müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını geciktirmek amacını taşıdığından kötü niyetli olduğunu, alacağın aynı zamanda likit nitelikte olup, bu itibarla davalılar aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle davalıların … 6.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibine yaptığı haksız itirazlarının iptaline takibin devamına, kötüniyetli davalılar aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın esasına girmeden önce huzurdaki davanın hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmediğinden dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı … tarafından müvekkili şirket aleyhine ilk olarak müvekkili şirket … Ticari İşletmesi’ne … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından, 31.12.2018 tarihli mutabakat mektubuna istinaden 250.000,00 TL asıl alacağın tahsiline yönelik olarak müvekkil şirket ödeme emri gönderilmiş olup, ödeme emrinin müvekkil adi ortaklığa 21.02.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine, 21.02.2019 tarihinde itiraz edilerek yetki itirazında bulunulduğunu, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında ittihaz edilen karar 28.02.2019 tarihli kararı ile; “İtiraz süresinde ise; Takibin yukarıdaki borçlu/borçlular yönüyle İİK’nun 62 ve devamı maddeleri uyarınca durdurulmasına karar verildiği, yetkisizlik kararı sonrası ise dosya … 6. İcra Müdürlüğü’ne tevzi edilmiş ve … Esas sayılı dosya numarasına kaydedildiğini, davacı tarafından dava konusu icra takibine konu edilen alacak yine aynı şekilde, 31.12.2018 tarihli mutabakat mektubuna dayalı olarak tarafları da aynı olacak şekilde… 23. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası konu edilerek mükerrer takip başlatıldığını, söz konusu mükerrer takibin iptali talebi ile 02.05.2019 tarihinde … 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında şikayette bulunulduğunu, bu defa … tarafından … 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan dilekçe ile davacı … vekili tarafından borca itiraz edildiği hususu ikrar edilmiş olup ve hatta borca itiraz dilekçelerinin … tarafından sunulan dilekçe ekinde … 16. İcra Hukuk Mahkemesi’ne ibraz edildiğini, akabinde … 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.11.2019 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, … 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin iptaline karar verildiğini, davacı tarafından başlatılan mükerrer takibin iptali amacıyla 02.05.2019 tarihinde ikame edilen şikayetin dava dilekçesinde huzurdaki dava konusu … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itiraz dilekçesi dava dilekçesi ekinde davacı …’a tebliğ edildiğini, bilindiği üzere 2004 sayılı Kanun’un 67. Maddesinde itirazın iptali davası ikame edilmesi bakımından hak düşürücü nitelikte öngörülen süre 1 yıl olduğunu, Mahkemeniz tarafından davacı bakımından itirazın iptali davası ikame etme hak düşürücü süresinin başlangıç tarihinin yukarıda izah edilen sebeplerden ötürü en geç davacı aleyhine ikame edilen … 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının dava tarihi olan 02.05.2019 tarihinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak huzurundaki davacı … tarafından ikame edilen işbu dava hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmediğinden dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine ve dava konusu icra takibi ise adi ortaklık aleyhine başlatıldığından, adi ortaklığın takip ehliyeti olmadığı hususu izahtan vareste olduğu ve …’ı oluşturan müvekkili şirketlerden her birine ayrı ayrı ödeme emri gönderilmesi gerektiğinden huzurdaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiş, herhalükarda taraflar arasındaki Sözleşme’nin 11.8. maddesi uyarınca ölümlü bir kaza olması durumunda fert başına 500.000,00 TL olarak kaza olduğu tarihteki ilk hakkedişten kesileceği kararlaştırıldığından …’un nakdi teminatının üzerinde bulunan bloke taraflar arasındaki Sözleşme hükümleri gereğince uygun olup davacı … firması … 6. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibini başlatmakta ve işbu itirazın iptali davasını kame etmekte haksız ve kötü niyetli olduğundan huzurdaki davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazmınatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, Taşeronluk Sözleşmesi, Hesap Dökümü ve Mutabakat Mektubu, mail yazışmaları, ihale dosyası celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacaının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın esasına geçilmeden evvel, davalıların hem yargılama aşamasında sundukları cevap dilekçesinde hem de icra dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesi ile birlikte, takip ehliyeti yönünden usuli itirazlarda bulundukları görüldüğünden öncelikle davalıların oluşturduğu ve icra takibinde “takip borçlusu” olarak gösterilen “adi ortaklığın” takip ehliyetinin bulunup bulunmadığının incelenmesi zorunludur. Keza, itirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin varlığı gereklidir.
Bilindiği üzere, itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı olan genel mahkemelerde görülen ancak İİK’ nın 67.maddesinde düzenlenen özel bir dava türüdür. Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İtirazın iptali davasının genel mahkemelerde açılıp görülebilmesi için öncelikle yetkili icra müdürlüğünden başlatılmış ve geçerli bir ilamsız icra takibi olmalıdır. Böyle bir icra takibi yoksa, itirazın iptali davasının dava şartları / görülebilme koşulları da yoktur. Öte yandan, itirazın iptali davasında davacı alacaklı, ödeme emrine yönelik itirazın iptali ile takibe devam edilmesini talep etmektedir. Bu bakımdan geçerli bir icra takibinin varlığı, itirazın iptali davasının sonuna kadar mevcut olmalıdır. Aksi halde, itirazın iptali davasının yargılaması sırasında, icra takibinin herhangi bir nedenle iptali / geçersizliğine neden olacak bir durumun mevcudiyeti halinde dahi, artık takibin devamına karar verilebilecek bir icra takibi bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekecektir.
Eldeki itirazın iptali davasına konu / davaya sıkı sıkıya bağlı takip, … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasıdır. Davacı yargılama sonucunda davalıların ödeme emrine karşı itirazın iptalini ve bu takip dosyasının / takibin devamını istemektedir. Ancak, takip dosyasında “takip borçlusu” olarak davalı şirketlerin oluşturduğu “… Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi” gösterilmiş, adi ortaklığı oluşturan davalı şirketlerin takip talebinde ve ödeme emrinde tek tek ve ayrıca / açıkça belirtilmemiştir. Takip borçlusu olarak gösterilen … Adi Ortaklığı Ticari İşletmesinin “adi ortaklık” olduğu, mutabakat mektubunun adi ortaklık tarafından imzalandığı ve takibe konu borcun adi ortaklığın borcu olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. O halde, icra takibinin adi ortaklığı oluşturan tüm davalı şirketlere karşı ve bu davalı şirketlerin takip talebinde ayrıca ve açıkça tek tek gösterilerek başlatılması gerektiği noktasında duraksanmamalıdır. Kaldı ki, adi ortaklığı oluşturan davalı şirketler ödeme emrinde gösterilmediğinden sadece adi ortaklık takip borçlusu olarak belirtildiğinden, Mahkememizce itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilse dahi, davacı alacaklının tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklığa karşı hükmün infazını ve alacağın tahsilini sağlama imkanı da bulunmamaktadır.
Konuya ilişkin içtihatlara bakıldığında:
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/6967 E., 2016/1450 K. sayılı ilamında “…iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların bir araya gelerek oluşturduğu iş ortaklığının adi ortaklık statüsünde olduğunu, ADİ ORTAKLIK ALEYHİNDE ANCAK ADİ ORTAKLIĞI OLUŞTURAN ORTAKLAR TARAF GÖSTERİLEREK İCRA TAKİBİ YAPILMASININ MÜMKÜN OLDUĞU, borçlu olarak gösterilen adi ortaklığın tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mahkemece husumetten red kararı verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA…” karar verilmiştir.
Açıklanana nedenlerle ; davalıların bir araya gelerek oluşturduğu iş ortaklığı adi ortaklık statüsündedir. Adi ortaklığın ise tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti yoktur. Adi ortaklık aleyhinde ancak adi ortaklığı oluşturan ortaklar taraf gösterilerek icra takibi yapılması mümkündür. İcra takibinde borçlu olarak gösterilen adi ortaklığın tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmadığı için geçerli bir icra takibinden söz edilemeyeceği ve eldeki itirazın iptali davasının görülebilme koşulları bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, ayrıca davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu davalılar tarafından ispat edilemediğinden yasal koşulları oluşmayan davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/2 madde yollaması HMK 115/2 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davalıların kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşullar oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 3.019,38 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 2.960,08 TL harcın kararın kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davalılar yargılama sırasında kendilerini bir vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 3/2 ve 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’ nın 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/06/2021

Katip
(e-imzaldır)

Hakim
(e-imzaldır)