Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/368 E. 2021/712 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/368
KARAR NO : 2021/712

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 28/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin müflis davalıdan güvenlik hizmetleri sözleşmesi ile hizmet almış olduğunu, bu kapsamda çalışan kişilerin işçilik hakları nedeni ile dava açmış olduğunu ve bu davalar nedeni ile müvekkili şirket tarafından mahkeme kararlarına istinaden girişilen icra takiplerinde çalışanlara ödemede bulunulmuş olduğunu, bu ödemeler nedeni ile müvekkili şirketin ana para ve ferilerine karşılık asıl alacak olan 585.186-TL ve faiz olarak 83.205,78-TL olmak üzere 668.391,78-TL alacaklı olduğunu, bu alacakların iflas müdürlüğüne 13/01/2020 tarihinde 26 no ile kaydedildiğini, ancak kabul edilmediğini, 668.391,78-TL miktar ile ilgili kayıt kabul davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davayı inkar eden konumdadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sahteliği savunulmayan ve delil değeri olan mahkeme kararları ve ödeme makbuzları çerçevesinde davacı şirket tarafından dava dışı şirketin işçilerinin işçilik hakları nedeni ile davalı şirket lehine dava dışı işçilere ödeme yapılıp yapılmadığı, özellikli müflis davalı şirket ile davacının müteselsilen sorumlu olmaları nedeniyle davacının yaptığı ödemelere esas olan ilamlar karşısında, taraflar arasında varlığı tartışmasız sözleşme hükümleri de dikkate alındığında davacının ödediği miktarların tamamını talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise davacının kayıt kabule esas kaç TL miktarı talep edebileceği noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında güvenlik hizmetleri sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme çerçevesinde iş mahkemesi tarafından davalılar aleyhine müteselsilen sorumluluk hükümlerine göre ödeme yapıldığı, davacının bu çerçevede iflas masasına başvurduğu, masanın bu noktada yapılan kayıt kabul talebini red ettiği, sıra cetvetli ilanın 08/07/2020 olması karşısında da davanın süresi içinde mahkememizde açıldığı, bu hususun tartışmasızdır.
Mahkememizce kayıt kabul davasının açıldığı tarihte davalı şirketin iflas eden şirket konumunda olduğu, esasen davalı şirket hakkında 10/10/2019 tarihinde iflas kararı verildiği, 27/07/2020 tarihi itibariyle ile mahkememizde kayıt kabul davası açıldığı, mahkememizdeki yargılamanın devam ettiği aşamada ise müflis davalı şirket hakkındaki iflas kararının İstanbul BAM 17.HD 2020/2382E. 2021/222K.sayılı ilamı ile kesin olarak kaldırıldığı açıktır.
Buna göre Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2017/1908 E.-2020/3039 K.sayılı ilamı, bu Yargıtay uygulamasını benimseyen İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/894 E.-2021/1502 K.sayılı ilâmı ve özellikle davacı vekilinin 15/07/2021 tarihli dilekçesi dikkate alındığında, iflas kararının kesin olmak üzere kaldırılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı kabul edilmekle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Bilindiği üzere davanın konusuz kalması durumunda HMK m.331 hükmü uyarınca davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumunun araştırılması gerekir. Esasen haklılık durumunun araştırılması sonrası tarafların lehine veya aleyhine kısmen veya tamamen yargılama gideri takdir edilecektir. Ne var ki hükmün verildiği tarih itibariyle davalı … temsil eden iflas masasını temsil etmekte olan iflas idaresinin görevi son bulmuştur. Bir başka deyişle kayıt kabul davasında doğal olarak davalı konumunda bulunan iflas masasının bu davada taraf olma durumu sona ermiştir. Davanın açıldığı tarih itibariyle davalı sıfatına haiz olan tarafın bu sıfatının sonradan kalkması durumunda artık verilecek hükmün infaz kabiliyeti olamayacağından davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumunun araştırılmasında hukuki yarar dahi yoktur.
Bir başka deyişle HMK m.331 hükmü gereği davanın konusuz kalması nedeniyle tarafların haklılık durumunun araştırılması ve buna göre taraflar lehine veya aleyhine yargılama giderinin takdiri ancak bu yargılama giderine hükmedildiği aşamada tarafın mevcut olması durumunda uygulanabilecek bir hükümdür. Oysaki davalı tarafında bulunan iflas masasının görevi sona ermiştir. Nitekim mahkememizce kabul edilen bu uygulama başkaca ilk derece mahkemeleri ve BAM uygulamalarında da kabul görmüştür. (İstanbul BAM 17.HD 2021/894E 2021/1052K.sayılı ilamı)
Yapılan açıklamalar karşısında iflas kararı hukuken ve kesin olarak kaldırılmış olmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İflas kararı hukuken ve kesin olarak kaldırılmış olmakla konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda davalının yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi. 28/10/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …