Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/354 E. 2022/102 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/354 Esas
KARAR NO : 2022/102

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket sigortalısı … Plaka sayılı aracını 19.09.2019 tarihinde … poliçe numarası ile sigortaladığını, Müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan araç 23.10.2019 tarihinde … caddesini takiben merkez istikametine seyir halindeyken araç direksiyon hakimiyetini kaybedip aracın ön kısmıyla kaldırım üzerinde bulunan mantarlara daha sonra park hakinde bulunan … plakalı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet vermiş ve bunun sonucu maddi hasar meydana geldiğini, Kaza sonrası polis tutanağından da anlaşılacağı üzere kazaya sebebiyet veren sigortalı davalı araç sürücü olay yerini terk ettiğini, Karayolları trafik kanunu 81 madde uyarınca, sürücüler sorumluluğun saptanmasında yararlı olacak kanıt ve izler dahil, kaza yerindeki durumu değiştirmemek yükümlüğü altında olup,aksi halde aynı kanunun 95. maddesi ve trafik sigorta poliçesinin genel şartlarının B.4/f maddesi gereğince, sürücünün olay yeri terk etmesi ağır kusuru nedeni ile sigorta şirketinin ödemek zorunda kaldığı tazminatı rücuen tazmin etmek zorunda olduğunu, Müvekkili şirket, gerçekleşen kaza sonrası zarar gören araçlarda meydana gelen hasar dolayısıyla, 5.019,41-TL tazminat ödemesi gerçekleştiğini, ödenen bu miktarın tamamından davalı asli kusurlu olması sebebiyle ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte sorumlu olduğunu, Sigortalıya ödenen miktarın tahsili amacıyla … 36. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile borçlu/davalıya ödeme emri gönderilmiş ancak davalı borca itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, davalının borca itirazı hukuka aykırı olduğunu, davalı şirket, müvekkilin ödemiş olduğu sigorta tazminatından ödeme tarihi itibariyle işleyecek faiziyle birlikte sorumlu olduğunu, davalının takibe giren miktar olan 5.019,41-TL yönünden haksız itirazlarının iptaline karar verilmesini, davalının haksız itirazlarının iptalini, miktarın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın iddia ettiği davaya ve icra takibine konu olaylar gerçeği yansıtmadığını, davacı taraf dava dilekçesinde ve müvekkil şirkete göndermiş olduğu ödeme emrinde müvekkil şirkete ait aracı kullanan sürücünün olay yerini terk ettiğini ve bu nedenle ağır kusurlu olduğunu bildirdiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu trafik kazası tespit tutanağına açıkça itiraz ettiklerini, söz konusu kazanın gerçekleşmesinin hemen akabinde araç şoförü tarafından müvekkil şirket sahibi … telefonla aranmış ve araç ile kaza yapıldığı bildirildiğini, olayın üzerine … tarafından derhal olay yerine gidilmiş ve sürücü ile diğer araç sahiplerinde herhangi bir zararın oluşup oluşmadığı kontrol edildiğini, Naci Özdemir tarafından aracında az miktarda hasar bulunan diğer araç sahibine aracını isterse bir otomotiv servisine götürebilecekleri ve aracındaki hasarın onarımının yaptırılabileceği belirtilmiş ise de araç sahibi aracında büyük bir hasar olmadığını belirterek bu talebi reddettiğini, davacı tarafın dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu kazaya ilişkin resimler de müvekkil şirkete araç şoförü tarafından gönderilmiş ve dahi söz konusu resimler davacı tarafla da Müvekkil Şirket tarafından paylaştığını, kazanın yapılmasının ardından şoför … tarafından kaza yeri terk edildi ise müvekkil şirket sahibi …’i kimin aradığını ve söz konusu resimleri de kimin çektiğini davacı tarafa sormak istediklerini, davacı tarafın söz konusu gerçek dışı iddialar ile müvekkil şirketin asli kusurlu olduğundan bahisle müvekkil şirketten ödeme talep etmesi kabul edilebilir olmadığını, davacı tarafla müvekkili şirket arasındaki poliçe incelendiğinde davacı tarafın poliçe kapsamında 39.000-TL’ye kadar araç başı maddi zarar karşılama zorunluluğunun bulunduğu görüldüğünü, davacı taraf, şoförün aracı terk ettiğine ilişkin gerçek dışı olaylar ile müvekkilin asli kusurlu olduğunu iddia ederek poliçe kapsamında ödemesi gereken tutarı müvekkil şirkete rücu etmeye çalıştığını, davacı tarafından talep edilen miktar fahiş olduğunu, icra takibinde alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslı veya alacaklı vekili tarafından tasdik edilmiş sureti icra dairesine tevdii edildiğini, takip dayanağı spesifik nitelikte bir belge dahi olsa takipte buna dayanılması durumunda tasdikli suretinin dosyaya ibrazı ve karşı tarafa tebliği gerektiğini, davacı tarafından müvekkil şirkete gönderilen ödeme emrinde açıklama olarak sadece “Maliki ve/veya sürücüsü olduğunuz … plakalı araç ile 23.10.2019 tarihinde seyir halinde iken yapmış olduğunuz kaza sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir” yazdığını, ödeme emrinde alacaklı tarafın iddia ettiği alacağının neye istinaden olduğu ve nasıl hesaplandığının yer alması gerekmektedir. müvekkil şirket ilgili tutarın nasıl hesaplandığına ilişkin bilgi sahibi değildir. Bu doğrultuda müvekkil şirketin nasıl hesaplandığını ve neye istinaden gönderildiğini bilmediği bir icra takibi dolayısıyla ödeme yapması beklenemeyeceğini, davacı tarafından sunulmuş olan Oto Mali Mesuliyet Ekspertiz Raporu’na bakıldığında yedek parça tutarına 2.509,56-TL, işçilik ücretine de 2.680-TL yazıldığı görülmektedir. davacı tarafın ne gibi bir yedek parça aldığı ve işçilik ücretinin yedek parçadan bile daha yüksek miktarda nasıl olabildiğini açıklaması gerektiğini, davacı tarafından yapılan hesaplama açıkça fahiştir; ne Müvekkil Şirket’in aracında ne de diğer araçlarda iddia edilen tutarlarda bir zarar söz konusu olmadığını açıklanan nedenlerle Fiili ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, davacının dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan davalının sahibi olduğu aracın karıştığı kaza nedeniyle, dava dışı araçlarda meydana gelen hasarın davacı tarafından ilgililerine ödenmesi üzerinde, davacı tarafından ilgililerine ödenen hasar bedelinin davalının olay yerini terk ettiği iddiasına dayalı olarak davalıdan rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibinde davalının yapmış olduğu itirazın asıl alacak yönünden iptali istemine ilişkindir.
… 37.İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı şirket tarafından dava dışı sigortalısı ile davalı …Ticaret Limited Şirketi’ ne kayıtlı olan aracın karışmış olduğu maddi hasarlı trafik kazasından dolayı davacının sigortalısına ödemiş olduğu bedeli ve işlemiş faiz alacağı için davalılar aleyhine 05.11.2018 ve 26.09.2018 tarihli hasarlar ile ilgili olarak 5.019,00 TL’sı asıl alacak, 112,63 TL’sı %9 yıllık yasal faiz olmak üzere toplam 5.132,04 TL tutar üzerinden 27.02.2020 tarihinde toplam 5.132,04-TL için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu görülmüştür. İcra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Dosyanın resen seçilecek bir makine mühendisi bilirkişiye tevdi ile, dosya kapsamında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında tarafların kusur durumu ve kusur oranının belirlenmesi, davacıya sigortalı araçta meydana gelen maddi hasarın belirlenmesi ve maddi zararın miktarı ile davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin dosya kapsamı ile uyumlu olup olmadığı, davacının davalıdan talep edebileceği bedel var ise kusurlar oranında bedel belirlenerek bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş; bu kapsamda kök sunulmuştur. Bilirkişi 13/12/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda kusur yönünden; Karayollarında trafiğin sağdan aktığı, aksine bir işaret bulunmadıkça sürücülerin araçlarını, gidiş yönüne göre yolun sağından sürmek, trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek (K.T.K. Mad.46/a,c), trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen kural, yasak ve zorunluluk veya yükümlülüklere uymak (K.T.K. Mad. 47/d), kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, dönemeçli yollarda ilerlerken hızlarını azaltmak, hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak (K.T.K. Mad. 52/a,b) zorunda oldukları, taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmalarının (K.T.K. Mad. 67/a), kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde, özel amaçlarla keyfi veya kasıtlı davranışlarda bulunmak suretiyle yaya veya araç trafiğinin seyir emniyetini ihlal etmek veya tehlikeye düşürmek suretiyle tedbirsiz ve saygısız davranışlarda bulunmaları ve araç sürmelerinin (K.T.Y. Mad. 145/e) yasak olduğu, araç sürücülerinin trafik kazalarında; doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma hallerinde asli kusurlu sayıldığı (K.T.K. Mad. 84/f,I), olayda fizyolojik durumu bilinmemekle birlikte idaresindeki … plaka numaralı minibüs ile iki yönlü cadde yolunun sağ şeridini takiben Habipler istikametinden …. istikametine seyir halinde iken aksine davranarak müteyakkız olmayan, yolu ve çevresini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, hızını ve direksyon sapma açısını ilerisinde kavşak bulunan meskun mahal dönemeçli yolun icap ve şartlarına uygun, güvenle sevk ve idare edebileceği seviyelere göre ayarlayamayan, kontrolsüz şekilde yolun soluna karşı bölümüne doğru yöneldiğini algılayıp etkili fren ve direksiyon manevrası tedbiri ile zamanında kendi seyir şeridine yönelemeyen, tehlikeleri ön görmeyen, yol kenarında park halinde bulunan otomobili, konumunu ve mesafesini dikkate almayan, karşı şeride tehlike bölgesine kontrolsüz girerek kaldırım üzerinde bulunan beton mantarlara çarptıktan sonra ön kesimleri ile park halindeki otomobilin arka kesimlerine çarpıp akabinde otomobilin savrulmasına ve park halinde duran diğer otomobile çarpmasına neden olan, trafikte can ve mal güvenliği açısından tehlikeli ve engel yaratan durumu ortaya çıkaran, dalgın, dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz ve özensiz davrandığı mütalaa edilen sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında … (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır. Hasar yönünden yapılan değerlendirme de ise; Hasarın ihbar edilmesi üzerine davacı … Sigorta A.Ş. tarafından açılan … numaralı hasar dosyası kapsamında görevlendirilen … Ltd. Şti.’nin eksperi … tarafından düzenlenen 13.03.2020 tarihli “Ekspertiz Raporu”nda; … plakalı otomobilin 25.10.2019 tarihinde …’de faaliyet gösteren anlaşmalı-yetkisiz …-…ünvanlı müessesede incelendiği, 206.769 km’de, piyasa değerinin 55.000,00 TL olduğu, onarım aşamasında gerekli kontrollerin yapılarak fotoğraflandığı, araç sahibi ile yapılan görüşmede kaza gerçekleştikten sonra sigortalı araç sürücüsünün araçtan indiğini ve kaçtığını, sürücü kaçtıktan sonra servis aracı içinde bulunanlardan birinin direksiyona geçtiğini bildirdiği, değiştirilmesi gereken hasarlı parça ve malzemeler arasında 2.509,56 TL iken 9621-527,01 TL iskontolu KDV hariç 1.982,55 TL-KDV dahil 2.339,41 TL bedel ile; sağ arka reflektör (126,91 TL), sol arka tekerlek davlumbazı (148,32 TL), monogram (217,80 TL), … (308,28 TL), plaka lambası (38,14 TL), ön tampon sağ hava yönlendirici (54,13 TL), ön tampon alt ızgara (490,45 TL), arka tampon (1.125,53 TL) bulunduğu, uygulanması gereken onarım ve montaj işçilikleri arasında iskontosuz KDV hariç 2.680,01 TL bedel ile; kaporta değişim (48,70 TL-arka tampon), kaporta sökme-takma (511,32 TL-arka tampon 170,44 TL, ön tampon 121,74 TL, sol arka davlumbaz 73,04 TL, arka sol yazı şeridi 48,70 TL, ön tampon alt ızgara 48,70 TL, bagaj bölmesi taban kaplama 48,70 TL), kaporta onarım (920,00 TL-ön tampon 120,00 TL, motor kaputu 250,00 TL, bagaj bölmesi tabanı 150,00 TL, arka etek sacı 150,00 TL, bagaj kapağı 250,00 TL), boya (1.200,03 TL-ön hazırlık 257,15 TL, arka tampon 85,72 TL, ön tampon 159,19 TL, bagaj bölümü taban iç parça 97,96 TL, motor kaputu 281,64 TL, arka etek sacı iç parça 73,47 TL, bagaj kapağı 244,90 TL)-(kaporta 1.200,00 TL, boya 1.480,00 TL) bulunduğu, toplam onarım bedelinin KDV dahil 5.019,41 TL olduğunun belirlendiği, görüş ve kanaatine varılmıştır.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 21.09.2019 tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyet ameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Dava konusu kaza tarihi 23.10.2019 olup Sürücü …’ın olay yerini terk ettiği iddiasına dayanmaktadır. Davacı vekilinin haksız fiilden kaynaklı tazminat sorumluluğu hem araç sahibinin hem de haksız fiile sebep olan şoförün müştereken ve müteselsilen bulunmasından dolayı araç sürücüsü ve şuan davalı tanığı olan …’ in husumete taraf olma ihtimalinden dolayı dinlenilmemesini talep etmesi üzerine; Davacının talebi doğrultusunda tanık olarak dinlenilmesi istenen …’ e HMK m.250 gereği uyarınca yapacağı tanıklığın menfaat tehlikesi yaratabileceği hatırlatılarak çekinme hakkı olabileceği bilgilendirilmekle dinlenilmesine karar verilerek; Tanık …’ e HMK m.250 gereğince çekinme hakkı hatırlatıltılmış ve dava dışı sürücü … tanıklık yapmamıştır.
Davalı tanığı Tanık …, “Ben davayı konu trafik kazasını görmedim kaza olduktan sonra olay yerine intikal ettim, ben Hadımköydeydim kaza …’deydi. Ben 15-20 dakika sonra olay yerinde oldum, biz gittiğimizde karşı taraftaki araçta fazla hasar yoktu, biz fotoğrafları çektik, ben gittiğimde şoför … oradaydı, karşı tarafın araç sahibi de oradaydı, ben gittiğimde henüz polis memurları biz oradayken gelmemişlerdi, karşı tarafa hasarını karşılayacağımızı söyledik, onlarda kabul ettiler, daha sonra kendi ustalarına götüreceklerini söylediler, onların aracı ile ustalarına gittik, ben onlarla beraber gittik, … bizimle gelmedi, … bey aracını alıp servisine devam etti, … bey bizimle gelmeyip servisine devam etti, ben polisleri hiç görmedim, 1-1,5 saat oradaydım, dedi. Biz kendi aramızda anlaşacağımız için … Bey’ in imza yetkisi olmadığı için bizimle gelmedi, gitti, biz onların ustalarına beraberce gittik, kendi ustamıza da fotoğrafları da attık, bizim ustamız 500-1000-TL arasında fiyat verdi, onların ustasının verdiği fiyat daha yüksekti, ben de arkadaşlara bizim ustamızın teklifini sundum, arkadaşlar teklifimi kabul etmediler, daha sonrasını bilmiyorum, … beyin beni kazadan kaç dakika sonra aradığını bilmiyorum, normal şartlarda kazadan hemen sonra beni araması hayatın olağan akışına uygundur, dedi.” şeklinde beyanda bulunduğu; dinlenen tanığın da dava dışı sürücü …’in trafik polislerini beklemeden olay yerini terk ettiğine yönelik beyanda bulunduğu, davaya konu trafik kazasında davalı sigortalının eylemlerinden sorumlu olduğu dava dışı sürücü …’in kaza yerini terk ettiği anlaşılmakla, davacı ile davalı sigortalısı arasında münakit K.T.K Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları’nın B4-f bendin kapsamında sigortacının davalı sigortalısına rücu şartlarının oluştuğu anlaşılmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Somut olayda da sigorta şirketine rücu hakkı veren olayda, davalının maliki olduğu aracın kaza sonrası sürücünün olay yerini terkinden dolayı rücu şartlarının oluşacağına dair borçlu tarafından borcun tutarı bilinebilir olmadığı görülmekle alacak yönünden davacının icra inkar tazminatının şartları oluşmadığından reddine, dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalının … 37.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin davalı yönünden kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen DEVAMINA,
-Davacının icra inkar tazminatının şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken harç 342,87-TL olup, peşin alınan 85,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 257,15-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu 85,72 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 81,00-TL, başvuru harcı 54,40-TL bilirkişi ücreti 1.700,00-TL olmak üzere toplam 1.835,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 13/1.,2 maddeleri gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/02/2022

Katip

Hakim