Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/341 E. 2020/602 K. 04.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/341 Esas
KARAR NO : 2020/602

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/08/2015
KARAR TARİHİ : 04/12/2020

Mahkememizden verilen 19/12/2016 tarihli 2015/830 E 2016/758 K sayılı karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden … BAM 9.HD 2017/343 E 2017/339 K sayılı kararının Yargıtay 17.HD’nin 04/11/2019 tarihli 2017/5146 E 2019/10066 K sayılı ilamıyla BOZULMASI ve dosyanın HMK md 373/1 kapsamında mahkememize gönderilmesi üzerine, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/04/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin murisi …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tek taraflı kazaya sebebiyet verdiğini ve sürücünün hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, ölen sürücü tam kusurlu olsa dahi destekten yoksun kalan davacılar zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkilleri için HMK md 107 uyarınca şimdilik 10.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesindeki talebini (mahkemece istenen açıklama üzerine) 10.11.2015 tarihli dilekçesinde davacı … için 1.500,00 TL, … için 500,00 TL, … için 4.000,00 TL, … için 4.000,00 TL olarak açıklamıştır.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, dava dilekçesi ekinde gönderilmesi gereken evrakların kendilerine ulaşmadığını, esas yönünden ise … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri kapsamında sigortalı işletenin kusuru oranında sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin sigorta poliçe kapsamı dışında olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte tüm kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi gerektiğini ve ardından aktüer bilirkişi tarafından tazminat hesabının yapılması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH (TALEP ARTIRIM):
Davacılar vekili 26/07/2016 tarihli dilekçesiyle, dava dilekçesindeki taleplerinin davacı eş … yönünden 153.281,72 TL; çocukları … yönünden 5.702,98 TL, … yönünden 17.899,33TL’ye çıkarılmasını talep etmiş, eksik peşin harcı yatırmıştır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle ZMMS şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
06.04.2014 günü davalının zorunlu trafik sigortacısı bulunduğu … plakalı aracın davacıların murisi …’in yönetiminde olay yerine geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkmasıyla sonuçlanan trafik kazasında davacıların murisi …’in vefat ettiği, olayın tek taraflı trafik kazası biçiminde meydana geldiği davacıların murisinin asli ve tam kusurlu olduğu, davacıların murisinin kullandığı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalının poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacıların talep edebilecekleri destekten yoksunluk tazminatı zarar tutarı yönünden aktüer bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmış, davalı …Ş. tarafından sigortalanan aracın 13.02.2014–13.02.2015 vadeli … no.lu poliçe ile, araç işleteninin 2918 sayılı Yasa m.85/f.1’den kaynaklanan sorumluluğunu karşılamak için aynı Yasanın 91/f.1 maddesi gereğince, mecburi mali mesuliyet sigorta poliçesi tanzim etmiş olduğu, poliçede ölüm halinde azami teminat limitinin kaza tarihinde 268.000,00 TL olduğu, Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketinin, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı, olayda işleten tam kusurlu ise de destekten yoksun kalan davacıların zarar gören üçüncü kişi konumunda bulundukları, davalı … şirketinin (araç işleteni olan davacı … dışındaki davacılar yönünden) zararın tamamından sorumlu olduğu, destek sürücü …’in ölümü nedeniyle eş ve çocuklarının desteğini yitirmiş olduğu, ölenin ve davacıların yaşlarına göre muhtemel bakiye ömürleri, ölenin gelir durumu, sağ kalan eşin evlenme şansı dikkate alındığında; ölenin eşi davacı … yönünden 153.281,72-TL, kızı davacı … yönünden 5.702,98-TL, kızı davacı … yönünden 17.899,33-TL zararın oluştuğu, aktüer bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın poliçe teminat limiti altında kaldığı ve denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, delil durumuna göre davalı … şirketine dava öncesi başvuru yapıldığı ve talebin reddedildiği ispatlanamadığından davalı … şirketinin temerrüdünün dava tarihinde oluştuğu ve sigortalanan araç hususi araç olduğundan yasal faiz istenebileceği, bu nedenlerle davalı … şirketinin davacıların hesaplanan zararından ve işleyecek yasal faizinden poliçe teminat limitini aşmamak koşuluyla sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Dava ilk olarak mahkememizin 2015/830 E dosyasında açılmış, mahkememizin 19/12/2016 tarihli 2016/758 K sayılı kararıyla davacılardan Sercan’ın davasının reddine, diğer davacılar yönünden (aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan destekten yoksun kalınan tazminat tutarlarında %10 hakkaniyet indirimi yapılarak) davalarının kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekilince yapılan istinaf başvurusu … BAM 9.HD 2017/343 E 2017/339 K sayılı kararıyla esastan reddedilmiştir.
Davacılar vekilinin … BAM 9 HD. kararına karşı yaptığı temyiz başvurusu Yargıtay 17.HD’nin 04/11/2019 tarihli 2017/5146 E 2019/10066 K sayılı ilamıyla bozularak, HMK md 373/1 kapsamında dava dosyası mahkememize gönderilmiş ve 2020/341 yeni esas sayısını almış, yargılamaya bozma ilamı üzerine devam edilerek tarafların beyanları alınmış, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve incelenen bozma ilamı kapsamına göre yeni tahkikat işlemi yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla, ilk karardaki %10 hakkaniyet indirimi yapılmamak suretiyle, aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan tazminatlar üzerinden dava ve talep artırım dilekçeleri doğrultusunda Sercan dışındaki davacıların davalarının tam kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay 17 HD’nin bozma ilamında vurgulandığı üzere, KTK uyarınca araç işletenin sorumluluğunun kaynağı kusur sorumluluğu değil, sebep sorumluluğu türlerinden olan tehlike sorumluluğu türü olduğu öğretide ve yerleşik içtihatlarda kabul edilmekte olup, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının KTK 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Davacıların (Sercan dışındakilerin) işletene göre haksız fiilden zarar gören üçüncü kişi konumunda oldukları tartışmasız olup, KTK md 92’de ZMMS teminatı dışında kalan hususlar sayılmışsa da, işletenin yakınlarının uğradıkları destek (ölüm ve cismani) zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığına ilişkin 2918 sayılı Kanunda ve buna bağlı olarak poliçede açık bir düzenleme de bulunmamaktadır.
Davacıların uğradıkları zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır.
Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı …, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … şirketinin zararın tümünden sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (YHGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 E-411 K, YHGK’nun 22.2.2012 gün ve 2011/17-787 E 2012/92 K sayılı ilamları)
Davacılardan …’ın dava konusu sigortalı aracın işleteni olması ve ZMMS sigortacısının işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu temin eden sigorta türü olması sebebiyle, KTK md.85’te düzenlenen sorumluluğun kapsamı ve ZMMS Genel Şartlar’ın A.3-b maddesi gereği işleten tarafından ileri sürülecek tazminat talepleri teminat dışı hallerden olduğundan, davacılardan …’ın davasının reddine dair mahkememizce verilen 2015/380 E 2016/758 K sayılı kararın bu hükmü, … BAM kararında da Yargıtay 17 HD bozma ilamında da eleştiri konusu yapılmaksızın ve davacılar vekilinin “diğer temyiz itirazlarının reddine” karar verilmek suretiyle şeklen kesinleşmiş olduğundan, Sercan yönünden yeni bir hüküm kurulmayarak, kararda vurgulanmakla yetinilmiştir. Kısa kararda bu davacının ismi yönünden yapılan maddi hata ise, HMK md 304 kapsamında gerekçeli kararda düzeltilmiştir.
Mahkememizce ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen karara karşı HMK md 373/4 uyarınca (istinaf değil) Yargıtay’da temyiz yoluna başvurulabileceği de hükümde belirtilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı …’ın açtığı maddi tazminat davası yönünden daha önce verilen dava red hükmü şeklen kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Diğer davacıların davasının KABULÜ ile, davacı … yönünden 153.281,72-TL, davacı … yönünden 5.702,98-TL, davacı … yönünden 17.899,33-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının dava tarihi olan 17/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle bu davacılara ayrı ayrı verilmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 12.082,94-TL olup, peşin alınan 34,16 TL ve ıslah harcı olan 572,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 11.476,78- TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, ilk karara göre yazılan harç tahsil müzekkeresiyle tahsili istenen harçların bu tutarlardan mahsubuyla, bakiye kısım yönünden harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
3-Davacılar tarafından yapılan ilk dava açma gideri 633,86-TL, posta ve tebligat masrafı 228,00-TL, bilirkişi ücreti 600,00-TL olmak üzere toplam 1.461,86-TL yargılama gideri üzerinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 1.461,42 TL’sinin davalıdan alınarak davacılar …, … ve …’a verilmesine, davacı … tarafından yapılan bakiye yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 18.511,76-TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 -TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince dava değeri üzerinden takdir olunan 500,00 -TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 10,00-TL yargılama gideri üzerinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 0,30-TL’sinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/12/2020

Katip …

Hakim …