Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/333 E. 2021/977 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/333 Esas
KARAR NO : 2021/977

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine müvekkile olan borcundan dolayı … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden fatura alacağına dayalı olarak 126.600,00 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, icra takibinden sonra fatura alacağına ilişkin olarak davalının 20.000 TL ödemeyi müvekkiline yaptığını, söz konusu tutarın icra dosyasına bildirildiğini, ancak davalı şirket ile yapılan görüşmelerde bakiye borcun ödenmesine ilişkin hiçbir adım atılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlanması üzerine iş bu davayı açtıklarını, kötü niyetli olarak borcun ödenmesine imtina edildiğini beyanla itirazın iptalini, davalının takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, davacı ile yapılmış bir sözleşme veya alınan hizmet bulunmadığını, davacının … A.Ş. ile 23.05.2019 tarihli denetim sözleşmesi imzalamış olmakla birlikte verilen hizmet bulunmadığını, kesilen faturaların kesinlikle müvekkili şirket ile ilişkisi bulunmadığını, faturaların dayanağı olarak bildirilen sözleşmelerin dosyaya sunulmadığını, kabul anlamına gelmemek ile birlikte taraflar arasında hukuki ilişki olduğunu kabul edilse dahi sözleşmede denetim ücretinin %25’inin peşin bakiyesinin ise rapor tesliminden itibaren 7 gün içinde ödeneceği hükme bağlandığını, müvekkiline teslim edilen herhangi bir rapor olmadığını, alacağın muaccel olmadığını, hizmetin verildiğine ilişkin ispatın davacı tarafta olduğunu beyanla davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, fatura suretleri, tarafların ticari defter ve belgeleri, vergi kayıtları, BA- BS formları celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya Mali Müşavir bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 24/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Dosya, davacının sunulan TTK hükümleri uyarınca usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtları, dosyaya gelen vergi dairelerinden BA/BS formları incelemeleri neticesinde; Davacının tanzim ettiği takibe konu edilen 2 adet toplam 141.600 TL tutarındaki faturalarının davacı ve davalı tarafından Vergi Dairelerine BA/BS formları ile beyan edildiği, 21.02.2020 harç ödeme tarihli Takip tarihinde toplam 141.600 TL’lik faturalar sebebiyle ticari ilişkin başlangıcında alınan 15.000 TL düşümü sonrası davacının 126.600 TL alacaklı olduğu, Davacının 11.03.2020 tarihli icra dosyasına sunulan dilekçesinde ödeme emri düzenlenmeden önce davalının 24.02.2020 tarihinde 20.000 TL ödediğinin müvekkili tarafından bildirildiğinin icra dosyasına beyan edilerek ödeme emrinin henüz gönderilmemiş olması sebebiyle ödemenin dosya borcundan düşülmesini ve ödeme emrinin çıkartılmasını talep ettiği, 16.03.2020 tarihinde davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının dosyada ödeme emrine itiraz dilekçesinin fiziki dosyada tespit edilemediği, takip tarihinden sonraki 20.000 TL ödemenin düşülmesi sonrasında kalan 106.600 TL “nin iş bu davada harca esas değer bildirilerek itirazın iptaline konu edildiği, Davacının talebiyle bağlı dava tarihinde 106.600 TL alacağının kaldığı, faiz ve masrafların da yukarıda hesaplandığı…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, ticari hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı esasa ilişkin savunmalarının temelinde; taraflar arasında denetim / danışmanlık hizmeti verilmesine yönelik bir ticari ilişkinin bulunmadığını, hatta hiçbir ticari ilişkinin olmadığını, kendilerine herhangi bir hizmetin verilmediğini, sunulmayan hizmet için salt fatura tanzim edilmek suretiyle bedel istenemeyeceğini savunmuştur. .
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/7819 Esas 2017/2738 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, fatura içeriği malların teslim edildiğini / hizmetin sunulduğunu ispat külfeti davacıya aittir. Ancak takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin / hizmetin verildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19 HD nin 2018/2293 Esas ,2019/4962 Karar sayılı 4.11.2019 tarihli ilamında da açıklandığı üzere davalı, davaya dayanak faturaya ilişkin beyanname vermekle malları teslim almış sayılacağı değerlendirilmelidir. Benzer Yargıtay kararları, Yargıtay 19. HD’nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.).
Bu amaçla, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından Vergi Dairesi Başkanlığına bildirilip bildirilmediği yönünde araştırma yapılmış, BA form kayıtları dosya arasına celp edilerek bilirkişi incelemesine gönderilmiş ve rapor alınmıştır. Davalı şirketin … Vergi Dairesi Başkanlığından temin edilen BA formlarında davacı tarafından düzenlenen eldeki davaya konu faturaların 2019 yılına ait dönem formlarında kayıtlara alınması için Vergi Dairesine bildirdiği / beyan edildiği belirlenmiştir. Davalının, davacı tarafından düzenlenen faturalara karşı yasal süre içinde herhangi bir itirazda bulunmadığı, bu faturaları iade de etmediği, tam aksine bu faturaları kabul ederek ticari defter ve kayıtlarına işlenmesi için Vergi Dairesi Başkanlığına BA formu olarak bildirmesi karşısında taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve davacı tarafından denetim / danışmanlık hizmetinin verildiğinin kabulü zorunludur. Açıklanan nedenler ve emsal içtihatlar uyarınca davalının ticari ilişki bulunmadığı ve hizmetin verilmediğine yönelik savunmalarına itibar edilmemiştir. Aynı hususlar, SMMM bilirkişinin 24/11/2021 tarihli raporunda bilimsel olarak ve daha kapsamlı şekilde tartışılmış ve açıklanmıştır.
Yargılama sürecinde faturaya dayalı alacağın varlığı ve miktarının tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, HMK 222. maddesi hükmü uyarınca tayin edilen inceleme günü için ticari defterler ibraz edilmediği ya da bu konuda açıklamada bulunulmadığı takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacakları ve karşı tarafın ticari defterlerine göre karar verileceğinin taraflara ihtaratla bildirilmiştir. Mevcut ihtaratın taraf vekillerinin hazır olduğu celse yüzlerine karşı tefhim edildiği, ticari defter ve belgelerin ibrazı için yeterli süre ve imkanın tanındığı, ancak davalının yüzüne karşı ihtarla tefhim edilmesine rağmen inceleme gününde defterlerini ibraz etmediği, açıklanan nedenlerle HMK’ nın 222. maddesi gözetilerek davacı defterlerine itibar edilmesi gerektiği, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan icra takibinden sonra yapılan ödeme tutarı da düşüldüğünde sonuç olarak 106.600,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Böylelikle, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince davacı tarafından kesilen faturaya karşı davalının yasal süresi içinde itirazda bulunmadığı gibi yine faturanın davacı tarafa iade de edilmediği, aksine davalının faturayı kabul ederek BA formu düzenleyip Vergi Dairesi Başkanlığına bildirdiği, davaya ve takibe konu faturayı kendi ticari kayıtlarına işleyen davalının, faturaya konu hizmeti aldığının kabulünün yerleşik içtihatlar doğrultusunda zorunlu olduğu, ayrıca bu hizmetin bedelinin davacıya ödemesi gerektiği, ne var ki ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme uyarınca davalının davacıya takip tarihi itibariyle bakiye 106,600,00 TL borçlu olduğu ve bu borcun davacıya ödenmediği belirlenmiş, SMMM bilirkişi …’ in 24/11/2021 tarihli denetime açık, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, ayrıca alacağın likit ve muayyen olması nedeniyle yasal koşulları oluştuğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 4. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 106.600,00 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla 106.600,00 TL asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (106.600,00-TL) üzerinden alınması gereken 7.281,84-TL harçtan başlangıçta peşin alınan 1.187,47 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 6.094,37 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 1.187,47-TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 60,00-TL, bilirkişi ücreti 900,00-TL olmak üzere toplam 2.147,47-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 14.077,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/12/2021

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *