Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/317 E. 2021/42 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/317 Esas
KARAR NO : 2021/42

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 22/01/2021

Mahkememizden verilen 11/07/2016 tarih ve 2014/885 Esas 2016/482 sayılı karar Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 10/10/2019 tarih ve 2016/19172 Esas 2019/9211 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yönetimindeki araç ile trafik ışığında beklerken davalılardan … yönetimdeki aracın arkadan çarptığını,bu aracın malikinin Kezban Solak, sigortacısının davalı … A.Ş olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin ayaklarının kırıldığını ve sürekli sakatlık oluştuğunu, kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin taksi şöforlüğü yaptığını ve ortalama aylık gelirinin 1500-2000 TL olduğunu,davalı sigortacısı tarafından 9.020,68 TL ödeme yapıldığını, ancak ödemeye esas alınan tazminatın asgari ücret üzerinden belirlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı … ve … sundukları cevap dilekçesinde özetle; olay nedeniyle davacı ile ilgilendiklerini, hastanede ziyaret ettiklerini, maddi ve manevi yardımda bulunduklarını, 14.000,00 TL+9.000,00 TL+8.0000,00 TL olmak üzere toplam 31.000,00 TL’lik maddi destek sağlandığını, tedavi sonrasında davacının yürümeye başladığını ve günlük işlerini yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
01/01/2011 günü saat 5.05 sularında davacının … Işıklar mevkiinde davacının kullanımında olan araçla kırmızı ışık sebebiyle beklediği, bu sırada arkadan aynı istikamette gelen davalı …’ın kullandığı araçla davacının kullandığı araca arkadan çarptığı, davalı …’ın kırmızı ışığa rağmen durmayarak yola devam ettiği, yapılan ceza yargılaması sonunda … tarafından düzenlenen 01/04/2013 tarihli raporda gösterildiği üzere kırmızı ışık ihlali yaparak duran araca arkadan çarpan davalının olayda tam kusurlu olduğu, davacıya atfı kabil bir kusurun bulunmadığı belirlenmiş, olayın gerçekleşme koşulları dikkate alındığında mevcut hale göre davalı …’ın tam kusurlu olduğu konusunda her hangi bir kuşku bulunmadığından kusur yönünden başkaca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiş, kaza sebebiyle davalı …’ın %100 kusurlu olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, buna ilişkin deliller toplanmış, davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 05/08/2015 tarihli raporuna göre meslekte çalışma gücünün %36 oranında azaldığı ve iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayacağı belirlenmiştir.
Davacının kaza nedeniyle uğramış olduğu zararın tutarının tespiti bakımından uzman bilirkişiden rapor alınmış, yapılan incelemede kusur durumu, maluliyet oranı, davacının yaşı, muhtemel yaşam süresi, kazanç durumu, yapılan kısmi ödeme sebebiyle kısmin ödemenin güncellenmiş değeri dikkate alındığında davacının geçici olarak çalışamadığı 6 aylık süre için kazanç kaybının 9.000,00 TL olduğu, çalışma gücündeki %36 lık eksilme sebebiyle zararının 61.129,85 TL olduğu anlaşılmıştır.
Gerçekleşen bu maddi zarardan davalılardan … haksız fiili işleyen, davalı … işleten, davalı … ise ZMM sigortacısı sıfatı ile sorumludur. Bu durum dikkate alınarak belirlenen maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden olay, davalı … yönünden ise temerrütün gerçekleştiği 04/03/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, ayrıca davacının manevi tazminat talebi yönünden olayın oluşu, kusur durumu, %36 oranında maluliyet oluşması, davacının yaşı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkeleri gözetilerek, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde 6.000,00 TL manevi tazminatın takdiri ile davalı işleten ve sürücüden müştereken müteselsilen tahsiline dair Mahkememizin 2014/885 E dosyasından verilen 2016/482 K sayılı kararı sadece davalılardan …’ın süresinde temyizi üzerine, Yargıtay 17.HD’nin 10/10/2019 tarih ve 2016/19172 Esas 2019/9211 Karar sayılı ilamıyla karar bu davalı yararına bozulmuştur. Bozma ilamı sonrası dava yeni esasa kaydedilerek taraf beyanları alınmış, mevcut dosya kapsamına, usul ve hukuka uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamının gerekçesi, dava öncesi davacıya ödeme yapıldığına dair davalı gerçek kişilerce dosyaya sunulan ödeme belgelerinin hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden kararda değerlendirilmemiş olmasıdır.
Davalı işleten ve sürücü asil tarafından dosyaya sunulan belgeler incelendiğinde, her ne kadar cevap dilekçesinde 31.000,00 TL maddi destek sağlandığı iddia edilmişse de, dosyaya sunulan ödeme belgelerine göre 25.04.2011 tarihli 8.078,00 TL ödemenin davacıya yapılan ödeme olmayıp diğer davalı … şirketinin rücu talebi üzerine sigorta şirketine yapılan ödeme olduğu, bu nedenle davacıya yapılmış ödeme sayılamayacağı; toplam 11.126,00 TL dava öncesi davacıya yapılan ödeme belgesi sunuarak ispatlanabilmiş durumda olup, bu ödeme belgelerinde yer alan açıklamanın ise toplam 4.266,00 TL’sinin “manevi yardım” açıklamasıyla yapıldığı, ödeme belgelerine göre manevi tazminatın 1.900,00 TL’sini davalılardan …’ın 2.366,00 TL’sini …’ın ödemiş olduğu; 6.860,00 TL ödemenin ise “maddi yardım” açıklamasıyla veya açıklama olmadan yapıldığı, 6.860,00 TL ödemenin tamamının davalılardan … tarafından ödendiği, bunların maddi tazminat ödemesi olarak kabulü gerektiği, müşterek müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödemenin diğer müteselsil borçluları da borçtan kurtaracağı, nitekim manevi yardım açıklamasıyla yapılan ödeme dışındaki ödemelerin tümünün (6.860,00 TL) dava öncesi maddi tazminat ödemesi olduğu gözetilerek, dosya kapsamında alınan aktüer raporda hesaplanan maddi tazminattan güncellenmek suretiyle (diğer davalı … şirketinin dava öncesi ödemesi de aynı şekilde güncellenerek düşülmek suretiyle) düşülmüş olduğu, dolayısıyla maddi tazminat yönünden 2014/885 E yargılama sonucu verilen hükümde davalı … yönünden değişiklik yapmayı gerektiren bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay 17 HD bozma ilamı doğrultusunda yapılan hukuki değerlendirme sonucu, temyiz istemi kabul edilen davalı Kezban hakkında maddi tazminat davası yönünden aynı hükmün (70.129,85 TL’nin faiziyle tahsili) verilmesi gerekmiştir. İlk kararı temyiz etmemiş olan davalılar … ve sigorta şirketi yönünden 2014/885 E dosyadan verilen 2016/482 K sayılı ilk karar temyiz edilmemek suretiyle şeklen kesinleşmiş olduğundan ve davacı yararına bu suretle kazanılmış hak doğduğundan, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Dava öncesi davacıya yapılan ödemenin 4.266,00 TL’sinin manevi yardım olarak ödenmiş olması nedeniyle, ödeme tarihleri ile karar tarihi arasında işleyen yasal faiz tutarıyla birlikte güncellenmiş ödeme tutarı şu şekildedir: 11.01.2011’de ödenen 1.900,00 TL’nin güncelleme faizi 1.716,56 TL, 25.02.2011’de ödenen 1.183,00 TL’nin güncelleme faizi 1.055,66 TL, 28.03.2011’de ödenen 1.183,00 TL’nin güncelleme faizi 1.046,61 TL, toplam dava öncesi ödemenin güncellenmiş tutarı ise karar tarihi itibariyle 8.084,83 TL yapmaktadır. Mahkememizin 2014/885 E dosyasında verilen (bozma öncesi) karar tarihi (11.07.2016) itibariyle ise güncellenmiş ödeme tutarı 6.342,89 TL yapmaktadır. Yani ilk karar tarihi itibariyle de davalı …’dan talep edilebilecek bakiye manevi tazminat bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden olayın oluşu, kusur durumu, %36 oranında maluliyet oluşması, davacının yaşı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkeleri gözetilerek, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde 6.000,00 TL manevi tazminatın takdir edilmesinin (Mahkememizin 2014/885 E dosyadaki ilk kararı gibi) dosya kapsamına uygun olduğu, ancak dava öncesi yapılan manevi yardım ödemesi karar tarihi itibariyle güncellenerek düşüldüğünde, dava öncesi ödemenin takdir edilen manevi tazminattan fazla olduğu anlaşılmakla, kararı temyiz eden davalı …’dan davada talep edilebilecek bakiye manevi tazminat bulunmadığından, bu davalı yönünden (10.000,00 TL istemli) manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, kararı temyiz etmemiş olan (süreden sonra temyiz nedeniyle temyiz istemi reddedilen) davalı … yönünden ise ilk karar şeklen kesinleşmiş olduğundan ve davacı yararına bu suretle kazanılmış hak doğduğundan, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere ;
1-Maddi tazminat davası yönünden;
Davanın KABULÜ ile, 70.129,85-TL maddi tazminatın 21/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan (diğer davalılarla birlikte müştereken müteselsilen sorumlu tutulmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsiliyle davacıya verilmesine,
70.129,85-TL maddi tazminatın 21/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı … yönünden 04/03/2011 tarihinden itibaren faiz işletilerek) diğer davalılar …Sigorta A.Ş. ve …’tan müştereken müteselsilen tahsiline dair 2014/885 Esas 2016/482 Karar sayılı kararla verilen hüküm şeklen kesinleşmiş olduğundan, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Manevi tazminat davası yönünden;
6.000,00-TL manevi tazminat takdiri ile, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre davalılar … ve … aleyhine takdir edilen manevi tazminatın davalı … yönünden dava öncesi ödendiği anlaşılmakla, davalı … yönünden manevi tazminat isteminin REDDİNE,
6.000,00-TL manevi tazminatın 21/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan (davalı … ile birlikte) müştereken müteselsilen sorumluluk esasına göre tahsiline dair 2014/885 Esas 2016/482 Karar sayılı kararla verilen hüküm şeklen kesinleşmiş olduğundan, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken harç 4.790,57-TL olup, ıslah harcı olan 233,45-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.557,12-TL karar ve ilâm harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, bu hususta mahkememizin 2014/885 E 2016/492 K sayılı kararına göre veya yazılan harç tahsil müzekkeresi üzerine tahsilat yapılmışsa bu tutardan mahsup edilmesine,
4-Manevi tazminat davasının davalı … yönünden reddedilmesi nedeniyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince takdir olunan 9.916,88-TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan (diğer davalılar hakkında 2014/885 E 2016/492 K sayılı karardaki hüküm kesinleşmiş olduğundan, diğer davalılar kesinleşen 8.064,28 TL nispi vekalet ücretiyle sınırlı sorumlu tutulmak ve tahsilde tekerrür olmamak şartıyla) müştereken müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, peşin harç, ıslah harcı toplamı 254,60-TL ile, ayrıca 500,00-TL bilirkişi ücreti, (bozma öncesi ve sonrası yapılan) 200,00-TL posta ücreti toplamı 700,00-TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 581,00 TL’sinin toplamı olan 835,60 TL yargılama giderinin davalı …’tan, (diğer davalılar kesinleşen 2014/885 E 2016/482 K sayılı kararda hükmolunan 670,45-TL yargılama giderinden ve 233,45 TL ıslah harcından sorumlu tutulmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacının adli yardım talebinin 28.06.2013 tarihli duruşma ara kararıyla bu tarihten itibaren kabulü nedeniyle (12.10.2015 duruşma ara kararıyla adli yardım kararı kaldırılıncaya kadar) Hazinece karşılanan 514,15-TL Adli Tıp masrafı ile 155,00-TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 669,15-TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 582,16 TL’sinin davalı …’tan, diğer davalılarla müştereken müteselsilen sorumlu tutulmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, bakiyesinin davalı …’a karşı açılan dava yönünden davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Manevi tazminat davasının davalı … yönünden reddedilmiş olması nedeniyle, davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalılardan Keziban ve Ahmet vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay’da TEMYİZ yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.22/01/2021

Katip …

Hakim …