Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/31 E. 2022/642 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/31
KARAR NO : 2022/642

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Taşımacılık Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin, davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olup yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kestiğini, buna karşılık davalının ödeme yapmadığını, 10.856,14.- TL borcu olduğunu, alacağın tahsili amacıyla … 33. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğunu, arabuluculuk başvurularının olumsuz sonuçlandığını belirterek, icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari hizmet (Kargo taşımacılık) satım ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 33. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 11/04/2019 tarihinde, davalı aleyhine, faturalara dayanarak, 9.591,51.-TL asıl alacak, 1.264,63.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.856,14.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 17/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/04/2019 tarihinde şirketin kayıtlı olduğu Adana ve Malatya illerinin yetkili olduğunu, hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 14/01/2020 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 10.856,14.-TL toplam alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı davaya cevap vermediğinden tarafların üzerinde anlaştığı bir husus bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunup bulunmadığı, ver ise bu ticari hizmet ilişkisinden davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Taraf defterleri üzerinde inceleme yapmaya ihtiyaç bulunduğundan ve bu iş uzmanlık gerektirdiğinden, ayrı ayrı bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tarafların ibraz ettiği defter ve belgeler talimat yoluyla mali müşavir bir bilirkişiye incelettirilmiş, defterlerin elektronik ortamda tutulduğu, beratların da süresi içerisinde alındığı anlaşıldığından ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir. Davalının defter kayıtlarına göre davalıya 9.958,21.-TL borçlu göründüğü, davacının defter kayıtlarına göre ise davalının 9.591,51.-TL davacıya borçlu göründüğü davacının da bu miktar üzerinden icra takibi başlattığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu, defter kayıtlarının birbirlerini doğruladığı görülmektedir. Bu nedenle bilirkişi raporlarına itibar etmemek için bir neden görülmemiş, davacının defter kayıtları dikkate alınarak, davacının takip tarihi itibariyle 9.591,51.-TL davalıdan alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Tacir Olmanın Hükümleri” başlıklı 18.maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.
Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
Davacı her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz de talep etmekte ise de davalının TTK.nun 18/3 ve TBK.nun 117.maddeleri doğrultusunda temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge ibraz edilmediğinden bu talebi kabul edilmemiş, likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturaya dayalı asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının … 33. İcra Müdürlügünün …sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 9.591,51.-TL asıl alacak (işlemiş faiz çıkartılmak suretiyle) üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda temerrüt faizi UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (9.591,51.-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 1.918,30.-TL İcra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 655,20-TL olup, peşin alınan 131,12-TL’nin mahsubu ile bakiye 524,08-TL karar ve ilâm harcının DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 254,75-TL, bilirkişi ücreti 2.000,00-TL toplamı 2.254,75-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 1.992,10-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru ve peşin harç toplamı) 185,52‬-TL’nin toplamı 2.177,62-TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (kabul olan dava değeri üzerinden) 9.200,00-TL maktu vekâlet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (reddolan dava değeri üzerinden) 1.264,63-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
7-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/red oranına göre 1.142,91-TL’sinin davada haksız çıkan davalıdan, 177,09-TL’sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/10/2022

KATİP –

HAKİM –