Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/289 E. 2022/899 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/289
KARAR NO : 2022/899

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı-alacaklı şirketin … A.Ş ile davalı-borçlu şirket … Şirketi arasında ….ve… sayılı otomotiv ürünleri kredileri ve rehin sözleşmeleri imzalanmış olduğunu, ihtarname ile hesap özeti ekstresi gönderilmiş ve hesabın kat edilmiş olduğunu, müvekkil şirketi tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesinin borçlu şirkete tebliğ edilmiş olduğunu, davalı-borçlu şirketin ve kefilleri tarafından ihtarnameye ve hesap katına itiraz edilmiş olduğunu, davalının haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etme gereğinin hasıl olduğunu, davalının … ve … sayılı otomotiv ürünleri kredileri ve rehin sözleşmelerini imzalayarak kabul etmiş olduğunu, sözleşmenin ayrılmaz parçasının kredi geri ödeme planı uyarınca temerrüde düşen borçlu bakımından sözleşmenin 9. Maddesi uyarınca bakiye borcun tamamının muaccel hale gelmiş olduğunu, taşınır rehni , ana alacaktan başka sözleşme ve gecikme faizini, takip ve mahkeme masraflarını da kapsamakla davalı borçlunun rehin hakkına ve borca itirazları haksız ve kötü niyetli olduğunu, iptalinin gerekmekte olduğunu, davalı tarafından … 35. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin ise; yetkili icra dairesi ve takibe itirazı incelemeye yetkili mahkeme müvekkilin yerleşim yeri olan .. İcra Dairesi ve … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, somut uyuşmazlıkta müvekkilin sözleşme içeriğine müdahale imkanını olmadığı, bir taksitin ödenmemesi ile diğer tüm taksitlerin muaccel olacağı yönündeki sözleşme hükmünün genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunun açık olduğunu, icra takibinde talep edilen faiz oranının 6098 sayılı TBK ve 3095 sayılı Kanuna da aykırı olduğunu, faiz oranına itirazın, belirtilen nedenlerle haklı olduğunu, davanın reddi gerektiğini, zamanaşımı defi ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mevcut kredi ve rehin sözleşmesi çerçevesinde bakiye borcun tamamının muaccel hale gelip gelmediği, hangi miktarda muaccel hale geldiği, bankacılık uygulamaları açısından usule aykırı bir düzenlemenin olup olmadığı, sözleşmedeki faiz oranlarında Yargıtay uygulaması da gözetildiğinde yanlış hesaplama olup olmadığı, buna göre davacının takip tarihi itibari ile hangi alacak kalemi için kaç TL talep edebileceği noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kredi ve rehin sözleşmesine dayalı olduğu, davalının süresi içinde itiraz talebinde bulunarak takibin durduğu tartışmasız olduğu açıktır.
Yargılama aşamasında davalının icra dosyasına dilekçe sunarak icra takibindeki itirazından vazgeçtikleri anlaşılmaktadır. Esasen bu yönde taraf vekillerinin iradeleri dahi birleşmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki tüm davalı şirket icra dosyasına sunulan itiraz ile icra dosyasına itiraz etmiş olup dava tarihi itibariyle ise adı geçen davalı borçlu yönünden usulüne uygun olarak yapılmış bir itiraz söz konusudur. Ne var ki mahkememizce yargılamaya devam olunduğu aşamada, adı geçen davalı icra dosyasına yönelik itirazlarından vazgeçtiklerini açıklamışlardır.
Bilindiği üzere itirazın iptali davasının görülebilmesi açısından hüküm anına kadar itiraz nedeniyle duran bir icra takibinin varlığı zorunludur. Aksi halde itirazın iptali davası söz konusu olamayacaktır. Bu çerçevede adı geçen davalının icra icra dosyasına yönelik itirazından vazgeçmesi karşısında davanın konusu artık kalmamıştır. Esasen tarafların beyanları içerik olarak dahi bu yöndedir. Yerleşik Yargıtay uygulaması da gözetildiğinde itirazın iptali davasının devam ettiği aşamada borçlunun icra dosyasına yönelik itirazlarından vazgeçmeleri durumunda artık itirazın iptali davasının konusuz kaldığı kabul edilmelidir. (Yargıtay 19. HD. 2013/11070E. 2013/15274K.sayılı ilamı) Adı geçen Yargıtay ilamındaki uygulama gözetildiğinde ise maktu ret harcı alınacaktır.
Bu arada yargılama aşamasında davacı vekilinin ve davalı vekilinin e-imzalı dilekçe içerikleri ve yargılama sırasında tekrarlanan beyanları karşısında davacı lehine yargılama gideri, avukatlık ücreti ve icra inkar tazminatı hükmedilemeyeceği açık olduğu gibi davalı vekilinin açık talebi karşısında davalı lehine dahi yargılama gideri, avukatlık ücreti ve kötü niyet tazminatına hükmedilemeyecektir.
Yapılan açıklamalar karşısında temlik alan davacının, … 35.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasının borçlusu … Şirketi aleyhine açmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamına dair davada dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Temlik alan davacının, … 35. İcra Müdürlüğünün….E.sayılı icra dosyasının borçlusu … Şirketi aleyhine açmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamına dair davada dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL harcın, peşin alınan 25.689,07TL harcın ve 7.555,32 TL tamamlama harcından mahsup edilerek bakiye 33.163,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı vekilinin açık talebi karşısında davacı lehine yargılama gideri, avukatlık ücreti ve icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Davalı vekilinin açık talebi karşısında davalı lehine yargılama gideri, avukatlık ücreti ve kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların talepleri doğrultusunda harcanan masrafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
6-1320-TL arabuluculuk ücretinin davacı vekilinin beyanı karşısında davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda ve oy birliği ile karar verildi. 27/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip