Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/278 E. 2022/407 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/278 Esas
KARAR NO : 2022/407

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalıya, aralarında akdedilen sözleşmede belirtilen hükümlere uygun olarak fatura keşide ve tebliğ edildiğini, davalı, keşide edilen bahse konu faturalara itiraz etmediği gibi ödeme de yapmadığını, davalı aleyhine başlatılan … 13.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibi sonrası davalı/borçlu icra dosyasına kısmı ödeme yaptığını, kaları kısmına itiraz ettiğini, davalının yapmış olduğu kısmı ödemeler ise; 495,60 TL bedelli …fatura tarihli … sıra nolu ve .. son ödeme tarihli, 495,60 TL bedelli .. fatura tarihli … sıra nolu ve 10.09.2019 son ödeme tarihli, 495,60 TL bedelli … fatura tarihli … sıra polu ve 10.10.2019 son ödeme tarihli, 495,60 TL bedelli … fatura tarihli … sıra nolu ve 10.11.2019 son ödeme tarihli faturalardan kaynaklanan toplamda 1.982,40 TL (faiz hariç) olarak kısmi ödeme yapılmış olduğunu, icra takibine konu diğer faturalar toplamı olan 6.672.90 TL (faiz hariç) kısmına itiraz etriğini, davalı taraf faturaların, işlemlerin aynı mahiyette ve farklı aylara ait olmasına rağmen kötü niyetli olarak kısımı itiraz ettiğini, davanın kabulü ile, itirazının iptalini, takibin devamını, davalının haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle itiraz edilen miktarın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu uyuşmazlık kaynağı olan … 13. İcra Müdürlüğü …E. sayılı icra dosyasında müvekkili aleyhine takibe girişildiğini, müvekkili tarafından icra dosyasına yapıları itiraz kısmi nitelikte olduğunu, ödeme emri tebliğinden itibaren süresi içerisinde sunulan itirazda yapılan açıkça haksız olan kısma olduğu ifade olunduğunu ve itirazdan çok kısa bir süre sonra kabul edilen borç miktarı dosyaya ödendiğini, kabul edilen borç davacı yan ile müvekkili arasında akdedilen sözleşme kaynaklı olduğunu, sözleşmenin 6 numaralı mali hükümler başlıklı kısmında görüleceği üzere kişi başı sabit bir ücret kararlaştırılan, itiraz olunan kısımlar davacı yan ile müvekkili arasındaki sözleşmeye aykırı olarak düzenlenen faturalar olduğunu, davacı yan dava dilekçesinde yasalara uygun verilen hizmetin faturalandırıldığı üzerinde durduğunu, fakat itiraz olunan faturalar karşılığındaki hizmet müvekkile verilmediğini, davanın reddini, takibin düşürülmesini, takip alacağının %20’sinden az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlendiği iddia edilen faturalardan kaynaklı alacağı iddiasına dayalı olarak … 13. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takip dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı şirket tarafından 8.655,30 TL Asıl Alacak ve 307.80 TL İşlemiş Faiz olmak üzere 8.963.10-TL toplam alacak için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde, kısmi itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça davadan önce ve takipten sonra … tarih … numaralı 495,60 TL bedelli fatura, 31.08.2019 tarih 022478 numaralı 495,60 TL bedelli fatura, … tarih … numaralı 495,60 TL bedelli fatura ve … tarih … numaralı 495,60 TL bedelli fatura bedelleri ödenmiş ve bu faturalardan kaynaklı takibe itiraz edilmemiş; huzurdaki dava da bakiye … tarih … numaralı 920,40 TL bedelli fatura, … tarih … numaralı 1.227,20 TL bedelli fatura, 31.08,2019 tarih 022479 numaralı 1.303,90 TL bedelli fatura, … tarih … numarali 1.534,00 TL bedelli fatura ve … tarih … numaralı 1.687,40 TL bedelli fatura toplamı olan 6.672,90 TL borca yönelik dava ikame edilmiştir. Buna göre huzurdaki davada icra takibine itiraz da davalı tarafça kısmi itirazda bulunulduğu, kısmi itiraz içeriğinde fatura asıl alacaklarına itiraz ettiği, davacı tarafça da huzurdaki itirazın iptali davasını 5 adet fatura bedelinin toplamı üzerinden harçlandırdığı görülmekle, takipteki faiz alacak kalemi yönünden dava konusu olmadığından ayrıca bir inceleme yapılmamıştır.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222.maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m.222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m.222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m.222/4).
Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur”.(Yargıtay 15. 2017/23 2018/2735K.sayılı ilamı)
… Nöbetçi ATM’ye talimat yazılarak re’sen seçilecek bir mali bilirkişi vasıtasıyla davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde ve tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, incelenen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürede yapılıp yapılmadığı, sahibi lehine delil teşkil edip etmediği, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen faturanın tarafların ticari kayıtlarında bulunup bulunmadığı, bu fatura konusu tutarın sözleşme ile kararlaştırılan şekilde hesaplanarak fatura edilip edilmediği ve diğer uyuşmazlık noktaları dikkate alınarak diğer hususlarda bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek; dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 03.03.2021 tarihli tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; ” Dava konusu faturalar davacı şirket detterlerinde kayıtlı olduğu, Dava konusu faturalar Yurt içi kargo aracılığı ile davalı teslim edildiği, Davacı şirket muavin kayıtlarına göre. Davalı … Şirketinden takip tarihi itibari ile 8.655,30 TL alacaklı olduğu görülmektedir.” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Davalı defterleri de değerlendirilmek suretiyle talimat mahkemesince sunulan rapor da dikkate alınarak birleştirici mahiyette rapor tanzimi istenmiş; dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 25.05.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; ” 03.03.2021 tarihli Bilirkişi raporundaki tespitler ve takip konusu yapılan … tarih … numaralı 1.687,40 TL bedelli fatura, Davacı Şirket Ticari Defter kayıtlarında yer aldığı, ancak davalı şirketin Ticari Defter kayıtlarında yer almadığı, taraflar arasındaki hesap farkının bu faturadan kaynaklandığı,” şeklinde tespit edilmiştir. Bilirkişi ek raporunda da aynı yönde tespitlerde bulunmuştur.
Yargıtay uygulamasında da kabul olunduğu üzere “davalının ticari defterlerinde kayıtlı borç bakımından defterleri kendi aleyhinde delil olacaktır. 6100 sayılı HMK m.220, m.222 hükümleri dikkate alındığında hiçbir tacir kendi defterine aleyhe kayıt düşemeyeceğinden faturaların davalı defterinde kayıtlı olması, faturalar içeriğindeki hizmetin davalıya teslim edildiğine karine oluşturur. Bu karinenin aksini,bir başka deyişle faturalar içeriği hizmetin teslim edilmediğini, faturaların usulsüz olduğunu davalı ispatlamalıdır.”(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/19-823E.2019/553K.sayılı ilamı)
Dosya kapsamında ek raporun incelenmesinde huzurdaki davanın 9 Adet faturaya yönelik başlatıldığı, borçlu tarafından verilen itiraz dilekçesi içeriğinde 4 adet faturanın takipten sonra davadan önce ödendiği belirtilerek icra takibine kısmi itirazda bulunulduğu, huzurdaki itirazın iptali davasının itiraz edilen tutar üzerinde ikame edildiği, görülmekle, dosya kapsamında bulunan ek rapor içeriğinde dava konusu edilen 5 adet faturadan 1 tanesi olan 1.687,40-TL bedelli, 31.10.2019 fatura tarihli, 022697 sıra nolu ve 10.11.2019 son ödeme tarihli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşıldı.
İspat yükü üzerinde olan Davacı tarafın dava dilekçesinde yemin delilline dayanması karşısında Yargıtay HGK uygulaması da dikkate alınarak bu noktada 1.687,40-TL bedelli, 31.10.2019 fatura tarihli, 022697 sıra nolu ve 10.11.2019 son ödeme tarihli fatura için davalıya yemin teklif edip etmeyeceği hususunun davacı vekiline hatırlatılmasının icap etmiş, davacı tarafça açıkça yemin deliline dayanmaktan vazgeçilmiştir.
Dava konusu edilen 5 adet faturadan … tarih … numaralı 920,40 TL bedelli fatura, … tarih … numaralı 1.227,20 TL bedelli fatura,… tarih … numaralı 1.303,90 TL bedelli fatura, … tarih … numarali 1.534,00 TL bedelli fatura davalı defterlerinde de kayıtlı olmakla, faturalar içeriğindeki hizmetin davalıya teslim edildiğine karine oluşturmakta olup, davalı tarafça bu karinenin aksi ispat edilememiş, davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 1.687,40-TL bedelli, … fatura tarihli, … sıra nolu ve 10.11.2019 son ödeme tarihli fatura konusu hizmetin ise davalıya teslim edildiğine ilişkin ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça dosya kapsamına bir delilin sunulmadığı, açıkça yemin delilinden de vazgeçildiği anlaşılmakla, davalının … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, dava konusu edilen faturalar yönünden takibin 4 faturanın toplam bedeli olan 4.985,50-TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarda devamına, karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (HGK’nın 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Dosya kapsamında birbiri ile uyumlu taraf defterleri içeriğine göre; takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, alacağın davalı tarafça gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte olduğundan alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla dava konusu edilen ve hükmedilen 5.138,90-TL’nin %20′ si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
Mahkememiz kısa kararında davalı defterlerinde de kayıtlı olan son ödeme tarihi 10.07.2019 tarihli 920,40-TL, 10/08/2019 tarihli 1.227,20-TL, 10.09/2019 tarihli 1.303,90-TL ve 10.10.2019 tarihli 1.534,00-TL’lik 4 adet faturanın matematiksel toplanmasında maddi hata yapıldığı gerekçe yazım aşamasında anlaşılmakla; 4 faturanın toplam bedelinin 4.985,50-TL olduğu bu hususta yapılan maddi hatanın HMK m.304 hükmü gereğince hükümdeki hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, niteliğinde olduğundan mahkemece resen düzeltilmesi gerektiği kanaatiyle düzeltilen hususlarla ilgili karar mahkememiz gerekçeli kararının altına işlenmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN kısmen İPTALİ ile, dava konusu edilen faturalar yönünden takibin 5.138,90 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarda DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hükmedilen 5.138,90-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
4-Kabul edilen dava değeri (4.985,50-TL) üzerinden alınması gereken 340,56 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 113,96 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 226,60-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Alınması gerekli ve davacı tarafından yatırılan bakiye 113,96 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 168,36 harca ilişkin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 134,75 TL posta, tebligat, 1.550,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.684,75 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.258,33-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen kabul edilen dava değerini geçmemek üzere 4.985,50-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1,2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 1.687,40-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a) 986,20 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 333,80 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 341/2 maddesi uyarınca kabul ve reddedilen miktarlar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ

6100 sayılı HMK m.304 “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.” hükmünü içermektedir.
HÜKÜM:
Mahkememizin yukarıda esas ve karar numarası yazılı dava dosyasından verilen 08/03/2022 tarihli duruşma tutanağının kısa kararında
“1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN kısmen İPTALİ ile, dava konusu edilen faturalar yönünden takibin 5.138,90 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarda DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hükmedilen 5.138,90-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,”
şeklindeki hüküm fıkralarının
“1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN kısmen İPTALİ ile, dava konusu edilen faturalar yönünden takibin 4.985,50 -TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarda DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hükmedilen 4.985,50-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,”
Şeklinde tashihine,
Mahkememiz kararının bu şekilde tashihine, tashih şerhinin gerekçeli karar arkasına yazılmasına, HMK m. 304 hükümlerine göre karar verildi.

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır