Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/27 E. 2022/740 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/27
KARAR NO : 2022/740

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan itrazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili müvekkili bankanın … Şti ile genel kredi sözleşmesi yaptığı, kredi kullandırdığını, diğer davalıların ise müteselsil kefil konumunda olduğunu, ödenmeyen borçlar için ihtar gönderildiği, borç ödenmeyince takip yapıldığını, bu arada icra takibi yapıldıktan sonra bir kısım tahsilatların yapıldığını, bu tahsilatların düşülerek dava açıldığını, ayrıca … Şti. yönünden 251.863,09-TL tutarında rehin olduğundan rehin bedeli düşülerek bakiye alacak için dava açıldığını, diğer kefillerin ise rehin bulunmadığından bakiye alacağın tamamı için dava açıldığını, buna göre davalı borçlulardan … Şti’ nin 251.863,09-TL rehin bedelinin düşülmesi nedeni ile alacağın 24.313.903,70-TL kısmından sorumlu tutulmak, bu borçlu yönünden bu kısım ile ilgili diğer davalılar yönünden ise 24.566.766,79-TL kısmından sorumlu tutulmak, 373.614,55-TL teminat mektubunun hesapta depo olunmasından sorumlu tutulmak kaydı ile davalıların itirazlarının iptali ile davacı lehine tazminata hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı … ve … Ltd Şti. vekili ise cevap dilekçesinde; müvekkillerine gönderilen hesap kat ihtarlarına itiraz olunduğu, bu durumda bankanın alacağının İİK m.68/b maddesinde sayılan belgeler ile ispat etmesi gerektiğini, hesabın kat olunmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, kredi sözleşmesinde genel işlem koşulu niteliğinde düzenlemeler olduğunu, bu düzenlemelerin kanuna ve genel ilkelere aykırı olduğunu, davacı bankanın ödenmesi gereken taksidi belirlemeden ve ödemeleri mahsup etmeden ve en önemlisi takibe konu edilmiş borcun vadesi gelmeden usul ve esasa ilişkin takip yapıldığını, ayrıca davacı bankanın aynı alacak için birçok mükerrer takip yaptığını, bu durumun İİK m.45 hükmüne de aykırılık teşkil ettiğini, yine müvekkili …’ ın evli iken kefil olduğu gerçeği karşısında kefaletinin geçerli bulunmadığını, ödemelere dayanak belgelerin mevcut olmadığını, davanın müvekkili yönünden red olunmasını savunmuştur.
Diğer davalılar … ve … Ltd Şti’ nin vekili cevap dilekçesinde; hesap kat ihtarnamelerine itiraz edildiği takdirde takibe konu edilen alacağın kesinleşmediği ve ispat yükünün alacaklı yanda olacağını, davalı bankanın müvekkillerinin hangisinden ne miktarda ve hangi sebeple alacaklı olduğunu açıklaması ve ispatı gerekmekte olduğunu, müvekkili şahıs ve şirketlerce yapılan ödemelerin düşüldükten sonra kalan bakiyenin ne olduğunun hak kaybının önüne geçebilmek adına belirlenebilmesinin gerektiğini, …’ ın müvekkilleri aleyhine mükerrer olarak ve İİK hükümlerine aykırı olarak ikame etmiş olduğunu, takiplerin celbi ve incelenmesi taleplerinin mevcut olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemekle, müvekkillerden …’ın söz konusu imzalar esnasında halen evlilik birliği içerisinde bulunduğunu belirtmekle kefaletinin bu yönüyle geçersiz olduğunu, davanın reddi ile tazminata hükmedilmesini savunmuştur.
Dava, İİK m.67 hükmüne dayalı itirazın iptali ve takibin devamı davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın hesap kat işlemine itiraz edilmiş olması karşısında davacının alacağının İİK m.68 hükmü gereği ispat yükünü üzerine alıp almadığı, hesabın kat edilmesinin bankacılık uygulamaları açısından şartlarının oluşup oluşmadığı, sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırılık savunması ile ilgili davalının gerekli somutlaştırmayı yapıp yapmadığı, davacı tarafından kabul edilen tahsilatlar karşısında gerekli mahsubun takip tarihi de gözetildiğinde yapılıp yapılmadığı, borcun vadesi gelmeden takip yapılıp yapılmadığı, aynı alacak için birden fazla borçluya takip yapılmasının kefil ve asıl borçlunun konumu da dikkate alındığında İİK m.45 hükmüne uygun olup olmadığı, davalı gerçek kişilerin eşlerinin muvafakatlerinin alınıp alınmasının gerekip gerekmediği, aynı alacak için birden fazla takip yapılmasını davalı asıl borçlu ve kefiller yönünden takip talebinde belirtilen miktarlarla ilgili gerekli mahsup yapıldıktan sonra dava tarihi itibari ile davacının hangi davalıdan hangi miktarı talep edebileceği, ihtarnamenin davalı kefillere tebliğ olunması halinde, kefillerin temerrüd tarihinden takip tarihine kadar asıl alacağa uygulanacak temerrüd faizinden sorumluluğu açık ise de, her bir davalı kefiller yönünden kat ihtarnamesinin davalıya tebliği tarihine göre önel süresinin eklenerek temerrüd tarihinin tespiti, bu çerçevede her kefilin kendi temerrüd tarihine kadar olan kefalet sınırları içinde kalmak koşulu ile asıl alacak ve asıl borçlunun temerrüdünden sorumlu olacak olması, bu çerçevede davalı kefiller yönünden temerrüd için hesap kat ihtarının kefillere tebliğinin şart olması, sözleşmede öngörülmediği sürece İİK.m.68 hükmünün kefil yönünden uygulanmasının ise mümkün olmaması, kefil yönünden temerrüd tarihinin ne şekilde belirlendiğinin açıklanması, buna göre temerrüd tarihinin tespiti (Yargıtay 19.HD 2015/3357E., 2015/16301K.sayılı ilamı) karşısında kefillerin dava tarihinde belirtilen borç miktarlarında hangi miktarda sorumlu olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Davacının banka olduğu, davalıların asıl borçlu ve kefil konumunda olduğu, süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı hususu tartışmasızdır.
Mahkememizce belirlenen uyuşmazlık konuları çerçevesinde birinci bilirkişinin sunmuş olduğu 01/05/2021 tarihli rapor içeriğine göre ticari krediler yönünden davacı bankanın konut kredilerine uygulamış olduğu akdi faiz oranlarının iki katı oranında temerrüt faiz kaleminin yerinde olduğu, kredili mevduat hesabından kaynaklanan borçlar yönünden ise “Kredi Kartı İşlemlerinin Uygulanacağı Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ” hükümlerinin geçerli olacağı, bu çerçevede oranların tespit olunduğu, kat tarihi itibariyle davacı banka nezdinde bizzat yapılan inceleme sonucunda takip konusu olan her bir alacak kalemi yönünden asıl alacak, işlemiş faiz, BSMV oranlarının tek tek araştırıldığı, bu çerçevede toplam olarak takip talebinin altıncı sırasındaki kredi için hesaplanan borç tutarının 65.601,98 TL, takip talebinin yedinci sırasındaki kredi için hesaplanan borç tutarının 4.881.713,84 TL, takip talebinin sekizinci sırasındaki kredi için hesaplanan borç tutarının 3.665.834,17 TL, takip talebinin on ikinci sırasındaki kredi için hesaplanan borç tutarının 9.145.031,85 TL, takip talebinin on dördüncü sırasındaki kredi için hesaplanan borç tutarının 3.665.834,17 TL, takip talebinin on beşinci sırasındaki kredi için hesaplanan borç tutarının 3.518.545,12 TL olduğu, ne var ki dava tarihi ile takip tarihi arasında ödemelerin varlığı karşısında kısmen rakamlarda değişiklik olduğu, buna göre altıncı sıradaki taksitli kredi miktarının sonuç olarak 54.878,02 TL, sekizinci sıradaki taksitli kredi miktarının sonuç olarak 4.881.713,84 TL olduğu, yedinci sıradaki kredi miktarının sonuç olarak yine 4.881.713,84 TL, on ikinci sıradaki kredi miktarının 9.145.031,85 TL, on dördüncü sıradaki kredi miktarının yine 3.665.834,17 TL, on beşinci sıradaki kredi miktarının ise 3.518.545,12 TL olduğu” ifade olunmuştur.
Akabinde 24/06/2021 tarihli ara karar ile mevcut itiraz dilekçeleri karşısında hesaplamalarda maddi açıdan herhangi bir hesap hatası olup olmadığı noktasında birinci bilirkişiden ek rapor alınmış, birinci bilirkişi hazırlamış olduğu 01/08/2021 tarihli ek raporunda dahi sonuç itibariyle aynı rakamları bulduğunu ifade etmiştir.
Taraf vekillerinin mevcut itiraz ve beyanları karşısında ve akabinde birinci bilirkişi …’un hazırlamış olduğu raporda yapılan hesaplamalar dışında belirtilen miktarlardan farklı bir sonuca varılması halinde farklı gerekçenin açıklanması, ayrıca belirtilen inceleme konuları çerçevesinde gerekli hesaplamaların yapılması amacı ile ikinci bilirkişiden bu defa rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bu defa ikinci bilirkişinin münferiden hazırlamış olduğu 27/01/2022 tarihli rapor içeriğine göre “dosyaya ibraz edilen belgelere göre; davacı ile davalı arasındaki ilişki ile ilgili olduğundan bahisle, huzurdaki davaya mesnet … 14.İcra Müdürlüğü, …E. sayılı dosyasıyla Genel Haciz Yoluyla, … 14.İcra Müdürlüğü, … E. sayılı, Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla ve (… aleyhine), … 14.İcra Müdürlüğü, … E. sayılı dosyasıyla da Genel Haciz Yoluyla takipler olmak üzere üç ayrı takip yapıldığı görüldüğü, bu takiplerden elde edilen bilgilere göre; davacının elinde olan sözleşmelerdeki kefaletler nedeniyle; asıl borçlu ve kefilleri hakkında huzurdaki davanın dayanağını oluşturan … 14. İcra Müdürlüğü, … E. sayılı dosyasıyla Genel Haciz Yoluyla yapılan takip dışında, davacının elinde bulunan başka bir teminat olan (Araç Rehni) nedeniyle de 14.İcra Müdürlüğü …E. sayılı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla aynı alacak için takip yapmış olmasının ayrı teminatlara dayanıyor olması nedeniyle mümkün olduğu, … 14.İcra Müdürlüğü, … E. sayılı ilamsız icra takibinin ise huzurdaki dava konusu alacakla ilgisi olmayan asıl borçlusu … San. Tic. Ltd. Şti. olan bir takip olduğu, hususları bir arada değerlendirildiğinde; ileri sürülen bu takiplerin mükerrer talepler olmadıkları kanaatine varıldığı, huzurda açılan takipte dikkate alınmamış ise de açılan davada asıl borçlu için rehinle temin edilen tutar tenzil edilerek dava açılmış olduğu, dosya içindeki belgelerden, sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırılık savunmasına karşın davacı bankaca somutlaştırıldığına yeter belgeler mevcut olmadığı, yapılan tahsilatların gerekli mahsuplarının yapılmış olduğu, hatta takipten sonra yapılan bir kısım tahsilatların, açılan dava aşamasında davalılar yararına olmak üzere sanki takip tarihinde tahsil edilmiş gibi asıl alacaktan tenzil edilerek talep edilmiş olduğu, talep edilen çok sayıdaki kredi hesaplarının tümünün ödenmesinde aksaklık yaşanmasa da davalı asıl borçlu şirket lehine düzenlenmiş olan bir kısım teminat mektuplarının tazmin olmasına karşın bu mektup bedellerinin davalı şirketçe karşılanmadan banka kaynağından ödenmiş olmasının davalının temerrüt durumunu oluşturduğundan bir kısım spot kredilerin vadeleri gelmemiş olsa da takibe dahil edilmesine engel teşkil etmediği, dosya içinde mevcut bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda da tespit edildiği üzere; gerçek kişi kefillerin bir örneği ilişik belgelere göre; davalı asıl borçlu şirketin ortakları olması ve 6098 sayılı TBK nun 584. maddesine 11.04.2013 tarihli ve 28.615 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6455 sayılı Kanunun 77.maddesi ile eklenen fıkra hükmü gereğince; ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi konumundaki kişilerin işletme ve şirketleriyle ilgili olarak verdikleri kefaletlerde eş rızası aranmasına gerek bulunmadığı, aynı alacak için birden fazla takip yapılmasını davalı asıl borçlu ve kefiller yönünden takip talebinde belirtilen miktarlarla ilgili mahsup yapıldıktan sonra dava tarihi itibarıyla davacının hangi davalıdan hangi miktarı talep edebileceği, ihtarnamenin davalı kefillere tebliğ olunması halinde, kefillerin temerrüt tarihinden takip tarihine kadar asıl alacağa uygulanacak temerrüt faizinden sorumluluğu açık ise de, her bir davalı kefil yönünden kat ihtarnamesinin davalıya tebliğ tarihine göre önel süresinin eklenerek temerrüt tarihinin tespiti, bu çerçevede her kefilin kendi temerrüt tarihine kadar olan kefalet sınırları içinde kalmak koşulu ile asıl alacak ve asıl borçlunun temerrüdünden sorumlu olacak olması, bu çerçevede davalı kefiller yönünden temerrüt için hesap kat ihtarının kefillere tebliğinin şart olması, sözleşmede öngörülmediği sürece İİK md 68 hükmünün kefil yönünden uygulanmasının ise mümkün olmaması, kefil yönünden temerrüt tarihinin ne şekilde belirlendiğinin açıklanması, buna göre temerrüt tarihinin tespiti, Yargıtay içtihatları karşısında kefillerin dava tarihinde belirtilen borç miktarlarından hangi miktarlarda sorumlu olduğu, bu suretle gerek takip tarihi gerek dava tarihi itibariyle hesaplamanın yapıldığı, bu hesaplama sonucuna göre takipteki altıncı sıradaki kredinin borç tutarının toplam 52.700,58 TL, takipteki yedinci sıradaki kredi için toplam 4.881.713,84 TL, takipteki ondördüncü sıradaki kredi için toplam 3.665.834,17 TL, takipteki on ikinci sıradaki kredi için toplam 9.140.830,21 TL, takipteki sekizinci sıradaki kredi için toplam 3.518.545,12TL, takipteki on beşinci sıradaki kredi için toplam 3.518.545,12 TL olduğu, ayrıca gayri nakdi alacak yönünden ise talebe konu mektup bedelinin meri olduğunun belgelenmesi halinde ve sadece asıl borçludan nakil depo talep edilebileceği, buna mukabil diğer davalı kefiller yönünden ise açık bir hükümün ise bulunmadığı, bu nedenle bu kişilerden dahi talepte bulunamayacağı hesaplanan faizlere ise %5 gider vergisinin talep olunabileceği” bildirilmiştir.
Tüm bu aşamalardan sonra belirtilen uyuşmazlık konuları yanında ayrıca “Özellikle birinci bilirkişi Ahmet Varol’un hazırlamış olduğu 01/08/2021 tarihli rapor ile ikinci bilirkişi …’in hazırlamış olduğu 27/01/2022 tarihli rapor arasında çelişki mevcut olmakla, çelişkinin giderilmesi, itibar edilen ve edilmeyen gerekçe ve sonuç var ise bu noktada açıklama yapılarak gerekirse çelişkinin giderilmesi, iştirak edilen gerekçe ve sonuç var ise açıklanması için bu defa bilirkişi kurulundan rapor alınmasına” dair karar oluşturulmuştur.
Bu defa emekli banka müdürlürlerinden oluşan bilirkişi kurulunun hazırlamış olduğu 06/05/2022 tarihli raporlarına göre, “cari hesabı katı, kat ihtarına konu edilen nakdi kredi alacaklarının irdelendiği, kat ihtarı ile istenen alacağın banka kayıtları ile uyum durumlarının tek tek irdelendiği, teminat mektubu depo talebi var ise de bu noktada teminat mektuplarının varlığı ve miktarını ispata yarayacak hiçbir delil sunulmadığı, gerek asıl borçlu ve gerekse diğer davalı kefiller yönünden ayrı ayrı ihtarnamenin tebliğ edilip edilmeme durumunun dikkate alındığı, buna göre temerrüt durumunun saptandığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme hükümleri yönünden tek tek irdelenerek kredi faiz oranlarının tespiti ve sözleşmenin feshi ile alacağın muacceliyeti noktasında irdelemelerin yapıldığı, buna göre ticari nitelikli krediler için kabul edilen temerrüt faiz oranları yönünden Yargıtay HGK uygulamasında saptanan yöntemin dikkate alınmak suretiyle faiz oranının tespit olunduğu, yine kredili mevduat hesabı akdi ve temerrüt faiz oranları yönünden diğer raporlarda atıf yapılan ve T.C. Merkez Bankasının yayınladığı tebliğ hükümlerinin irdelendiği, tüm bu irdeleme ve araştırmalardan sonra yapılan hesaplamalarda takip tarihi ile dava tarihi arasında kısmi ödemelere konu olan ve takip talebinin sekizinci sıradaki ve altıncı sıradaki borç miktarları yönünden konuyla ilgili Yargıtay uygulaması çerçevesinde ve dava tarihi itibariyle hesaplama yapıldığı, buna mukabil diğer borç miktarları açısından ise takip tarihi itibariyle hesaplama yapıldığı, bu hesap sonucuna göre takip talebinin altıncı sıradaki toplam borç miktarının 45.773,94 TL, takip talebinin yedinci sıradaki toplam borç miktarının 4.881.713,84-TL, takip talebinin sekizinci sıradaki toplam borç miktarının 3.549.345,71-TL, takip talebinin on ikinci sıradaki toplam borç miktarının 9.140.830,12, takip talebinin on dördüncü sıradaki toplam borç miktarının 3.665.834,17-TL, takip talebinin on beşinci sıradaki toplam borç miktarının 3.518.545,12-TL olduğu, buna mukabil bu davaya konu edildiği anlaşılan gayri nakdi teminat bedelinin depo olunması talebi yönünden ise davacı lehine sonuç doğuracak ve tesvik edeceği” kanıta yarayan belge ve kayıt sunulmadığı, bu nedenle bu miktarın kabulünü gerektirir neden olmadığı açıklanmıştır.
Asıl borçlu … Limited Şirketi dışındaki davalı kefiller yönünden ise nakdi kredi yönünden öncelikle değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Kefil olan davalıların konumu dikkate alınarak raporda hesaplama yapılmış olup bu hesaplama tarzı da Yargıtay uygulamasına uygundur.
Nitekim Yargıtay 19. H.D.’nin yerleşik kararlarında açıklandığı üzere; “26 Kasım 2013 tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez.” hükmüne yer verilmiştir.
TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarı gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilmiştir. Eklenen bu fıkra 6762 sayılı eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hükümdür.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz.
Ancak kefiller kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.”
Somut olayda davalı kefilleri, davalı asıl borçluyla birlikte itibar olunan ve münferiden hazırlanan ikinci bilirkişi …’in raporu ile emekli banka müdürlerinden oluşan üç kişilik bilirkişi kurulu raporunda hesaplanan miktarlar çerçevesinde sorumludur. Öte yandan davalı kefil konumundaki kişilerin konumları dikkate alındığında kefilleri bu yönden dahi geçerlidir.
Özelikle gerek münferiden hazırlanan ikinci bilirkişi raporu gerekse bu rapor ile uyumlu üçüncü bilirkişi kurulunun 06/05/2022 tarihli ve kök raporu ve 04/09/2022 tarihli ek raporunda davacı bankanın nakdi alacaklarının Yargıtay HGK’nin benimsemiş olduğu yönteme uygun olarak davacının alacağının kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, kat tarihinde bulunan alacağa temerrüt tarihine (kat ihtarının kefile tebliği ile verilen sürenin sonu) kadar akdi faiz ve ferilerinin uygulanması, temerrüt tarihi itibariyle bulunan akdi faiz ve ferileri kapitalize edilerek temerrüt tarihinde borçlunun sorumlu olacağı asıl alacağın tespit edilmesi, bu safhadan sonra temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar, daha önce belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferilerinin uygulanması ve takip tarihinde talep edilebilecek asıl alacak ile birlikte temerrüt faizi miktarı ve ferilerinin ayrı ayrı tespit olunması, alacaklı bankanın borçludan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarının tespit olunması gerçekleştirilmiş, buna göre davacı bankanın davalı kefiller aleyhine başlatmış olduğu davada her bir kefil yönünden takip tarihi itibariyle sorumluluk miktarı hesaplanmış, buna mukabil takip tarihi ile dava tarihi arasında ödeme yapılan iki farklı kredi miktarları yönünden ise dava tarihi itibariyle borçlu olunan miktar Yargıtay uygulaması gereği tespit olunmuştur.
Öte yandan taraflar arasındaki sözleşme hükümleri taraflar açısından bağlayıcı olup öncelikle bu hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Ne var ki itibar edilen ve münferiden hazırlanan ikinci bilirkişinin 27/01/2022 tarihli raporu ile kurul halinde hazırlanan üçünkü bilirkişi kurulunun 06/05/2022 tarihli ve 04/09/2022 arihli raporlarında da belirtilmiş olduğu üzere Yargıtay HGK uygulaması gereği bankaların Merkez Bankasına bildirdikleri ancak müşterilere uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizlerinin tespitinde esas alınmayacağı, sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı belirlenmemiş ise hesabın kapatıldığı tarih itibariyle kullanılan ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar alacağa akdi faiz işletilmesi, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar ise akdi faizin sözleşmede belirtilen oransal fazlasının temerrüt faizi olarak uygulanarak takip tarihi itibariyle alacağın tespit olunması ve yine takipten sonra ise temerrüt faizinin ise asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde gerekli hesabın yapılması gerekmektedir. (Yargıtay HGK 2017/19-1650E. 507K.sayılı ilamı) Nitekim Mahkememizce itibar edildiği açıklanan ve tarihleri bildirilen bilirkişi raporlarındada bu hususlar çerçevesinde hesaplamalar yapılmıştır.
Sonuç olarak mahkememizce itibar olunan ikinci bilirkişinin 27/01/2022 tarihli raporu ile kurul halinde hazırlanan bilirkişi kurulunun 06/05/2022 tarihli kök ve 04/09/2022 tarihli ek raporları gerekçeli, denetime elverişli olup davalılar yönünden ise sözleşmelerin içeriğine ve Yargıtay uygulamasına uygun hesaplamaları içermektedir. Birinci bilirkişi raporu ile münferiden ikinci bilirkişinin hazırladığı rapor ve bu rapor ile aynı yönde hazırlanan üçüncü bilirkişi kurulunun hazırlamış olduğu raporlar arasında farklılık olduğu, birinci bilirkişinin hazırlamış olduğu rapordaki hesaplanan bir kısım miktarların fahiş olmayan miktar olsa da kadar farklılık arz ettiği anlaşılmaktadır. Birinci bilirkişinin münferiden hazırlamış olduğu rapora göre takip talebinin 7.14. ve 15. sırasında yer alan alacak tespitleri diğer bilirkişi raporlarıyla uyumlu olsa dahi takip talebinin 6. 8. 12.sırasındaki rakamlar diğer bilirkişi kurulu raporlarıyla uyumsuzdur. Bu uyumsuzluğun nedeni ise adı geçen krediler yönünden birinci bilirkişinin faiz oranı ile yapmış olduğu hesaplama yönteminden kaynaklanmaktadır. Buna göre birinci bilirkişi …’un hazırlamış olduğu, raporlardaki hesaplamalarda kat tarihi itibariyle yapılan hesaplama açısından bir fark yoktur. Buna mukabil birinci bilirkişi …’un takip ve dava tarihi itibariyle yapmış olduğu hesaplamalarda ticari + para kredisi akdi ve temerrüt faiz oranlarının T.C.Merkez Bankası kredi kartları için belirlenen oranlarda uygulanması gerektiği işaret edildiği halde ilgili dönemlerrde akdi faiz oranını %24 iken %19,20 temerrüt faiz oranı, yine mevzuat gereği %28,80 iken %57 oranının esas alınması, takip tarihine kadar ise davacının davalılar yararına akdi faiz üzerinden faiz sisteminin hesaplamalarda dikkate alınmaması ve bir kısım krediler için ise sadece takip tarihine kadar hesaplama yapılmış olduğu halde bir kısmı için ise dava tarihi itibariyle hesaplama yapılması söz konusu olmuştur.
Bu noktada Mahkememizce itibar olunan ikinci bilirkişi raporu ve üçüncü bilirkişi kurulu raporunun varlığına rağmen raporlara yönelik diğer itirazlar üzerinde de ayrıca durulmalıdır. Buna göre davalı … -…Tic.Ltd.Şti vekilinin hesap kat ihtarına itiraz edilmediği ve bu noktada değerlendirme yapılmadığı beyanına itibar olunmamıştır. Zaten itiraza dair somutlaştırılmış bir belge bulunmadığı gibi hesap kat ihtarına itiraz edilmesine veya itiraz edilmemesine İİK m.67 hükmünün veya dayanak hükümlerin bağlamış olduğu herhangi bir hukuki sonuç bulunmamaktadır. Öte yandan bloke edilen paraların kredi borcuna mahsup edilmediği beyanı yönünden yapılan incelemede ise bloke işleminin normal bir bankacılık uygulaması olmadığı, kredinin bir kısmının bloke edilmesi şeklinde itiraz olsa da bu hususun aslında başka bir olguya dayandığı, buna göre davacı bankanın bu noktada sadece davalı şirketlerin üçüncü şahıslara olan borçları nedeniyle 89/1 haciz ihbarnamesi sonucunda haczedilerek bloke hesaba alınan meblağları sözleşmesel anlamda rehin, takas, mahsup ve hapis hakkını kullanmak suretiyle muaccel hale gelen kredi hesaplarına mahsubuna yaptığı, adı geçen davalıların bloke olan paranın kredi borcuna mahsup edilmediği itirazının bankacılık uygulamaları ve icra hukukundaki düzenlemeler karşısında da somut dosya ve kayıt kapsamına aykırı olduğu, bu nedenle bu yöndeki itirazların dahi sonuca etkili olmadığı, adı geçen bir kısım davalıların kredi vadelerinin gelip gelmediğini ve vadesinde ödeme olup olmadığı noktasında ise dayanak sözleşmenin 2.9, 4.1, 4.3 hükümleri karşısında davalı firmaya kullandırılan taksitli kredilerin vade günü ödenmemesi, diğer … şeklinde kullandırılan kredinin ise devre sonu faizleriyle kararlaştırılan süre içinde ana paralarının geri ödenmemiş olması karşısında davacı bankanın kat ihtarıyla sözleşmeyi feshetmesi, alacakların buna göre muaccel hale gelmiş olduğu gerekmekle kredi hesaplarının vadesinin gelmediği noktasındaki itirazlar dahi kabul olunmamıştır. Yine davalıların mükerrer takip yapıldığı noktasındaki itirazları özellikle üçlü bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak irdelenmiştir. Buna göre mükerrer takip konusu olduğu ileri sürülen icra dosya numaraları, takip dayanakları, takip tutarlarından taşınır menkul rehnine dayalı takipler …Şirketi aleyhine açılmış olmakla asıl kredi borçlusu lehine farklı taşıt araç rehinlerinin söz konusu olduğu, bu takiplerin muhatabının sadece asıl borçlu şirket olduğu açıktır. Esasen İİK m.45 hükmü uyarınca tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla, davacı bankanın rehnin borcu karşılamadığı hallerde rehne dayanılabileceği gibi kefiller aleyhine de ilamsız icra takibi yapılabilecektir. Adı geçen hükmün kefiller aleyhine icra takibi yapılmasına engel teşkil etmemektedir. Somut olayda da sadece asıl borçlu şirket yararına rehin tesis edildiğinden asıl borçlu hakkında rehne dayalı takip yapılmıştır. Bu durumda ilamsız icra takibinde asıl borçlu olan şirket ile diğer müteselsil kefiller aleyhinde nakde dönen teminat mektup tazmin bedelleri için dayanak para kredileri açılmış, ilamsız icra takibine konu olan bu kredilerin ise derdest davadaki icra takibine konu kredilerle ise hiçbir ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle mükerrer takip yada alacağın dahi söz konusu bulunmadığı saptanmış olmakla bu yöne ilişkin adı geçen davalı itirazlarına itibar olunmamıştır. Alınan tüm bilirkişi raporlarına göre farklı bir hesabın yapılabilmesi mümkün değildir.
Diğer davalılar … ile … Limited Şirketi’nin bir kısım itirazları diğer davalılar … ve … Limited Şirketinin itirazlarına benzerlik arz ettiği, bu benzerlik nedeniyle hesap kat ihtarına itiraz olunduğu, bu noktada değerlendirme yapılmadığı, mükerrer takibe yönelik itirazların dikkate alınmadığı noktasındaki itirazlar yukarıda tek tek ele alınmış olup, bu açıklamalar bu yöne ilişkin itirazlar açısından aynen geçerlidir. Adı geçen davalılar temerrüt faiz oranının fahiş olduğunu beyan etmiş olsalar bile bu noktada bilirkişi kurulunun dava konusu kredilere fiilen uygulanan akdi faiz oranlarını nazara almaları, buna göre faiz oranlarını belirlemeleri söz konusu olup Yargıtay uygulamasındaki benimsenen yöntem çerçevesinde bu yöne ilişkin itirazlara itibar edilmediği gibi kredili mevduat hesabı akdi ve temerrüt faiz oranı yönünden ise T.C.Merkez Bankasının tebliğ uygulamaları kabul edilmiştir. Sözleşmenin şirketler arasında yapılan ve ticari iş niteliği karşısında nitelik taşıması karşısında, uygulanan oranlar nedeniyle faiz oranlarının fahiş olduğu ve iyi niyet kuralarına aykırı olduğu yönündeki itirazlara itibar edilmemiştir. Yine aynı davalıların bloke paralarına mahsup edilmediği yönündeki itirazlar diğer davalıların aynı yöndeki itirazları ile benzerlik taşımakta olup bu noktada diğer davalının itirazlarına itibar olunmamasının gerekçeleri bu davalılar yönünden dahi geçerlidir. Zaten itibar olunan bilirkişi kurulu haciz tarihi, 89/1 gereği haciz ihbarı sonucunda haczi talep olunan tutarı, bankaca uygulanan haciz tutarı, mahsup olunan kredi numarası ve krediye mahsup olunan miktarı tablo halinde ve tek tek ele almış olup söz konusu tablo dahi bu yöne ilişkin itirazın haklı olmadığını, dosya kapsamına aykırı olduğunu ortaya koymaktadır.
Dava dilekçesinde davacı herhangi bir ayrım yapılmaksızın itirazın iptali ve takibin devamı talebinde bulunmuştur. Bu durum gayri nakdi krediler yönünden çelişki oluşturmakla HMK m.31 hükmü uyarınca belirsizlik giderilmiş, davacı vekili sadece gayri nakdi kredilerden teminat mektubu bedelinin depo olunması talebi ile ilgili sadece itirazın iptali talep ettiğini açıklamıştır.
Talebe konu olan teminat mektubu ile ilgili inceleme yapan ve münferiden rapor hazırlayan birinci bilirkişi raporu, münferiden rapor hazırlayan ikinci bilirkişi raporu ve akabinde üçüncü bilirkişi kurulu raporunda yapılan incelemelerde söz konusu olan teminat mektubu depo bedellerine ilişkin sözleşmede net ifadeye rastlanılmadığı, daha önemlisi bu noktada bu talebin varlığını gerektiren belgenin varlığının anlaşılamadığı açıkça belirtildiği halde bankacılık uygulamaları açısından bu hususların varlığını ortadan kaldıran bir itiraz sunulmamıştır. Kaldı ki asıl borçlu dışında diğer kefillerin adı geçen gayri nakdi krediden sorumlu olabilmesi için Yargıtay uygulamasında da benimsendiği üzere kredi sözleşmesinde bu noktada açık bir hükmün varlığı, kefillerin net bir şekilde sorumluluklarının varlığı ön koşuldur. (Yargıtay 19. HD 2016/6902E. 2017/7727K.sayılı ilamı) Bu nedenle davacının bu noktadaki talebinin tüm davalılar yönünden kabulü mümkündür.
Bilindiği üzere İİK.m.67/f.2 hükmüne göre itirazın iptali davalarında davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi karşısında borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde ise alacaklı tazminata mahkum edilir. Bu nedenle talebe konu olan nakdi krediler yönünden davacının haklı davalıların ise haksız bulunduğu miktarlar dikkate alınarak hükmedilen toplam miktarın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının -diğer davalılar dikkate alındığında tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, buna mukabil davacının davası kısmen reddedilmiş olsa dahi takibin kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından davalılar … ve … Sanayi Ticaret Limited Şirketinin kötü niyet tazminat talebinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında nakdi kredi alacağı yönünden; davacının davalılar yönünden açtığı davada; tahsilde tekerrür olmamak üzere-davacının davasının kısmen kabulüne, 45-04 nolu kredi bakımından; (takip talebi 6.sıra) …. 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “dava tarihi itibariyle” 40.778,94-TL asıl alacak; 4.757,00-TL işlemiş temerrüt faiz; 238-TL %5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 45.773,94-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına, dava tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 40.778,94-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %33,60 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına, hükmedilen toplam 45.773,94-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine, davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine, 57-15 nolu kredi bakımından; (takip talebi 7.sıra) … 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “takip tarihi itibariyle” 4.825.000,00-TL asıl alacak; 54.013,18-TL işlemiş temerrüt faizi; 2.700,66-TL % 5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 4.881.713,84-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına, takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 4.825.000,00-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %62 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına, hükmedilen toplam 4.881.713,84-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine, davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine, 57-16 nolu kredi bakımından; (takip talebi 8.sıra) … 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “dava tarihi itibariyle” 2.996.397,71-TL asıl alacak; 526.617,00-TL işlemiş temerrüt faizi; 26.331,00-TL % 5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 3.549.345,71-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına, dava tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 2.996.397,71-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %57 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına, hükmedilen toplam 3.549.345,71-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine, davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,…-nolu kredi bakımından; (takip talebi 12.sıra) … 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “takip tarihi itibariyle” 9.000.000,00-TL asıl alacak; 134.124,01-TL işlemiş temerrüt faizi; 6.706,20-TL % 5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 9.140.830,21-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına, takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 9.000.000,00-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına, hükmedilen toplam 9.140.830,21-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine, davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine, 85-06 nolu kredi bakımından; (takip talebi 14.sıra) … 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “takip tarihi itibariyle” 3.500.000,00-TL asıl alacak; 157.937,31-TL işlemiş temerrüt faizi; 7.896,86-TL % 5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 3.665.834,17-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına, takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 3.500.000,00-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %57 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına, hükmedilen toplam 3.665.834,17-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine, davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine, … nolu kredi bakımından; (takip talebi 15.sıra) … 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “takip tarihi itibariyle” 3.500.000,00-TL asıl alacak; 17.662,02-TL işlemiş temerrüt faizi; 883,10-TL % 5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 3.518.545,12-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına, takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 3.500.000,00-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %28,80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına, hükmedilen toplam 3.518.545,12-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine, davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine, davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine, gayrinakdi teminat mektubu bedelinin depo olunması yönüden; … 24. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu olan gayrinakdi kredi niteliğindeki 373.614,55-TL tutarlı teminat mektubu bedeli olan taahhüt bedelinin depo olunmasına yönelik talep tüm davalılar yönünden sübut bulmadığından tümden reddine, talebin niteliği gereği ve talep red olunduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I.NAKDİ KREDİ ALACAĞI YÖNÜNDEN;
DAVACININ DAVALILAR YÖNÜNDEN AÇTIĞI DAVADA; TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK ÜZERE-DAVACININ DAVASININ KISMEN KABULÜNE,
1-… nolu kredi bakımından; (takip talebi 6.sıra)
… 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “dava tarihi itibariyle” 40.778,94-TL asıl alacak; 4.757,00-TL işlemiş temerrüt faiz; 238-TL %5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 45.773,94-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına,
Dava tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 40.778,94-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %33,60 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına,
Hükmedilen toplam 45.773,94-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
Davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine,
Davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
2-… nolu kredi bakımından; (takip talebi 7.sıra)
… 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “takip tarihi itibariyle” 4.825.000,00-TL asıl alacak; 54.013,18-TL işlemiş temerrüt faizi; 2.700,66-TL % 5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 4.881.713,84-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına,
Takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 4.825.000,00-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %62 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına,
Hükmedilen toplam 4.881.713,84-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
Davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine,
Davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-… nolu kredi bakımından; (takip talebi 8.sıra)
… 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “dava tarihi itibariyle” 2.996.397,71-TL asıl alacak; 526.617,00-TL işlemiş temerrüt faizi; 26.331,00-TL % 5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 3.549.345,71-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına,
Dava tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 2.996.397,71-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %57 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına,
Hükmedilen toplam 3.549.345,71-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
Davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine,
Davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
4-… nolu kredi bakımından; (takip talebi 12.sıra)
… 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “takip tarihi itibariyle” 9.000.000,00-TL asıl alacak; 134.124,01-TL işlemiş temerrüt faizi; 6.706,20-TL % 5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 9.140.830,21-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına,
Takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 9.000.000,00-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına,
Hükmedilen toplam 9.140.830,21-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
Davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine,
Davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
5-… nolu kredi bakımından; (takip talebi 14.sıra)
… 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “takip tarihi itibariyle” 3.500.000,00-TL asıl alacak; 157.937,31-TL işlemiş temerrüt faizi; 7.896,86-TL % 5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 3.665.834,17-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına,
Takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 3.500.000,00-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %57 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına,
Hükmedilen toplam 3.665.834,17-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
Davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine,
Davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
6-… nolu kredi bakımından; (takip talebi 15.sıra)
… 14. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu alacak miktarlarından dolayı “takip tarihi itibariyle” 3.500.000,00-TL asıl alacak; 17.662,02-TL işlemiş temerrüt faizi; 883,10-TL % 5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 3.518.545,12-TL miktara yönelik olmak üzere -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- her bir davalının itirazının belirtilen miktarlar çerçevesinde ayrı ayrı iptali ile bu kısımlar açısından her bir davalı yönünden takibin aynen devamına,
Takip tarihinden itibaren ve asıl alacak tutarı olan 3.500.000,00-TL tutarın tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %28,80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin (BSMV)-tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- uygulanmasına,
Hükmedilen toplam 3.518.545,12-TL alacağın %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının tek olarak -tüm davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile tek olarak davacıya verilmesine,
Davacının tüm davalılara yönelik fazlaya ilişkin tüm taleplerinin reddine,
Davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
II.GAYRİNAKDİ TEMİNAT MEKTUBU BEDELİNİN DEPO OLUNMASI YÖNÜDEN;
… 24. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasına konu olan gayrinakdi kredi niteliğindeki 373.614,55-TL tutarlı teminat mektubu bedeli olan taahhüt bedelinin depo olunmasına yönelik talep tüm davalılar yönünden sübut bulmadığından tümden reddine,
Talebin niteliği gereği ve talep red olunduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Davalılar … ve … Şirketinin yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
III-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği nakdi kredi alacağı yönünden kabul edilen toplam miktar üzerinden alınması gereken 1.694.227,55 TL harçtan peşin alınan 287.795,51 TL harç ile 131.743,45 TL icra harcının mahsup edilerek 1.274.688,59‬ TL bakiye ilam harcının tüm davalılardan -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile hazineye gelir kaydına,
1-Davacı tarafından yatırılan 287.795,51 TL peşin harç, 54,40 başvuru harcı gideri toplamı olan 287.849,91‬ TL harcın tüm davalılardan -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından harcanan 466,10TL tebligat posta masrafı ile 6.800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.266,1‬0‬ TL yargılama giderinin davanın kabul nispetine göre (%99) 7.193,439‬ TL’nin tüm davalılardan -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalılardan … ile … Limited Şirketi tarafından harcanan 900,00TL bilirkişi ücretinin davanın ret nispetine göre (%1) 9,00TL’sinin tek olarak davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalılardan … ile … Şirketi tarafından harcanan 1.900,00TL bilirkişi ücretinin davanın ret nispetine göre (%1) 19,00TL’sinin tek olarak davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
5-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen 24.802.042,99 TL üzerinden yürürlükte olan AAÜT gereği hesaplanan 486.020,43 TL nispi vekalet ücretinin tek olarak tüm davalılardan -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Dava kısmen red edildiğinden reddedilen 173.425,56‬ TL üzerinden yürürlükte olan AAÜT gereği hesaplanan 27.013,83TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tek olarak alınarak davalılara verilmesine,
7-1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin ileride Bakanlıkça ödenmesi durumunda 6183 sayılı AATUHK hükümleri gereği %99 oranına isabet eden 1.346,4‬TL’nin tüm davalılardan -tahsilde tekerrür olmamak üzere- ayrıca kalan 13,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Gayri nakdi teminat mektubu bedelinin depo olunması talebi reddolunduğundan AAÜT gereği hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin tek olarak davacıdan alınarak tek olarak davalılara verilmesine,
9-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda ve oy birliği ile karar verildi. 24/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip