Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/259 E. 2021/782 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/259 Esas
KARAR NO : 2021/782

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından davalıya ait kargoların taşındığını ve taşımaya ilişkin olarak davalı adına e-arşiv faturaların tanzim edildiğini, tanzim edilen fatura belgelerinin hem elektronik ortamda hem de fiziki olarak davalıya teslim edildiğini, davalının fatura bedellerini ödemediğini ve müvekkilinin sözleşme kapsamında davalıdan 3.706,74 TL alacağının bulunduğunu, alacağın tahsili için davalı aleyhine, … 33. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan bu takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek, davanın kabulüne, borçlunun, … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak itiraz eden borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından müşterilerine satışı yapılan ürünlerden müşteriler tarafından iade edilenlerin, müşteriler tarafından kargo sözleşmesi kapsamında davacıya teslim edildiğini ancak, taşıma sırasında davacı tarafından gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle taşınan ürünlerin ambalajlarının parçalandığını, ürünlerin üzerinde kirli, yağlı sıvı dökülmesi, paslanma, geçmeyecek izler gibi hasarlar meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasırlı ürünlerin teslim alınmayarak kargo şirketine iade edildiğini, ürünlerinde meydana gelen hasarın tazmini için davacı kargo şirketine başvurulduğunu, tazmin taleplerinin, yetersiz ambalaj ve hasarın kullanıma engel olmadığı gerekçesi ile davacı tarafından reddedildiğini, davacı kargo şirketinin 3.593,67 TL alacak için müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından davalıya, müşterileri tarafından iade edilen hasırlı ürünler için oluşan 970,29 TL ve 675,85 TL hasar bedellerini düştükten sonra kalan 1.947,00 TL ödediğini, davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, Davacının takibe konu ettiği 3.706,74 TL’nin, tamamen kendi keyfiyeti ile haksız bir tutar olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını belirterek, usule, yasaya ve gerçeğe aykırı hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dava masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına kara verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Taraflar arasında imzalanan kargo sözleşmesi,… numaralı arabuluculuk son tutanağı, faturalar, … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, Ticari defterler, Banka kayıtları, Hasarlı taşımaya ilişkin ürünlerin faturaları celp edilip, incelenmiştir.
Dosya Mali Müşavir Bilirkişisi … ve Lojistik ve Taşıma Uzmanı … ‘e tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 10.09.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle ve sonuç olarak; “Sayın Mahkeme görevlendirmesi gözetilerek, ticari defter kayıt ve belgeleri, taraflar arası sözleşme, hasar giderimi için mail yazışmaları, hasar fotoğrafları birlikte incelenmiş ve değerlendirilmiş olup; davacının, davalı için ifa ettiği taşıma ettiği taşıma işleri için 18.10.2018 tarihinde bakiye alacağı 3.473,36 TL tespit edildiği, Takip tarihinden önce, 118.2018 tarihinde 1.947,00 TL ödeme yapmış ise de davacı ticari kayıtlarında yer almadığı, davacının takip tarihinde asıl alacak miktarı 1.526,36 TL hesaplandığı, davalının bu borcu için iki adet zarar tazmin talebine konu toplam 1.646,14 TL zarara uğradığı ve bu miktar da takas mahsup talep ettiği, davalının takas mahsup talep ettiği tazminat alacağının dosya kapsamı sözleşme şartları, mail yazışmaları ile teyit edildiği, bu çerçevede; yukarıda açıklandığı üzere davacının davalıdan takip tarihi itibariyle herhangi bir alacağının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekilince beyan dilekçesi sunulmuştur.
Dava, taşımacılık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraf şirketler arasında kargo taşımacılığına yönelik hizmet sözleşmesinin bulunduğu, davacının taşıma hizmetinin gerçekleştirilmesine rağmen davalının taşıma bedelini ödemediğini iddia ettiği, davalının iki adet kargo işleminde taşınan mallara davacı şirket tarafından taşıma sırasında zarar verilmesi sebebiyle taraflarına iade olunduğunu, bu taşımalar için taşıma bedeli istenemeyeceğini savunduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacının takip tarihi itibariyle kendi defterine göre 3.473,36 TL alacaklı olduğu; davalı kayıtlarına göre ise hesap bakiyesinin bulunmadığının belirlendiği, aradaki mutabakatsızlığa yönelik olarak davalı şirket tarafından icra takibinden sonra ancak dava tarihinden önce 18/10/2018 tarihinde 1.947,00 TL ödeme yapılmasına rağmen bu ödeme kaydının davacı defterine işlenmediği, halbuki dosyada sureti bulunan banka dekontuna göre yapılan ödemenin sabit olduğu, bu halde davacı defterindeki 3.473,36 TL alacak kaydından 1.947,00 TL ödeme mahsup edildiğinde bakiye 1.526,36 TL kaldığı, bunun yanı sıra bakiye tutarın içerisinde yer alan iki adet kargo taşıma işleminde davacının davalıya 675,85 TL ve 970,29 TL fatura düzenlendiği, ancak bu taşımacılık hizmetinde taşınan mallara taşıma sırasında zarar verildiği, eşyaların davalı şirkete müşterisi tarafından kabul edilmeyerek kargo firmasına iade olunduğu, bunun üzerine davacının bu iki faturayı kabul etmeyerek davacı şirkete iade ettiği, bu halde bahsi geçen iki fatura bedelinin mevcut bakiye alacaktan düşülmesi gerektiği, esasen bu hususun yargılama öncesinde taraflar arasındaki yazışmalarla sübuta erdiği, ancak davacı kargo şirketinin hasar ihbarına rağmen eşyalara taşıma sırasında zarar verildiği iddialarını kabul etmediği ve yetersiz ambalajlanma nedeniyle hasar talebine olumsuz cevap verildiği, davacı her ne kadar yetersiz ambalajlanma vakıasına dayanmış ise de bu hususta hiçbir delil sunmadığı gibi hasara uğrayan eşyaların taşıma gerçekleşmeden önce yetersiz ambalajlandığına yönelik taşıma belgelerinde aksine bir kayıt / çekincenin de söz konusu olmadığı, öte yandan hayatın olağan akışına göre yetersiz ambalajlanma yapılan eşyanın davacı taşıyıcı tarafından taşımaya elverişli olarak hiçbir suretle kabul edilmeyeceği, davacı şirket tarafından eşyalar taşıma için kabul edildiğine göre ambalajlanmanın yeterli olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, açıklanan nedenlerle eşyalara taşıma sırasında zarar verildiğinin sabit olması ve esasen bu durumun 10/09/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda detaylı olarak ve gerekçeli şekilde tartışılarak değerlendirilmesi karşısında hükme esas alınan 10/09/2021 tarihli rapor doğrultusunda davacının davacının bakiye alacağı bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca davacının takibinde haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğu davalı tarafından ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşullar oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatının yasal koşullar oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harçtan başlangıçta peşin alınan 54,40 TL’ nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.2 maddeleri uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 3.706,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır