Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/258 E. 2021/34 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/258 Esas
KARAR NO : 2021/34

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/06/2014
KARAR TARİHİ : 20/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … 19.10.2012 günü sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile, Sarıyer’de müvekkillerinden …’e çarparak müvekkilinin ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, sürücü olan bu davalı hakkında, şikayet üzerine taksirli nitelikli yaralama suçlaması ile … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası üzerinden hazırlık soruşturmasına başlandığını, kazadan sonra müvekkilinin beyin kanaması geçirerek … Hastanesine kaldırıldığını ve tedavi altına alındığını, … Hastanesi tarafından düzenlenen genel adli muayene raporuna göre müvekkilinin hayati tehlike arz edecek şekilde ve son derece ciddi olarak yaralandığını, anılan hastanede 34 gün boyunca yoğun bakımda bilinci kapalı olarak komada yattığını, kaza nedeniyle müvekkilinin dişlerinin de kırıldığını ve konuşma zorluğu çektiğini, yemek yiyemediğini, yürüyemediğin, banyo ve tuvalet gibi kişisel ihtiyaçlarını da kendi başına gideremediğini, bakıma muhtaç şekilde yaşamını sürdürmeye çalıştığını, davalılardan …. (…) ise sürücü olan davalı …’ün istihdam edeni yani işvereni olduğunu, bu sebeplerle davacılardan … için 50.000,00 TL, … için 20.000,00 TL , … , …, … için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sürücü, işleten ve istihdan eden davalılardan ortaklaşa ve zincirleme olarak tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … (…) Sigorta A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç … tarihleri arasında … poliçe numarası ile müvekkili şirket tarafından sigortalı olduğunu, sorumluluklarının şahıs başına 200.000-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortacı tarafından tazmin edilecek olan gerçek zarar davacının vücut bütünlüğü kaybı oranı değil meslekte kazanma gücünün daimi kaybı oranındaki gerçek maddi zarar olduğunu, davacının söz konusu olaydan dolayı SGK kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerektiğini, sigortacının zarar giderim yükümlülüğünü düzenleyen Karayolları Trafik Kanununun 98/1 ve 99/1 maddeleri sigortacının, zararları ödeme yükümlülüğünün durumunun sigortacıya yeterli ve gerekli belgelerle ihbarından itibaren 8 iş gününde ödenmesi gerektiğinin hükme bağlandığını, dava konusu olayla ilgili olarak dava öncesinde müvekkili sigorta şirketine davacıların gerekli ve yeterli belgelerle müracaatının söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin temerrüte düşmediği, davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini, müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine, faiz ve vekalet ücretine hükmolunmamasını, görevli mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazasında davacının kusurlu olduğunu, dava konusu tazminat alacağı dayanağı kaza 19/10/2012 tarihinde …’de müvekkili şirket çalışanı …’ ün … plaka sayılı aracı ile seyir halindeyken davacının yol ortasından yürümesi ve bu sırada üzerinde koyu renkli kıyafetler bulunması sebebi ile fark edilememesi sonucu kazanın meydana geldiğini, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, müvekkili şirket tarafından işveren olarak iş güvenliği kapsamında tüm sorumlulukların yerine getirildiğini, iş bu kaza sebebi ile müvekkili şirketin sorumluluğu olmamasına rağmen müvekkili şirketin davacıya 10.000-TL maddi destek olduğunu açıklanan nedenlerle davanın reddini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunduğunu, yetki itirazında bulunduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Mahkemeleri olduğunu, kazaya karıştığı iddia olunan motosiklet, uzun süreli olarak diğer davalılardan ….’ne kiraya verilmiş ve araç ile müvekkil şirket arasında fiili hiçbir bağın kalmamış olduğunu, kazanın, aracın diğer davalılardan …. personellerinden …’ün idare ve yönetiminde bulunduğu esnada gerçekleştiğini, manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın kusuru bulunmayan müvekkili şirkete yöneltme hakkı bulunmayan maddi tazminat talebinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi halde esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ e dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı tarafından davaya ilişkin herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Sr dosyası, ZMMS poliçesi, SGK hizmet dökümü, davacının trafik kazası nedeniyle yaralanmasına iliştin görmüş olduğu tıbbi tedavilere ilişkin hastane kayıtları ile kaza sonrasında SGK’ dan rücuya tabi ödeme alıp almadığı hususuna ilişkin müzekkere cevapları, … 83. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı ceza dava dosyası, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırması, hasar dosyası, celp edilmiş, incelenmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan 25/09/2019 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; ” … oğlu 1956 doğumlu …’in 19.10.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 I(18Bb…57)A %65 x 4/5 = 52
E cetveline göre %59.0(yüzdeellidokuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme süresinin 19.10.2012 tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” mütalaa edilmiştir. Adli Tıp Kurumunun maluliyetine ilişkin raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, rapora karşı taraflarca itirazda bulunulmamıştır.
Davacılar vekilinin 08/03/2016 tarihli feragat beyanını içerir dilekçesinde özetle; Davanın maddi tazminat kalemlerine ilişkin olarak davalı … Sigorta A.Ş ile sulh görüşmeleri neticesinde maddi tazminat taleplerinin 70.000-TL asıl alacak, 1.950-TL yargılama gideri ve 8.050-TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 80.000,-TL üzerinden anlaşma sağlandığını, anılan tutar davalı … Sigorta A.Ş tarafından taraflarına ödendiğini, iş bu davadaki maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, manevi tazminata yönelik taleplerinin davalı … Sigorta A.Ş dışındaki davalılar yönünden manevi tazminata yönelik taleplerinin devam ettiğini şeklinde beyanda bulunulmuştur.
Mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde;
“…Davacının daimi iş gücü kaybı oranının tespiti için tedavi evrakları celp edilerek dosyanın ATK 3. İhtisas dairesine sevki ile tanzim ettirilen 07/12/2015 tarihli raporda davacıda %59,00 oranında daimi iş gücü kaybı meydana geldiği görülmüştür.
… 83. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden taranıp dosyamız arasına celp edilmiş, tetkikinde kazaya karışan araç sürücüsü …’ün taksirle yaralama suçundan Adli para cezası ile cezalandırılmasına dair verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ceza dava dosyasında tanzim ettirilen 22/10/2014 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda sürücü … ve yaya …’in eşit derecede kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılarak müzekkere cevaplarının dosya arasına alındığı görülmüştür.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirilidğinde;
Dava, trafik kazasına bağlı daimi iş gücü kaybı nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin ikame edilmiş olup, yargılama sırasında maddi tazminat konusunda sigorta şirketi ile sulh olunması sebebi ile manevi tazminat istemi ile sınırlı olarak yargılamaya devam edilmiştir.
Somut olayda, davalı …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile … istikametine seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmek isteyen davacı …’a çarpması neticesinde davacının yaralandığı ve davacıda daimi iş gücü kaybı meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde görüş alanı içindeki yayayı fark etmeyerek yola gereken dikkati vermeyen davalı sürücü ile ilk geçiş hakkını araç sürücüsüne vermeyerek dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan davacı yayanın eşit derecede kusurlu oldukları, dosya kapsamı ATK 3. İhtisas Dairesinin 07/12/2015 tarihli raporu ve ceza dava dosyasında tanzim ettirilen ATK Trafik İhtisas Dairesinin 22/10/2014 tarihli raporlarından anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında davacı vekili maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerine dair dilekçe sunduğundan davaya manevi tazminat talepleri yönünden devam edilmiş, feragat nedeni ile protokol ve davalı … şirketinin beyanları nazara alınarak yalnız kendisini vekil ile temsil ettirien davalı … A.Ş. Lehine maddi tazminatın feragat nedeni ile reddi sebebi ile vekalet ücreti takdir cihetine gidilmiş, davalılardan … Şirketinin kazaya karışan motosikleti , … A.Ş. ye uzun dönem kiraladığı ve kazanın davalı … A.Ş. Ye ait personel tarafından iştigal faaliyeti sırasında gerçekleşmesi, davalı …’ın soruşturma aşamasındaki beyanı nazara alınarak bu davalıya yönelik davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı maktu vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Kaza nedeni ile davacı …’ın yaralandığı ve %59 oranında daimi iş gücü kaybına uğradığı, eşi ve çocukları olan diğer davacılarında ağır yaralanma nedeni ile manevi elem ve sıkıntıya duçar oldukları davalı …’ın araç sürücüsü, davalı … Restorantları A.Ş.’nin işleten sıfatıyla manevi zarardan sorumlu oldukları, tarafların kusur ve ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı … için 30.000,00 TL, davacı eş … için 20.000,00 TL her bir davacı çocuk için 5.000,00 TL şer manevi tazminatın anılan davalılardan tahsiline dair oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir….” şeklinde karar verilmiş, işbu karara karşı davalı …. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 12/03/2020 tarih, 2018/495 Esas 2020/415 Karar sayılı ilamında:
“…Anayasa’nın 141/3.maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. HMK’nın 298/2.maddesi gereğince, gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. HGK’nın 24.02.2010 tarihli 2010/1-86 Esas ve 2010-108 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; “Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklıveya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.” Yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı ilamında mahkeme kararında çelişki bulunması halinde bunun mutlak bozma nedeni olacağı belirtilmiştir.
Hüküm ve gerekçenin çelişkili olması halinde yasaya uygun biçimde, gerekçeyi içeren bir hüküm olduğundan söz edilemez. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması, Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair anayasa ve yasa hükümlerine de açıkça aykırıdır.
İlk Derece Mahkemesince, kısa karar ve hüküm gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “… davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş.’den tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine, …” karar verilmiştir.
Ancak kararın gerekçesinde ” davacı … için 30.000,00 TL,…” karar verildiği belirtilmiş ve bu suretle davacılardan … için kabul edilen manevi tazminat miktarında, hüküm fıkrasıyla kararın gerekçesi arasında çelişki yaratılmıştır. Bu yönüyle, karar yukarıda açıklanan Anayasa, usul ve yasa kurallarına aykırılık teşkil etmektedir…” denilerek Mahkememiz kararı kaldırılmış, dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmekle, kaldırma ilamına uygun şekilde yargılamaya devam olunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma ilamında belirtilmeyen ve açıkça kaldırma sebebi olarak gösterilmeyen önceki hüküm fıkrasındaki maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine ve davalılardan …Tic. A.Ş. yönünden husumete yönünden ret kararları tartışma konusu yapılmamış, hüküm fıkraları tekrarlanmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma ilamı ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce kaldırma kararı öncesi verilen hükümde davacı … için hüküm fıkrasında sehven 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, gerekçeli kararda doğru bir şekilde 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği yazılmasına rağmen hüküm fıkrası ile gerekçeli karar arasında çelişki oluştuğundan bu husus mutlak bozma / kaldırma sebebi olarak öncelikle incelenmiş ve önceki karar kaldırılmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, hüküm fıkrasında davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE karar verildiği, devamında açıkça fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin REDDİNE karar verildiği yazılıdır. Başka bir anlatımla, manevi tazminat taleplerinin tümden kabulüne karar verilmemiştir. Bu sebeple, davacı … için dava dilekçesinde toplam talep edilen 50.000,00 TL manevi tazminatın 30.000,00 TL’sinin kısmen kabulüne karar verildiği halde, sehven hüküm fıkrasında miktar yanlış yazılmıştır. Aksi düşüncenin kabulü halinde, davacı …’ in manevi tazminat talebinin tümden KABULÜNE karar verilmesi gerekirdi. Ne var ki, bu husus gerekçeli kararda çelişki oluşturacak şekilde belirtilmiştir. Diğer davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği talep ettikleri tutarlardan hüküm altına alınan tutarlar karşılaştırtıldığında görülmektedir.
Öte yandan, manevi tazminat taleplerine yönelik olarak gerekçeli kararda tarafların kusur durumlarının esas alındığı, somut olayda davacı …’in de eşit derece kusurlu olması nedeniyle hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak manevi tazminat taleplerinin ksımen kabulüne karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı … için hüküm fıkrasındaki sehven yazılan 50.000,00 TL manevi tazminat tutarı düzeltilmiş, Mahkememizin gerekçesine, tarafların kusur durumuna, hakkaniyet düşüncesine ve kaldırma ilamı öncesinde manevi tazminat tutarının belirlenmesine yönelik diğer yasal geciktirici nedenlere uygun olarak hüküm fıkrası (kısmen kabulüne uygun olarak) ile gerekçeli kararla çelişki oluşturmayacak şekilde davacı …’in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL’ nin kaza tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … A.Ş. Ye yönelik davanın HUSUMET YÖNÜNDEN REDDİNE,
3-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile;
Davacı … için 30.000,00 TL,
Davacı … için 20.000,00 TL,
Davacı … için 5.000,00 TL,
Davacı … için 5.000,00 TL,
Davacı … için 5.000,00 TL, manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. Den tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
4-Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta peşin alınan 346,70 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 287,40 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacılara veya vekiline İADESİNE,
5-Manevi tazminat talebi yönünden (65.000,00 TL) alınması gereken 4.440,15 TL harcın davalılar … ve ….’ den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacılar tarafından yatırılan posta, tebligat ve ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 1.211,30 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 775,70 TL’ sinin davalılar … A.Ş.’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı …. tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 53,95 TL’ sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı ….’ye VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı … A.Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 7/2 ve 13/1 maddesi uyarınca 225,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, önceki kararın yalnızca davalı …. tarafından istinaf edilmesi nedeniyle işbu davalı lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan önceki hükümde karar altına alınan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … Ticaret A.Ş.’ ye VERİLMESİNE,
9-Davalı …Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat talebi bakımından davalı …Ş. lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, ancak tarafların aralarında yaptıkları ibraname ve sulh sözleşmesi kapsamında davalı …Ş.’ nin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından talebi dikkate alınarak davalı …Ş lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
10-Davalı …. yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat talebi bakımından hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 13/1.,2 maddesi uyarınca reddedilen dava değerini geçmemek koşulu ile belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, önceki kararın yalnızca davalı …. tarafından istinaf edilmesi ve davacıların istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle işbu davalı lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan önceki hükümde karar altına alınan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı ….’ ye VERİLMESİNE,
11-Davacı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (30.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1,4 ve 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.500,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş.’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e VERİLMESİNE,
12-Davacı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (20.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1,4 ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, önceki kararın yalnızca davalı …. tarafından istinaf edilmesi ve davacıların istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle işbu davalılar lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan önceki hükümde davacı … için karar altına alınan 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş.’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e VERİLMESİNE,
13-Davacı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (5.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1,4 ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, önceki kararın yalnızca davalı …. tarafından istinaf edilmesi ve davacıların istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle işbu davalılar lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan önceki hükümde davacı … için karar altına alınan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş.’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e VERİLMESİNE,
14-Davacı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (5.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1,4 ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, önceki kararın yalnızca davalı …. tarafından istinaf edilmesi ve davacıların istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle işbu davalılar lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan önceki hükümde davacı … için karar altına alınan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş.’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e VERİLMESİNE,
15-Davacı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (5.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1,4 ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, önceki kararın yalnızca davalı …. tarafından istinaf edilmesi ve davacıların istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle işbu davalılar lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan önceki hükümde davacı … için karar altına alınan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş.’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ a VERİLMESİNE,
16-Davalı … Ticaret A.Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 7/2 ve 10/1,4 maddesi uyarınca manevi tazminat davasının maddi tazminat davasıyla birlikte açılması halinde reddedilen manevi tazminat talebi bakımından ayrı bir kalem şeklinde avukatlık ücreti takdir edilmesi gerektiği halde, önceki kararda bu yönde bir vekalet ücretinin hiç hüküm altına alınmadığı ve önceki kararın yalnızca davalı …. tarafından istinaf edilmesi ve davalı … A.Ş.’ nin istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle davacılar lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan reddedilen manevi tazminat talepleri bakımından davalı … A.Ş. lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
17-Davalı …. yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi (35.000,00 TL) bakımından hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 13/1.,2 maddesi uyarınca belirlenen 5.250,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, önceki kararın yalnızca davalı …. tarafından istinaf edilmesi ve davacıların istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle işbu davalı lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan önceki hükümde karar altına alınan toplam 5.940,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı ….’ ye VERİLMESİNE,
18-HMK’ nın 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin, davalı … A.Ş. Ve davalı … A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/01/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)