Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2023/778 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/242
KARAR NO : 2023/778

DAVA : MENFİ TESPİT (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 23/10/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT davasının mahkememizde yapılan yargılaması neticesinde verilen 03/04/2017 tarih ve 2016/288 E. 2017/365 K.sayılı kararın İstinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 20/03/2020 tarih ve 2017/4395 E. 2020/754 K.sayılı kararı ile hükmün kaldırılarak dosyanın iadesi üzerine yeniden yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalılardan … A.Ş. (Eski Unvan: … Tic. A.Ş.) arasında 08.10.2015 tarihinde ekte ibraz edilen “…” ve yine 08.10.2015 tarihli “Ek Protokol” yapıldığını, sözleşme uyarınca kendisine bağlı olan otellerden odaları müvekkili şirket için rezerve edeceğini, buna karşılık olarak da müvekkil şirket tarafından davalı …’e ödeme vasıtası olarak (dava dilekçesinde dökümü yapılmış olan) 12 adet çek verildiğini, ancak …’in ekonomik bir darboğaz içine girmesi, kendine bağlı otellerin kapanması ya da kira sözleşmelerinin iptal edilmesi nedenleri ile müşterilerin rezervasyonlarının iptal edilmesi sonucu ile karşılaştığını, sözleşme hükümleri doğrultusunda davalı …’e … 18. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek çeklerin iadesinin istendiğini, bunun üzerine davalı …’in müvekkili şirkete … 53.Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap vererek, sözleşmesel edimlerini, içinde bulundukları darboğaz nedeni ile yerine getiremediklerini, çekleri vadesi geldiğinde tahsil edilmesi için çeşitli bankalara vermiş olduklarını ve müvekkil tarafından gönderilen ihtarname uyarınca bu ilgili bankalara ihtarnameler göndererek çeklerin tahsil edilmeksizin ve müvekkil şirkete teslim edilmek üzere iadesini istediklerini belirttiklerini, bu çeklerden bir tanesinin (Muhatabı … Bankası … Şubesine ait, keşidecisi … Ticaret A.Ş., lehdarı … A.Ş. (…),… keşide tarihli, … çek numaralı, 275.000,00.-TL bedelli) … Bankası A.Ş. … Şubesi’ne tahsil edilmesi amacı ile teslim edildiğini, zira sözleşme gereği temlik edilemeyeceğini, çekin tahsil için verildiğinin davalı … tarafından davalı bankaya çekin iadesi için çekmiş olduğu … 53. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinden de açıkça anlaşıldığını, davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğunu, tahsil amacı ile aldığı çekin diğer davalı Öger tarafından sözleşmesel edimler yerine getirilmez ise tahsil edilmeyerek, müvekkili şirkete iade edileceğini bildiğini, buna rağmen çeki iade etmediği için bankanın kötüniyetli olduğunu belirterek borçlu olmadıklarının tespiti ile çekin istirdatı ile müvekkili şirkete iade edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10.03.2023 tarihli beyan dilekçesi ile de yargılama devam ederken dava konusu çek bankaca tahsil edildiğinden, Menfi Tespit davalarının istirdata dönüştüğünü söylemiş, temerrüt faizi uygulanmasını istemiştir.
CEVAP:
Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; Çekte mücerretlik ilkesinin geçerli olduğunu, çekin temlik cirosu ile devir alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Uyuşmazlık; dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin, İİK.nun 72..maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır.
2004 sayılı İİK’nın 72.maddesi gereğince; Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
Taraflar arasında dava konusu çekin davacı tarafından keşide edildiği, davalı …’e verildiği, onun cirosu ile diğer davalı bankaya tevdi edildiği, davacı ile davalılardan … arasında temel borç ilişkisinden dolayı borcun bulunmadığı konusunda anlaşmazlık yoktur.
Çözümlenmesi gereken sorun, davalı … tarafından diğer davalı bankaya temlik cirosuyla mı yoksa tahsil cirosuyla mı tevdi edildiği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davalı … A.Ş.nin … 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. … K.sayılı kararı ile 30.05.2019 tarihi itibariyle feshine karar verilmiş, hüküm 14.02.2022 tarihinde kesinleşmiştir. Bu davalı hakkındaki dava Kayıt Kabul davasına dönüştüğünden, bu davalı hakkındaki yargılama davamız dosyasından tefrit edilerek mahkememizin 2023/436 E.dosyasına kaydedilmiştir.
Mahkememizde yapılan yargılama sonunda 03/04/2017 tarih ve 2016/288 E. 2017/365 K.sayılı karar ile “…Dava, çekten dolayı menfi tespit talebine ilişkin olup davalılardan …Ticaret A.Ş tarafından dava kabul edildiğinden bu davalı yönünden davanın kabulüne …Davalı… Bankası A.Ş yönünden; dava konusu çekin davacı tarafından keşide edildikten sonra temlik cirosuyla bu davalıya verildiği, yargılama aşamasında davalı …Ticaret A.Ş tarafından davacıdan alacaklı olmadıkları olgusu kabul edilmiş ise de davacı ile davalı … arasındaki temel ilişki nedeniyle borç bulunmaması sadece temel ilişkide yer alan tarafa karşı ileri sürülebilecek şahsi defi olup çeki temlik cirosu ile alan davalı … Bankası A.Ş’ye karşı ileri sürülemeyeceğinden ayrıca davalı … Bankası A.Ş’nin çeki temlik aldığı aşamada kötü niyetli yahut ağır kusurlu olduğu da ispat edilemediği…” gerekçesi ile … Bankası yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 20/03/2020 tarih ve 2017/4395 E. 2020/754 K.sayılı kararı ile “… Somut olayda çekin arka yüzünde tahsil amaçlı olarak verildiğine dair yukarıda belirtilen yasa maddesindeki ifadelere yer verilmemiştir. Kural olarak Ciro imzası yerinde ‘bedeli tahsil içindir’, ‘vekaleten’ v.b. ibareler içermeyen ciroların (T.T.K. madde 689) temlik cirosu olarak yapıldığının kabulü gerekmektedir. Davalı bankanın, çekin temlik cirosu ile davalı bankaya tevdi edildiğini ileri sürmüşse de, davalı şirket ile davalı banka arasında çek verilmesini gerektiren somut bir borç doğurucu işlem bulunup bulunmadığı beyan edilmemiştir. Bu durumda ilk derece mahkemesince, davacı vekilinin talebi doğrultusunda, davalı bankanın kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak çek arkasındaki cironun gizli tahsil cirosu olup olmadığının tespiti ile davalı bankanın çekin bedelsizliğini bilmesi gerekip gerekmediği incelendikten sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken sadece çek arkasındaki ciro incelenerek davalı banka yönünden davanın reddine karar verilmesi…” yerinde görülmeyerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyanın iadesinden sonra yeniden yapılan yargılama sonunda;
Dava, çekten dolayı menfi tespit talebine ilişkin olup davalılardan … A.Ş iddiaları kabul etmiştir.
Banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonunda verilen 20.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda; … Bankası A.Ş. nezdinde yaptığımız incelemede davacı keşideci ile davalı banka arasında çek verilmesini gerektirir sözleşmeye dayalı bir kredi ilişkisi bulunduğu, davalı …’in davalı bankanın 26.12.2013 tarihinden itibaren kredi müşterisi olduğu, döviz kredileri kullandığı ve kredi borcunu ödeyememesi üzerine de kredi alacağının 19.02.2016 tarihinde tasfiye olunacak krediler hesabına intikal ettirildiği, davalı …’den alınan 22.04.2016 keşide tarihli 275.000,00-TL tutarındaki çek’in …Bankası A.Ş. tarafından takas odasından tahsil edilerek 25.04.2016 tarihinde …’in banka nezdindeki kredi borcuna mahsup edildiği tespit edilmiştir.
İtirazlar üzerine alınan 0303.2022 tarihli ek raporda ise, davacı tarafından Avans bedeli olarak davalı … A.Ş.’ne verilen çekin, davalı … Bankası A.Ş.’ne TAHSİL için verildiği, banka muhasebe kayıtlarının da TAHSİL yönünde olduğu, takastan 25.04.2016 tarihinde tahsil edilen çek bedelinin (275.000,00.-TL) … A.Ş.’nin … No’lu TL ticari cari hesabına ALACAK kayıt edildiği, daha sonra 25.04.2016 tarihinde banka tarafından TL Cari hesaptan VİRMAN edilerek, Takipli Kredi Borcuna Mahsup edildiği tespit edilmiştir.
İtirazlar üzerine alınan 09.01.2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda;
Davalı bankanın … Şubesi Çeç Tevdi Bordrosunda dava konusu çekin banca şubesince teslim alındığı, bordronun altında “Yukarıda gösterilen ve Bankamıza tahsil/temlik cirosuyla verdiğim/verdiğimiz çeklerin üzerinde yazılı olan tarihlerde Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinde belirtilen şartlar çerçevesinde tahsilinin sağlanmasını ve bedellerinin nezdinizdeki Cari Hesabımıza kaydedilmesini rica ederiz. Ayrıca Bankanıza Tahsil/Temlik cirosuyla tevdi ettiğimiz ve edeceğimiz bütün çeklerdeki eksik olan tüm unsurların Türk Ticaret Kanununun 600.Maddesi hükmünce tamamlanması ile ilgili olarak, Bankanızın söz konusu unsurların doldurulması konusunda, bankanızı tarafımıza vekaleten yetkili kıldığımızı beyan, Kabul ve taahhüt ederiz” denildiği, bordronun altının taraflarca imzalandığı anlaşılmaktadır.
Banka tarafından dosyaya sunulan hesap muhasebe kayıtlarının incelenmesinde dava konusu çekin … Muhasebe kodu ile “Tahsile Alınan Çekler” Muhasebe hesabına giriş yapıldığı, 25.04.2016 tarihinde tahsil edilerek Teminat Blokesi konulduğu izlenmiş olup, dosya içerisinde Çekin Tahsilden Teminata aktarıldığında dair herhangi bir muvafakatname veya talimata rastlanmadığına bilirkişi heyeti tarafından tespit edilmiştir.
Davalı … tarafından davalı bankaya çekin iadesi için çekmiş olduğu … 53. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde “Şirketimiz tarafından, şubenize, yerimize tahsil etmeniz için “… A.Ş.” tarafından düzenlenmiş olan 22.04.2016 vade tarihli çek ile bu çekin keşide edilmesinin nedeni olan ve ticari ilişkiyi gösteren 18.10.2015 tarihli “2016 Yaz Sezonu Sözleşmesi” teslim edilmiştir. Belirtilen şirketin, şirketimiz ile yapmış oldukları sözleşme şartları gereği şirketimizin üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirilemeyecek olması ve alınan bu çekin de sözleşmenin ödeme vasıtası olarak alınmış olması sebepleri ile iadesi zorunluluğu hâsıl olmuştur. Şirketimizin belirtilen bu şirket ile yaptığı sözleşme, çekin tahsil amacı ile şubenize teslimi sırasında şubenize ibraz edilmiştir.” denilmektedir. Diğer bir ifade ile davalı lehtar, söz konusu çekin, tahsil amacıyla verildiğini ve keşideci ile arasındaki sözleşmenin de ibraz edildiğini belirtmektedir. Davalı … Bankası A.Ş. … tarihli … Yev. No’lu cevabi yazısında yetkili hamil konumunda olduklarını söylemekte ise de Çek Tevdi bordrosundaki “…bankanızı tarafımıza vekaleten yetkili kıldığımızı beyan, Kabul ve taahhüt ederiz…” şeklindeki beyan bir arada değerlendirildiğinde bankanın vekaleten yetkilendirildiği açıktır. Bilirkişi heyetindeki görüş bu nedenle doğru bulunmuştur. Yine bilirkişi heyetinin de işaret ettiği üzere ve önceki bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere, çek bedelinin davalı lehtarın “… No’lu TL Ticari Cari Hesabına Alacak” olarak kaydedilmesi dikkate alındığında, söz konusu cironun tahsil cirosu hükmünde olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü, yapılan ciro temlik cirosu olsa idi çek bedelini lehtarın hesabına alacak kaydı yerine kendi uhdesine alması gerekirdi. Bu tespite de katılmamak mümkün görülmemiştir. Öyle ise; davalı bankanın dava konusu çeki tahsil cirosu ile tahsil için aldığının kabulü gerekir.
Buna göre, davalı bankanın dava konusu çeki tahsil cirosu ile almasından sonra davalı …A.Ş. noterden ihtarname göndermiştir. Bu ihtarname ile çekin tahsil için verildiği hatırlatılarak, keşideciye sözleşme gereği iadesinin gerektiği açıklanmış ve çekin iadesi talep edilmiştir. Davalı banka ihtarnameye verdiği cevap ile yetkili hamil olduğunu ileri sürerek çeki iade etmemiş, 25.04.2016 tarihinde tahsil ederek davalı …’in banka nezdindeki hesabına aktarmış, oradan da kredi borcuna mahsup etmiştir. Davalı bankanın, davalı …A.Ş.den olan kredi alacağını tahsil edebilmek için dava konusu çeki tahsil cirosu ile aldığını bildiği halde bu durumu göz ardı etmek suretiyle iade yerine tahsil cihetine gitmesinde ağır kusurludur. Bu nedenle davacı TTK.nun 687.maddesi gereğince davalı …A.Ş.ne karşı ileri sürebileceği def’ileri, davalı bankaya da ileri sürebilir. Çekin sözleşme gereği iadesi gerekirken, tahsili yoluna gidilmesi nedeniyle davanın kabulüne ve çek bedelinin istirdatına, ortada bir icra takibi olmadığından ve İİK.nun 72/5.maddesindeki koşullar bulunmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının muhatabı … Bankası … Şubesine ait, keşidecisi … A.Ş., lehtarı … A.Ş.(…), … keşide tarihli, … çek numaralı, 275.000,00-TL bedelli çek nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Dava konusu çek tahsil edildiğinden, çek bedeli olan 275.000,00-TL’nin 25/04/2016 tarihinden geçerli ticari temerrüt faizi ile birlikte DAVALI BANKADAN İSTİRDATINA,
Ortada bir icra takibi olmadığından ve İİK 72/5. Maddesindeki koşullar bulunmadığından davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 18.785,25‬-TL olup, peşin alınan 4.696,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.088,93‬-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 659,00-TL, bilirkişi ücreti 1.600‬,00-TL’den oluşan 2.259‬,00-TL yargılama gideri ile 209,1‬0-TL başvuru harcı, 4.696,32-TL peşin harç toplamı 7.164,42‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 43.250,00-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.23/10/2023

KATİP

HAKİM