Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/230 E. 2023/954 K. 18.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/230
KARAR NO : 2023/954

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2020
KARAR TARİHİ : 18/12/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile Davalı … arasında, 28.11.2017 tarihinde Çağrı Merkezi Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmenin konusunun …tarafından, …’nin kendi bünyesinde bulunan çağrı merkezi kanalıyla, …’nın müşterileri tarafından gelen şikâyet, bilgi, talep ve öneri çağrılarının karşılanması olduğunu, sözleşmeye ek olarak taraflar arasında 15.11.2018 tarihinde akdedilen ek protokol ile … ait Facebook, Twitter, İnstagram hesapları ile Youtube kanalı ve Google Benim İşletmem Hesabı ile ilgili olarak iletişim merkez deneyimi, web deneyimi, sosyal medya deneyimi ve müşteri ilişkileri deneyim hizmetlerini sağlandığını, sağlanan hizmet karşılığında faturalar kesildiğini ancak ödenmediğini, davalı …’nın borca itiraz dilekçesinde, müvekkili … İletişim’e gönderilen ihtarname ile faturaların iade edildiğini, borçlarının bulunmadığını ve … Çağrı Merkezi’nde çalışan müvekkilinin çalışanlarının, müşteri hesaplarındaki paraları zimmetine geçirmeleri nedeniyle alacaklı olduklarını iddia ettiğini, bu belge ve anlatımlardan faturalara konu hizmetin verildiğinin anlaşıldığını, çalışanlarının yaptığı iddia edilen sözde usulsüzlük soruşturmasının tarafı olmadıklarını, bu soruşturmanın da huzurdaki davanın konusu olmadığını, itiraz edilen işbu icra takibinin konusunun likit alacaktan kaynaklandığını belirterek haksız itirazın iptali ile alacağın %30’undan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; taraflar arasında 28.11.2017 tarihinde Çağrı Merkezi Hizmet Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeyle davacı şirket kendi sorumluluğunda bulunan çağrı merkezi kanalıyla müvekkilinin müşterilerine yönelik çağrı merkezi hizmetlerinin karşılanmasının kararlaştırıldığını, 2019 yılı şubat ayı içinde müvekkilinin müşterilerinden birinin müvekkili şirketi arayarak hesabına erişemediğini belirtmesi üzerine, müşteri şikayetinin müvekkilin davacı şirketten hizmet satın aldığı … Çağrı Merkezi ile ilgili olması nedeniyle konunun çözülmesi için davacıya sorunun bildirildiğini, davacının … Çağrı Merkezi bünyesinde araştırma ve soruşturma başlattığını belirttiğini, sonrasında da olayın davacının çalışanı … isimli müşteri temsilcisinin hatasından kaynaklandığını ve sorunun halledileceğinin müvekkiline bildirildiğini, öte yandan müvekkilinin talebi üzerine, davacı tarafından … Çağrı Merkezinde çalışan personelinin işlemlerinin ayrıntılı olarak incelendiğini, 07.05.2019 tarihli Disiplin Komitesi Raporu düzenlendiğini, davacının bu rapora istinaden … Çağrı Merkezinde takım lideri olarak çalışan …’nın iş akdini takım lideri olarak gözetim ve denetimi altında bulunan müşteri temsilcilerinin usulsüz işlemlerle kullanıcıların hesaplarındaki paralarının çıkışına sebebiyet vermesi, bu şekilde kurumsal müşteri nezdindeki şirket itibarını olumsuz zedeleyerek şahsına duyulan güveni sarstığı, doğruluk ve bağlılığa bağdaşmayan bu tutum ve davranışlarının bulunması nedeniyle … sayılı İş Kanunu’nun 25.maddesi uyarınca haklı nedenle derhal feshine karar verildiğini, iş akdi sona erdirilen …’nın … 1. İş mahkemesinin … E.sayılı dosyası üzerinden müvekkili ve davacı aleyhine işçi alacağına ilişkin tazminat davası açtığını, bu vesile ile usulsüz işlemlerden haberi olduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketin bu merkezde çalışan tüm müşteri temsilcilerinin, müşterilerle yaptıkları telefon görüşmelerini ve hesap hareketlerini ayrıntılı olarak incelediğini, müşterilerin hesaplarından para almak ve kendi zimmetlerine geçirmek şeklinde birden çok usulsüzlüklerin tespit edildiğini (dava dilekçesinde ayrıntılı olarak ve kalem kalem belirtilmiştir), bu şekilde toplam 146.786,73.-TL’nin davacı çalışanları tarafından illegal olarak müşterilerin hesaplarından çekildiğini, maddi zararın artma ihtimalinin de kuvvetle muhtemel olduğunu, sorumlular hakkında … C. Başsavcılığına şikayet dilekçesi verildiğini, … numaralı dosya üzerinden soruşturmanın devam ettiğini, davacının müvekkili şirkete cevap dahi vermeden, hiçbir şey olamamış gibi hizmet bedeli adı altında faturalar gönderilmesi üzerine … 23. Noterliği ‘nin … yevmiye numaralı… tarihli ihtarnamesi ile, müvekkil şirketin … Çağrı Merkezinde çalışan personelinin illegal yollarla müşteri hesaplarındaki paraların çıkışını yapıp, zimmetlerine geçirmelerinden dolay borçlarının bulunmadığı bildirilerek faturaların iade edildiğini, asıl kendilerinin alacaklı olduğunu, söz konusu 146.786,73.-TL maddi zararları için fiilin işlendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği miktardan takas ve mahsup talep ettiklerine, bu olaylar nedeniyle müvekkil şirket kullanıcıları nezdinde çok zor durumda kaldığını, itibarının zedelendiğini, davacı şirketin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, çalışanlarını kontrol etmediğini, denetimlerini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin müşterilerinden gelen şikayetleri kendilerine iletilip konunun araştırılmasını isteyince de baştan savma bir rapor düzenlediğini, çok ciddi manevi zarara da uğradıklarını, böyle kötü olayların kredilendirme notuna menfi etki ettiğini, hiç bir şekilde müvekkili şirketin müşterileri nezdinde kaybettiği itibarı karşılamaya yetmese dahi 150.000,00.-TL manevi tazminatın da olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği miktardan takas ve mahsup edilmesini talep ettiklerini, icra inkar tazminatının koşullarının oluşmadığını, davanın öncelikle tümüyle reddine, müvekkil hakkında davacı/ karşı davalı tarafından başlatılan … 6. İcra müdürlüğü’nün … E. Sayılı takibin iptaline, müvekkilin bu olay nedeniyle uğradığı 146.786,73 TL maddi zararının ve 150.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği miktardan takas ve mahsup edilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; taraflar arasında imzalanan “… A.Şb … A.Ş. Sözleşmesi” gereğince cari hesap borcunun bulunduğu iddiasıyla tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 6. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 23/12/2019 tarihinde, davalı aleyhine, 31.07.2019 tarihli 2 adet, 31.05.2019 tarihli bir adet olmak üzere 3 faturaya dayanarak, 47.987,99.-TL – 132.691,00.-TL – 87.910,00.-TL asıl alacak olmak üzere toplam 268.588,99.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (…) ödeme emrinin borçlu/davalıya 27/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27/12/2019 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 27/04/2020 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 268.588,99.-TL toplam asıl alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalı taraf da cevap dilekçesinde hizmetin teslim edilmediğine ilişkin bir savunma da getirmemiştir. Sadece son iki faturayı ödemekten imtina ederek iade etmiş, ödememe sebebi olarak da davacı çalışanlarının usulsüz ve suç teşkil eden eylemlerini nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek takas talebinde bulunmuştur.
Öyle ise çözümlenmesi gereken sorun, davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu, davacının davalı tarafa haksız eylemlerinin olup olmadığı, bunun madden tazmini gereken bir zarar olup olmadığı, davalının bu nedenle manevi zararının bulunup bulunmadığı, sonuçta takas yapılabilecek bir tazminat alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Her iki tarafın da ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2019 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahipleri lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
İcra takibine ve davaya konu üç adet fatura olduğu anlaşılmaktadır. Bunlar:
31.05.2019 tarih, … nolu, 87.910,00.-TL bedelli
31.07.2019 tarih, … nolu, 47.987,99.-TL bedelli
31.07.2019 tarih, … nolu, 132.691,00.-TL bedelli faturalardır.
Her üç fatura da davacı defterlerinde kayıtlıdır. Davalı defterlerinde ise sadece 87.910,00.-TL tutarındaki fatura kayıtlı olup, diğer iki fatura davalı tarafından Üsküdar 23. Noterliği ‘nin 10263 yevmiye numaralı 05.08.2019 tarihli ihtarnamesi ile iade edilen faturalardır. İhtarnamede “… Sayın Muhatap, tarafmızca düzenlenen 31.07.2019 17:16 tarih ve … nolu KDV dahil 132.691,00TL’bedelli ve yine 31.07.20J9 17:10 tarih … nolu KDV dahil 47.987,99TL bedelli iki adet e-fatura sistem üzerinden müvekkil şirkete tebliğ edilmiştir. İhtar ve itiraz eden keşideci müvekkil şirketin Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs aylarma ait mahsuplaşma gerekse de hizmet bedeli adı altında tarafınıza bir borcu bulunmamaktadır. Aksine müvekkil şirketin … Çağrı Merkezinde çalışan personelinizin illegal yollarla müşteri hesaplanndaki paraların çıkışını yapıp, zimmetlerine geçirmelerinden dolayı şirketinizden alacağı bulunmaktadır. Bu nedenle; Fazlaya ilişkin sair tüm talep ve dava haklanmız saklı kalmak kaydıyla, tarafunızca tebellüğ edilen. 31.072019 17:16 tarih ve … nolu KDV dahil 132.691,00TL bedeUi ve yine 31.07.2019 17:10 tarih … nolu KDV dahil 47.987,99TL bedelli iki adet e-faturaya yasal suresi dahilinde itiraz ederek, faturaları işbu ihtamamemiz ekinde tarafmıza iade ettiğimizi lüzumuna binaen ihbar ve ihtar ederiz. 05.08.2019…” denilmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde bahsettiği ve yukarıda ihtarnamede, iade edilen 2 faturanın dayanağı olarak belirtilen, davacı çalışanlarının işlediği suç nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… srş.sayılı dosyasında ceza soruşturması devam etmektedir. Söz konusu soruşturmanın şüphelileri davacı şirketin çalışanları olup, davalıyı zarara uğrattıkları iddia edilmektedir. Zarar miktarının da 146.786,73.-TL olduğu iddia edilerek takas mahsup talebinde bulunulmuştur. Ayrıca cevap dilekçesinde 150.000,00.-TL manevi tazminat istenmiştir. Ancak açılmış bir karşı dava veya birleşen dava yoktur. Ancak davalı taraf bu iki talebini … 26. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icra takibine konu yaparak Maddi Tazminat 146.786,73 TL + Manevi Tazminat 150.000,00 TLolmak üzere işlemiş faizleriyle birlikte toplam 347.647,26.-TL üzerinden icra takibi başlatmıştır. Takip borcu … tarihli … seri nolu, … sıra nolu, … özel sıra nolu tahsilat makbuzu ile tahsil edilerek, aynı tarihli 64232 nolu reddiyat makbuzu ile dosya alacaklısına ödenmiştir. Böylece ortada takas mahsuba konu bir alacak olmadığından, daha doğrusu bu talep konusuz kaldığından davamızda tartışılmamıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme, ceza soruşturmasına konu olay nedeniyle fesh edilmemiştir. Sözleşme hükümleri yürürlüktedir. Davalı taraf hizmet almaya devam etmektedir. Yukarıda açıklanan ve iade edilen iki adet faturanın iade sebebi söz konusu davacı çalışanlarına yüklenen suç duyurusudur. Hizmetin alınmadığı iddia edilmemektedir. Söz konusu zarar iddiası başka bir davanın konusu olup zaten icra takibi ile iddia edilen zarar tahsil edilmiştir.
Söz konusu ceza soruşturması davacının iç ilişkisi olması, bu ilişkiden kaynaklanan sorunun davalıyı ilgilendirmemesi, bu iç ilişkinin davalıyı ilgilendiren yanının davalının uğradığını iddia ettiği zararlar olup bu zararları elbette isteme hakkı olduğu, bu hakkını icra takibi yaparak kullandığı ve iddia ettiği zararı tahsil ettiği anlaşıldığından ceza soruşturmasının sonucunu beklemeye gerek duyulmamıştır. Zira 6100 sayılı HMK.nun 30.maddesinde hakime bir görev olarak yüklenen “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmü gereği dava ve usul ekonomisi gözetilerek soruşturma sonucunun dosyaya bir katkısı olmayacağı düşünülmüştür. Çünkü davacı çalışanlarının mahkum olması veya beraat etmesinin sonucu etkilemeyeceği düşünülmüştür.
Açıklanan nedenlerle dava ve icra takibine konu faturalardaki hizmetin alınmadığı iddia edilmediğinden (Örn, sistemin kapatılması vb), sözleşme halen yürürlükte olduğundan davalının savunmalarına göre davanın kabulüne, likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının … 6. İcra Müdürlügünün…sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE,
Takibin takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (268.588,99-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 53.717,79-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 18.347,31-TL olup, peşin alınan 3.243,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.103,42‬-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 214,10-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL’den oluşan 1.214,10-TL yargılama gideri ile 54,40-TL başvuru harcı, 3.243,89-TL peşin harç toplamı 4.512,39‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 42.288,35-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/12/2023

KATİP

HAKİM