Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/225 E. 2020/161 K. 29.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/225 Esas
KARAR NO : 2020/161

DAVA :Alacak (Kira Sözleşmesine Dayalı)
DAVA TARİHİ : 16/04/2020
KARAR TARİHİ : 29/05/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kira Sözleşmesine Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılarla yapmış oldukları 01.01.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca, mülkiyeti davalılara ait …AVM içerisinde bulunan toplam 7.161,24 m2’lik alanı spor tesisi olarak işletmek üzere kiraladıklarını ancak kiralama aşamasında davalılar tarafından taraflarına bildirilen bir kısım hususların taşınmazı kullanmaya başladıktan sonra eksik ve hatalı olduğunu anladıklarını, spor salonunun hacminden daha fazla iş yapıyormuş gibi gösterildiğini ve kira sözleşmesinin o şartlarda yapılarak salonda bir kısım tadilat ve yenilemeye de ihtiyaç duyulduğunu, bu noktada yapılan masraflar ve fazla ödenen kira bedelinin tahsil edilmesini ; ayrıca anılan taşınmazla ilgili elektrik, su ve ortak giderlere katılım payı adı altında davacıdan kira sözleşmesine aykırı olarak fazla bedel tahsil edildiğini ve bu miktarın da tahsilini talep ettiklerini, kiralanan taşınmazda 07.01.2020 tarihli yönetim kurulu kararı uyarınca ön ödemeli elektrik sistemine geçildiğini ancak bunu kabul etmediklerini, salgın hastalık kapsamında 16.03.2020 tarihli valilik kararı ile spor salonlarının kapatılması ve 03.04.2020 tarihli salgın hastalık sürecinde sayaç okuma işlemi yapılmayacağına ilişkin EPDK kararlarına rağmen, 03.04.2020 tarihinde haberleri olmaksızın, kiracısı bulundukları taşınmazda ön ödemeli sayaç sistemine geçilmesinin anılan kararlara ve hukuka aykırı olduğunu, böylelikle davacı tarafa mağduriyet yaratan ön ödemeli elektrik sistemine geçilmesine yönelik 07.01.2020 tarihli yönetim kurulu kararının geçersizliğinin tespitini ve bu karar uyarınca davacının uğradığı zararın tahsili ile muarazanın menini talep etiklerini, ayrıca dava sonuçlanıncaya kadar ön ödemeli sayaç sistemine geçilmesine ilişkin verilen kararın tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Dava, 01.01.2018 başlangıç tarihli, davacının kiracı davalıların kiraya veren olduğu kira sözleşmesi kapsamında fazla ödenen kira bedeli ile elektrik,su ve ortak giderlere katılım bedelinin davalılardan tahsili ve ayrıca kiralanan taşınmazda ön ödemeli elektrik sistemine geçilmesine imkan tanıyan 07.01.2020 tarihli yönetim kurulu kararının geçersizliğinin tespiti, bu yüzden davacının uğradığı zarar ile muarazanın meni istemine ilişkindir.
Davacı kiracının kiraya veren davalılara açtığı davada, taraflar arasında 01.01.2018 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesinin bulunduğu; böylelikle taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. Maddesinde “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın … kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 115. Maddesinde, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir” hükümlerine yer verilmiştir.
Sonuç olarak, yukarıda açıklandığı üzere davacı (kiracı) ile davalılar (kiralayan) arasındaki ilişkinin hukuki dayanağının kira sözleşmesi olması karşısında,davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla (Hakimler Savcılar Kurulu’nun 29.05.2020 tarihli kararının 4 nolu bendinin 2. Kısmı ile ; hızlı yargılama ilkesi gereğince dava dilekçesi tebliğ edilmeksizin görevsizlik kararı verilebileceğine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/4-2247 esas 2013/1667 karar sayılı emsal içtihadı , HMK’nın 30. Maddesindeki usul ekonomisi ilkesi ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/1435 esas 2018/87 karar sayılı kararı da göz önünde bulundurularak) mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir. (bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ;2016/9430 Esas 2019/7693 Karar sayılı ilamı. 2016/17490 Esas 2019/7610 Karar sayılı ilamı)
KARAR : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK.’nın 114/1-c, 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan mahkememizin görevsizliği ile davanın USULDEN REDDİNE, Görevli mahkemenin SULH HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
2-HMK.nın 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin , bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten , süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 20 maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği,
4-Yargılama gideri konusunda HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli Mahkemece karar verilmesine, davaya bir başka Mahkemede devam edilmediği takdirde talep halinde Mahkememizce yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
5-Harç ve masrafların yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-Tedbir talebinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.29/05/2020

Katip
¸E-İmza

Hakim
¸E-İmza