Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/212 E. 2021/547 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/212 Esas
KARAR NO : 2021/547

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 21/03/2020
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Sıra cetvelinde 339.sırasına kaydı yapılarak masaya kaydı red edilen müvekkili alacağına istinaden itirazları gereği alacağının masaya kayıt edilmesini talep ettiğini, iflas idaresinde yer alan alacakılar dışındakilerin ilama bağlı olmayan alacakların red edildiği anlaşıldığını, iflas idaresinin red kararı dosya kapsamına ve taraflarınca sunulan deliller ile müflisin beyanlarına da aykırı olduğunu, müvekkilinin … Vergi Dairesine kayıtlı taksi ve servis işletmeciliği yaptığını, kendi adına vergi kaydının olduğunu birlikte işçi gibi iş verenin tüm talimat ve emirlerine uygun olarak tam zamanlı çalıştığını, müflis şirket ile 01/04/2015 tarihinde yapılan sözleşme aralarındaki fiyat tarifesine uygun olarak insan taşıma işinin gerçekleştirildiğini, yapılan iş ve düzenlenen faturalara istinaden 19/10/2015 tarihinde, 31/12/2015 keşide tarihli 80.000,00-TL’ lik çek keşide edilerek verildiğini, cari hesap bakiyesi için 31/12/2015 tarihinde müflis şirket ile mutabakat sağlandığını, 80.000,00-TL’ lik çekin mahsubu ile bakiye borç 30.464,16-TL olduğunu,31/12/2015 tarihinde verilen çek ibraz edildiğinde karşılıksız olduğunu, 31/12/2015 tarihinde … 10. İcra Dairesinin … E.sayılı dosyası ile müflis aleyhinde cari hesap bakiyesi 30.464,16-TL miktar yönünden icra takibi başlatıldığını, 04/01/2016 tarihinde 80.000,00-TL miktarlı çek yönünden icra takibi başlatıldığını, yapılan takiplerin kesinleştiğini, icra işlemleri yapıldığını, herhangi bir tahsilatın yapılamadığını, Ticaret Sicil Gazetesinin 20/06/2019 tarihli ilanı ile … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E.sayılı dosyası ile davalı borçlunun iflasına karar verildiğini, … 3. İflas Dairesinin…İflas sayılı dosyası ile müflisin iflas işlemlerine başlandığını, tasfiye işlemlerinin adi usulde yapılmasına karar verildiğini, müvekkilinin … 11. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takpi dosyasından kesinleşmiş kambiyo senedine mahsus icra takibi gereği iflasın açıldığı tarih olan 30/05/2019 tarihi itibariyle 134.195,35-TL alacaklı olduğunu, müvekkilinin … 10. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasında cari hesap bakiyesi nedeniyle kesinleşmiş icra takibi gereği iflasın açıldığı 30/05/2019 tarihi itibariyle 49.802,78-TL alacaklı olduğunu, müvekkili …’ nın toplamda 30/05/2019 tarihi itibariyle 183.998,13-TL alacaklı olduğunu, açıklanan nedenlerle davacı müvekkilin iflas tarihi olan 30/05/2019 tarihi itibariyle 183.998,13-TL alacağının masaya kaydının yapılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin iflas idaresine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 05/02/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile özetle: Davacının … 3. İflas Müdürlüğü’ nün … iflas sayılı dosyasında reddedilen 183.998,13 TL’lik alacağın iflas masasına kaydının yapılması talebinden ibaret olduğu,
Davacının 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
Davacının dosyaya sunmuş olduğu davalının kaşe/imzasının bulunduğu cari hesap ekstresinde takip konusu faturaların kayıtlı olduğu, davacı tarafa 3 adet (10.000,00 TL+61.000,00 TL+80.000,00 TL) 151.000,00 TL ödeme yapmış olduğunun görüldüğü ve bakiye olarak 34.069,93 TL alacaklı olması gerektiği, ancak KDV yönünden Vı oranında değerlendirme yapılması gerektiği bu itibarla davalının cari hesabına göre ve takipte de talep edilen 30.464,16 TL borçlu olduğu yönünde davalının kaşe/imzasının da bulunduğu, ancak davalının ticari defter ve belgelerinin iflas dairesine ibraz edilmediğinden mezkur faturaların kayıtlı olup olmadığı hususu tespit edilemediği,
Sayın Mahkemece mezkur mutabakat metninin alacağın ispatı için yeterli kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı olarak 30.464,16 TL ve davalı tarafından davacıya keşide edilen 31.12.2015 vadeli 80.000,00 TL tutarlı çekin karşılıksız çıktığından dolayı davacının davalıdan 1.200,00 TL banka bedeli ödendiği için 78.800,00 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği,bu alacaklar için iflas öncesi yapılan icra takiplerinin kesinleştiği ve kesinleşen takiplerin iflas tarihi itibariyle ulaştığı 169.848,15-TL’nin iflas masasına kayıt ve kabulü gerekeceği; tahsil harçları toplamı 10.668,37-TL’nin ise reddi gerekeceği;
Taraflar arasında imzalanmış mutabakat metninin alacağın ispatı için yeterli kabul edilmesi halinde; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 30.464,16 TL cari hesaptan kaynaklı alacağı ve 78.800,00 TL karşılıksız çıkan çekten dolayı alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği,
Söz konusu alacakların kesinleşmiş icra takiplerine dayalı olduğu ve iflas tarihi itibariyle her iki icra dosyasından faiz ve diğer ferileri ile birlikte talep edilebilir toplam alacak miktarının (%9.10tahsil harçları toplamı hariç olmak üzere) 169.848,15-TL.olduğu ve iflas masasına kayıt ve kabulünün gerekeceği; her iki icra dosyasına ait resmi tahsil harcı toplamı 10.668,37-TL. miktarlı bakiye miktarın ise iflas masasından talep edilemeyeceği; mütalaa edilmiştir.
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. m).Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut davada, … 3. İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu 10/06/2020 tarihli cevabı yazıda, sıra cetveli ilanının … tarihli … Gazetesinde ilan edildiği, alacaklı tarafından 20.09.2019 masraf yatırıldığı, red kararının 13/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği bildirilmiştir. Davanın, 21/03/2020 tarihinde yani yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının kambiyo senedi alacağı nedeniyle … 10. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ve cari hesap alacağı nedeniyle … 11. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile müflis şirkete karşı yöneltmiş olduğu icra takiplerine esas olan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise hangi miktardaki alacağın iflas masasına alacak kayıt talebinin kabul edilebilir olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalının 2017-2018-2019 yıllarına ilişkin ticari defter kayıtlarını oluşturmadığına yönelik … 3. İflas Müdürlüğü’ nün …iflas sayılı dosyası içeriğinden anlaşılması üzerine, davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak müflis şirketin kayıt kabul talebine esas alacak miktarı var ise ne olduğu, müflis şirketin ticari defter ve kayıtlarında tarafların lehine veya aleyhine muhasebesel veri olup olmadığı, hangi yönde veri olduğu hususlarının tek tek araştırılması, sonuç olarak kayıt kabul davasına esas miktarın tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222.maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m.222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m.222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m.222/4).
Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur”.(Yargıtay 15. 2017/23 2018/2735K.sayılı ilamı)
HMK m.222 hükmünün tetkiki ile Davacının 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu görülmektedir. Mahkememize sunulan 05/02/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı olarak 30.464,16 TL ve davalı tarafından davacıya keşide edilen 31.12.2015 vadeli 80.000,00 TL tutarlı çekin karşılıksız çıktığından dolayı davacının davalıdan 1.200,00 TL banka bedeli ödendiği için 78.800,00 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği,bu alacaklar için iflas öncesi yapılan icra takiplerinin kesinleştiği ve kesinleşen takiplerin iflas tarihi itibariyle ulaştığı 169.848,15-TL’nin iflas masasına kayıt ve kabulü gerekeceği mütalaa edilmekle; dayanak raporun bu haliyle teknik ve nihai değerlendirmesinin hüküm vermeye ve yüksek mahkeme denetimine elverişli olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememize sunulan 05/02/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda her ne kadar icra dosyaları kapak hesaplarında icra vekalet ücretlerine yönelik bir ayrıma gidilmeksizin, yalnızca tahsil harçlarının borçlunun iflası nedeniyle dosyadan tahsilat yapılamadığından iflas masasından talep edilemeyeceği, masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gereken alacak tutarının bu haliyle 169.848,15-TL’ şeklinde hesaplamış ise de; Mahkememizce bu hesaplamada yer alan … 10. İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasında hesaplanan 2.772,24-TL ve … 11. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında hesaplanan 7.896,13-TL icra vekalet ücretleri alacaklarının, İİK 195. Maddesi hükmü uyarınca masaya kaydı talep edilemeyecek alacaklardan olduğundan bu tutar hesaplamadan basit matematiksel hesaplama mahiyetinde olduğu gözetilerek, -bu hukuki görüş doğrultusunda ek rapor alınmasına gerek görülmeksizin- dışlanarak dava kısmen kabul edilmiştir. Esasen, icra vekalet ücreti alacağı yasal olarak İİK 195.maddesi uyarınca masaya kaydedilemeyeceği gibi, yargısal uygulamada aynı yöndedir.
Yasal düzenlemelere bakıldığında;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun Müflisin Borçlarının Muacceliyet Kesbetmesi başlıklı 195. maddesi “Borçlunun gayri taşınır mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur. Müflisin vadesi gelmemiş faizsiz borçlarından yıllık kanuni faiz hesabıyla iskonto yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargısal uygulamalara bakıldığında;
*Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/2703 Esas, 2016/5220 Karar sayılı ilamında:
“… İİK’nın 195. maddesi uyarınca, müflisin borçlarının iflas ile birlikte muaccel hale geleceği ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masraflarının asıl alacağa ekleneceği, bilirkişilerin işlemiş faiz hesabını doğru yaptığı, ancak yasal düzenlemenin aksine vekalet ücretini de asıl alacağa eklediğini, İİK’nın 195. maddesinde takip masrafları arasında vekalet ücreti ve tahsil harcına yer verilmediği, bu nedenle bilirkişilerin hesaba ekledikleri toplam 42.497.40 TL vekalet ücreti haricindeki 1.281.457,51 TL’nin sübuta erdiği gerekçesiyle, 1.281.457,51 TL alacağın Müflis …Şti’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı iflas idaresi vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA”,
*İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2019/3453 Esas, 2020/144 Karar sayılı ilamında:
“…Diğer yandan, davacının masaya yazdırılması gereken alacak kalemlerinin değerlendirilmesi gerekecektir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun yedinci babında iflasın hukuki neticeleri düzenlenmiştir. Yasanın 184. maddesi “ İflas Masası“, üst başlığı ise “Borçlunun Malları Hakkında İflasın Neticeleri “ dir. 193. maddesinde, “ Takibin durması ve düşmesi “ başlığı ile iflasın açılmasının, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle, teminat gösterilmesine İlişkin takipleri durduracağı, iflas kararının kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği, iflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbirinin yapılamayacağı, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından İflas masasına karşı devam edileceği, satış bedelinin 151’inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaştırılacağı, artan kısmın İflas masasına intikal edeceğine yer verilmiştir.” Alacaklıların Hakları Üzerine İflasın Tesirleri “ üst başlığı ile 195. maddede, “ Müflisin borçlarının muacceliyet kesbetmesi “ başlığı ile, borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılmasının müflisin borçlarını muaccel kılacağı, iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının anaya zammolunacağı ifade edilmiştir.
Somut olayın yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirilmesi halinde, davacının İflas kararından önce müflise karşı başlatmış olduğu İcra takibinin İflas kararının kesinleşmesi ile düştüğü anlaşılmaktadır. Yani takip hükümsüz kalmıştır. Bu durumda fiilen yapılan takip masrafları haricinde, vekalet ücreti ve tahsil harcına karar verilemeyecektir. ( Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2001/7124 Esas, 2002/483 Karar ve 24.01.2002 tarihli emsal ilamda, “İİK .nun 195. maddesinde takip masraflarınında masaya kaydının istenebileceği hükme bağlanmış olup, vekalet ücreti ve tahsil harcı haricindeki diğer takip masraflarının masaya kabul edilmemesi isabetli değildir “ şeklinde belirtilmiş, emsal, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/2703 Esas, 2016/5220 Karar ve 30.11.2016 tarihli ilamında ise, ilk derece mahkemesi tarafından, “…İİK ‘nın 195. maddesi uyarınca, müflisin borçlarının İflas ile birlikte muaccel hale geleceği ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masraflarının asıl alacağa ekleneceği, bilirkişilerin işlemiş faiz hesabını doğru yaptığı ancak yasal düzenlemenin aksine vekalet ücretinin de asıl alacağa eklendiği İİK 195. maddesinde takip masrafları arasında vekalet ücreti ve tahsil harcına yer verilmediği bu nedenle bilirkişilerin hesaba ekledikleri ….TL vekalet ücreti haricindeki alacağın subuta erdiği gerekçesiyle…” bakiye kısmın müflisin İflas masasına kayıt kabulüne karar verildiği.“ şeklinde verilen karar özeti ilamda açıkça gösterilerek karar onanmıştır.
…toplam talep edilen, 266.696,55 TL den İcra takip dosyası için talep edilen 18.937,16 TL ‘ vekalet ücret alacağının mahsubu neticesinde 247.759,39 TL ) ve müflis şirketin İflas masasına kayıt kabulü gerekirken, yasa gereğince düştüğü kabul edilen İcra takip dosyası için hesaplanan vekalet ücreti alacağının da masaya kaydı yönünden karar tesisi isabetli olmamıştır…”
*İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2019/2096 Esas, 2020/1053 Karar sayılı ilamında:
“…İİK’nun 195. maddesi uyarınca, müflisin borçları iflas ile birlikte muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları asıl alacağa eklenir. Bununla birlikte anılan maddede takip masrafları arasında, tahsil harcı ile icra vekalet ücretine yer verilmiş değildir. Bu nedenle mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 9.057,31 TL icra vekalet ücretinin de alacak olarak masaya kaydına karar verilmesi doğru olmamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı alacağının İİK’nun 206/4. maddesi gereğince iflasın açılmasından önceki 1 yıl içinde tahakkuk etmediğinden 106.373,76 TL alacağın 1. sıraya kaydının mümkün olmadığı, İİK’nun 195. maddesinde icra vekalet ücretinin takip masrafları arasında sayılmadığı, 9.057,31 TL icra vekalet ücreti yönünden davanın reddi gerektiği…” şeklinde karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, İİK ‘ nun 195. maddesinde iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masraflarının ana paraya ekleneceği, vekalet ücreti alacağının takip masrafı kalemi olarak kabul edilmediği, dolayısıyla takip dosyasında kapak hesabında yer alan icra vekalet ücreti alacağının masaya kaydı gereken alacak kalemlerinden olmadığı, yukarıda değinilen ve yerleşik uygulama haline gelen içtihatlarda, vekalet ücreti alacağının takip masrafı olmadığı için masaya kaydı talep edilemeyecek alacaklardan olduğunun açıkça ifade edildiği, bu bağlamda raporda belirlenen toplam 169.848,15-TL miktardan … 10. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında hesaplanan 2.772,24-TL ve … 11. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasında hesaplanan 7.896,13-TL olan icra vekalet ücretleri çıkartıldığında masaya kaydı gereken 157.384,26 TL alacağın … 3.İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasına istinaden açılan iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur,
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
-157.384,26 TL alacağın … 3.İflas Müdürlüğünün …sayılı iflas dosyasına istinaden açılan iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan başlangıçta peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacının yapmış olduğu 54,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 33,00 TL, bilirkişi ücreti 1.300,00 TL olmak üzere toplam 1.333,00 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre (%85,53) 1.140,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/09/2021

Katip

Hakim