Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/21 E. 2021/582 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/21 Esas
KARAR NO : 2021/582

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/11/2019 gün 2019/221 esas, 2019/345 karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş olmakla, mahkememiz esasının 2020/21 sırasına kaydı yapılan, İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/10/2018 tarihinde müvekkili şirkete … numaralı işyeri poliçesi ile sigortalı … Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterdiği “…” adresinde, iş yerine ait deponun bulunduğu bina dışında davalı kurum sorumluluğunda bulunan temiz su borusunun patladığını ve bunun neticesinde akan/sızan sular sonucunda sigortalı işyerindeki muhtelif emtiaların hasar gördüğünü, olay mahallinde … tarafından yapılan çalışmaların fotoğraflandığını ve anılan bölgede … tarafından kapama/kazma yapıldığının görüldüğünü, yapılan inceleme ve ekpertiz sonucunda sigortalıları … Şti.’ne 16.384,87-TL (faiz hariç) hasar tazminatı ödendiğini, bu nedenle davalı hakkında … 6. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını ancak davalının takibe itiraz ettiğini belirterek fazlaya ait talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; borçlunun itirazın iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına ve ayrıca borçlu aleyhine icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu hasarın kat maliklerinin sorumluluğunda bulunan iç tesisatta meydana gelen arızadan kaynaklandığını, ayrıca hasar gören eşyalarla ilgili ayrıntılı belirli bir eşya listesi sunulmadığı diğer taraftan esas hakkındaki itirazlarının tekrarla birlikte sigortalının sigorta şirketine ödediği toplam prim tutarının da zarar miktarından tenzili ile toplam zararın tespiti gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, … nolu poliçe ve hasar dosyası, ekspertiz raporu, hasara ilişkin resimler, EFT dekont çıktısı, iki adet e-Arşiv fatura çıktısı, … Genel Müdürlüğü’nün 07/02/2019 tarihli hasar bedeli konulu cevabi yazısı, kira sözleşmesi celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, Sigorta Hukuku Uzmanı …, … Makina Mühendisliği Öğretim Görevlisi …ve Mali Müşavir …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 04/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…. … Sigorta A. Ş.’nin dava dışı sigortalısı nezdinde 23.10.2018 tarihinde meydana gelen zararın muhatabı olarak …’nin zarardan sorumluluğu bulunduğu , 23.10.2018 tarihli kanal çalışması sırasında oluşan 16,146.00 TL. hasar tutarının riziko tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun bulunduğu ve hasar tarihinin poliçe vadesi içinde kaldığı, davalıların … 6. İcra Müdürlüğü ‘ nün …Esas sayılı icra dosyasına asıl alacak, işlemiş faiz ve feriler yönünden yapılan itirazın haksız olduğu , tarafların icra inkar tazminatı talebine ilişkin takdirin Mahkememize ait olduğu …” tespit edilmiştir.
Dava, iş yeri sigorta poliçesi kapsamında, sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği sigorta tazminatının davalıdan tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı …Ş. ile dava dışı …Ltd.Şti. arasında 19/03/2018 – 19/03/2019 tarihleri dönemini kapsayan bir (1) yıl süreli İş Yerim Paket Sigorta poliçesinin akdedildiği, poliçe süresi içinde iken 23/10/2018 tarihinde dava dışı sigortalıya ait iş yerinin ve deponun bulunduğu binanın dışında davalı kuruma ait temiz su borusunun patladığı, patlayan temiz su borusundan akan / sızan yoğun ve şiddetli suların sigortalı iş yerine ait depodaki emtialara zarar verdiği, sigortalı tarafından yapılan hasar ihbarı üzerine davacı … şirketinin 17/12/2018 tarihinde dava dışı sigortalısına 16.146,00 TL ödemede bulunduğu, akabinde ödemiş olduğu hasar tazminatının ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte tahsili için davalı kurum hakkında … 6. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattığı, ancak davalı kurumun ödeme emrine itiraz dilekçesinde davacı … şirketine herhangi bir borçlarının bulunmadığını bildirerek borca itirazda bulunduğu ve takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının duran takibe devam edilmesi ve alacağın tahsiline yönelik olarak işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davacı hasara ve zarara yol açan eylemin, davalı kuruma ait binanın dışında bulunan ve davalının sorumluluğunda olan temiz su borusunun patlaması neticesinde meydana geldiğinden ödemiş olduğu hasar tazminatının davalı kurumdan tahsili gerektiğini ileri sürerken; davalı taraf cevap dilekçesinde zararın ortaya çıkmasında bina içinde bulunan içme suyu borularının (iç tesisat) arızası sebebiyle meydana geldiğini, iç tesisattaki arızanın kat maliklerinin sorumluluğunda olduğunu, kendilerine kusur atfedilemeyeceğini savunmaktadır.
Uyuşmazlığın temeli; dava konusu hasarın ve zararın hangi sebepten kaynaklandığı, iç tesisat arızasının hasar ve zararının meydana gelmesinde etkili olup olmadığı, davalının kusuru bulunup bulunmadığı,noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın halli teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bir konu olduğundan dosya alanında uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu 04/05/2021 tarihli raporunda; 23/10/2018 tarihinde su arızası ihbarı üzerine davalı kurum yetkililerinin (10012897473 sayılı iş emri ile) arıza giderim çalışması başlattığını, ihbar üzerine yapılan kontrolde “Şube Yolu” arızasının tespit edildiği, şube yolu arızasının raporda açıklandığı üzere davalı kurum tarafından ana su borusu hattı ile bina arasında kalan ve binanın dışında bulunan teçhizatlarda meydana gelen arıza olduğu, bu türden şube yolu arızalarında abonelerin veya vatandaşların Kanun ve Yönetmelikler uyarınca arızaya müdahale etme imkanın bulunmadığı, temiz su borusundaki patlamanın ve şube yolu arızasının abonelerden kaynaklanabilecek bir arıza dahi olmadığı, başka bir anlatımla dava dışı sigortalının şube yolu arızasının meydana gelmesinden herhangi bir kusurunun ve dahlinin bulunmadığı, şube yolu arızasının bina içindeki iç tesisatla bir ilgisinin de olmadığı, mevzuat uyarınca şube yolunda yer alan boruların bakım, onarım ve denetimini yapma yetkisinin davalı kurumun sorumluluğunda bulunduğu, hasar dosyası kapsamında dava dışı sigortalıya ödenen sigorta tazminatının hasara uğrayan emtialar ve poliçe hükümleri kapsamında piyasa rayiçleri ile uyumlu ve kadri maruf olduğu ifade edilmiştir. Hasarın ve zararın kaynağı konusunda yapılan bilimsel açıklamaların doyurucu olması, uyuşmazlığı gideri mahiyette bulunması, yasal geciktirici nedenlerin raporda detaylı olarak gösterilmesi, raporun kapsam ve içerik itibariyle denetime açık olması karşısında, Mahkememizce 04/05/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporuna itibar edilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı her ne kadar itiraz dilekçesi sunmuş ve binadaki bakım eksikliği, söz gelimi izolasyonun yeterli olmadığı ve binanın imara uygun şekilde inşa edilip edilmediği yönünde araştırma yapılmasına yönelik yeni vakıalar ileri sürmüş ise de ; öncelikle bu yeni vakıaların savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğu, zira bu yeni vakıaların cevap dilekçesinde savunma sebebi olarak dile getirilmediği açıktır. Bununla birlikte tekraren ifade etmek gerekirse, bilirkişi kurulu raporunda mevcut arızanın şube yolu arızası olduğu, bina ile ilgili bir durumun hasara neden olmadığı, hasar ve zarardan davalı kurumun sorumlu olduğu konusunda duraksama yoktur. Kaldı ki bir an için aksi düşünüldüğünde; sigortalının iş yerinin bulunduğu binada gerçekten bakım eksikliği (yetersiz izolasyon) varsa, davaya konu hasardan önce şiddetli sağanak ve yağışlarda aynı şekilde depoyu su basması bu suretle aynı zararın meydana gelmesi beklenir ki, böyle bir durum dava dosyasında ispat edilemediği gibi söz konusu da değildir. O halde, davalının iç tesisattaki arızanın ya da binanın hasara neden olduğu yönündeki savunmaları ispat edilememiş, mahkememizce yerinde de görülmemiştir.
Öte yandan, konuya ışık tutabilecek;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2018/607 Esas, 2020/2115 Karar sayılı ilamında benzer şekilde;
“…Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalıya ödenen bedelin, hasar sorumlusundan tahsiline ilişkin yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, hasarın su borusu patlamasından kaynaklandığı ve hasardan davalının sorumlu olduğu, eksper raporunda belirtilen 12.650,00 TL hasar bedelinin uygun olduğu gerekçesiyle bu miktar yönünden davalının takibe itirazının iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf, Tüzüğünün 26. maddesi uyarınca şube yollarının, abonenin arsası veya binası içindeki kısımlarında meydana gelecek arızalardan abonenin sorumlu olduğunu, dava konusu olayın müvekkili kurumun sorumluluğu olmadığı bir alanda dahili içme suyu tesisat arızasından kaynaklandığını ileri sürerek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Ancak alınan bilirkişi raporundan, patlayan su borusunun bina dahilinde olmayan ve …’nin sorumluluğunda kalan temiz su borusundan kaynaklandığı anlaşıldığından, davalı tarafın bu yöndeki savunması yerinde görülmemiştir. Öte yandan sigortalı yerin projeye aykırı şekilde işyeri olarak kullanılması da, objektif özen sorumluluğu bulunan davalı …’nin sorumsuzluğu sonucunu doğurmayacaktır. O halde davalı …’nin sorumluluğunda bulunan temiz su borusunun patlaması ile sigortalı işyerine dolan sulardan doğan hasardan davalı tamamen sorumlu olup, davalının aksi yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir…” denilmiştir.
Açıklanan nedenler karşısında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda piyasa rayiçleri ile uyumlu ve kadri maruf olduğu belirtilen zarar tutarından davalı kurumun sorumlu olduğu, davacı … şirketinin dava dışı sigortalısına hasar tazminatını ödediği tarih itibariyle davalının temerrüte düşeceği, ödeme tarihinden takip tarihine kadar istenen yasal faizin hem faiz türü hem de miktarı itibariyle takip talebinde doğru şekilde hesaplandığının anlaşılması karşısında davanın tümden kabulüne karar vermek gerekmiş, ancak icra inkar tazminatı talebi bakımından İİK 67. maddesindeki yasal koşullar bulunmadığından alacağın likit ve muayyen olmaması sebebiyle davacının icra inkar tazminatı talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile ;
1-Davalının … 6. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZININ İPTALİ ile takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal koşullar oluşmadığından REDDİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (16.384,87-TL ) üzerinden alınması gereken 1.119,25 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 279,82 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 839,43 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 279,82 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 49,00 TL, bilirkişi ücreti 1.800,00 TL olmak üzere toplam 2.128,82-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekille tensil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır