Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/209 E. 2022/3 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/209
KARAR NO : 2022/3

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 07/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeklerin dayanak olduğu 381.869,26 TL tutarındaki alacağının reddinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, …Bankası … Şubesi’ne ait …Ltd. Şti. tarafından düzenlenen ve ..Ltd. Şti.’ne ciro edilen 25.10.2018 vade tarihli … numaralı 96.000 TL (doksanaltıbin) meblağlı çekin …bank … Şubesi’ne ait ve yine …Ltd. Şti. tarafından düzenlenen ve … Ltd. Şti.’ne ciro edilen 06.02.2019 vade tarihli … numaralı 55.000 Avro (Elli Beş Bin Euro) meblağlı çek (TL karşılığı 389.515,50 TL) olmak üzere talebe esas olduğunu, kaldı ki söz konusu alacakların tamamının aynı çeklerin cirantası …Tic. Ltd. Şti.’nin müflis gözüktüğü … 2. İflas Dairesi’nin … sayılı dosyası tahtında kabul edilmiş olduğunu, aynı çeklerin bir dosyada alacak olarak kabul edilip diğer dosyada kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, bu çerçevede kayıt kabul davasının kabulünü talep etmiştir.
Davalı davayı inkar eden konumdadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dilekçesinde somutlaştırılan vakıalar karşısında 96.000,00-TL bedelli çek ve 55.000-Avro bedelli çekin taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtlarında ne şekilde gözüktüğü, çekin verilmesine ve alınmasına esas olan temel ilişki kapsamında temel alt ilişkinin taraflar arasında ne şekilde oluştuğu, özellikle yapılan incelemede … 2.İflas Dairesinin … iflas sayılı dosyasında aynı çeklere ilişkin alacağın masa tarafından kabul edilip edilmediği, mahkememiz dosyası açısından iflas müdürlüğünün red kararı ile adı geçen bu kararın içerik itibari ile farklı konulara ait olup olmadığı, bu çerçevede taraflar arasında devam eden ticari ilişki çerçevesinde davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, buna göre masaya kaydı gereken miktarın ne olduğu hususunda toplanmaktadır.
Davanın kayıt kabul davası olarak açıldığı, davanın süresi içinde mahkememiz önüne getirildiği, davacının çeklere dayalı olarak kayıt kabul talebini ileri sürdüğü, ancak bu talebinin red olduğu, bu hususların tartışmasız olduğu ve davacının adı geçen iki çeke dayalı olarak talepte bulunduğu tartışmasızdır.
Taraflar arasındaki dava, İİK m.235 ve devamından kaynaklanan, uygulamada kayıt kabul davası olarak nitelendirilen ve kanunda ise sıra cetveline itiraz olarak belirtilen, tahsili amaçlamayan, sadece iflas masasına kayıt yapılmasını amaçlayan bir davadır.
İİK m.235/f.1 hükmüne göre “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içerisinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar”. Buna göre sıra cetvelinin davacıya tebliğ tarihi 29/03/2020 olduğu, gerekli avansın ve adresin iflas dairesine sunulduğu ve ulusal gazetede ilan tarihin 31/01/2020 olduğu, dava tarihinin 19/03/2020 olduğu anlaşılmakta olup bu itibarla davanın süresi içinde açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Kayıt kabul aşamasında iflas dairesince davacının talep ettiği miktar oranında alacaklı olduğunu ortaya koyan yeterli belge olmadığından alacağın reddedildiği açıktır.
Kayıt kabul davası bilindiği üzere alacağı kısmen veya tamamen red edilen alacaklı tarafından iflas idaresine karşı açılır. Davada husumet iflas masasına yöneltilmelidir. İflas masasının temsilcisi adi tasfiyede iflas idaresi, basit tasfiyede ise somut olayda olduğu gibi iflas dairesidir. İspat yükü kural olarak masaya yazdırılması gereken alacağı olduğunu iddia eden davacı alacaklı üzerindedir. Davacı alacağını genel hükümlere göre ispat etmek yükümlülüğü altındadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın araştırılması amacıyla mahkememiz tarafından atanan bilirkişi kurulunun sunmuş olduğu 08/07/2021 tarihli raporunda, “davacının 02/09/2019 tarihli dilekçeyle İflas Müdürlüğü’ne müracaat ederek …Ltd. Şti. ile ilgili olarak sayılan belgelere dayalı olarak 654.544,00 TL alacak kaydı talep ettiği, dava dosyasına çeklere ilişkin olarak celp edilmiş olan banka kayıtlarına göre; davacının alacak kayıt talebine dayanak yaptığı çeklerin tamamının (4 adet çek) davalı müflis …Ltd. Şti. tarafindan dava dışı müflis … Ltd. Şti. adına düzenlendiği ve ciro yolu ile davacı şirkete devredildiği çeklerin tamamının bankaya ibraz edildiği; ancak hesapta karşılığı olmaması nedeniyle bedellerinin ödenemediğinin tespit edildiğini, davacı tarafından çeklerin dayanağı olan temel ilişkiye dair dosyaya 2017 yılına ait bir kısım faturalar sunulduğu, sunulan bu faturalara göre davacı şirketin dava dışı müflis …Şti ile 2017 yılında ticari bir ilişkisinin bulunduğu, davacı şirketin dava dışı müflis şirkete lojistik hizmeti verdiği, davalı müflis …Ltd. Şti. ile doğrudan herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı ve müflis şirketten herhangi bir alacağının gözükmediği, dava dışı müflis …Ltd. Şti. ile cari hesap yani açık hesap şeklinde yürüttüğü bir ticari ilişkisinin bulunduğu, dava dışı müflis şirkete lojistik hizmeti verdiği, davalı müflis …Ltd. Şti.’nin keşidecisi olduğu … no lu 100.000,00 TL bedelli, … nolu 100.000,00 TL bedelli ve … no.lu 96.000,00 TL bedelli çekleri 23/05/2018 tarihli tahsilat makbuzu ile … no.lu 55.000,00 Avro bedelli çeki ise 17/09/2018 tarihli tahsilat makbuzu ile dava dışı müflis … Şti.’den alarak makbuz tarihlerinde bu firmanın cari hesabına kaydettiği, daha sonra bu çekler için karşılıksız kaydı yaparak cari hesabından düştüğü ve bu çekler nedeniyle firmadan 506.117,70 TL alacaklı gözüktüğü, davacı şirket ile cari hesap yani açık hesap şeklinde yürüttüğü ticari bir ilişkisinin bulunduğu, davacı şirkete gümrük hizmeti verdiği, keşidecisi olduğu ve davacı şirketin alacak kayıt talebini dayandırdığı … no.lu 100.000,00 TL bedelli, … nolu 100.000,00 TL bedelli ve … no.lu 96.000,00 TL bedelli çekleri parantez içerisinde … açıklaması ile … no.lu 55.000,00 AVRO bedelli çeki ise herhangi bir ilave açıklama olmaksızın davacı yan alacak kaydı talebine dayanak olarak ciro yolu ile dava dışı müflis …Ltd. Şti.’den devir almış olduğu, keşidecisi davalı müflis … Şti. den dört adet çeki ve bu çeklerden ikisi için başlattığı icra takibine ait dosya hesabını gösterdiğini, davacı yanın alacağını dayandırdığı çeklerden … no.lu 100.000,00 TL bedelli ve … nolu 100.000,00 TL bedelli çekler icra takibine konu edildikleri gerekçesi ile takip alacağı miktarı üzerinden alacak olarak kabul görmüş olup dolayısıyla bu çekler yönünden hiç bir ihtilaflı olmadığı, davacı yanın alacağını dayandırdığı çeklerden … numaralı 96.000,00 TL bedelli ve … numaralı 55,000,00 AVRO bedelli çeklerin ise asıllarının sunulmadığı, icra takibine konu edilmediği ve bankaya ibraz edilmediği gerekçeleriyle alacak olarak kabul görmemiş olup dolayısıyla bu çeklere dayalı alacak talebinin irdelenmesi, dosya kapsamına ve ticari defter kayıtlarına göre ihtilaf konusu olan alacak olarak kabul edilmeyen-… no.lu 96.000,00 TL bedelli ve … no.lu 55.000,00 AVRO bedelli çeklerin, Müflis … Ltd. Şti. tarafından dava dışı müflis … Ltd. Şirketine keşide edildiği, ciro yolu ile davacı şirkete devredildiği, ticari ilişkiye dayalı cari hesap ilişkisi çerçevesinde alınıp verildiği, davacı tarafından bankaya ibraz edildiği, ancak ibraz tarihlerinde hesaplarda katarlıkları olmadığı için bedellerinin tahsil edilemediği, ciro yolu ile davacı şirkete devreden davalı müflis …Ltd. Şti.’nin iflas tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü dava konusu olmayan …’nün …E. İflas sayılı dosyasında da alacak olarak kaydın talep edildiği, kaydedildiği, reddedilen alacak kaydına dayanak olan çeklerin ticari ilişkiye dayalı cari hesaba mahsuben alınıp-verildiği, bedellerinin ödenmediği ve cirantacı diğer müflis şirket yönünden davacı alacağı olarak kaydedildiği hep birlikte gözetilerek çek bedellerinin keşidecisi davalı müflis şirket yönünden de davacı alacağı olarak kaydedilmesi gerektiği, 13/06/2019 iflas tarihindeki TCMB efektif satış kurlarına göre 55.000,00 Avro bedelli çekin TL karşılığı 363.060,50 TL olarak, 96.000,00 TL bedelli çek de dahil edildiğinde toplam çek bedeli ise (363,060,50 TL 96.000 TL) 459.060,50 TL olarak hesaplanmış olmakla birlikte söz konusu çeklere dayalı olarak reddedilen alacak miktarının davacının talebine uygun olarak 381.869.26 TL olduğu gözetilerek kaydı gereken alacak miktarının 381.869.26 TL olabileceği, bu sebeple davalı müflis şirketin iflas tasfiyesi” işlemlerinin yürütüldüğü … 3. İflas Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyada davacı alacağının tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde kaydı gerektiğini, rapor içerisinde ayrıntılı olarak açıklanan gerekçelerle 96.000,00 TL bedelli ve 55.000,00 Avro bedelli çeklere dayalı olan ve … 3.İflas Müdürlüğü’nün … sayılı dosyada davacı alacağı olarak kaydını reddettiği 381.896,26 TL’nin davacı alacağı olarak 4. sıraya kabulünün gerektiği, aynı alacağın …’nün …E. sayılı dosyada da davacı alacağı olarak kayıtlı olması nedeniyle davacı alacağının tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde kaydı gerektiği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun incelenmesi sonrası alınan raporda dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmediği ve temel ilişkinin ayrıntılı olarak ele alınmadığı tespit olunduğundan “bilirkişi kurulunun 08/07/2021 tarihli raporunda 04/02/2021 tarihli ara karar çerçevesinde çekin verilmesine ve alınmasına esas olan temel ilişkinin ne şekilde oluştuğunun ayrıntılı olarak irdelenmemesi, kayıt ve kabule esas olan çekler ile ilgili dava dışı müflis … Limited Şirketi ile davacı şirket arasında “cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacı şirketin lojistik hizmeti aldığı, bu nedenle çeklerin davacı şirkete borca mahsuben verildiğinin belirtildiği halde bu çeklere ilişkin temel alt ilişkinin varlığı çerçevesinde davacı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkiye dair defter ve kayıtlarda dayanak faturaların hangi tutarda ve ne şekilde alacak gözüktüğü, bu noktada davacı vekilinin 15/10/2020 tarihli belirsizliğin giderilmesine dair dilekçesinde dahi açıkladığı üzere davacı ile dava dışı müflis şirket defterlerinde faturaların kayıtlı olup olmadığı, ne şekilde kayıtlı olduğu hususlarının üzerinde tek tek durulması, bu suretle temel ilişkinin araştırılması amacına dönük olmak üzere ek rapor alınması” noktasında ara karar oluşturulmuştur.
Kayıt ve kabule esas olan kambiyo senedine dayalı alacak talep olunmuş ise de taraflar arasındaki temel alt ilişkinin mutlaka dikkate alınması gerekir. Zira Yargıtayın yerleşik uygulamalarında kabul olunduğu üzere kayıt kabul davalarında davacı alacaklının kambiyo senedine bağlanmış olsa dahi, alacağının varlığını ve miktarını temel hukuki ilişkiye dayanarak ispatlamak durumunda olduğu, taraflar arasında süre gelen ticari ilişki olduğu iddiası karşısında taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak temel alt ilişkinin araştırılması gerektiği dikkate alınmıştır.
Mahkememizce atanan bilirkişi kurulunun 08/07/2021 tarihli raporunda; 14/07/2021 tarihli ek raporlarında davaya esas 96.000,00 TL bedelli ve 55.000,00 Avro bedelli çeklerin müflis şirket tarafından dava dışı müflis şirket adına keşide edildiği, ciro yoluyla davalı şirkete devir olduğu, bu çeklerin ticari ilişkiye dayalı olmak üzere davacıya verildiği, çeklerin dava dışı şirkete verildiğinde dair kayıt mevcut olduğu gibi dava dışı müflis şirketin ticari defter ve kayıtlarında da çeklerin davalı müflis şirketten cari hesaba mahsuben alınarak ve yine cari hesaba mahsuben davacı şirkete verildiği, davacı şirkete çek ya da başka bir nedenle bunun dışında başkaca bir borcun söz konusu olmadığı, davacı şirketin incelenen cari hesap ve satış faturalarına göre iflas masası tarafından reddolunan bu çeklere ilişkin düzenlenmiş faturaların davacı şirket defter ve kayıtlarında işlendiği gibi bilirkişi kurulu tarafından incelenen, tarihleri, numaraları, fatura tutarları, tek tek açıklanan faturaların tamamının dava dışı müflis şirketi borçlandıracak şekilde ve usulüne uygun olarak müflis şirketin defterlerine işlendiği, yine dava dışı müflis şirketin defter kayıtlarına göre dahi davacı şirketin dava dışı müflis şirket adına düzenlemiş olduğu bu faturaların tamamını davacı şirketi alacaklandıracak şekilde ve usulüne uygun olarak defterlerine işlediği, bu suretle cari hesap ekstresi ve satış faturalarına göre dava konusu 96.000,00 TL ve 55.000,00 Avro bedelli çeklerin detaylı olarak incelenen 28.269,42 USD yani 123.802,49 TL karşılığı olan ve yine 58.369,40 Avro yani 279.913,63 TL karşılığı bedelli navlun faturalarına mahsuben düzenlendiği, bu incelemelere göre iflas tarihi itibariyle yabancı paranın efektif kur satış karşılığı ancak talep edilebileceğinden diğer TL bedelli miktar ile toplandığında davacının 381.869,26 TL talep edebileceği anlaşılmaktadır.
Buna göre davacının, alacağını davalı ile aralarındaki temel ilişki çerçevesinde ispat ettiği, davacının iflas idare memurluğuna iki adet çeke istinaden alacak başvurusunda bulunduğu halde bu çeklerle ilgili alacak talebinin haksız olarak reddolunduğu, davacının alacağının kambiyo senedinden kaynaklandığı, çekleri davacıya devreden dava dışı müflis şirketten davacının temel ilişkiye dayalı olmak üzere alacak hakkının bulunduğu, davacının çeklere dayalı temel alt ilişkisini dahi ispatladığı kabul edilmiştir.
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari deferlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da uyuşmazlığa özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabibir.
Somut uyuşmazlık yönünden bakıldığında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında da açıklandığı üzere “HMK. 220. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki HMK. 220. (HUMK. 330, 331, 332 ) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Eş söyleyişle, belirtilen bu durumda ticari defterlerde HMK. 219. ve sonraki maddeleri anlamında “belge” niteliğindedir.
Ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK 220-222 maddesi değerlendirildiğinde ve aynı kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla kesin delil olduğu öngörülmüştür.”
Somut olayda, davacı tarafın açıkça delil olarak dayanması ve mahkememizce de o yönde ara kararı verilip, gereğinin yerine getirilmesi sonucunda taraf şirketlerin ve dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtları ayrıntılı olarak incelenmiştir. Müflis şirketin defterlerinin yasal süresi içerisinde tasdik işlemlerinin yapıldığı, davacı defterlerinin ise usulüne uygun olarak tutulduğu, yine dava dışı müflis şirketin ticari defter ve kayıtlarının davacı lehine muhasebesel içerikler taşıdığı bilirkişi kurulu tarafından saptanmıştır. Bu durumda HMK. 220. maddesi uyarınca, davacı tarafın alacağa ilişkin çek ve bu çek miktarları kadar davalıdan temel alt ilişki gereği dahi alacaklı olduğunun kabulü gerekir. Esasen tacir olarak defter tutmak yükümlülüğünde olan müflis davalı şirketin ticari defterlerini sunması dikkate alındığında bilirkişinin hesaplamış olduğu miktarlar çerçevesinde yapılan hesaplamaya itibar etmeye engel hal bulunmamaktadır.
Kaldı ki davalı … masası, yine davalı müflis ile grup şirketi olduğu anlaşılan dava dışı müflis …Ltd. Şti’ne karşı aynı çeklerle ile ilgili davacının alacak talebini kabul etmiş olduğu halde, aynı belgelere dayalı olarak yine aynı davacının bu defa grup şirketlerinden olan dosyamız davalısı ve çeklerin keşidecisi olan müflis davalı şirkete yönelik alacak talebini reddetmiş olması çelişkili davranış yasağı kapsamındadır. Bu nedenle dahi davalı müflis şirketin iflas masasının alacak talebini reddetmiş olması kabule şayan değildir. Davalı … masası dahi davada taraf olan her gerçek ve tüzel kişilerde oluşturmuş olduğu güvene uygun hareket etmek zorundadır. Bu nedenle davacının “güven nazariyesi” çerçevesinde dava konusu alacağı iflas masasından talep etmesi haklıdır.
Mahkememizce itibar olunan bilirkişi kurulu raporu, konusunda ehil kişilerce hazırlanan, gerekçeli ve denetime elverişli, inceleme konularına uygun olup rapora itibar etmeye engel gerekçeli bir itiraz ise bulunmamaktadır.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının davasının kabulüne, … 3.İflas Müdürlüğünün …iflas numaralı iflas masasına kaydı talep olunan … Şubesine ait … çek numaralı ve 96.000-TL bedelli çek ile … A.Ş … Şubesine ait … çek numaralı ve 55.000-AVRO bedelli çekler yönünden davacının red olunan ve iflas tarihi itibari adı geçen çekler nedeni ile hesaplanan toplam 381.869,26-TL davacı alacağının -…nün 2019/14 iflas sayılı dosyasındaki müflis borçlu … Şirketine ait iflas dosyasında aynı çekler ile ilgili alacak miktarının tamamının adı geçen iflas masasının 4.sırasına kaydı yapılmış olmakla, bu çek bedelleri yönünden ileride tahsilde tekerrür olmamak üzere- 4.sıraya kayıt ve kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulüne,
… 3.İflas Müdürlüğünün … iflas numaralı iflas masasına kaydı talep olunan …Şubesine ait … çek numaralı ve 96.000-TL bedelli çek ile … A.Ş … Şubesine ait … çek numaralı ve 55.000-AVRO bedelli çekler yönünden davacının red olunan ve iflas tarihi itibari adı geçen çekler nedeni ile hesaplanan toplam 381.869,26-TL davacı alacağının -…nün 2019/14 iflas sayılı dosyasındaki müflis borçlu… Şirketine ait iflas dosyasında aynı çekler ile ilgili alacak miktarının tamamının adı geçen iflas masasının 4.sırasına kaydı yapılmış olmakla, bu çek bedelleri yönünden ileride tahsilde tekerrür olmamak üzere- 4.sıraya kayıt ve kabulüne,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsup edilerek 26,30 TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı gideri toplamı olan 108,80‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harcanan 102,75 TL tebligat posta masrafı ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.102,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda ve oy birliği ile karar verildi.06/01/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …