Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/172 E. 2021/599 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/172 Esas
KARAR NO : 2021/599

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/02/2011
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı asıl borçlu …Ltd.Şti. ile müvekkili banka ile devren birleşen … A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, teminat mektuplarından kaynaklanan alacağın ödenmemesi üzerine ihtarname gönderildiğini, ihtarname sonuç vermeyince … 12.İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazları ile takibin durduğunu öne sürerek, itirazlarının iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap; Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl borçlu şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşme ile ilgili olarak ayrıca gayrimenkul ipoteği tesis edildiğini, davacının daha önce … 5.İcra Müdürlüğünün… sayılı , … 6.İcra Müdürlüğünün … sayılı , … 6.İcra Müdürlüğünün… sayılı ve … 14.İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyalarından icra takipleri yaptığını, …’a … tarafından el konulmasından sonra … ‘nin alacaklarını dava dışı …A.Ş. ‘ne temlik ettiğini, … A.Ş.’ninde … ‘ye temlik ettiğini, tüm borçları temlik alan … ile yapılan anlaşma sonuacunda sulh ve ibra sözleşmesi imzalandığını, imzalanan ibraname gereğince … İli, … -… Mahallesi, … Altı, 21 Pafta , 2352 Ada, 65 Parsel sayılı taşınmazın banka tarafından borca karşılık olmak üzere satılarak borcun tamamının ödenmiş olduğunu, Bu nedenle davacı bankaya borcun bulunmadığını savunarak , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ‘a dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davaya herhangi bir cevap dilekçesi vermediği anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 12.İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, … 6. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası, … 5. İcra Müdürlüğünün… E sayılı takip dosyası, … 14. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası, … 6. İcra Müdürlüğünün …E sayılı takip dosyası, … 1. Asliye Ticaret … E sayılı dosyası, … 17. Noterliğinin … tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamesi, hesap ekstresi, teminat mektubu örneği, teminat mektubu komisyonlarına ilişkin hesap ekstreleri ve davalılara gönderilen 28.12.2006 tarihli ihtarname celp edilmiş ve incelenmiştir.
Mahkememizce bozma ilamı öncesinde yapılan yargılamada;
“… 12. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. Dava dışı asıl borçlu ve diğer kefiller ile birlikte davalılar hakkında asıl alacak ve eklentileri ile birlikte toplam 67.472,25.TL ‘nin asıl alacak 16.241,82.TL ‘ye takip tarihinden itibaren işletilecek % 105 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi ile tahsili için, ayrıca gümrük teminat mektupları bedeli 24.262,27.TL ‘nin takip tarihi itibariyle güncel bedeli 156.151,97.TL ‘nin bankanın faizsiz bir hesabında depo ettirilmesi ve takip talebinde yazılı diğer talepler için takip başlatıldığı, davalıların yasal süresi içerisinde borcun tamamına itirazları ile takibin durduğu, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, …’ye devredilen bankanın kredi alacaklarının muaccel hale gelmiş kısımları … bünyesinde tutulmuş , bunun dışında kalan mer’i bulunan teminat mektupları ile ilgili gayrinakti riskler ise davacı bankaya devredilmiştir. Uyuşmazlık konusu teminat mektubu da … tarafından … A.Ş.’ne temlik edilen alacaklar arasında olmayıp , sözkonusu teminat mektubu bedeli ve komisyonlarının takip ve tahsili davacı …Ş. ‘nin sorumluluğundadır. … ile … A.Ş. arasındaki Temlik Sözleşmesinin 2.maddesinde bir kısım icra dosyaları ve bu arada davalı vekilinin sözünü ettiği … 6.İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası da belirtilmiş olmakla birlikte, aynı maddenin devamında 15 Temmuz 2004 tarihi itibariyle halen mer’i olan gayrinakti kredilerin iş bu temlik konusu alacak içinde olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle davalıların iddia ve savunmaları haksız bulunmuştur.
Teminat mektuplarının işi bittiğinde çıkış işlemlerinin ve bankaya iadesini gerçekleştirme sorumluluğu krediyi kullanan borçluya aittir. Teminat mektubu garanti akdi niteliğinde olup, teminat mektubunu düzenleyen banka , lehtar ile muhatap arasındaki hukuki ilişkinin dışındadır. Teminat mektuplarının mer’i olduğu dönemlere ilişkin davacı bankanın sözleşme kapsamında asıl borçlu ile birlikte davalı kefillerden de tahsilde tekerrür etmemek üzere komisyon talep etme hakkı mevcuttur. Gümrük teminat mektupları için davacının ayrıca işlemiş gecikme zamları ile birlikte Gümrük Müdürlüğün’den sorulacak güncel bedelinin ödenmesini üstlendiğinden, tespit edilecek bu miktarın deposunu talep etme hakkı vardır.
Dosya kapsamı ve banka kayıtları üzerinde emekli banka müdürü bilirkişi ile inceleme yaptırılarak 02.10.2013 tarihli rapor alınmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporunda denetime elverişli hesaplamalar yapılmış olup, hükme esas alınabilecek nitelikte bulunmuştur.
Dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı bankaya devredilen … … Şubesi ile dava dışı şirket arasında 1999 yılında 700.000.USD limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalıların bu sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla imza attıkları, dava dışı asıl borçlu şirkete sözleşme gereğince 10.03.2000 tarihli 24.262,26.TL bedelli gümrük teminat mektubunun verildiği, mahkememizce yapılan yazışma sonucuna göre, anılan teminat mektubunun halen mer’i olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda her devre için % 1 oranı üzerinden denetime elverişli olarak teminat mektubu komisyonları ve işlemiş akdi faiz tutarları belirlenmiştir. Davalılara gönderilen ihtarname ve sözleşmenin 52.1 maddesi gereğince her iki davalı 07.01.2007 temerrüde düşmüşlerdir. Temerrüt tarihi itibariyle faiz oranı yıllık % 55 olup, taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin 44.2 maddesi gereğince bu orana 50 puan ilavesiyle davacı bankanın yıllık %105 oranında temerrüt faizi talep etmesi mümkündür. Temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak 15.963,85.TL ‘dir. Takip tarihine kadar işlemiş faiz ve faizin % 5 gider vergisi ile birlikte , takip tarihi itibariyle talep edilebilecek nakti alacak tutarı 66.693,88.TL ‘dir. Nakti alacak miktarı belirli ve likittir.
Dava konusu gümrük teminat mektubu için 4458 Sayılı Gümrük Kanununun 107.maddesine göre 6183 Sayılı Yasaya uygun olarak işletilecek gecikme zammı ile birlikte güncel bedeli talep edilebilecektir. Bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere teminat mektubunun icra takip tarihi itibariyle güncel bedeli 156.151,97.TL olup, bu miktarın bankanın faizsiz bir hesabında depo ettirilmesi gerekmektedir.
İşleyecek faiz yönünden 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanununun 88 ve 120.maddeleri genel ve emredici hüküm niteliğindedir. Hernekadar Türk Ticaret Yasasının 8.maddesinde ” Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir. ” düzenlemesi mevcut ise de, daha sonra yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanununun 120.maddesinde , ” Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. ” denilmiştir. Bu hüküm , Sosyal Hukuk Devletinin bir gereği olarak konulmuş olup, Borçlar Kanununundaki bu genel sınırlama Türk Ticaret Yasasına da kapsamaktadır. Bilindiği gibi ekonomik kiriz dönemlerinde temerrüde düşen borçlular yönünden özellikle banka kredi sözleşmelerindeki aleyhe düzenlemeler nedeniyle günümüz koşullarına göre çok yüksek oranlarda temerrüt faizi talep edilmekte olup, bu temerrüt faizi oranının günümüzde uygulanması durumunda borçlu yönünden ödenmesi mümkün olmayan bir faiz oranı ile karşı karşıya kalınmaktadır. Geç kalınmış bile olsa 01.07.2012 tarihinden itibaren avans faizinin iki katı tutarında temerrüt faizi üst sınırı getirilmiştir. Böylece temerrüt faizinin makul seviyelerde uygulanması amaçlanmıştır. Türk Ticaret Kanunundaki serbestlik kuralının bu oranın altında olmak kaydıyla tanınmış olduğu Kabul edilmelidir.Yasa koyucunun amacı da bu yönde olup, faizle ilgili üst sınır uygulamasının zorunlu ve adalete uygun bir uygulama olduğu kuşkusuzdur. Açıklanan nedenlerle 01.07.2012 tarihinden itibaren Türk Borçlar Kanununun 120.maddesi gereğince belirlenecek ticari temerrüt faizinin üst sınırının ( avans faizi oranının iki katı ) uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır…” şeklinde karar verilmiş, Mahkememizin 18/11/2013 tarihli, 2011/65 E-2013/278 K sayılı karının taraflarca temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/1513 Esas, 2018/3645 Karar sayılı kararı ile hükmün davalı … yararına bozulmasına, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davacı vekilince, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/1513 Esas, 2018/3645 Karar sayılı kararının davalının temyiz talebinin kabulüne ilişkin kısmının düzeltilerek kaldırılmasına , mahkememizinden verilen 18/11/2013 tarihli kararının sadece müvekkili bankanın temyiz nedenleri gerekçesi ile düzeltilerek onanmasına dair karar verilmesini talep ettiği dilekçesi ile mahkememiz iş bu dosyası tekrardan temyiz incelemesine gönderilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 24/10/2019 tarihli, 2018/3645 Esas, 2019/4928 Karar sayılı bozma ilamında: “…Dava, itirazın iptali davası olup takip talebinde teminat mektup bedelleri blokesi ve işlemiş faizi takip konusu yapılmıştır. Mahkemece her iki taleple ilgili olarak dava kısmen kabul edilmiştir. Bu karar davalı … vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmiştir. 02.12.2004 tarihli alacak temlik sözleşmesiyle komisyon alacaklarının 15 Temmuz 2004 tarihi itibariyle dava dışı Varlık Yönetim şirketine temlik edildiği anlaşılmaktadır.Bilirkişi raporuna göre davacı banka mer’i bulunan teminat mektubu ile ilgili olarak ödenmeyen 10.03.2002 ile 13.03.2010 tarihleri arası 33 devre komisyonu alacağını dava konusu etmiştir. Bu durumda 2002 yılından temlik tarihine kadar işlemiş nakdi alacaklar temlik edildiğinden bu bölümün davacı tarafından talebi mümkün olmadığından davacı sadece temlik tarihinden takip tarihine kadar işleyen komisyon alacağını talep edebilir.Mahkemece bu ayrımın yapılamaması doğru olmamıştır. Ayrıca kefilin imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesinden dolayı gayrinakdi alacak yönünden sorumlu olması sözleşmede bu yönde özel hüküm bulunmasına bağlı olup mahkemece bu durum karar yerinde yeterince tartışılmamış olması doğru olmamıştır. Kabule göre de, gayrinakdi alacak bakımından sadece depo kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken takip sırasında nakte çevrilirse bunun faiziyle tahsiline denmesi ve somut olayda uygulama yeri olmayan TBK’nın 88. ve 120. maddelerine göre faiz oranı belirlenmeside doğru olmamıştır. Bu nedenle hükmün bu gerekçe ile davalı … yararına bozulması, bozma sebebine göre davacının temyiz isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı … yararına bozma yapılması ve davacının temyizi hakkında belirleme yapılmaması doğru olmamıştır. Bu nedenle davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 2016/ 15013 esas ve 2018/ 3645 karar sayılı ve 27.06.2018 tarihli bozma kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir…” şeklinde karar verilmiş olup, dosya Mahkememizin 2020/172 Esas sayılı sırasına kaydedilmekle, yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılama sırasında, davalılardan …’ın 18/03/2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle müteveffaya ait veraset ilamı ve 21/12/2020 tarihli mirasçılık belgesi dosyaya celp edilmiş, vefat eden davalının mirasçıları davaya dahil edilmiş, taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi ve gayri nakdi kredi alacaklarının davalılardan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay bozma ilamından sonra; davacı ile davalılar aralarında sulh olduklarına yönelik beyan dilekçeleri sunmuşlardır.
Davalı … vekili, 03/09/2021 tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olduklarını, davacı tarafın sulh anlaşmasını mahkememize sunarak davanın konusuz kaldığını beyan ettiğini, davalı … vekili olarak konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı karar verilmesini, sulh anlaşması çerçevesinde icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. Diğer taraftan; dahili davalılar vekili dosyaya sunmuş olduğu 14/09/2021 tarihli dilekçesinde; tarafların sulh olduklarını, … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına itirazdan vazgeçtiklerini, sulh çerçevesinde davanın konusuz kaldığını, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasını beyan ve talep etmişlerdir. Nihayetinde, davacı vekili 15/09/2021 tarihli dilekçesi ile, tarafların sulh olması nedeniyle icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeksizin icra takip dosyasına ilişkin itirazın iptali davasının konusuz kaldığını, dava hakkında karar verilmesini yer olmadığına dair karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Bu itibarla, tarafların ayrı ayrı sundukları dilekçelerden ve duruşmadaki beyanlarından dava konusu uyuşmazlık hakkında anlaşmaya vardıkları, bu suretle sulh çerçevesinde uyuşmazlığın son bulduğu, sulh anlaşmasının davayı sona erdiren taraf işlemlerinden biri olduğu, taraflar anlaşma ve sulh çerçevesinde artık davanın konusu kalmadığını beyan ve talep ettiklerinden; sulhe ilişkin yasal düzenlemeler ve tarafların talepleri nazara alınarak Mahkememizce konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, ayrıca tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından her bir tarafın yaptığı masrafın kendi üzerinde bırakılmasına, aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, nihayetinde davacının icra inkar tazminatı talebi bulunmadığında bu istem yönünden tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin sulh anlaşması çerçevesinde ve talebi nazara alınarak REDDİNE,
3-Davacının harçtan muaf olduğu anlaşıldığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
4-Tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından taraflarca yapılan masrafların kendileri üzerinde BIRAKILMASINA, lehlerine ya da aleyhlerine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve dahili davalılar yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır