Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/149 E. 2020/313 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/149 Esas
KARAR NO : 2020/313

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 11/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın kaza tarihi olan 28.01.2015 günü, yeğeni …’in adına kayıtlı olan … plaka sayılı araçla evine giderken … Mahallesi’nde …. Sokak’tan … Caddesi istikametine seyir halinde iken frenlerin tutmaması nedeniyle aracın hakimiyetini kaybederek önce aracının sağ ön ve yan muhtelif kısımlarıyla numarası 27 olan bina önünde park halinde bulunan … plaka sayılı araca çarptıktan sonra kaldırıma çarptığını, bu çarpışmalara rağmen duramayan müvekkilinin yine No:27 önündeki … plakalı kamyonete çarptıktan sonra metrelerce geri savrularak bu kez de numarası 29 olan binanın önünde bulunan … plaka sayılı aracın sağ kısmına çarparak durabildiğini, müvekkilinin kaza sonucu ağır yaralandığını, kalçasında yer alan femurun kırılarak 2 kez yapay eklemlerle değiştirildiğini, kazadan sonra idrarını istemsiz kaçırmaya başlayan müvekkilinin ancak çift koltuk değneğiyle çok kısa mesafe yürüyebildiğini, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden müvekkilinin %67 oranında özürlü kaldığını gösterir sağlık kurulu raporu aldığını, kendisine hastaneden geç bilgi verilmesi nedeniyle müvekkilinin bu raporu kazadan yaklaşık 2 yıl sonra tebliğ aldığını, müvekkilinin zarardan 2018 yılında haberdar olması nedeniyle süresi içerisinde davalı … şirketine başvuru yapıldığını, talebin zamanaşımı nedeniyle reddinin isabetli olmayacağını, meydana gelen kazanın birden fazla taraflı olup müvekkilinin yaralandığı ve karşıdaki araçlarda ise maddi hasarlı zararlar meydana getirdiğini, kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … sayılı soruşturmada takipsizlik kararı veridiğini, yaşanan kazada KTK’nın 109/II. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için bir kamu davasının açılmasına, mahkumiyete hükmedilmesine hatta takipsizlik kararı verilmesine dahi gerek olmayıp, cezayı gerektiren fiilin varlığının yeterli olabileceğini, uzamış zamanaşımı süresinde sigortaya başvurulmuş olup talebin reddinde yasal dayanağın bulunmadığını, müvekkilinin olaya ilişkin kazada ağır kast halinin bulunmadığı ve alkollü olmadığı dikkate alındığında müvekkile atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, kaza sonrası 1 aya yakın yoğun bakımda kaldığını ve bakımının hastaneden taburcu olduğu tarihten itibaren çok zor şartlar altında yapıldığını, müvekkilinin devamlı olarak bakıma muhtaç olup ailesiyle yaşadığı konutun kiralık olduğunu, müvekkilinin ve ailesinin üzerine kayıtlı hiçbir menkul ve gayrimenkul malvarlığının bulunmadığını, ayrıca herhangi bir işinin de olmadığını belirterek, tüm nedenlerle öncelikli olarak adli yardım taleplerinin kabul edilmesini, şimdilik belirsiz alacakları olan 100-TL sürekli iş göremezlik, 100-TL geçici iş göremezlik, 100-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 300,00.-TL maddi tazminatın davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 02.10.2019’dan itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin adli yardım talebi, yasal koşulları oluşmadığından ara kararla reddedilmiştir.
CEVAP
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 29.08.2014-29.08.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Maksimum Kasko Sigortası Poliçesi ile sigortalandığını, kaza tarihinde poliçe kapsamında müvekkili şirketin sorumlu olabileceği ferdi kaza teminat limitinin 5.000 TL olduğunu, davacının 28.01.2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucu maluliyet tazminatı talebi ile açtığı davanın KTK md.109’da düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, kaza davacının direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde araçlara çarpması suretiyle meydana geldiğinden kazanın oluşumuna kendisinin tam kusuru ile sebebiyet verdiğini, kendisinin yaralanmasına sebep olmasında ceza hukuku uyarınca cezayı gerektiren bir fiilin varlığının söz konusu olmadığı gibi suç da teşkil etmeyeceğini, bu nedenle huzurdaki davada iki yıllık zamanaşımı süresi uygulama bulacağını ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin kabulünün mümkün olamayacağını belirterek, zamanaşımına uğramış davanın reddine karar verilmesini, esas yönünden ise maluliyet ve tazminat hesabının Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları eki tablolara göre ve genel şart esaslarına göre hesaplanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin belirsiz alacak davasıdır.
Uyuşmazlık, işleteni/maliki dava dışı … olan aracın sürücüsü konumundaki davacının direksiyon hakimiyetini kaybederek park halindeki araçlara çarpması suretiyle yaralandığı kaza nedeniyle kalıcı ve gecici işgücü kaybı, bakıcı gideri zararı olup olmadığı, varsa tutarı, aracın kasko sigorta poliçesini düzenleyen davalı … şirketinin zarardan sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, poliçe, hasar dosyası, … (hastane isim değişikliği öncesi …) Devlet Hastanesi tedavi evrakı, SGK’dan rücuya tabi ödeme ve geçici işgöremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığı hakkında yazı cevabı, … CBS … Soruşturma dosyası Uyap kaydı dosyaya getirtilmiştir.
2918 sayılı KTK md.109’da trafik kazalarına bağlı tazminat istemleri yönünden zamanaşımı düzenlemesi “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” şeklindedir.
Dava dilekçesinde kaza nedeniyle davacının kalıcı maluliyeti oluştuğu ve buna ilişkin raporun … (…) Devlet Hastanesinden kazadan iki yıl sonra verildiği, zamanaşımı süresi içinde 2018’de davalı … şirketine başvurulduğu, davanın da bu nedenle zamanaşımı içinde açıldığı ileri sürülmüşse de, ne dava dilekçesi ekinde ne de yargılama süresince davacı tarafça dosyaya buna ilişkin delil sunulmamış, hastaneden getirtilmeşi talep edilmiş, hastaneden kazayla ilgili davacının tüm tedavi ve raporlarının gönderilmesi yazıyla istenmişse de hastaneden gönderilen tedavi evrakının davacının kaza sonrası ameliyat edilerek taburcu edildiğine dair evrak olduğu görülmüş, davacı adına düzenlenmiş herhangi bir maluliyet raporuna rastlanmamıştır.
Dava konusu kaza, davacının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine park halindeki araçlara çarpması şeklinde yani kendisinin yaralanmasına sebep olması şeklinde gerçekleştiği, kazaya karışan başka bir hareket halinde aracın veya sürücünün bulunmadığı, ceza hukukumuza göre bir kimsenin kendisini yaralaması suç oluşturmadığından, bu hususta cezai soruşturma yapılmadığı, incelenen soruşturma dosyasında sadece “mala zarar verme” suçundan zarar gören park halindeki araç sahiplerince yapılan şikayet üzerine davacı hakkında soruşturma dosyası açılsa da kasten işlenmediğinden suçun oluşmadığı gerekçesiyle davacı hakkında takipsizlik kararı verilmiş olduğu görülmüştür. Dolayısıyla dava cezayı gerektiren bir fiilden doğmadığından, uzamış zamanaşımı uygulanması mümkün değildir.
Yerleşik Yargıtay 17 HD içtihatlarına göre, kalıcı maluliyete dayalı maddi tazminat davalarında zamanaşımının, kalıcı maluliyetin tespit edildiği tarihte başlayacağı vurgulanmakta ise de, davacının kaza nedeniyle kalıcı maluliyeti olduğunun tespit edildiğine dair dava dilekçesindeki iddiadan başka bir delil dosyaya sunulmamış ve bildirilen yerden getirtilen delillerin içinde de bu hususta bir delile rastlanmamış olduğundan, kaza tarihinden yaklaşık 5,5 yıl sonra açılmış olan basit yargılama usulüne tabi davada, dosyada mevcut delil durumuna göre 2 yıllık zamanaşımının geçmiş olduğu açık olmakla, davalının yasal sürede sunduğu cevap dilekçesinde ileri sürülen zamanaşımı def’i nedeniyle, davanın zamanaşımından reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı …, tek taraflı kazaya karışan aracın kaza tarihinde mevcut Kasko Sigorta Poliçesini düzenleyen şirket olup, poliçede ferdi kaza teminatının 5.000,00 TL limitle temin edildiği, davacının aracın işleteni değil sürücüsü olması nedeniyle, Kasko Sigortası Genel Şartları ve Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarına göre davada talep edebileceği maksimum teminat limitinin ferdi kaza teminatına ilişkin 5.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Dava belirsiz alacak davası olarak açılmışsa da, davada talep edilebilecek azami maddi tazminatın 5.000,00 TL teminat limiti olduğu, dolayısıyla dava belirli hale geldiğinde bile dava değerinin 5.000,00 TL’yi aşamayacağı açık olduğundan, miktar itibariyle kesinlik sınırının altındadır.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.11/09/2020

Katip …

Hakim …