Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/147 E. 2021/317 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/147 Esas
KARAR NO : 2021/317

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafa ticari alım için avans olarak verilen … Bankası … Şubesinin 21,06.2019 tarih … seri numaralı 100.000,-TL bedelli çekin davalının edimlerini yerine getirmediğinden bedelsiz kaldığını, davalı taraftan muhtelif zamanlarda çekin iadesi talep edilmişse de çekin iade edilmediğini, bu çekin davalı tarafça … 6. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, talep olunan faize ilişkin … 10. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle; çekin temlikinin ve icra takibinin durdurulması bakımından tedbir kararı verilmesini, neticeten mezkûr çekin bedelsizliğinin ve çekten dolayı davalıya borç bulunmadığının tespiti ile çekin taraflarına iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında geçmişi uzun yıllara dayanan bir ticaret ilişkisi olduğunu, müvekkilinin davacıya iplik sattığını, sattığı ipliklerin tümünü teslim ettiğini, karşılığında çek ve senetler aldığını, son dönemde davacı firmanın verdiği çeklerin karşılıksız çıktığını ve davacı firma yetkilisi hakkında karşılıksız çek keşide etmekten dolayı davalar açıldığını, açılan bu davaların akabinde davacının sırf süreci uzatmak gayesiyle ipliklerin teslim edilmediğine yönelik asılsız iddialarda bulunduğunu ve bu doğrultuda birçok menfi tespit davası açtığını, müvekkilinin elinde farklı tarihlerde teslim alınmış ve vadeleri farklı olan 36 adet çek ile 15 adet senedin mevcut olduğunu, davacının, ödenmeyen çek ve senetlerden ve cari hesaptan kaynaklanan borcunun 7.000.000-TL’ nin üzerinde olduğunu, mallar teslim edilmemiş olsa farklı tarihlerde teslim edilen farklı vadelere sahip çek ve senetlerin müvekkiline verilmeyeceğinin açık olduğunu, müvekkilinin yerine getirmediği bir ediminin bulunmadığını ayrıca davacı tarafça yerine getirilmeyen edimin ne olduğu ya da temin ve teslim edilmeyen ürünün de ne olduğu, hangi siparişe konu olduğu hususunda herhangi bir açıklama yapılmadığını, çekin vadesi ile dava tarihi arasında 7 ay zamanın geçtiğini, tarafların tacir olduğunu, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SMMM Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 05/11/2020 tarihli bilirkişi raporu ile özetle: Gerek icra dosyası, gerekse dava dosyası içeriği ve davacı şirketin Ticari Defterleri ve belgeler üzerinde yaptığını inceleme ve değerlendirmesi sonucu, davacı yana ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yapıldığını, dolayısı ile sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacı yanın ticari defter kayıtlarına göre, dava tarihi olan 27.02.2020 itibariyle davacının davalı şirkete 823.031,85 TL borcunun bulunduğunu, dava konusu …tarih … numaralı 100.000,00 TL bedelli çek ile ilgili davalı şirketin edimlerini yerine getirdiğini, davalı şirketin inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini sunmadığını ve yerinde inceleme talebi olmadığından davacı tarafın ticari defter incelemesinin yapılamadığı belirtmiştir.
Rapora karşı itiraz ve beyanların değerlendirilmesi için önceki bilirkişiden ek rapor alınmış;
SMMM Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 08/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile özetle: Davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil teşkil ettiğini, dava tarihi itibari ile davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davalıya 823.031,85 TL tutarında borcunun bulunduğunu, dava konusu çek ile ilgili davalı şirketin edimlerini yerine getirdiğini belirterek davacı tarafın itirazları değerlendirilmiştir.
… 6. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davalısı … A.Ş., borçlusunun dosyamız davacısı … A.Ş olduğu anlaşılmıştır.
Dava, 21/06/2019 tarih, … seri numaralı, 100.000,00-TL bedelli çekten dolayı davacının davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespiti istemi ile anılan çekin istirdadı talebinden ibarettir.
Davacı, ticari alım karşılığı davalıya verilen çekin; davalının edimini yerine getirmemesi sebebiyle bedelsiz kalmasına rağmen takibe konu edildiğini belirterek, çek nedeni ile borçlu bulunmadığının tespitini istemiştir.
Davacı çekin avans olarak verilmesine rağmen davalının edimini yerine getirmediğini iddia etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-819 Esas 2018/771 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü davalı olan alacaklıdadır. Ancak bu kuralın bazı istisnaları bulunmaktadır. Örneğin menfi tespit davasında takibe konu kambiyo senedinin bedelsizliğini ileri süren davacı olan borçlu bu iddiasını ispat ile mükelleftir. Bu durumda ispat yükü yer değiştirmiş ve somut olayda edimlerin aynı anda ifası gerektiğinden, bu karinenin aksini ispat külfeti davacıya geçmiştir. Kambiyo senedi hukuken geçerli olduğundan eldeki menfi tespit davasında davacı-borçlunun davalının ediminden önce çekin avans olarak verildiğini, edimin yerine getirilmediğini ve çekin bedelsizliğini de usul hükümleri gereğince yazılı delille ispatlaması gerekmektedir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davacı hangi edimlerin yerine getirilmediği ve çekin avans olarak verildiği iddialarını somutlaştıramamış, yukarıda özetlenen bilirkişi raporu da göz önünde bulundurulduğunda davacı davasını ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL karar harcının peşin alınan 1.707,75-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.648,45-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT gereğince taktir olunan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/05/2021

Katip …

Hakim …