Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/140 E. 2020/190 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/140 Esas
KARAR NO : 2020/190

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2016
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı ile müvekkili banka arasında imzalanan Kredi Kartları Üyelik Sözleşmesi gereğince davalı tarafa tanımlanan ve 11/06/2013 tarihinde teslim edilen kredi kartı veya ek kart harcamalarından borç bakiye doğduğunu, bu borç ile ilgili … 21. Noterliği … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile ihtar edildiğini ve 23/11/2015 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, aradan uzun bir süre geçmesine rağmen davalı tarafından hiçbir ödeme yapılmadığından mütevellit … 26. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile yasal takibe geçildiğini ancak davalının gerek ihtarname gerek ödeme emri tebliğine rağmen hiçbir ödeme yapmadığını ve kötü niyetli bir şekilde müvekkili banka alacağını sürüncemede bırakmak ve zaman kazanmak amacı ile takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini. Kötü niyetli davalı aleyhine İİK ilgili hükümlerince %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İş bu dava dosyası … 1. Tüketici Mahkemesi’ nin 18/09/2018 tarih, … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı neticesinde … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne tevzi edilmiş, … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 19/02/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararı uyarınca mahkememize tevzi edilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle doğan alacağın tahsili isteminden ibarettir.
Dosya kapsamında öncelikle görev hususu ele alınmalıdır.
Somut olaya benzer bir olayda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 03/06/2020 tarih ve 2019/2823 Esas 2020/990 Karar sayılı ilamı ile ;
”… 3. Tüketici Mahkemesi, “…davacı Müflis … Bankası A.Ş’nin 01/11/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111. maddesi ile kurulan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamında olduğu sabittir. Anılan Kanunun görev ve yetkiye ilişkin 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi’ nce bakılır. O yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülür.”hükmü mevcuttur…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “…açılan davanın itirazın iptali davası olduğu ve gerçek kişi davalının bankadan kredi kartı sözleşmesi imzaladığı anlaşılmıştır.Davacı tarafın davasının dayanağının taraflar arasında kurulan Bankacılık işleminden kaynaklandığı, 6502 Sayılı Kanunun 3 maddesinin L. fıkrası uyarınca Tüketici işlemi olduğu davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesinin görev alanı kapsamında kaldığı, davanın 6502 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açıldığı ve de 6502 Sayılı Kanunun DİĞER HÜKÜMLER başlıklı 83.maddesinin 2.fıkrasında düzenlenen “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmü karşısında müflis … Bankası A.Ş’ nin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamında olmasının da durumu değiştirmeyeceği değerlendirilmekle, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 138. maddeleri gereği dosya üzerinden mahkememizin görevsiz olduğu ve davanın İstanbul 2.Tüketici Mahkemesince görülmesi gerektiğine…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” düzenlemesi vardır.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2.maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
Somut olayda uyuşmazlık, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 28/05/2018 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2.maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK ‘nın 21 ve 22. Maddeleri gereğince .. 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/06/2020 günü oy birliği ile karar verildi.” şeklinde karar verilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanun’un 73/1. Maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 13/05/2016 tarihinde açılmıştır.Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2.maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Bu nedenle -dosya kapsamında daha önce Tüketici Mahkemesi tarafından verilmiş görevsizlik kararı bulunduğundan- mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görev dava şartı yönünden REDDİNE, MAHKEMEMİZİN KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğunun TESPİTİNE,
2-Dosyada daha önce Tüketici Mahkemesince görevsizlik kararı verildiğinden 6100 sayılı HMK’nın 21/c Maddeleri uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde HMK’nın 22. Maddeleri uyarınca dosyanın yargı yeri belirlenmek üzere İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK.nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkemece hükmedilmesine, HMK 331/2 maddesi gereğince 2 haftalık süre içerisinde dosya gönderilmezse dosya resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır